Menfi ve Dibeybe, Libya'daki güvenlik durumundaki gelişmeleri ele aldı

Trablus'un güneyindeki askeri alanlar üzerinde Türk insansız hava aracının uçuşu gözlemlendi

Menfi ve Dibeybe, Libya'daki güvenlik ve askeri durumu görüştü (Başkanlık Konseyi)
Menfi ve Dibeybe, Libya'daki güvenlik ve askeri durumu görüştü (Başkanlık Konseyi)
TT

Menfi ve Dibeybe, Libya'daki güvenlik durumundaki gelişmeleri ele aldı

Menfi ve Dibeybe, Libya'daki güvenlik ve askeri durumu görüştü (Başkanlık Konseyi)
Menfi ve Dibeybe, Libya'daki güvenlik ve askeri durumu görüştü (Başkanlık Konseyi)

Başkanlık Konseyi ve Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) tarafından temsil edilen Libyalı yetkililer, ülkede son dönemde yaşanan güvenlik ve askeri gerilimin nedenleri hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Öte yandan, Devlet Yüksek Konseyi (DYK) son zamanlarda ‘yasadışı kararlar’ olarak nitelendirdiği şeyleri tartışmaya hazırlanırken, Başkanlık Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathily'in seçimleri gerçekleştirme çabalarını desteklemeye devam ettiğini bildirdi.

Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, geçtiğimiz Salı akşamı Savunma ve Güvenlik Konseyi ile genişletilmiş bir toplantı yaptığını söyledi. Toplantıya Libya Birlik Hükümeti Başkanı ve Savunma Bakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, Genelkurmay Başkanı, Askeri Bölge Komutanları, Özel Kurmay Başkanları, İstihbarat Şefleri, Cumhurbaşkanlığı Muhafızları ve İç Güvenlik Başkanları da katılarak ülke genelindeki güvenlik ve askeri durumun gelişmelerini tartıştılar.

Dibeybe Hükümeti’nin İçişleri Bakanı İmad et-Tarablesi, ülke genelindeki güvenlik ve askeri durumlara ilişkin gelişmeleri ele aldığını açıkladı. Dün Trablus'ta düzenlenen basın toplantısında, geçtiğimiz günlerde başkent Trablus'un Ebu Salim banliyösünde hükümet yanlısı İstikrar Destek Servisi'nden güvenlik personeli de dahil olmak üzere 10 kişinin öldürülmesine karışanları tutuklama sözü verdi. Konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı ve Kamu Savcısı'nın işbirliğine işaret eden Tarablesi, ‘cinayetlere karışan herkesi yakalamak için güvenlik hizmetleri arasında devam eden koordinasyonu’ vurguladı.

Öte yandan Batı bölgesi ve Güney Kesimindeki Ortak Operasyon Odası Komutanı Abdusselam ez-Zubi, geçtiğimiz Salı akşamı televizyonda yaptığı açıklamada, ‘ülkenin batısında herhangi bir güvenlik gerilimi olmadığını’ ve bu konudaki basında yer alan haberlerin asılsız olduğunu iler sürdü. Tüm güvenlik hizmetlerinin pozisyonlarında ve iyi iletişimde olduğunu ve Trablus ve genel olarak batı bölgesinde güvenlik durumunun istikrarlı olduğunu vurguladı.

Ancak yerel medya kaynakları, Salı akşamı başkent Trablus'un güneyinde bulunan Mitiga Hava Üssü'nden kalkan Türk İHA'larının bir dizi askeri hedefi üzerinde uçtuğunun gözlemlendiğini aktardı. Aynı zamanda, ez-Zaviyea şehrindeki ed-Daman Sokağı'nda saatlerce devam eden çatışmalar, bir vatandaşın yaralanmasıyla sonuçlandı.

Nalut'taki Tesis Güvenlik Servisi üyeleri oturma eylemlerinin devam ettiğini doğruladı ve yaptıkları açıklamada taleplerinin karşılanmaması halinde petrol sahasını kapatmakla tehdit etti. Herhangi bir siyasi eğilime mensup veya ed-Dibeybe’ye karşı olmadıklarını vurguladılar. Öte yandan, ülkenin doğusundaki otoritelere sadık olan LANA olarak da bilinen Libya Haber Ajansı, ülkenin güneyindeki eş-Şerare petrol sahası krizinden birkaç gün sonra ortaya çıkan yeni bir krizin belirtilerini gözlemledi. Bu, petrol tesislerinin koruma güçlerinin, mali haklarını almak, maaşlarını artırmak, sağlık sigortasını etkinleştirmek ve başka güvenlik birimlerine transfer edilmemek gibi taleplerini yerine getirilene kadar batı bölgesindeki üç petrol sahasından petrol ve gaz akışını durdurma tehdidinde bulunduğunu aktardı. Gözlemciler, vatandaşların taleplerini yerine getirmek için yetkililere baskı yapmak için kullandığı en önemli araçlardan biri olan petrolün, ülkenin temel gelir kaynağı olması nedeniyle, bu tür protestoların tekrarlanmasının bu stratejik sektörü ardışık sorunlara maruz bırakabileceğini ve petrol yatırımlarının hacmini etkileyebilecek bir istikrarsızlık dalgasına yol açabileceği konusunda uyardı.

