Cibuti Sahil Güvenlik Komutanı Bekri: Her türlü tehdide karşı koymaya hazırız

Cibuti Sahil Güvenlik Komutanı Albay Ömer Bekri, Bab’ul Mendeb’deki gemileri kurtardıklarını vurguladı.

Cibuti Sahil Güvenlik devriyesi ve Kızıldeniz'deki gerilim nedeniyle ülke karasularındaki tankerlere yönelik kontrollerini sürdürüyor.
Cibuti Sahil Güvenlik devriyesi ve Kızıldeniz'deki gerilim nedeniyle ülke karasularındaki tankerlere yönelik kontrollerini sürdürüyor.
TT

Cibuti Sahil Güvenlik Komutanı Bekri: Her türlü tehdide karşı koymaya hazırız

Cibuti Sahil Güvenlik devriyesi ve Kızıldeniz'deki gerilim nedeniyle ülke karasularındaki tankerlere yönelik kontrollerini sürdürüyor.
Cibuti Sahil Güvenlik devriyesi ve Kızıldeniz'deki gerilim nedeniyle ülke karasularındaki tankerlere yönelik kontrollerini sürdürüyor.

Cibuti Sahil Güvenlik Komutanı Albay Ömer Bekri, uluslararası arenanın adeta ticaret ve enerji arteri konumunda olan Bab’ul Mendeb, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki devriye sayısını normal zamanlara göre üç katına çıkardığını bildirdi. Mevcut gerilimin Cibuti'nin deniz güvenliği üzerindeki etkisinin sınırlı olacağına inandıklarını aktardı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Bekri, Cibuti Sahil Güvenliği’nin Bab’ul Mendeb, Aden Körfezi ve batı Hint Okyanusu'ndan geçen gemileri ve küresel ticareti güvence altına almak adına Cibuti Donanması ve Cibuti karasularının ötesinde yoğunlaşan diğer deniz kuvvetleriyle yüksek koordinasyona sahip olduğunu bildirdi.

Cibuti Sahil Güvenlik Komutanlığı karargâhından konuşan Bekri, son birkaç hafta içinde güçlerinin yardım ve güvenlik hizmetleri sağladığını ve Kızıldeniz'de artan gerilimden etkilenen birçok gemiyi kurtardığına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Güvenlik nedeniyle bekleyen gemiler de var, hasar görüp bakıma gelip burada bakımı yapılan ve daha sonra yollarına devam eden gemiler de. Blgemiz güvenli olduğu için halen orada olan gemiler bulunuyor.”

Fotoğraf Altı: Ömer Bekri, Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulundu. (Fotoğraf: Türki el Akili)
Ömer Bekri, Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulundu. (Fotoğraf: Türki el Akili)

Suudi Arabistan ile koordinasyon

Cübeyl’deki Kral Fahd Deniz Koleji’nden mezun olan Bekri, dünyanın bu hayati bölgesinde deniz güvenliğinin sağlanmasına yönelik koordinasyon, ilgi ve büyük çabalarından dolayı Cibuti ve Suudi Arabistan hükümetlerine teşekkür etti.

Albay Bekri, Şarku’l Avsat’a, Cibuti Sahil Güvenlik'in çalışmalarını yerinde gösterdi. Cibuti karasularına demirlemiş onlarca geminin Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde olayların kızışması nedeniyle beklemeyi ve belki de yollarını değiştirmeyi tercih ettiğini kaydetti.

Şimdi ve gelecekte her türlü zorlukla yüzleşmeye hazır plan ve stratejilerinin olduğunu belirten Bekri, Cibuti Sahil Güvenlik misyonunun deniz sigortası olan bir kurum olduğunu, özellikle Cibuti karasuları ve komşu uluslararası sularda denizdeki görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek için çok çalışarak elinden geleni yaptığını vurguladı.

Bekri sözlerini şöyle sürdürdü:

“Deniz güvenliğini sağlamak, hayat kurtarmak, ulusal ve uluslararası deniz hukukunu uygulamak için muazzam çaba harcıyoruz. Özellikle de arzu edilen hedefe, yani paranın, gemilerin ve insanların güvenliğinin sağlanmasına yönelik çabalarımızı iki katına çıkardığımız bu kritik zamanlarda...”

