Hamas, ateşkesi görüşmek üzere Kahire'de

Sisi, Gazze'de devam eden gerilimin bölge için oluşturduğu tehlike konusunda uyardı

İsmail Heniyye (AFP)
İsmail Heniyye (AFP)
TT

Hamas, ateşkesi görüşmek üzere Kahire'de

İsmail Heniyye (AFP)
İsmail Heniyye (AFP)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Gazze'de gerilimin devam etmesinin oluşturduğu tehlike ve bunun bölgenin istikrarı üzerindeki yansımaları konusunda uyardı. Mısır'ın, Gazze Şeridi'nde ateşkes üzerinde anlaşmaya varılması ve İsrail ile Hamas arasındaki esir takası anlaşmasının tamamlanması amacıyla arabuluculuk çabaları ise sürüyor.

Hamas heyeti, Mısırlı yetkililerle görüşmek üzere salı günü Kahire'ye geldi. Hamas, bir basın açıklamasında, heyet başkanlığını Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin üstlendiğini söyledi. Açıklamada, “Gazze'ye yönelik savaş ve saldırıyı durdurmak, vatandaşlara yardım sağlamak ve Filistinlilerin hedeflerine ulaşmak için gösterilen çabalar ışığında, Kahire'de Mısırlı yetkililerle siyasi ve sahadaki durum hakkında görüşmelerde bulunacak” ifadeleri yer aldı.

Geçtiğimiz salı günü Kahire, ateşkes teklifinin görüşülmesi yönünde Katar Başbakanı'nın yanı sıra Mısır, İsrail ve ABD istihbarat şeflerinin de yer aldığı dörtlü bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu teklif, Paris'te yapılan benzer bir toplantıda netleşmişti, ancak Kahire’deki toplantı anlaşma olmadan sona erdi.

Mısır, ABD ve Katar'dan arabulucular, Ramazan ayı gelmeden önce ateşkes ve takas anlaşmasına varmak istiyor. Ancak gözlemciler, İsrail ile Hamas arasındaki anlaşmazlıklar göz önüne alındığında, şuan herhangi bir anlaşma ihtimalinin bulunmadığına inanıyor.

Brett McGurk (X)
Brett McGurk (X)

Reuters’ın haberine göre, ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetiminden üst düzey bir yetkili, dün yaptığı açıklamada, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk'un, Hamas tarafından tutulan esirlerin serbest bırakılması konusunda görüşmelerde bulunmak üzere bu hafta bölgeye gelmesinin beklendiğini bildirdi. McGurk'un bugün Mısır'ı, yarın ise İsrail’i ziyaret etmesi planlanıyor.

Diğer yandan Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ahmed Fehmi’nin aktardığına göre, Cumhurbaşkanı Sisi, Gazze'de gerilimin devam etmesi tehlikesi ve bunun bölgenin istikrarı üzerindeki yansımaları konusunda uyardı. Dün Kahire'de Irak Ulusal Hikmet Akımı Başkanı Ammar el-Hekim ile gerçekleştirdiği görüşmede, Uluslararası toplumun sivilleri koruma ve ateşkes sağlama konusundaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Filistin meselesine kapsamlı ve adil bir çözümün gerekli olduğunu da ekledi.

Gergin bölgesel durum ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı konuşan Sisi ve Hekim, Mısır'ın ateşkes sağlama ve Gazze’deki insani acıyı hafifletmeye yetecek miktarda insani yardım sağlama yönündeki yoğun çabaları ele aldı. Hekim, Arap bölgesinin güvenliği ve istikrarının korunmasında Mısır'ın rolünün önemini vurguladı.

Refah Sınır Kapısı'nın Gazze tarafından görüntüsü (DPA)
Refah Sınır Kapısı'nın Gazze tarafından görüntüsü (DPA)

Pazartesi akşamı telefon görüşmesi gerçekleştiren Belçika Başbakanı Alexander De Croo ve Mısır Cumhurbaşkanı, bölgesel durumu, bilhassa Gazze Şeridi'ndeki durumu ele aldı. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’nün resmi düzeyde aktardığına göre, Belçika Başbakanı, ülkesinin Mısır’ın vizyonuna katıldığını, özellikle iki devletli çözümün etkinleştirilmesi ve bağımsız bir Filistin devleti kurulmasının yolları konusunda Mısır’ın üstlendiği tüm çabaları desteklemeye hazır olduğunu doğruladı. Belçika Başbakanı, çatışmanın kapsamının artmasını önlemek ve bölgede istikrarı yeniden sağlamak için ülkesinin Mısır ile koordinasyon ve istişareleri sürdürme arzusunu vurguladı.

Görüşme sırasında Mısır Cumhurbaşkanı ise Mısır’ın ateşkes sağlanması, esir takası ve Gazze halkına sürdürülebilir ve acil insani yardım sağlanması yönündeki çabalarından bahsetti. Ayrıca Belçika'nın sükuneti destekleyen ve gerilimin devam etmesini reddeden tutumunu takdir ettiğini vurguladı.

