Güney Lübnan’a saldırılarını arttıran İsrail Beyrut’u topyekûn savaş ile tehdit ediyor

Beyrut'taki UNRWA Direktörü: 38 bin Filistinli öğrenci tehlike altında

Lübnan'ın güneyindeki Mecdel Zun beldesinde, İsrail’in düzenlediği saldırıdda öldürülen 6 yaşındaki kız çocuğunun cenazesine katılım (EPA)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdel Zun beldesinde, İsrail’in düzenlediği saldırıdda öldürülen 6 yaşındaki kız çocuğunun cenazesine katılım (EPA)
TT

Güney Lübnan’a saldırılarını arttıran İsrail Beyrut’u topyekûn savaş ile tehdit ediyor

Lübnan'ın güneyindeki Mecdel Zun beldesinde, İsrail’in düzenlediği saldırıdda öldürülen 6 yaşındaki kız çocuğunun cenazesine katılım (EPA)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdel Zun beldesinde, İsrail’in düzenlediği saldırıdda öldürülen 6 yaşındaki kız çocuğunun cenazesine katılım (EPA)

İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyindeki Nebatiye şehrini yeniden bombaladı. İsrail uçakları, şehre komşu Kafr Rumman kasabasındaki bir yerleşim yerine iki kez saldırdı. Yerel basında çıkan haberlere göre saldırılarda iki Hizbullah üyesi öldürüldü. Buna karşılık Hizbullah, İsrail'in Lübnan'a savaş tehdidinin ortasında İsrail’in kuzey kesimlerine yönelik saldırılarının yoğunluğunu ve derinliğini artırdı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Cebel eş-Şeyh’te askeri güçlerle yaptığı toplantıda, “Kuzey’de basit bir amacımız var o da nüfusu oraya yeniden geri getirmek” diyerek “Nüfusu yeniden canlandırmak için güvenlik duygusunu yeniden tesis etmeliyiz, güvenlik duygusunu yeniden sağlamak için de güvenliği yeniden tesis etmeliyiz. Bu olacak ve biz de bunu yapmaktan vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti. Netanyahu ayrıca “Bunu iki yoldan biriyle yapacağız. Birincisi zorda kalırsak bunu askeri yolla, ikincisi de mümkün olursa siyasi yolla gerçekleştireceğiz. Ancak her halükârda Hizbullah güvenliği yeniden sağlayacağımızı anlamalı. Umarım bu mesaj orada doğru biçimde anlaşılır” açıklamasında bulundu.

Öte yandan Şarku’l Avsat’ın Al Manar TV’den aktardığı habere göre Hizbullah, savaşçılarının "İsrail'in köylere ve sivillerin evlerine yönelik saldırılarına yanıt olarak Kfar Yuval bölgesindeki İsrail askerlerinin konuşlandığı bir binayı hedef aldığını” duyurdu.
Ayrıca 769. Doğu Tugayı'nın Kiryat Şimona kışlasındaki karargahının da hedef alındığını açıkladı.

Öte yandan UNRWA'nın Lübnan Direktörü Dorothee Klaus, Lübnan'daki 38 bin Filistinli öğrenciye yönelik ‘yakın bir tehlike’ konusunda uyardı. Klaus Şarku’l Avsat’a, “UNRWA'nın operasyonlarını yürütmesini sağlayan fon biterse, bunun Lübnan da dahil olmak üzere bölgedeki Filistinli mülteci topluluğu üzerinde ciddi yansımaları olacaktır. Bunların yüzde 80'inin yoksulluk içinde yaşadığı tahmin ediliyor. Yarısı da  aşırı kalabalık olan 12 kamptan birinde yaşıyor ve burada son derece zor şartlara maruz kalıyorlar” dedi.

Klaus, "Fonları askıya alma kararları diğer bağışçıların müdahalesi olmadan geri alınamaz. Bu durumun gerçekleşmesi, Lübnan'daki 62 UNRWA okuluna kayıtlı 38 bin Filistinli mülteci çocuğun eğitimini tehlikeye atacak. İki bin erkek ve kız öğrenciye yönelik mesleki ve teknik eğitimi, ayrıca, hizmet almak için her yıl sağlık merkezlerimizi ziyaret eden yaklaşık 20 bin Filistinlinin sağlık hizmetini de tehlikeye sokacak” diye belirtti.



Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
TT

Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)

Suriye Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Nada el-Gabra, Lema es-Savaf, Rana el-Baba ve devrik rejim döneminde gözaltına alınan ve kaybolan muhaliflerin kayıp çocuklarıyla ilgili dosyada yer alan diğer sanıkların tutuklandığını duyurdu. Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü, sanıklara yönelik tutuklama emrinin, çocukların aileleri ve yakınlarının kişisel iddiaları ve açılan davalar üzerine Şam Savcılığı tarafından çıkarıldığını bildirdi.

Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü Samir el-Kirbi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi'ni yöneten Nada el-Gabra ve Lema es-Savaf ile Şam'daki el-Mubarrah Yetim Sponsorluk Derneği'ni yöneten Rana Muvaffak el-Baba'nın, ‘Şam Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan bir tutuklama emrine göre, kaybolan çocukların dosyasının saklanmasına karışan diğer sanıklarla birlikte tutuklandığını’ belirtti.

El-Kirbi bu önlemin, önceki dönemlerde mahkûmların çocuklarının kaybolmasıyla ilgili davalara karıştıkları yönündeki suçlamaların arka planında geldiğini söyledi. El-Kirbi, “Resmi ve sivil makamların yanı sıra konuyla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olan herkesi, bu çocukların akıbetini aydınlatmak ve haklarını güvence altına almak için soruşturma komitesiyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, çocukların dosyasıyla ilgili bir dizi kişi tutuklandı ve bu kişiler, ‘çocukların akıbetiyle ilgili olası suiistimal ve ihlallere karıştıklarından şüphelenildiği için resmi soruşturma altına alındı.’ Söz konusu adımlar, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’nın 2025 tarihli ve 1806 sayılı kararı uyarınca, bu dosyayı araştırmak ve çocukların akıbetini takip etmek üzere özel bir komite oluşturulmasını takiben atıldı.

3 bin 700 çocuk yetimhanelere yerleştirildi

İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, eski rejime muhalif mahkûmların Şam'daki yetimhanelere veya çocuk esirgeme kurumlarına yönlendirilen 3 bin 700 çocuğu olduğunu gösteriyor. Esed'in devrilmesi ve kaçışından sonra yayınlanan gizli Suriye istihbarat belgelerine göre, yaklaşık 400 çocuk tutukluluk yılları boyunca muhaliflerin ailelerinden ayrılarak Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi, Daru’r Rahme Yetimhanesi ve Çocuk Köyleri de dahil olmak üzere dört yetimhaneye yerleştirildi.

 Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi bir televizyon röportajında, eski rejimin yıkılmasından önce 2015-2024 yılları arasında 27 çocuğun kendisiyle birlikte yetimhanede kaldığını ve güvenlik güçlerinin bu çocukları gizli notlarla şube mahzenlerinden yetimhaneye gönderdiğini itiraf etti. Güvenlik güçleri bu çocukları gizli emirlerle yetimhaneye gönderiyor, isimlerini değiştiriyor ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'ndan yazılı onay almadıkça kimsenin onları ziyaret etmesine izin vermiyordu.

Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)

Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi Müdürü Meys Acib bir televizyon kanalında yayınlanan açıklamalarında, kompleksin geçmişte özel durumları olan çocukları kabul ettiğini ve devrik Devlet Başkanı’nın eşi Esma Esed'in bu çocukların dosyalarını bizzat takip ettiğini itiraf etti. Öte yandan SOS Çocuk Köyleri yetkilileri de 2014-2018 yılları arasında resmî belge ve kayıtları olmayan 139 çocuğu kabul ettiğini ve bunların çoğunu Esed'in yetkililerine iade ettiğini ve o dönemde bakanlıktan bu tür vakaların gönderilmemesini istediğini kabul etti.

Samir el-Kirbi, çocukların akıbetinin belirlenmesi ve halen hayatta olup olmadıkları ya da toplu mezarlara gömülüp gömülmedikleri konusunda, bu çocuklar için özel toplu mezarların varlığının söz konusu olmadığını vurguladı. El-Kirbi, “Bugüne kadar yaptığımız dikkatli araştırma ve incelemeler sonucunda çocuklar için toplu mezarların varlığına rastlamadık, ancak bu çocukların yetimhanelere ve çocuk derneklerine yönlendirildiğini kanıtlayan belge ve kanıtlara sahibiz. Kayıp Çocuklar Komitesi, gerçeği ortaya çıkarmak ve çocukların ailelerine ve yakınlarına adalet sağlamak amacıyla bu dosyaları ilgili bakanlıklarla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

 Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011'den bu yana Suriye'de Esed rejimi tarafından en az 23 bin çocuğun öldürüldüğünü, bunlardan 190'ının işkence altında hayatını kaybettiğini ve 5 bin 200 çocuğun da zorla kaybedildiğini belgeledi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabavat tarafından kurulan Kayıp Çocuklar Komitesi'nde Adalet, İçişleri ve Vakıflar bakanlıklarından birer temsilci ile devrik rejim döneminde kaybolan kişiler ve mahkûmlar konusunda çalışan sivil derneklerin başkanları yer alıyor.