Fotoğraf Altı: Cibuti sularına demirleyen Singapur bandıralı bir ticaret gemisi. (Fotoğraf: Türki el Akili)
 Cibuti sularına demirleyen Singapur bandıralı bir ticaret gemisi. (Fotoğraf: Türki el Akili)

Çift deniz devriyeleri

Cibutili yetkili, korsanlıkla ilgili olarak başta Kızıldeniz, Bab’ul Mendeb, Aden Körfezi ve Batı Hint Okyanusu'nda yaşananlar olmak üzere, şu sıralar bölgede gerilimin arttığını doğrulayarak, Cibuti Sahil Güvenliği’nin karasularında ve komşu sularda deniz güvenliğini korumaya yönelik çabalarını iki katına çıkarmaya teşvik edildiğini aktardı.

Bekri açıklamasına şöyle devam etti:

“Diğer yandan Cibuti deniz kuvvetleri ve Cibuti karasularının ötesinde yoğunlaşan diğer deniz kuvvetleri başta olmak üzere bölgede mevcut güçlerle katılım sağlıyor, koordine ediyor, iş birliği yapıyor ve deneyim alışverişinde bulunuyoruz. İstenilen hedef, deniz güvenliğinin nasıl sağlanacağı, Bab’ul Mendeb, Aden Körfezi ve Batı Hint Okyanusu'ndan geçen gemilerin ve küresel ticaretin bu bölgede güvende olmasının nasıl sağlanacağıdır.”

Bekri ayrıca, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde yaşanan güncel olayların Cibuti'ye etkisinin sınırlı olduğunu ve gelecekte de böyle kalacağını vurguladığı açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Gördüğünüz gibi sorun başladı ve Cibuti'nin deniz güvenliği ile Cibuti kıyıları üzerindeki etkisi sınırlı ve gelecekte de bunun böyle kalmasını bekliyoruz. Ancak bölge hayati önem taşıdığı için ekonomik olarak bu sorunlardan mutlaka etkileneceğiz. Güvenlik açısından biz varız ve çok fazla etkilenmeyeceğiz, ekonomik açıdan ise yüzde 80 oranında deniz ticaretine bağlıyız ve eğer bazı gemiler ya da şirketler yön değiştirirse bu şüphesiz ekonomimizi etkileyecek.”

Fotoğraf Altı: Cibuti Sahil Güvenlik Komutanı Albay Bekri. (Fotoğraf: Türki el Akili)
Cibuti Sahil Güvenlik Komutanı Albay Bekri. (Fotoğraf: Türki el Akili)

Tehditlerle yüzleşmeye hazırız

Sahil Güvenlik Komutanı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elbette komşunuz ateşle yanıyorsa, değişen derecelerde tehlikelerle size ulaşacaktır. Ancak Allah'a ve Cibuti Cumhuriyeti'nin deniz ve kara sınırlarını güvence altına almak için gösterdiği muazzam çabaya şükürler olsun. Bunun karşılığını aldık ve Cibuti'nin güvenliği ve ekonomisi bölgede yaşananlardan etkilenmedi, bunun devam edeceğini ve bu ülkenin refah ve güvene kavuşacağını umuyoruz. Mahallemizdeki kardeşlerimizin de aynı güven ve istikrarı yaşamasını diliyoruz.”

Bekri, Cibuti karasularına demirlemiş bazı ticari gemilerini incelerken, ülkesinin ‘bu bölgede meydana gelen her türlü zorlukla yüzleşmeye hazır planları ve stratejisi’ olduğunu vurguladı.

Albay dev bir Singapur tankerinin yanından geçtiği esnada şunları söyledi:

“Genel olarak hükümet, özellikle Sahil Güvenlik ve Donanma, ortaya çıkan her türlü zorlukla yüzleşmeye tamamen hazır. Denizde 24 saat güvenlikten sorumlu görevliler var ce bir tehdit olmasa bile her an hazırlar. Zorluklar ortaya çıktığında güç üç yönlü olarak hazırlanır ve biz şimdi ve gelecekte mevcut zorluklara karşı hazırız.”