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, dün Kotdivuar Cumhuriyeti (Fildişi Sahili) Ulusal Meclis Başkanı Adama Bictogo ile gerçekleştirdiği görüşmede, Mısır’ın Filistinlilere her türlü yardımı sağlama rolünü sürdürdüğünü, bu savaşı durdurmak için iki taraf arasında arabuluculuk rolünü üstlendiğini vurguladı. Mısır hükümeti tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, Bictogo, Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes sağlanması ve güvenli insani koridorların açılması çağrısında bulundu.

Gazze Şeridi'ndeki Hamas lideri Yahya Sinvar, 2022 (DPA)
Gazze Şeridi'ndeki Hamas lideri Yahya Sinvar, 2022 (DPA)

İsrail merkezli Haaretz gazetesinin dün yayınlanan haberine göre, İsrailli bir ordu yetkilisi, Gazze'deki Hamas lideri Yahya Sinvar'ın tüneller yoluyla Gazze Şeridi'nden Mısır'a gittiği yönündeki iddiaları yalanladı. Ordunun, Sinvar'ın Gazze Şeridi'nden ayrılışına ilişkin herhangi bir bilgisinin bulunmadığını vurguladı.



Suriye'nin Humus kentindeki bir camide patlama: 8 ölü, saldırıyı Saraya Ensar el-Sünne üstlendi

Patlama sonucu Suriye’nin orta kesimindeki Humus kentinde bulunan bir caminin içinde meydana gelen yıkım (SANA)
Patlama sonucu Suriye’nin orta kesimindeki Humus kentinde bulunan bir caminin içinde meydana gelen yıkım (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki bir camide patlama: 8 ölü, saldırıyı Saraya Ensar el-Sünne üstlendi

Patlama sonucu Suriye’nin orta kesimindeki Humus kentinde bulunan bir caminin içinde meydana gelen yıkım (SANA)
Patlama sonucu Suriye’nin orta kesimindeki Humus kentinde bulunan bir caminin içinde meydana gelen yıkım (SANA)

Suriye’nin orta kesimindeki Humus’ta, Alevi çoğunluğun yaşadığı bir mahallede bulunan camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlamada en az sekiz kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı Saraya Ensar el-Sünne üstlenirken, yetkililer faillerin hesap vereceğini bildirdi.

Bu saldırı, geçiş yönetiminin yaklaşık bir yıl önce iktidara gelmesinden bu yana bir ibadethaneyi hedef alan ikinci saldırı oldu. Haziran ayında Şam’da bir kilisede düzenlenen intihar saldırısında 25 kişi yaşamını yitirmiş, o saldırıyı da yine aşırıcı Saraya Ensar el-Sünne üstlenmişti.

Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab, Humus’taki patlamanın arkasındaki tarafın “kim olursa olsun” adalet önüne çıkarılacağını belirterek, saldırının Suriye’de güvenlik ve istikrarı sarsmayı hedeflediğini söyledi. İbadethanelerin hedef alınmasını “alçakça ve korkakça bir eylem” olarak niteledi.

Şarku’l Avsat’ın Resmi Suriye Haber Ajansı SANA’dan aktardığı habere göre ülkenin üçüncü büyük kenti Humus’ta Vadi ez-Zeheb Mahallesi’ndeki İmam Ali bin Ebu Talib Camii’nde meydana gelen patlamada sekiz kişi hayatını kaybederken 18 kişi yaralandı.

Patlamada başı ve sırtı şarapnel parçalarıyla yaralanan ve Humus’taki Karam el-Luz Hastanesi’nde tedavi gören 47 yaşındaki Usame İbrahim, AFP’ye, “Cuma namazındaydım; yalnızca güçlü bir patlama ve yoğun bir basınç duydum” dedi. Başındaki bandajları işaret eden İbrahim, “Her yer gözümde kıpkırmızı oldu… Yere düştüm, başımdan kan aktığını gördüm… O an ne olduğunu anlayamadım” diye konuştu. Kan izleri arasında caminin kapısına doğru ilerlediğini, cemaatten yükselen çığlıklar ve inlemeler eşliğinde gençler tarafından hastaneye götürüldüğünü anlattı.

İçişleri Bakanlığı, “terör saldırısının” namaz sırasında gerçekleştiğini belirterek, “ilgili birimlerin failleri yakalamak üzere soruşturma ve delil toplama çalışmalarına başladığını” açıkladı.

Saraya Ensar el-Sünne, Telegram’da yayımladığı mesajda, “Sarayâ Ensar el-Sünne mücahitleri, başka bir gruptan mücahitlerle birlikte, Nusayrilere ait Ali bin Ebu Talib içinde bir dizi patlayıcıyı infilak ettirdi” ifadelerini kullandı. Beşar Esad yönetiminin 2024 sonunda devrilmesinin ardından kurulduğunu belirten grup, “Saldırılarımız artarak sürecek ve tüm kâfirler ile mürtedleri hedef alacak” dedi.