Başkanlık Konseyi Üyesi Musa el-Koni, Konseyin ‘tarafsızlığını sürdürdüğünü ve Abdullah Bathily'nin çabalarını desteklediğini’ vurguladı. Bathily, ‘adil yasalar gereğince ülkeyi güvenli limana taşıyacak bir başkanın seçilmesini sağlamak için siyasi çıkmazı sona erdirmek için kapsamlı bir diyalog çağrısında bulunuyor.

Koni, dün Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Ağanin'in, ülkesinin, Başkanlık Konseyi'nin istikrarı sağlamaya yönelik çabalarına verdiği desteğin devam etmesinin, ülkesinin ekonomik ve akademik işbirliği düzeyini artırma arzusunu ve refahın sağlanmasına katkı sağlayacak kalkınma projelerine olan ilgisini gösterdiğini söylediğini aktardı. Ayrıca, ülkedeki istikrardan dolayı, ülkesinin Trablus'taki elçiliğinin tam kadro faaliyetlerini yeniden başlatmayı planladığını da doğruladı.

Koni ayrıca, Libya ile Rusya arasındaki tarihi ilişkilere ve bu ilişkilerin birçok alanda geliştirilmesi yollarına övgüde bulundu. Libya-Rusya Ortak Komitesi'nin faaliyetlerinin canlandırılmasını, önceki anlaşmaların uygulanmasını ve özellikle demiryolu gibi askıya alınmış projelerin yeniden başlatılmasını vurguladı. Rusya'nın, Libya'nın istikrarına önem vermesi nedeniyle, Libya'nın tüm alanlarda stratejik bir ortağı olduğunu ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için Libya ekonomisini desteklediğini belirtti.

Libya Temsilciler Meclisi, ilk başkan yardımcısı Fevzi en-Nuveyri'nin dün Bingazi şehrinde ABD'nin Libya Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeremy Brent ile Libya'daki siyasi durumdaki gelişmeler ve mevcut krizi sona erdirmek için siyasi süreci ilerletmenin yollarını görüştüğünü açıkladı. 

Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Bileyhik, Nuveyri'nin, Konseyin Bathily’nin girişimine yönelik görüşlerini açıkladığını ve toplantının krize çözüm bulma yollarını ele aldığını ve en kısa sürede başkanlık ve parlamento seçimleri için uygun bir ortam oluşturulması için hazırlık yapıldığını belirtti.

Devlet Yüksek Konseyi Raportörü Belkasim Debraz, önümüzdeki Pazartesi Trablus'ta yapılacak resmi oturumda Temsilciler Meclisi'nin ‘yasadışı ve siyasi anlaşmayı ihlal eden’ son kararlarını tartışacaklarını belirtti. Devlet Yüksek Konseyi’nin, BM misyonu da dahil olmak üzere ilgili makamları, bu kararın ‘ihlal niteliğinde alınmış’ bir karar olduğu için reddedildiğini resmen bildirdiğine dikkat çekti. Debraz, ayrıca Yüksek Mahkeme ve Anayasa Mahkemesi nezdinde yasal itirazda bulunma sözü verdi.



Suriye Savunma Bakanı: Bogdanov'un Şam ziyaretinde Esed'in hesap verebilirliği gündeme geldi

Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra (Reuters)
Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra (Reuters)
TT

Suriye Savunma Bakanı: Bogdanov'un Şam ziyaretinde Esed'in hesap verebilirliği gündeme geldi

Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra (Reuters)
Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra (Reuters)

Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra dün yaptığı açıklamada, Kremlin ile yapılacak herhangi bir anlaşmanın ülkenin çıkarlarına hizmet etmesi koşuluyla, Suriye'nin Rusya'nın Akdeniz kıyısındaki hava ve deniz üslerini korumasına izin vermeye açık olduğunu söyledi.

Amerikan Washington Post gazetesine bir mülakat veren Ebu Kasra, Rusya'nın yeni Suriye hükümetine yönelik tutumunun, firari Devlet Başkanı Beşşar Esed'in aralık ayında devrilmesinden bu yana “önemli ölçüde iyileştiğini” ve Şam'ın Moskova'nın taleplerini incelediğini belirtti. Suriye Savunma Bakanı, Esed'in hesap verebilirliği konusunun Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov'un Şam ziyareti sırasında gündeme geldiğini belirtti.

Suriyeli bakanın açıklamaları, hükümetinin yeni ittifaklar kurma ve önceki rejim döneminde kurulan eski ittifakları yeniden değerlendirme konusundaki pragmatik yaklaşımını doğruluyor. Şam'daki yeni hükümetin Suriye'deki ABD ve Türk askeri üslerinin statüsünü de müzakere ettiğini belirten Ebu Kasra, Ankara ile yapılacak yeni askeri anlaşmaların ülkedeki Türk güçlerinin azaltılmasını ya da “yeniden konuşlandırılmasını” içerebileceğini söyledi.

ABD'nin ülkenin kuzeydoğusunda askeri varlığını sürdürmesi konusunun ise hala “müzakere aşamasında” olduğunu belirtti. Şarku’ Avsat’ın Washington Post’tan aktardığına göre Suriye Savunma Bakanı, Suriye'nin kuzeydoğusunda Kürtlerle askeri bir çözümün her iki tarafta da kan dökülmesine neden olacağı uyarısında bulunarak, Suriye yönetiminin “bundan yana olmadığını” ve Kürtlerle olan sorunun diplomatik yollarla çözüleceğini vurguladı.