Han Yunus'ta göğüs göğüse çarpışmalar yaşanıyor

Hamas, hareketin Sinvar'a alternatif aradığını iddia eden Gallant'ı psikolojik savaş yürütmekle suçladı

Refah'tan çekilen bir fotoğrafta, 19 Şubat’ta gerçekleşen İsrail bombardımanı sırasında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan dumanlar yükseliyor. (AFP)
Refah'tan çekilen bir fotoğrafta, 19 Şubat’ta gerçekleşen İsrail bombardımanı sırasında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan dumanlar yükseliyor. (AFP)
TT

Han Yunus'ta göğüs göğüse çarpışmalar yaşanıyor

Refah'tan çekilen bir fotoğrafta, 19 Şubat’ta gerçekleşen İsrail bombardımanı sırasında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan dumanlar yükseliyor. (AFP)
Refah'tan çekilen bir fotoğrafta, 19 Şubat’ta gerçekleşen İsrail bombardımanı sırasında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan dumanlar yükseliyor. (AFP)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın ordusunun Han Yunus Tugayı'nı tamamen mağlup ettiğini açıklamasına rağmen, savaşın 136’ncı gününde Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğu ve batısındaki bölgelerde çatışmalar tüm şiddetiyle devam etti.

Filistinli örgütlerden kaynaklar Şarku'l Avsat'a şu bilgileri aktardı: “Pazartesi günü Han Yunus'un doğusundaki Abasan'da, Han Yunus'un batısında Nasır Hastanesi, en-Nemsavi ve el-Emel mahallelerinde şiddetli çatışmalar yaşandı ve zamanla yüz yüze çatışmalara dönüştü. İsrail, Refah'a geçmek için Han Yunus üzerinde tam kontrol sağlamaya çalışıyor ve bu da çatışmayı şiddetli hale getiriyor.”

İsrail ordusu iki ayı aşkın süredir Hamas'ın başkenti olarak gördüğü Han Yunus'u kontrol etmeye çalışıyor. Gazze'deki Hamas lideri Yahya Sinvar'a veya orada esir olarak tutulanlara ulaşmayı sabırsızlıkla bekliyor.

İsrail Ordu Sözcüsü yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Komando tümeninin Egoz birliğinden askerler Han Yunus'un batısında yoğun çatışmalara devam etti. Hastaneyi kuşatarak günlerce süren çatışmaların ardından Nasır Hastanesi'nde tarama operasyonları gerçekleştirdiler. Kısa mesafeli çatışmalar, keskin nişancı pusuları ve düşmanın tanksavar füze hücrelerine ve keşif alanlarına yapılan hava saldırıları yoluyla onlarca militanı ortadan kaldırdılar. Güçler, istihbarat rehberliğinde bölgedeki bir binaya baskın düzenledi.”

(foto altı) Geçtiğimiz Aralık ayında Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus’ta gerçekleşen çatışmalar sırasında pozisyon alan İsrail askerleri. (Reuters)
Geçtiğimiz Aralık ayında Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus’ta gerçekleşen çatışmalar sırasında pozisyon alan İsrail askerleri. (Reuters)

İsrail Ordu Sözcüsü, bir diğer açıklamasında 7’nci Tugay'ın muharebe grubu askerlerinin “Han Yunus'un batısındaki bölgeyi temizlemeye devam ettiğini ve Kalaşnikof tüfekleri, insansız hava araçları (İHA), RPG fırlatıcı, patlayıcı cihazlar ve diğer askeri teçhizatın bulunduğu hedeflere baskın düzenlediğini” bildirdi.

Buna karşılık Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından yapılan açıklamada savaşçılarının Han Yunus'un batısında çok sayıda askeri öldürdüğü, tank ve araçları imha ettiği ifade edildi.

El-Kassam Tugayları, savaşçılarının “zırh delici RPG ve anti-personel füzesi ile bir evin içinde mevzilenen 15 subay ve askerden oluşan Siyonist bir piyade kuvvetine” saldırdığını söyledi. Açıklamada “Mücahitlerimiz, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrinin batısındaki el-Havuz bölgesinde öldürüldüklerini ve yaralandıklarını, ateşe verildikten sonra askerlerinin çığlık seslerini duyduklarını doğruladı” ifadesi yer aldı.