Fotoğraf Altı: Cibuti Sahil Güvenlik Komutanı ve devriyeye katılan subaylar. (Fotoğraf: Türki el Akili)
Cibuti Sahil Güvenlik Komutanı ve devriyeye katılan subaylar. (Fotoğraf: Türki el Akili)

Denizdeki gemilere yardım

Bekri açıklamasının devamında sağladıkları güvenlik hizmetine dikkat çekti:

“Sahil Güvenlik, Cibuti karasularının içinde ve dışında, yaşanan olaylar sırasında Kızıldeniz, Bab’ul Mendeb ve Aden Körfezi'nden geçen çok sayıda ticari gemiye yardım ve güvenlik hizmetleri sağladı. Çok sayıda gemiye yardım sağladık, hatta bölge dışındaki gemilere de kolaylık sağladık. Karasuları Cibuti sahilinden birkaç deniz mili uzakta olmasına rağmen gemilere güvenlik hizmeti verdik ve bir kısmını Bab’ul Mendeb'de korsan saldırısından kurtardık. Geçtiğimiz haftalarda üç gemi ve üç operasyon hatırlıyorum. Mevcut olaylarda gemilerin emniyete alınmasına ve bölgeden güvenli geçişlerine yardımcı oluyoruz. Güvenlik nedeniyle bekleyen gemiler olduğu gibi, hasar görüp bakıma gelip burada bakım yaptırıp daha sonra yollarına devam eden gemiler de var. Bölgemiz güvenli olduğu için bazı gemiler halen orada. Bekleyen veya deniz kuvvetleri veya başka bir refakatçiye ihtiyaç duyan herhangi bir gemi, burada dinlenebilir, lojistikle ilgilenebilir ve bir sonraki yolculuğa huzur ve rahatlık içinde hazırlanabilirsiniz.”

Askeri üsler

Bekri, İran destekli Husilerle Kızıldeniz'de yaşanan gerilim nedeniyle Cibuti'deki yabancı askeri üslerin hedef alınmasından korkulup uyulmadığı yönündeki soruya şu yanıtı verdi:

“Çoğunlukta değiller, daha ziyade denizde var olan bizleriz. Onlar sadece karada var olan ve denizde olup bitenlerle hiçbir ilgisi olmayan küçük gruplardır. Onlar bizim güvenli misafirlerimiz gibi ve Kızıldeniz ve Bab’ul Mendeb’de olup bitenlerden kuralların etkileneceğini düşünmüyorum.”

Fotoğraf Altı: Cibuti, Kızıldeniz'deki stratejik Bab’ul Mendeb Boğazı'na bakmakta ve uluslararası ticaretin korunmasında çok önemli bir rol oynuyor. (Fotoğraf: Türki el Akili)
Cibuti, Kızıldeniz'deki stratejik Bab’ul Mendeb Boğazı'na bakmakta ve uluslararası ticaretin korunmasında çok önemli bir rol oynuyor. (Fotoğraf: Türki el Akili)

Cibuti Sahil Güvenlik Komutanı, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın (Ebu Mazen) Albay Bekri eşliğinde deniz turu yaparken çekilmiş iki fotoğrafa ilişin de şunları söyledi:

“Yaklaşık altı yıl önce Başkan Ebu Mazen, Filistin Büyükelçiliği’nin açılışını yapmak için Cibuti'yi ziyaret etti. Ardından denize gitmek istedi. Ben de ofisimde asılı resimlerde de görebileceğiniz gibi onu bu tura çıkardım.”



