İsrail ordusunun gıda taşıyan yardım tırına saldırdığı kanıtlandı

BM, Gazze ve Batı Şeria'daki tecavüz iddialarının araştırılmasını istiyor

Yardım konvoylarının ekmek yapımı için buğday taşıdığı belirtiliyor (UNRWA)
Yardım konvoylarının ekmek yapımı için buğday taşıdığı belirtiliyor (UNRWA)
TT

İsrail ordusunun gıda taşıyan yardım tırına saldırdığı kanıtlandı

Yardım konvoylarının ekmek yapımı için buğday taşıdığı belirtiliyor (UNRWA)
Yardım konvoylarının ekmek yapımı için buğday taşıdığı belirtiliyor (UNRWA)

İsrail ordusunun, 5 Şubat'ta Gazze'ye gıda yardımı götüren Birleşmiş Milletler'e ait bir konvoyu hedef aldığı ortaya çıktı.

CNN'de yer alan habere göre, İsrail güçleri tarafından vurulan yardım tırı 10 araçlık bir konvoyun parçasıydı. Saldırıda kimse yaralanmazken, tırda bulunan gıda yardımının çoğunun kullanılamaz hale geldiği belirtildi.

Konvoyun, Filistinlilerin açlık tehdidiyle karşı karşıya kaldığı Gazze'nin kuzeyine doğru ilerlediği ifade edildi.

CNN, Birleşmiş Milletler'le İsrail ordusu arasında yapılan anlaşmayla konvoyun güzergahının önceden belirlendiğini yazdı.

BM'nin Filistin'e yardım kuruluşu Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) sözcüsü Juliette Touma konuyla ilgili, "Gıda taşıyan bir konvoy Gazze Şeridi'nin kuzeyine doğru ilerliyordu. Orta bölgeler olarak adlandırdığımız alanda hedef alındı. Yardım tırlarından biri İsrail donanması tarafından vuruldu" diye konuştu.

Üzerinde BM logosu olan 10 yardım tırı ve iki zırhlı araçtan oluşan konvoyun, gıdaya ihtiyaç duyanlar tarafından yağmalanmaması için günün erken saatlerinde yola çıktığı kaydedildi.

CNN, yardım tırına yönelik İsrail saldırısının uydu görüntüleriyle doğrulandığını belirtirken, konvoyla ilgili UNRWA ve İsrail ordusu arasındaki yazışmaları da incelediklerini aktardı.

İsrail ordusu CNN'in konuyla ilgili sorularını yanıtsız bıraktı.

Gazze'de daha önce de yardım konvoyları ve gıda depoları İsrail ordusu tarafından hedef alınmıştı.

5 Şubat'taki saldırının ardından UNRWA'nın Gazze'nin kuzeyine yardım konvoyu göndermeyi durdurduğu ifade edildi. Ajansın, Gazze'nin kuzey bölgelerine en son 23 Ocak'ta yardım ulaştırabildiği belirtildi.

Bölgede halen 300 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Birleşmiş Milletler'e göre burada yaşayan çocukların yüzde 16,2'si aşırı yetersiz beslenmeden muzdarip.

Birleşmiş Milletler tecavüz iddialarının soruşturulmasını istiyor

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden pazartesi yapılan açıklamada, Gazze ve Batı Şeria'da Filistinli kadın ve kız çocuklarına yönelik istismar iddialarının araştırılması istendi.

Açıklamada, İsrail güçlerinin Filistinli kadınlara yönelik yargısız infaz, keyfi tutuklama, aşağılayıcı muamele ve tecavüz gibi eylemler uyguladığı iddialarına yer verildi.

BM'nin açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

Birçok Filistinli kadın ve kız çocuğunun insanlık dışı muameleye maruz kaldığı belirtiliyor. En az bir olayda, Gazze'de gözaltına alınan Filistinli kadınlar yağmur altında kafeste tutuldu ve kendilerine yemek verilmedi. En az iki Filistinli kadın tutuklu tecavüze uğrarken, diğerleri tecavüz ve cinsel şiddetle tehdit edildi.

Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü'nden dün yapılan açıklamada Gazze'nin en büyük ikinci hastanesi olan Nasser'de elektrik ve su olmadığı ifade edildi.

Açıklamada, geçen hafta İsrail ordusunun gerçekleştirdiği saldırılarda hastanede oluşan yıkımın "tarifsiz" olduğu belirtildi.

İsrail ordusu yol inşa ediyor

Wall Street Journal'da yer alan haberde İsrail ordusunun Gazze'de doğu-batı yönünde yeni bir yol inşa ettiği belirtildi.

Yol inşası haberi, İsrail ordusunun Gazze sınırında bir kilometrelik tampon bölge oluşturduğu bir dönemde geldi.