El-Kassam Tugayları’nın başka bir açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Mücahitlerimiz, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrinin batısında bulunan el-Emel mahallesinde iki Siyonist askeri keskin nişancı kurşunuyla öldürdüklerini ve Siyonist piyade kuvvetleriyle çatıştıklarını, onları öldürüp yaraladıklarını doğruladı.”

(foto altı) 7 Ekim'de Han Yunus yakınlarında İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından kontrol edilen bir tankın üzerindeki Filistinliler. (DPA)
7 Ekim'de Han Yunus yakınlarında İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından kontrol edilen bir tankın üzerindeki Filistinliler. (DPA)

Han Yunus'taki şiddetli çatışmalar, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Hamas'a bağlı Han Yunus Tugayı'nın “yenildiğini ve hiçbir şekilde askeri bir varlık olarak faaliyet göstermediğini” açıklamasından birkaç saat sonra gerçekleşti.

Gallant, “Hamas”ın merkez kamplarda ve Refah Tugayı'yla birlikte marjinal güçlere dönüştüğünü, askeri bir sistem olarak tamamen çökmesini engelleyen şeyin ise İsrail ordusunun kararı olduğunu” iddia etti.

“Burada onlara yardım edecek kimse yok. İranlılar yok, uluslararası yardım da yok” diyen Gallant, İsrail ordusunun Gazze'nin merkezinde iki ve Refah'ta dört olmak üzere kalan altı Hamas tugayını dağıtacağına söz verdi. Hamas savaşçılarının Gazze'deki mücadele ruhunu kaybettiğini ve liderliklerine olan güvenlerini yitirdiklerini ifade eden Gallant, yurtdışındaki Hamas liderliğinin, hareketin Han Yunus'taki tugaylarının dağıtılması ve Refah'ta yaklaşmakta olan saldırının ardından Gazze'deki lideri Yahya Sinvar'ı değiştirmeye çalıştığını iddia etti.

Gallant, İsrail Güney Bölgesi Komutanı Tümgeneral Yaron Finkelman ile yaptığı değerlendirmenin ardından şunları söyledi: “Hamas liderlerine güvenmiyor, bu çok belirgin. Gazze'de Hamas kayıp ve sahadaki liderler arasında konuşacak kimse yok. Bu, Gazze'yi kimin yöneteceği konusunda bir ihale sürecinin olduğu anlamına geliyor.”

İsrail güçleri henüz Sinvar'a, Hamas hareketinin askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları lideri Muhammed ed-Dayf'a, yardımcısı Mervan İsa'ya veya Yahya'nın kardeşi Muhammed Sinvar'a ulaşamadı. Bu isimlerin hepsi 7 Ekim saldırısını planlamakla suçlanıyor.

Hamas'tan bir liderlik kaynağı, Gallant'ın açıklamalarına şu şekilde yanıt verdi: “İşgal güçlerinin, hareketin liderliği ve Yahya Sinvar hakkında uydurma bilgiler üretme çabaları saçma. İşgalcilerin uydurma bilgileri, ordusunun ve teşkilatının çöken moralini yükseltmeyi amaçlıyor. Gallant'ın hareketin liderleri arasında fikir ayrılıkları olduğuna ve Sinvar'a alternatif arayışına ilişkin açıklamaları boş konuşma ve açık psikolojik savaştır.” İsrail, bunun kendisi için arzu edilen bir zafer imajı yaratacağı temelinde Sinvar'a ulaşmayı ve daha sonra Refah'a doğru genişleyeceğini umuyor.

Reuters'e konuşan iki İsrailli yetkili ve bölgeden diğer iki yetkilinin tahminlerine göre İsrail, Gazze Şeridi'ndeki şiddetli çatışmaların önümüzdeki 6 ila 8 hafta boyunca devam etmesini beklerken, Refah şehrine kara saldırısı hazırlıkları da sürüyor.

(foto altı) Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'a düzenlediği saldırının ardından çığlık atarken, diğer insanlar bir binanın enkazı altında kurbanları arıyor. (AFP)
 Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'a düzenlediği saldırının ardından çığlık atarken, diğer insanlar bir binanın enkazı altında kurbanları arıyor. (AFP)

Aynı yetkililere göre ordu liderleri, Hamas'ın geri kalan askeri yeteneklerine ciddi zarar verebileceğinden ve böylece çatışmaların hızının azalmasına yol açabileceğinden eminler. Diğer yandan bölgedeki üst düzey bir güvenlik yetkilisi, İsrail'in Hamas liderlerinin Refah'ta olduğuna inandığını söyledi.