SANA’nın bir güvenlik kaynağına dayandırdığı habere göre, ilk bulgular patlamanın cami içine yerleştirilen patlayıcı düzeneklerden kaynaklandığını gösteriyor. Olay yerinden yayımlanan görüntülerde, caminin bir köşesindeki duvarın alt kısmında bir gedik, duvarın bir bölümünü kaplayan siyah duman izleri, etrafa saçılmış halı parçaları ve kitaplar ile kırılmış pencere camları görüldü. Güvenlik güçleri caminin çevresini kordon altına aldı; içerideki ekipler, patlamanın olduğu alanı kırmızı şeritle çevreledi.

“Etrafımda şarapnel parçaları”

Ayağından yaralanan ve hastanede tedavi gören seyyar kitap satıcısı 38 yaşındaki Gadi Maruf da AFP’ye, patlamanın imamın hutbe için minbere çıkmasıyla meydana geldiğini söyledi. Maruf, “Çok büyük bir patlamaydı; etrafımda şarapnel parçalarının uçuştuğunu gördüm” dedi.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, yayımladığı açıklamada “korkakça suç eylemini” kınayarak, bunun “güvenliği ve istikrarı bozma, Suriye halkı arasında kaos yayma girişimlerinin bir parçası” olduğunu vurguladı. Açıklamada, “terörle her tür ve biçimde mücadele” konusundaki kararlılık yinelenirken, “bu tür suçların devletin güvenliği tesis etme, vatandaşları koruma ve failleri hesap verme çabalarını durduramayacağı” ifade edildi.

Riyad, Beyrut ve Amman başta olmak üzere birçok başkent saldırıyı kınadı. Saldırı, son aylarda yaşanan şiddet olaylarının ardından Suriye’deki azınlıkların endişelerini artırdı.

sx scx
Patlama sonucu Humus’un Vadi ez-Zeheb Mahallesi’ndeki İmam Ali bin Ebu Talib Camii’nin içinde meydana gelen yıkım görülüyor (SANA)

Sünni çoğunluğa sahip Humus’ta Alevi çoğunluklu mahalleler de bulunuyor. 2011’de başlayan Suriye iç savaşının ilk yıllarında şiddetli çatışmalara sahne olan kentte, geçen ay kırsaldaki bir köyde bir çiftin öldürülmesinin ardından mezhepsel gerginlik ve çatışmalar yaşanmış; çiftin aşireti suçu Alevilere atfetmişti. Ancak İçişleri Bakanlığı daha sonra olayın adli saiklerle işlendiğini açıklamıştı.

Bu cinayetin ardından Lazkiye kıyı kentinde ve Alevi çoğunluklu diğer bölgelerde binlerce Alevi, Humus ve başka yerlerde azınlıklara yönelik saldırıları protesto etmişti. Esad yönetiminin devrilmesinden bu yana, Esad’ın mensubu olduğu Alevi topluluğuna yönelik saldırıların arttığı belirtiliyor.

Mart ayında Suriye kıyı kesiminde mezhepsel arka planlı şiddet olaylarında, Suriye medyasına göre çoğu Alevi olmak üzere yaklaşık 1700 kişi hayatını kaybetti. Yetkililerce görevlendirilen bir soruşturma komisyonu, Temmuz ayında, şiddet olaylarına karıştığı şüphesi bulunan 298 kişinin kimliğinin belirlendiğini; isimleriyle birlikte 1426 Alevinin yanı sıra 238 güvenlik ve ordu mensubunun öldürüldüğünü açıkladı.

Gözaltındakilerin serbest bırakılması

Şiddet olaylarından önce ve sonra, eski yönetimle bağlantı iddiasıyla Alevi çoğunluklu bölgelerde geniş çaplı gözaltılar yapılmıştı. Resmî Suriye televizyonu, cuma günü Lazkiye’de “savaş suçlarına karışmadıkları tespit edilen” 70 kişilik ilk grubun serbest bırakıldığını, devamının geleceğini duyurdu.

Temmuz ayında, güneydeki Süveyda vilayetinde Dürzi azınlığa yönelik mezhepsel şiddet olaylarında, Suriye medyasına göre 789’u Dürzi sivil olmak üzere iki binden fazla kişi hayatını kaybetti. Haziran ayında ise Şam’ın Duveyla semtindeki Mar İlyas Kilisesi’nde namaz sırasında düzenlenen intihar saldırısında 25 kişi ölmüştü. Yetkililer, ülkede birlikte yaşamı ve tüm bileşenlerin korunmasını vurgulamayı sürdürüyor.

Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Esad’ın devrilmesinin birinci yıl dönümünde yaptığı konuşmada, “güçlü bir Suriye” inşa etmek için Suriyelilerin çabalarını birleştirmesinin önemine dikkat çekti ve halkın fedakârlıklarına “yakışır” bir gelecek çağrısı yaptı. İktidardaki ilk yılını geride bırakan Şara, yönetimini pekiştirmek için çeşitli adımlar atsa da, ülkenin birliğini koruma ve güvenliği tüm topraklarda tesis etme konusunda ciddi bir sınavla karşı karşıya bulunuyor.


İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.