Yeni yolun, İsrail'in Gazze'deki operasyonları tamamlananan kadar devriye işlemleri için kullanılacağı ifade edildi. 

Uzmanlar, yolun Gazze'yi doğu-batı yönünde kesen bir askeri hat oluşturacağını ve İsrail ordusu tarafından bölgenin güneyine sığınan Filistinlilerin dönüşünü engellemek için kullanılabileceğine dikkat çekiyor.

Independent Türkçe



Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.


Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
TT

Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)

İsrail ordusunun bugün Güney Lübnan'daki Zavtar el-Şarkiye'de düzenlediği saldırıda bir gencin öldürülmesiyle yeni bir gerilim yaşandı. UNIFIL ise sınırda devam eden gerginliğin ortasında Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmesi çağrısını yineledi.

Ulusal Haber Ajansı'nın (NNA) haberine göre, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Zavtar bölgesinde bir aracı hedef alan hava saldırısında bugün bir Lübnanlı genç hayatını kaybetti.

Ajans haberinde, "Genç Kamil Reda Karabaş, İsrail insansız hava aracının (İHA) Ayn el-Semahiye yolunda seyir halindeki aracına iki güdümlü füzeyle saldırması sonucu şehit oldu. Ambulans ekipleri olay yerine geldi" ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu ayrıca Bint Cubeyl sektörüne bağlı Frun kasabasında bir Hizbullah mensubunu hedef alan hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Ordu sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından baskına ilişkin bir video yayınlayarak, hedefin "İsrail'e karşı terörist planlar yürüttüğünü" ve faaliyetlerinin "Lübnan ile varılan mutabakatların ihlali anlamına geldiğini" belirtti.

Adraee, ordunun Güney Lübnan'dan gelebilecek "her türlü tehdidi ortadan kaldırmaya" devam edeceğini ifade etti.

Lübnan Halk Sağlığı Acil Durum Operasyon Merkezi, dün yaptığı açıklamada, Frun kasabasında bir aracı hedef alan İsrail hava saldırısında bir vatandaşın hayatını kaybettiğini duyurdu.

UNIFIL: Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmelidir

Bu arada, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) Başkanı Diodato Abagnara, 1701 sayılı Kararın uygulanmasında ilerleme sağlanması için "Lübnan'ın egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı" gösterilmesinin gerekliliğini vurguladı.

"X" platformunda açıklama yapan Abagnara, Lübnan ordusunu destekleme taahhüdünü teyit ederek, orduyu güneyde "istikrarı sağlamada kilit ortak" olarak nitelendirdi. Ayrıca, Lübnan ordusunun bölgede yeniden konuşlandırılmasını, devlet otoritesinin genişletilmesinde hayati bir adım olarak değerlendirdi.

İsrail, Gazze'deki savaş sonrasında Hizbullah ile yaşanan çatışmanın ardından bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına rağmen güney ve doğuda saldırılarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes anlaşmasının amacının "partinin askeri kapasitesini yeniden inşa etmesini engellemek" olduğu belirtiliyor.


Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
TT

Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)

11 Kasım 2025'te yapılan Irak parlamento seçimlerinden bir hafta sonra, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki 12 Şii parti lideri, başbakan adayı gösterme yetkisine sahip "en büyük blok" olduklarını belirten bildiriyi imzaladı. Görevden ayrılan Başbakan Muhammed es-Sudani'nin, ikinci bir dönem için göreve devam etme niyeti konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından imza töreninde hazır bulunması dikkat çekiciydi.

Şarku'l Avsat'ın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, "koordinasyon çerçevesindeki üç önemli Şii lider, güçlü yetkilere ve tam desteğe sahip bir icra direktörü gibi birini bulma konusunda anlaştı, ancak bu pozisyonda siyasi bir lider istemiyorlar."

Kaynaklar, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki kilit liderlerin, bir sonraki aşamada pozisyonu yönetecek siyasi denklemi değerlendirmek üzere pozisyon için aday listelerinin incelenmesini geçici olarak durdurduğunu bildirdi ve "Es-Sudani'nin kısa listeye girdiğini, ancak farklı bir durumda olduğunu" vurguladı.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki, Sudani'nin göreve dönmesine şiddetle karşı çıkıyor, ancak koalisyon içindeki sınırlı sayıda parti, "mevki için yeni kriterler kabul edilirse" itiraz etmeyecek. Şii bir lider, "koalisyon içindeki liderlerin son zamanlarda masada oturan ve önemli kararlar hakkında lider olarak oy kullanma hakkına sahip olan kişilerin sayısının artmasından duydukları hoşnutsuzluğu ve kızgınlığı dile getirdiklerini" belirtti.