Hamas hareketinin Katar’da ikamet eden bir temsilcisi Reuters'e şunları söyledi: “Hamas, altı bin savaşçısının öldürüldüğünü tahmin ediyor. Bu, İsrail'in öldürdüğünü iddia ettiği ölüm sayısının yaklaşık yarısı kadar.” Ancak Hamas daha sonra bu açıklamayı yalanladı ve rakamların doğru olmadığını söyledi.

Gazze Şeridi'nde çatışmalar ve bombalamalar devam ederken Filistin Sağlık Bakanı Mey Keyle şunları söyledi: “136 gündür süren saldırı ve Gazze Şeridi'ndeki her şeye karşı yürütülen yok etme savaşının ardından, hastaneler ve tıp merkezleri dahil güvenli bir yer kalmadı. Ölüm hayaleti hastaların, yaralıların ve orada yerinden edilenlerin peşini bırakmıyor.”

Keyle, İsrail'in Han Yunus'taki Nasır Hastanesi kompleksine yönelik yoğun saldırılarının devam ettiğini ve bu saldırıların tesisi hizmet dışı bırakarak askeri kışlaya dönüştürdüğünü doğruladı.

İsrail ayrıca Han Yunus'taki el-Emel Hastanesi'ni de kuşattı. Filistin Kızılayı orada durumun çok zor olduğunu söyledi.

Keyle, son istatistikleri açıkladı: “7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden işgal saldırısı sonucunda 7 bin 850'den fazlası kadın, 12 bin 400'den fazlası çocuk olmak üzere 29 binden fazla Filistinli şehit oldu. Büyük bir yüzdesi çocuk ve kadın olmak üzere 69 bin kişi de yaralandı.”

Tahminlerin, enkaz altında sekiz binden fazla kişinin kayıp olduğunu doğruladığını ifade eden Keyle, devam eden bombardımanlar nedeniyle kayıplar hakkında kesin rakamlara ulaşmanın mümkün olmadığını belirtti.



Suriye ordusu "güvenli bir şekilde geri çekilme" emrinin ardından Halep'e giden yolları kapattı

Halep'in eteklerinde imha edilen Suriye ordusuna ait bir tank, 29 Kasım (AP)
Halep'in eteklerinde imha edilen Suriye ordusuna ait bir tank, 29 Kasım (AP)
TT

Suriye ordusu "güvenli bir şekilde geri çekilme" emrinin ardından Halep'e giden yolları kapattı

Halep'in eteklerinde imha edilen Suriye ordusuna ait bir tank, 29 Kasım (AP)
Halep'in eteklerinde imha edilen Suriye ordusuna ait bir tank, 29 Kasım (AP)

Suriye ordusundan üç kaynak, askerlere militanlar tarafından istila edilen mahallelerden “güvenli çekilme” emirlerine uymaları talimatı verilmesinin ardından, Suriye ordusunun Halep kentine giden ve kentten gelen ana yolları kapattığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre kaynaklar, ordunun şehir dışındaki kontrol noktalarında sadece ordu güçlerinin geçişine ve girişine izin verilmesi yönünde talimat vermesinin ardından, şehrin etkili bir şekilde kapatıldığını belirtti.

Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) bugün şafak vakti, Suriye'nin kuzey ve kuzeybatısındaki rejim kontrolünde bulunan bölgelere düzenlediği sürpriz saldırıdan iki gün sonra bildirdiğine göre Halep şehrinin yarısı Heyet Tahrir el Şam ve müttefik grupların kontrolü altında.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre SOHR direktörü Rami Abdurrahman, "Halep şehrinin yarısı artık Heyet Tahrir el-Şam ve müttefik grupların kontrolü altında" olduğunu belirterek, savaşçıların Halep Kalesi'ne ulaştığını ifade etti.

Abdurrahman, "Rejim güçlerinin geri çekilmesi sırasında herhangi bir çatışma yaşanmadığını ve tek bir el ateş edilmediğini" belirtti.