Muhaliflerin ailelerinden Tunuslu yetkililere ‘serbest bırakma’ çağrısı

Musaddık: Hapishane koşulları çok ağır ve uluslararası standartlara aykırı.

Avukat Delile bin Mübarek, ‘Tutuklu Aileleri Koordinasyonu’ tarafından düzenlenen basın toplantısına katıldı. (AFP)
Avukat Delile bin Mübarek, ‘Tutuklu Aileleri Koordinasyonu’ tarafından düzenlenen basın toplantısına katıldı. (AFP)
TT

Muhaliflerin ailelerinden Tunuslu yetkililere ‘serbest bırakma’ çağrısı

Avukat Delile bin Mübarek, ‘Tutuklu Aileleri Koordinasyonu’ tarafından düzenlenen basın toplantısına katıldı. (AFP)
Avukat Delile bin Mübarek, ‘Tutuklu Aileleri Koordinasyonu’ tarafından düzenlenen basın toplantısına katıldı. (AFP)

Tunus'ta muhalif tutukluların aileleri dün yetkililere, bir yıl önce ‘devletin güvenliğini tehdit etmek’ suçlamasıyla tutuklanan yakınlarının serbest bırakılmaları çağrısında bulundu. 2021'den bu yana ülkedeki otoriteleri tekeline alan Cumhurbaşkanı Kays Said, söz konusu tutukluları ‘devletin iç ve dış güvenliğine karşı komplo kurdukları’ suçlamasıyla ‘terörist’ olarak görüyor. Şubat 2023'ten bu yana tutuklu bulunan Cevher bin Mübarek'in babası İzzeddin el-Hazki, AFP’ye şu açıklamada bulundu:

“Bir yıldır hiçbir suç veya suçlama olmaksızın cezaevinde tutuluyorlar. Bu, zorla gözaltı ve İnsanlığa karşı suç."

El-Hazki ayrıca Kays Said’in tüm siyasi rakiplerini hapse atmak yolunda ilerlediğini savundu.

Fotoğraf Altı: Cevher bin Mübarek'in babası İzzeddin el Hazki Şubat 2023'ten bu yana tutuklu. (AFP)
Cevher bin Mübarek'in babası İzzeddin el Hazki Şubat 2023'ten bu yana tutuklu. (AFP)

Davada gözaltına alınanlar arasında, 82 yaşındaki Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, Cevher Bin Mübarek ve İsam eş-Şabi gibi Ulusal Kurtuluş Cephesi (muhalif koalisyon) liderleri de bulunuyor. Bu kişiler, serbest bırakılmaları talebiyle 10 gün önce açlık grevine başladılar. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre tutukluların avukatı Delile Musaddık duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:

“Açlık grevinin bedenlerindeki etkileri belirginleşmeye başladı. Ancak grevi sürdürme konusunda ısrarlılar.

Gannuşi de dahil olmak üzere tutuklular, geçtiğimiz eylül ayında, ‘temelsiz yargılamaları’ protesto etmek için ilk kez açlık grevine başlamıştı. ‘Devletin iç ve dış güvenliğine komplo kurma’ suçlamasıyla yargılanan birçok muhalifin durumu hem Tunuslu hem de uluslararası insan hakları örgütleri tarafından kınanmış ve muhaliflere yönelik adli takibin durdurulması çağrısında bulunulmuştu.

Fotoğraf Altı: Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, ‘Tunus'un güvenliğine komplo kurma’ dosyasında tutuklananlar arasında yer alıyor. (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, ‘Tunus'un güvenliğine komplo kurma’ dosyasında tutuklananlar arasında yer alıyor. (DPA)

Delile Musaddık, ‘Tunus Devlet Güvenliğine Komplo’ olarak bilinen dava hakkındaki açıklamasında ‘Siyasi Tutukluları Destekleme Koordinasyonu’ üyesi olarak suçlananların acilen serbest bırakılmasını ve politik tutukluların maruz kaldıkları zorluklara bir çözüm bulunmasını talep etti. Bir yıldan fazla bir süredir yargılanmadan ve kendilerine yöneltilen suçlamalar hakkında ifade vermelerine izin verilmeden tutuklu bulunanların durumuna ışık tuttu.

