Husilerin deniz saldırıları artarak devam ediyor

Batı’nın tepkisine ve önleyici saldırılara rağmen Husilerin deniz saldırıları artıyor

Yemen hükümeti Husi grubunu BM öncülüğündeki barış çabalarından kaçmakla suçluyor (AFP)
Yemen hükümeti Husi grubunu BM öncülüğündeki barış çabalarından kaçmakla suçluyor (AFP)
TT

Husilerin deniz saldırıları artarak devam ediyor

Yemen hükümeti Husi grubunu BM öncülüğündeki barış çabalarından kaçmakla suçluyor (AFP)
Yemen hükümeti Husi grubunu BM öncülüğündeki barış çabalarından kaçmakla suçluyor (AFP)

Batı’nın önleyici saldırılarına ve füzeleri, silahlı insansız hava araçlarını (SİHA), botları ve tek yönlü küçük denizaltıları engelleme operasyonlarına rağmen Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nde dört aydır devam eden Husi saldırılarının tehlikeleri artıyor. Bu, özellikle Avrupa kuvvetlerinin seyrüseferin korunmasına katkıda bulunmak üzere hatta girmesiyle, çatışmanın başka bir aşamaya kayacağının habercisi.

Husiler bir İngiliz gemisini batırmanın, iki ABD gemisini bombalamanın ve bir İHA düşürmenin sorumluluğunu üstlenirken, pazartesi ve salı günü Hudeyde’nin kuzey ve güneyinde ABD ve İngiltere tarafından yeni saldırılar yapıldığını duyurdu.

Fotoğraf altı: Husilerin Hudeyde’de düşürdüğünü iddia ettiği ABD İHA’sının parçaları (EPA)
Husilerin Hudeyde’de düşürdüğünü iddia ettiği ABD İHA’sının parçaları (EPA)

İran destekli Husiler, 19 Kasım’dan bu yana yaklaşık 41 gemiye saldırı düzenleyerek en az 10 geminin hasar almasına ve bir geminin batmasına yol açtı. Husiler Gazze’deki Filistinlilere destek olmak amacıyla İsrail limanlarına yönelik deniz trafiğini engellediklerini iddia ediyorlar. Washington ve Londra’nın deniz seyrüseferini korumak için yaptığı saldırılara misilleme olarak Husiler, daha sonra ABD ve İngiltere gemilerini de hedef listesine dahil etmişti.

Dünyadaki en önemli su yolunda deniz seyrüseferine yönelik tehdidin artmasıyla, Fransa Savunma Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Kızıldeniz’deki Fransız savaş gemilerinin, saldırı düzenlemek üzere Yemen’den havalanan iki SİHA’yı etkisiz hale getirdiğini duyurdu.

Dün gece Reuters tarafından aktarılan açıklamada, çok görevli Fransız fırkateynlerinin Aden Körfezi ve Kızıldeniz’in güneyindeki devriye bölgelerinde Yemen’den gelen SİHA’lar ile çok sayıda saldırı yapıldığını tespit ettikleri ve iki SİHA ile çatışmaya girilip bunların imha edildiği bildirildi.

Husiler, Hudeyde şehrinin kuzeyindeki Ed-Dahi bölgesindeki bir çiftlikte saflarına bir hava saldırısı düzenlendiğini duyururken, ABD medyası, yetkililerin Washington’un Husilerin mevzilerine saldırı düzenlediğini söylediklerini aktardı. NBC News dün iki ABD’li yetkiliye dayandırdığı haberinde, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) güçlerinin pazartesi günü Yemen’deki Husilere karşı saldırılar düzenlediğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı’ndan (AWP) aktardığı habere göre iki yetkili, Sana saatiyle 12:00 ile 20:00 arasında gerçekleşen ABD saldırılarının bir mobil füze rampasını ve SİHA sistemini hedef aldığını söyledi.

