Yemen açıklarında düzenlenen füze saldırısında bir gemi hafif hasar gördü

Kızıldeniz’den geçen bir konteyner gemisi (EPA)
Kızıldeniz’den geçen bir konteyner gemisi (EPA)
TT

Yemen açıklarında düzenlenen füze saldırısında bir gemi hafif hasar gördü

Kızıldeniz’den geçen bir konteyner gemisi (EPA)
Kızıldeniz’den geçen bir konteyner gemisi (EPA)

İngiltere merkezli iki deniz güvenlik kurumu, Yemen kıyısı açıklarında, Kızıldeniz’deki stratejik Babu’l Mendeb Boğazı’ndan geçen bir geminin iki füze tarafından hedef alındığını bildirdi.

İngiltere Deniz Ticareti Operasyonları Kurumu (UKMTO), bugün yaptığı açıklamada, Yemen kıyısının 40 deniz mili açıklarındaki bir geminin iki füze tarafından hedef alındığı bilgisini verdi.

İngiltere Kraliyet Donanması bünyesindeki UKMTO’nun açıklamasında, “Yemen’deki Muha’nın 40 deniz mili güneyinde meydana gelen bir olayla ilgili bir rapor aldık” denildi.

Açıklamada ayrıca, “Kaptan, geminin iki füze tarafından saldırıya uğradığını bildirdi” denilerek, mürettebatın güvende olduğu ve geminin bir sonraki uğrak limanına doğru ilerlediği belirtildi.

İngiltere merkezli deniz güvenlik şirketi Ambrey ise Marshall Adaları bandıralı, Yunanistan’a ait dökme yük gemisinin 20 dakika içinde iki ayrı olayda füzelerle hedef alındığını bildirdi.

Şirketin açıklamasında, geminin sancak tarafından vurulduğu ve fiziksel hasara uğradığının bildirildiği ifade edildi.

Ambrey, gemide özel bir silahlı güvenlik ekibinin bulunduğunu da ekledi.

Öte yandan, Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, Kızıldeniz’deki ABD gemisi Star Iris’i çok sayıda füzeyle hedef aldıklarını açıkladı.

Sözcü, Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına yönelik saldırı durana ve abluka kaldırılana kadar, İsrail’e ait gemiler veya Kızıldeniz ve Umman Denizi’ndeki limanlarına giden gemileri engellemeye devam edeceklerini vurguladı.

İran'ın desteklediği Husiler, Gazze’ye destek amacıyla, 19 Kasım’dan bu yana Kızıldeniz ve Umman Denizi’nde İsrail bağlantılı olduğu veya İsrail limanlarına doğru ilerlediğinden şüphelendikleri ticari gemilere saldırılar düzenliyor.

ABD ve İngiliz kuvvetleri, Husileri bu saldırılardan caydırmak amacıyla 12 Ocak’tan bu yana Yemen’deki tesislerine üç kez saldırı düzenledi.

ABD ordusu ise Yemen’de fırlatılmaya hazır olduğunu iddia ettiği Husilere ait füzelere zaman zaman saldırılar gerçekleştiriyor.

Batı’nın saldırıları sonucunda Husiler, her iki ülkenin çıkarlarının ‘meşru hedef’ haline geldiğini vurgulayarak, bölgedeki ABD ve İngiliz gemilerini hedef almaya başladı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.