Musaddık dün muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti merkezinde düzenlenen basın toplantısında, İsam eş-Şabi, Hyam et-Türki, Abdülhamid el-Celasi, Cevher bin Mübarek, Rıza Belhac ve Gazi eş-Şevaşi dahil olmak üzere altı siyasi tutuklunun şu ana kadar yaklaşık 365 gün boyunca çektiği sıkıntılara dikkat çekti. Sağlık durumlarının "vahim" olduğunu ve hapishane koşullarının katı olduğunu belirterek bu durumun uluslararası normlara ters düştüğünü vurguladı.

Fotoğraf Altı: Abir Musi, seçim kurulunun yaptığı bir şikayetle ilgili olarak soruşturma hâkimi karşısına çıktı. (Hür Anayasa Partisi web sitesi)
Abir Musi, seçim kurulunun yaptığı bir şikayetle ilgili olarak soruşturma hâkimi karşısına çıktı. (Hür Anayasa Partisi web sitesi)

Diğer yandan, Abir Musi dün seçim kurulu tarafından kendisine yöneltilen bir şikayetle ilgili olarak soruşturma hâkimi karşısına çıktı. Musi'nin savunma ekibinden ve muhalefetteki Hür Anayasa Partisi'nin siyasi büro üyesi olan El Becavi et-Tayaşi, mahkeme sürecinin uzatılmasının amacının ‘bir muhalefet partisi liderini cumhurbaşkanlığı seçimi yarışına katılmaktan men etmek ve hapisten adaylığını ısrarla sürdüren bir avukat ve siyasetçi kadını engellemek’ olduğunu savundu.

Abir Musi, geçen yıl 3 Ekim'den bu yana tutuklu bulunuyor ve seçim sonuçlarını sorgulamak belirlenen süreden fazla bir protesto düzenlemek gibi çeşitli suçlamalarla karşı karşıya bulunuyor.



İngiltere, Suriye ile diplomatik ilişkilerini yeniden başlattı

Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)
Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)
TT

İngiltere, Suriye ile diplomatik ilişkilerini yeniden başlattı

Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)
Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)

İngiltere, dün Suriye ile diplomatik ilişkilerini yeniden tesis ettiğini duyurdu. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Şam'ı ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüşmelerde bulundu.

Lammy, Londra'da yayınlanan bir açıklamada, “Suriye halkı için yeniden umut var. Birleşik Krallık, yeni hükümeti desteklemek ve tüm Suriyeliler için daha istikrarlı, daha güvenli ve daha müreffeh bir gelecek inşa etme taahhüdünü yerine getirmek için diplomatik ilişkileri yeniden kuruyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanlığı, Şara'nın Lammy'yi Dışişleri Bakanı Esad Şeybani'nin de hazır bulunduğu bir törenle karşıladığını ve ikili ilişkilerle, iş birliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ele alındığını açıkladı.

Şeybani ayrıca Lammy ile ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarında diyalog ve iş birliğinin güçlendirilmesi konusunda kapsamlı görüşmelerde bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, Lammy'nin Şeybani'ye Londra'nın Suriye'nin tarım ve eğitim sektörlerini destekleme taahhüdünü ilettiğini belirtti. Bakanlık, Şeybani'nin İngiltere'yi ziyaret için resmi davet aldığını doğruladı. Bakanlık, Suriye'nin Londra'daki büyükelçiliğinin yeniden açılması için çalışmaların süreceğini belirtti, ancak bu konuda başka ayrıntı vermedi. Bakanlık, Suriye-İngiltere Ekonomi Konseyi'nin kurulması konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı.

İngiltere Dışişleri Bakanı, “X” platformunda yaptığı açıklamada, “Suriye'nin kaydettiği ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyoruz ve Suriye'de kapsamlı bir siyasi geçişin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguluyoruz” ifadelerini kullandı. İngiltere'nin yeni Suriye hükümetine destek vermeye hazır olduğunu belirtti.

 İngiltere'nin Suriye Özel Temsilcisi Ann Snow, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ortak güvenlik önceliklerini ele aldığını açıkladı.

İngiliz elçisi, X platformu aracılığıyla, İngiltere'nin Suriye'ye "terörizmin her türüyle mücadele" konusunda desteğini teyit etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İngiltere, Suriye'deki protestoların artmasının ardından 2012 ortalarında Suriye ile ilişkilerini kesti.

İngiltere Hazine Bakanlığı, geçen nisan ayında, Suriye'ye yönelik yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik Avrupa önlemleri kapsamında, daha önce Savunma ve İçişleri Bakanlıkları ile güvenlik birimlerine uygulanan varlık dondurmalarının kaldırıldığını duyurmuştu.