Suriye: Zorluklar karşısında ‘zafer’ kutlamaları

Suriye askeri helikopterleri dün Şam'ın Emevi Meydanı'nda toplanan insanların üzerine çiçek ve konfeti bıraktı. (AP)
Suriye askeri helikopterleri dün Şam'ın Emevi Meydanı'nda toplanan insanların üzerine çiçek ve konfeti bıraktı. (AP)
TT

Suriye: Zorluklar karşısında ‘zafer’ kutlamaları

Suriye askeri helikopterleri dün Şam'ın Emevi Meydanı'nda toplanan insanların üzerine çiçek ve konfeti bıraktı. (AP)
Suriye askeri helikopterleri dün Şam'ın Emevi Meydanı'nda toplanan insanların üzerine çiçek ve konfeti bıraktı. (AP)

Suriyeliler dün, ülkeyi onlarca yıl demir ve ateşle yöneten Esed rejiminin devrilmesinden sonra ilk kez, halk protestolarının başlamasının 14’üncü yıldönümünü kutladı. Kutlamalar, gelecekteki Suriye'ye dair iyimserlik ile yıkılan rejimin mirasına dair korkuları harmanlayan bir zafer havası verdi.

Suriye şehirleri ve bölgeleri, Şam'daki yeni yönetimin iç barışla ilgili karşılaştığı ciddi zorluklara rağmen ‘Suriye kazandı’ sloganı altında kutlamalara sahne oldu. Geçtiğimiz hafta eski rejimin kalıntılarının yeni yönetime karşı başlattığı silahlı isyanın arka planında, Suriye'nin kıyı bölgesinde eşi benzeri görülmemiş bir şiddet dalgasının patlak vermesiyle yeni yönetim ilk ve en şiddetli sınavıyla karşı karşıya kaldı.

Geçiş dönemine ilişkin beş yıllık ‘anayasa bildirgesi’ de Suriye’nin dokusu açısından ciddi bir endişe kaynağı oldu. Pek çok kişi bu bildirgenin ülkedeki dini ve ulusal çeşitliliği garanti etmediğini düşünüyor.

Djjdjd
Şam'ın Emevi Meydanı'nda halk protestolarının başlamasının 14’üncü yıldönümünü kutlayan Suriyeliler

Suriye yönetiminden ve İdlib, Humus ve Şam'daki meydanlara akın eden kitlelerden gelen mesajlar, bu meydanların yeni aşamanın kutlandığı bir platforma dönüştüğünü yansıtıyordu. Bazıları meydanlardaki kutlama ivmesini ‘ülkenin karşı karşıya olduğu zorlu sınavları atlatması için halkın yeni yönetim etrafında toplanmasının’ bir ifadesi olarak gördü.

Suriyelilere güvence vermek ve yetkililerin tekelci bir yönetime doğru ilerlediği yönündeki korkuları yatıştırmak amacıyla Suriye askeri helikopterleri başkent semalarına çiçek ve broşürler bırakarak, ‘Suriye devriminin değerlerini, halkın iradesini gerçekleştirmeyi, adaleti, hesap verebilirliği, çoğulculuğu, vatandaşlığı ve medeniyeti’ yineledi. Broşürlerde, ‘Aramızda nefrete yer yok’, ‘Yarın Şam her zaman olduğu gibi çiçek açacak’ gibi ifadeler yer aldı.

Kamu Güvenliği Dairesi, Emevi Meydanı'na girişi kapattı ve halka çiçek dağıttı. Emevi Meydanı'ndan 32 yaşındaki Hana ed-Dağri şunları söyledi: “Şu anda olanlar düşünmeye bile cesaret edemediğim bir hayal. 12 yıl önce güvenlik güçleri tarafından arandığım için Şam'dan ayrıldım. Özgürlük olmasaydı geri dönme umudum yoktu.”

Fkdjdj
İdlib'de devrimi anma törenine katılanlar arasında bir çocuk (Reuters)

“Geçtiğimiz yıllarda Kuzey Suriye'de devrimin yıldönümünü kutluyorduk. Bugün de Emevi Meydanı'nda kutluyoruz. Bu kutlu bir zafer” diyen 41 yaşındaki Abdulmunim Nemr, arkadaşlarıyla birlikte büyük bir bayrak kaldırdı ve etrafında dans edip şarkı söyledi.

Kutlamalara katılmak üzere ailesiyle birlikte Şam'a gelen 40 yaşındaki Muhammed et-Tavil de Şarku’l Avsat'a konuştu. “Kimsenin zaferi çalmasına izin vermeyeceğiz” diyen et-Tavil, geçtiğimiz hafta boyunca kıyı bölgesinde rejim kalıntıları tarafından öldürülen onlarca şehidin yasını tuttuklarını söyledi. Et-Tavil, bir Suriyeli olarak ‘zaferi koruma’ konusundaki kararlılığını vurguladı.

