Arapça Suriye'de, Rusça, Farsça, Türkçe ve Kürtçe ile rekabet ediyor

Dillerin etkisine ilişkin dosya “Uluslararası Anadil Günü”nde açılıyor.

Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi'nin arşiv fotoğrafı (Şarku’l Avsat)
Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi'nin arşiv fotoğrafı (Şarku’l Avsat)
TT

Arapça Suriye'de, Rusça, Farsça, Türkçe ve Kürtçe ile rekabet ediyor

Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi'nin arşiv fotoğrafı (Şarku’l Avsat)
Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi'nin arşiv fotoğrafı (Şarku’l Avsat)

1996'dan bu yana her yıl, 21 Şubat günü “ana dili” kutlamak için uluslararası bir etkinlik olarak kabul edilmiştir. UNESCO, Bangladeş'in isteği üzerine ve daha sonra dilleri ve yerel dilleri güçlendirmek amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen 21 Şubat’ı uluslararası bir gün ilan edilmişti.

Şarku'l Avsat, dillerin etkisine ilişkin dosyayı açması ve BM’in "Nesiller arası Öğretme ve Öğrenmenin Direklerinden Biri Olarak Çok Dilli Eğitim" sloganı altında etkinlik faaliyetlerinin başlaması aynı zamana denk geldi. Uluslararası kuruluşa göre, şu anda dünya nüfusunun yüzde 40'ı anadilinde eğitimden mahrum kalırken, bu sayı bazı bölge ve ülkelerde yüzde 90'ı geçiyor.

Şüphesiz ki bu yılın sloganı Arap ülkelerindeki eğitim meselesinin özüne iniyor. Arap ülkelerinde dil eğitimi iki uç arasında değişiyordu: resmi dil bile olsa Arapça’nın öğreniminde yabancı dillerin, özellikle de İngilizce ve Fransızca'nın genç nesiller arasında yaygın olduğu ülkeler ve Arapça'nın hayatın her alanında öğrenmenin ve iletişimin tek dili olarak dayatıldığı ülkeler. Diğer dillerin öğrenilmesi sosyal veya ekonomik sınıfların tekelinde kalmıştır. Her iki durumda da en büyük kaybedenler yerel diller, dini ve etnik azınlıkların dilleri ve tarihsel olarak konuşulan diller oldu.

UNESCO, ana dili korumanın, canlandırmanın, onunla eğitim almanın ve yaşam boyu öğrenmeye devam etme konusunda adil fırsatlara ulaşmanın köşe taşı olduğunu görse de, konu büyük ölçüde siyasi kararlarla ve etki merkezleriyle de bağlantılıdır.

Buna göre, canlı bir örnek olarak Suriye’de yetkilerin net olmaması ve bunun dil eğitimine etkisi sonucu, Arapça onlarca yıldır tek dil olarak dayatılmış, müfredatlar, hatta bilimsel ve teknik müfredatlar bile Arapça olarak hazırlanmıştır. Böylece nesiller aktif dilleri öğrenmekten mahrum bırakılırken, diğer nesillerin ata ve millet dilini konuşmaları da engellendi.

Günümüzde Rusya, İran, Türkiye gibi büyük ülkeler ve onların orduları Suriye coğrafyasını paylaşırken, bu ülkeler de sosyal ve kültürel etki arayışına girmesi sonucunda Rusça ve Farsça gibi diller, bazı alanlarda Arapça ile rekabet etmeye başlamıştır. Aralarında başkent Şam’ın da olduğu Suriye hükümetinin yetkisindeki bu bölgeler, kuzeyde Türk dilinin yeniden canlanmasına ve Kürt toplumunun kendi halkının yaşadığı bölgelerde dolaşım ve var olma hakkını yeniden kazanmasına neden oldu.



Batı Şeria'nın kuzeyinde İsrail'in açtığı ateş sonucu aralarında yaşlı bir kadının da bulunduğu 3 Filistinli hayatını kaybetti

Batı Şeria'nın Cenin kentinde düzenlenen askeri operasyon sırasında bir askeri aracın önünde duran İsrail askerleri (EPA)
Batı Şeria'nın Cenin kentinde düzenlenen askeri operasyon sırasında bir askeri aracın önünde duran İsrail askerleri (EPA)
TT

Batı Şeria'nın kuzeyinde İsrail'in açtığı ateş sonucu aralarında yaşlı bir kadının da bulunduğu 3 Filistinli hayatını kaybetti

Batı Şeria'nın Cenin kentinde düzenlenen askeri operasyon sırasında bir askeri aracın önünde duran İsrail askerleri (EPA)
Batı Şeria'nın Cenin kentinde düzenlenen askeri operasyon sırasında bir askeri aracın önünde duran İsrail askerleri (EPA)

Bugün Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin kentinde İsrail tarafından açılan ateş sonucu aralarında yaşlı bir kadının da bulunduğu 3 Filistinli hayatını kaybetti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, Sağlık Bakanlığı'nın ‘Cenin şehrinin iki mahallesinde kimlikleri henüz bilinmeyen iki vatandaşın işgalciler tarafından şehit edildiği bilgisini verdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre, Cenin şehrinin doğu mahallesinde 58 yaşındaki bir kadının işgalciler tarafından şehit edilmesiyle şehit sayısı üçe yükseldi. İşgal ordusuna bağlı özel bir kuvvet Cenin kentinin doğu mahallesini işgal ederek bir evi kuşatırken, işgal askerleri de kentin batısındaki Hayfa Caddesi'nde bir siteyi kuşattı. İşgal güçleri Cenin kentinin Hallet es-Suha mahallesindeki el-Edib apartmanını, sakinlerini dışarı çıkmaya ve kimliklerini göstermeye zorladıktan sonra boşalttı, onları gözaltına aldı, sorguladı ve dairelerin bir kısmını tahrip etti.

WAFA bugün erken saatlerde, Batı Şeria'nın kuzeyinde yaşlı bir Filistinli kadının İsrail ateşiyle vurularak öldürüldüğünü bildirdi.

WAFA tarafından yapılan açıklamada, ‘Kızılay ekiplerinin İsrail işgali tarafından vurulan bir şehidi Jalameh askeri kontrol noktasından Cenin Devlet Hastanesi'ne naklettiği’ belirtildi.

Hastanedeki sağlık kaynakları, ‘acil serviste Jalameh kontrol noktasından nakledilen yaşlı bir şehidin bulunduğunu’ doğruladı.

WAFA, ‘işgal güçlerinin bugün şafak vakti doğu mahallesine baskın düzenlediğini, bir evi kuşattığını, genç bir adamın yaralandığını ve ambulans ekiplerinin onu taşımasını engellediğini’ belirtti.

Batı Şeria'nın Cenin kentindeki askeri operasyon sırasında bir İsrail askeri aracı (EPA)Batı Şeria'nın Cenin kentindeki askeri operasyon sırasında bir İsrail askeri aracı (EPA)

Diğer yandan işgal güçleri, kentin batısındaki Hayfa Caddesi'nde bulunan Lavanta Salonu'nu kuşattı ve burayı Energa tanksavar silahıyla bombaladı. İçeride kimsenin olup olmadığı ise bilinmiyor.

WAFA, ‘İşgal saldırısının Cenin şehri ve mülteci kampına yönelik 50’nci gününe girdiğini, geride 31 şehit ve onlarca yaralı bıraktığını’ bildirdi.