Irak yargısı Ebubekir el-Bağdadi’nin ailesini neden sorguladı?

Eşi, Adnani ile yaptığı görüşmelerin sır olduğunu ve ifşa edilmesini istemediğini söyledi.

Ebu Bekir el-Bağdadi. (AFP)
Ebu Bekir el-Bağdadi. (AFP)
TT

Irak yargısı Ebubekir el-Bağdadi’nin ailesini neden sorguladı?

Ebu Bekir el-Bağdadi. (AFP)
Ebu Bekir el-Bağdadi. (AFP)

DEAŞ’ın eski lideri Ebubekir el-Bağdadi’nin eşi Esma Muhammed el-Kubeysi dün Al-Arabiya’da yayınlanan bir röportajda son on yılın en tehlikeli teröristiyle ilgili ayrıntıları açıkladı ve örgütün sırlarını da ortaya çıkardı. Iraklı yetkililer, Bağdadi’nin ailesinin sorgulandığını duyururken, onların Irak dışından kurtarıldığını bildirdi.

Kubeysi, örgüt lideri Ebu Muhammed el-Adnani ile görüşüp görüşmediği ve bazı konularda istişarede bulunup bulunmadığı konusunda yorum yapmayı kabul etmezken, “Bu sırrı açıklamak istemiyorum. Bu konu benim ve çocuklarım için çok kritik” dedi.

Irak adli makamları da dün Bağdadi’nin ailesinin sorgulandığını duyurdu.

Irak Yüksek Yargı Konseyi’nin internet sitesinde yayınlanan açıklamada, tutuklanan Bağdadi ailesi üyelerinin sayısı, kimlikleri ve bunların hangi ülkeden kurtarıldığı belirtilmedi. Ancak adli bir kaynak, AFP’ye yaptığı açıklamada “İstihbarat Servisi, Türk yetkililerle iş birliği yaparak Ebu Bekir el Bağdadi’nin eşi ve çocuklarını kurtardı” dedi. Türkiye’de tutuklandıklarını söyledi.

Açıklamada, adli makamların, terör suçlusu Ebu Bekir el-Bağdadi’nin ailesini, Irak dışına kaçmış terörle suçlanan kişileri kurtarma planlarının bir parçası olarak yakalayabildiğini belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Birinci Kerkh Soruşturma Mahkemesi yetkili hakiminin doğrudan denetimi altında terör suçlusu Ebu Bekir el Bağdadi’nin ailesi tutuklandı ve ifadeleri kaydedildi. DEAŞ terör çetelerinin en önemli sırlarını ortaya çıkarmak için soruşturmalar devam ediyor.”

Fotoğraf Altı: Ebu Bekir el-Bağdadi. (AP)
Ebubekir el-Bağdadi. (AP)

Iraklı yetkililerin açıklamalarıyla eş zamanlı olarak Suudi Arabistan merkezli Al-Arabiya kanalı, dün Bağdadi’nin eşi ile yapılmış ‘Esma Muhammed’ adlı bir röportaj yayınladı.

Kasım 2019’da Türkiye, Ebubekir el-Bağdadi’nin dul eşinin yanı sıra örgütün eski liderinin kızının da aralarında bulunduğu on kişinin tutuklandığını açıkladı.

Bir Türk yetkili, o dönemde tutuklanan kişinin Bağdadi’nin ‘ilk eşi’ olduğunu ve Haziran 2018’de Suriye sınırındaki Türkiye’nin Hatay ilinde yakalandığını duyurdu.

Yetkiliye göre Bağdadi’nin eşi, Bağdadi ve örgütün iç çalışmaları hakkında çok sayıda bilgi verdi.

O dönemde Türk medyasında eşinin adının Esma Fevzi Muhammad el-Kubeysi, kızının adının ise Leyla olduğu aktarılmıştı.

ABD, Ekim 2019’da Suriye’nin kuzeybatısında, Türkiye sınırına kilometrelerce uzaklıkta başlatılan bir gece saldırısında Bağdadi’nin öldürüldüğünü duyurdu.

2014 yılında Suriye ve Irak’ta geniş alanları kontrol altına alan radikal örgüt, 2019 yılında tüm kontrol alanlarından çıkana kadar her iki ülkede de ardı ardına yenilgiler yaşadı.

Irak, 2017 sonlarında örgüte karşı zaferini ilan etti. Ancak Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre halen ülkenin kuzeyindeki uzak ve ücra bölgelerde, zaman zaman orduya ve güvenlik güçlerine yönelik saldırılar düzenleyen bazı hücreler bulunuyor.

Temmuz ayında yayınlanan bir Birleşmiş Milletler (BM) raporunda, Irak güçleri tarafından yürütülen terörle mücadele operasyonlarının, isyanlarını düşük düzeyde devam ettiren DEAŞ’ın faaliyetlerini sınırlamaya devam ettiği belirtildi.

DEAŞ’ın operasyonlarının kırsal alanlarla sınırlı olduğu, kent merkezlerine yönelik saldırıların ise daha az sıklıkta gerçekleştirildiği aktarıldı.

Rapora göre örgütün ana yapısı, Irak ve Suriye’dehalen çoğu savaşçı 5 bin ila 7 bin kişiyi komuta ediyor.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.