Mezze mahallesinden 25 yaşındaki Refah Hudayr, “Devrim patlak verdiğinde 11 yaşındaydım ve Esed rejimi tarafından gözaltı merkezlerinde öldürülen ailemizden gençleri kaybetmenin acısını ailemle birlikte yaşadım. Buraya tüm Suriyeliler için bir Suriye istediğimizi söylemeye geldim... Yeni yönetimin tüm kararlarına katılmayabiliriz ama ülkemizi korumak için bir arada durmalıyız, savaşa ve kan dökülmesine geri dönmek istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Jdjdj
Suriye ordusuna ait bir helikopter dün Şam'daki Emevi Meydanı'nın üzerine çiçek ve konfeti bıraktı. (AFP)

Diğer taraftan sivil toplum örgütleri Dera kentinde ‘kutlama yapmak için değil, dayanışma için bir alan yaratmak ve tutukluları hatırlamak ve adalet olmadan Suriye için barış ya da istikrar olmayacağını’ vurgulamak için bir miting çağrısında bulundu.

SDG: Çok önemli bir aşama

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) dün yaptığı açıklamada, Suriye'nin çok önemli bir aşamayla karşı karşıya olduğunu ve yıllardır süren savaş ve bölünmüşlüğün etkilerini halen yaşadığını belirterek, Suriye kıyılarındaki gerilimin ulusal bir ateşkes ihtiyacını vurguladığını kaydetti. SDG tarafından devrimin 14’üncü yıldönümü münasebetiyle yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz aralık ayında rejimin devrilmesinin ardından Suriye, bazı bölgelerde şiddetin devam etmesi ve ülkenin yıllardır süren savaş ve bölünmüşlüğün etkilerinden hala mustarip olması nedeniyle büyük zorluklar içeren önemli bir aşamayla karşı karşıya” denildi.

Açıklamanın devamında, “Suriye’nin kıyı kesimindeki gerilim ve sivil kayıplar, acil bir ulusal ateşkese ve istikrar ve barışa yönelik her türlü ilerlemeyi engelleyen şiddet döngüsüne son verilmesine duyulan acil ihtiyacın altını çizmektedir” ifadesi yer aldı. SDG, Suriye'de kısa süre önce yayınlanan anayasa bildirgesine ilişkin çekincelerini de dile getirerek, “Bu bildirge hayal kırıklığı yaratmıştır ve Suriye halkının demokratik ve adil bir devlet kurma arzusunu yeterince yansıtmamaktadır. Bu nedenle, Suriye gerçekliğini ve karmaşıklığını dikkate alan ve Suriye'yi her zaman karakterize eden çoğulculuğa ve çeşitliliğe saygı duyan kapsamlı siyasi çözümlere olan ihtiyacı vurguluyoruz” açıklamasında bulundu.

Bu hafta başında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG Lideri Mazlum Abdi, milislerin Suriye devlet kurumlarına tam olarak entegre edilmesini öngören önemli bir anlaşma imzaladı.

Kxkdk
Şam'ın Emevi Meydanı'nda düzenlenen devrimi anma töreninden (AFP)

Suriye resmi haber ajansı SANA, Suriye'nin kuzeyindeki Halep Uluslararası Havaalanı'nın, Beşşar Esed'i deviren askeri operasyonun ardından askıya alınan uçuşlara salı günü yeniden başlayacağını bildirdi. SANA'nın Suriye Sivil Havacılık Kurumu'na dayandırdığı haberinde, “Halep Uluslararası Havalimanı 18 Mart Salı günü yeniden hava trafiğine açılacak” denildi. Suriye Sivil Havacılık Kurumu tarafından yapılan açıklamada, “Halep Uluslararası Havalimanı'nın tüm teknik ve idari hazırlıkların tamamlanmasının ardından uçuşları kabul etmeye hazır olduğunu belirtmek isteriz” denildi.