Fotoğraf altı: Husiler, Gazze savaşının ardından gözlerini meşru hükümetin kontrolündeki bölgelere dikerek binlerce yeni üye topladı (Reuters)
Husiler, Gazze savaşının ardından gözlerini meşru hükümetin kontrolündeki bölgelere dikerek binlerce yeni üye topladı (Reuters)

İki yetkili ayrıca, Husilerin pazartesi günü iki ABD gemisini hedef aldığını belirtti. ABD’ye ait Yunan bandıralı Sea Champion gemisine balistik füze fırlatıldığını ancak gemide herhangi bir hasar oluşmadığını kaydettiler. ABD’ye ait olan diğer geminin Marshall Adası bandıralı Navis Fortuna olduğunu, bir İHA ile gemiye saldırıldığını ve İHA’nın doğrudan bir isabet yakalayamayıp hafif hasara yol açtığını belirttiler.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri yaptığı açıklamada, Aden Körfezi’ndeki iki ABD gemisi Sea Champion ve Navis Fortuna’nın orantılı füzelerle doğrudan vurulduğunu söyleyerek saldırıların sorumluluğu üstlendi. Sözcü, pazartesi günü İngiliz gemisi Rubymar’ın batırıldığını ve ABD’ye ait MQ-9 Reaper İHA’sının düşürüldüğünü doğruladı. Daha fazla saldırı düzenleme tehdidinde bulunan Seri, Gazze’ye yardımlar ulaştırılmadığı sürece durmayacaklarını söyledi.

Avrupa hareketliliği

Husilerin denizdeki gerilimi tırmandırması ışığında Avrupa, Husilere doğrudan yapılan saldırılara katılmadan ticari gemilere eşlik edilmesiyle birlikte gemilerin korunması ve önleyici tedbirler alınması şartıyla askeri yardım istiyor.

Reuters Haber Ajansı’nın aktardığına göre Fransız deniz taşımacılığı şirketi CMA-CGM, bu ayın başlarında güvenlik riskleri nedeniyle transit faaliyetlerini askıya aldıktan sonra, konteyner gemisi Jules Verne’nin Fransız Donanması eşliğinde Kızıldeniz’i geçtiğini duyurdu. Şirket açıklamasında “CMA-CGM şirketine ait konteyner gemisi Jules Verne, Fransız Donanması ile koordineli olarak, Alsace fırkateyni eşliğinde Kızıldeniz’i sorunsuz geçti” ifadelerine yer verdi.

Fotoğraf altı: Husiler, deniz saldırılarını Gazze’deki Filistinlilere destek vermek için yaptıklarını iddia ediyorlar (Reuters)
Husiler, deniz saldırılarını Gazze’deki Filistinlilere destek vermek için yaptıklarını iddia ediyorlar (Reuters)

Bu arada Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Alman Hessen fırkateyninin Kızıldeniz’de ticari taşımacılığın güvence altına alınmasına katılmak üzere Kızıldeniz’de aldığı tehlikeli operasyon görevinin, Almanya’nın uluslararası düzeyde sorumluluğunu üstlenmeye hazır olduğunun bir göstergesi olarak nitelendirdi. Alman Parlamentosu bu operasyonun iznini cuma günü oylayacak. Parlamento beklendiği gibi onay verirse, Almanya’nın kuzeybatısındaki Wilhelmshaven limanında bulunan fırkateyn, Mısır’ın Süveyş Kanalı’ndan doğrudan Kızıldeniz’e girecek.

Pistorius, Alman fırkateyninin Yemen’deki Husilerin doğrudan saldırısına maruz kalabileceğini belirterek, ‘buna yönelik hazırlığın operasyonel hazırlığın bir parçası’ olduğunu vurguladı.

Doğu ile Batı arasındaki küresel ticareti etkileyen Husi deniz saldırılarının artması ve nakliye şirketlerinin Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’ndan geçmekten imtina etmesi ışığında, Avrupa Birliği (AB) pazartesi günü Kızıldeniz’de seyrüseferi güvence altına alma misyonunu resmen onayladı.

Fotoğraf altı: Husiler, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki gemilere saldırmaya devam edeceklerini söylediler (Reuters)
Husiler, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki gemilere saldırmaya devam edeceklerini söylediler (Reuters)

Sigorta ve taşımacılık faaliyetlerinin artması ve yardımlarla yaşayan milyonlarca Yemenliye gıda ulaştırılmasının zorlaşmasından kaynaklı olası insani yansımaların tehlikelerinin yanı sıra bu tırmanışın sonucunda Yemen’deki barış çabalarının çökeceğine ilişkin endişeler artıyor.

Yemen’deki meşru hükümet, Batı saldırılarının Husilerin Kızıldeniz’deki gemilere saldırma gücünü kırmayı başaramayacağını, bunun yerine devletin kurumlarını yeniden tesis etmek için meşru hükümetin güçlerine destek verilmesi, Hudeyde ve limanının kurtarılması, Tahran destekli örgütün barışa zorlanması ve ulusal mutabakata karşı yapılan darbeye son verilmesi çağrısında bulundu.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.