İsrail, Yaser Arafat'ın Gazze'deki evini yıktı

İsrail ordusu, Yaser Arafat'ın Gazze'deki evinde yıkım gerçekleştirdi. (Filistin Kültür Bakanlığı Facebook hesabı)
İsrail ordusu, Yaser Arafat'ın Gazze'deki evinde yıkım gerçekleştirdi. (Filistin Kültür Bakanlığı Facebook hesabı)
TT

İsrail, Yaser Arafat'ın Gazze'deki evini yıktı

İsrail ordusu, Yaser Arafat'ın Gazze'deki evinde yıkım gerçekleştirdi. (Filistin Kültür Bakanlığı Facebook hesabı)
İsrail ordusu, Yaser Arafat'ın Gazze'deki evinde yıkım gerçekleştirdi. (Filistin Kültür Bakanlığı Facebook hesabı)

Filistin Kültür Bakanlığı dün merhum Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın Gazze Şeridi'ndeki evini İsrail’in yıktığını duyurdu.

Reuters'in haberine göre Kültür Bakanı Atıf Ebu Seyf, basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

İşgalin Gazze'de kurucu şehit lider Yaser Arafat'ın evini hedef alması ve yıkması, İsrail’in her şeyi yok eden savaşının devamıdır. Yaser Arafat’ın mücadelesi halkımız için onur ve sembolizm ifade eder.

Arafat'ın 1995-2001 yılları arasında yaşadığı Gazze şehrinin ortasındaki evin yıkımının boyutlarını gösteren bir grup fotoğrafı Bakanlık resmi Facebook sayfasında yayınladı.

Ebu Seyf, açıklamasını şöyle sürdürdü:

Bu evin köşeleri, otoritenin kuruluşunun başında Ebu Ammar'ın Gazze'de bulunması sırasında halkımızın tarihinde birçok kritik ana tanıklık etti. Arafat'ın evinde, ölümsüz liderin kişisel ve aile eşyaları bulunuyordu. Evde ayrıca bazı sanat eserlerinin yanı sıra Ebu Ammar'ın hayatının değişik aşamalarını ve halkının özgürlüğü için verdiği mücadeleye ilişkin ayrıntıları gösteren bazı sergiler de yer alıyordu. Ev, statüsü ve konumuyla tarihimizde önemli detaylara tanıklık etmeye devam edecek, işgalin suçları ve evin yıkılması da bu işgalcinin barbarlığının ve vahşetinin bir kanıtı olarak kalacaktır. İşgalin Gazze'de devam eden savaş sırasında tarihi binalar, camiler, kiliseler, kültür merkezleri, miras alanları, müzeler, kütüphaneler, yayınevleri ve üniversiteler de dahil olmak üzere Filistin'in kültürel mirasına yönelik saldırısı da işgalin ve onun politikalarının temsil ettiği aynı yıkıcı değerler modelinin içinde yer alıyor.

Arafat, Ramallah'taki merkezini tedavi görmek için Fransa'ya taşıdıktan sonra, 2004 yılında öldü. 2002 yılından itibaren hiç ayrılmadığı Ramallah'taki aynı karargâhın avlusuna defnedildi. Karargâhın tanık olduğu en dikkat çekici olaylardan biri, 2002 yılında Amerikan-İngiliz gözetiminde anlaşmayla biten İsrail tanklarının 35 gün süren kuşatmasıydı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye 7 Ekim'den bu yana yürüttüğü savaş sonucunda, ı ölen Filistinlilerin sayısının 29 bini aştığını açıkladı.

Hamas’ın İsrail kasabalarına ve İsrail ordusunun kamplarına düzenlediği saldırının ardından, 140’ıncı gün de savaşı sürdüren İsrail ordusundan Gazze Şeridi'nde Arafat'ın evinin neden hedef alındığına dair herhangi bir açıklama gelmedi. Gazze Şeridi sınırında bin 200 İsrailli öldürülmüştü.



Dürzi lideri Şeyh Yusuf Carbu Şarku’l Avsat'a konuştu: El-Hicri ile yeni Suveyda anlaşması üzerinde mutabakata varıldı

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu
Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu
TT

Dürzi lideri Şeyh Yusuf Carbu Şarku’l Avsat'a konuştu: El-Hicri ile yeni Suveyda anlaşması üzerinde mutabakata varıldı

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu
Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, güneydeki Suveyda vilayetinde varılan yeni ateşkes anlaşmasının Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinden Şeyh Hikmet el-Hicri ile iletişim kurulduktan ve onun onayı alındıktan sonra ilan edildiğini doğruladı. Şeyh Yusuf Carbu, yeni anlaşma hakkında kendisiyle iletişime geçilmediğini ve anlaşmanın şartları hakkında hiçbir bilgisi olmadığını belirtti.

Şeyh Yusuf Carbu birkaç gün önce Suriye hükümetiyle Suveyda'da ateşkes için varılan anlaşmanın bir parçasıydı, ancak Şeyh Hikmet el-Hicri söz konusu anlaşmayı reddetti ve bu da vilayette Arap aşiretlerle Dürzi militanlar arasında yeni bir patlamaya yol açtı.

Şeyh Yusuf Carbu bugün Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Dün bir anlaşmaya varıldı ve bugün neredeyse bir ateşkes var… Aslında bu konuda benimle temasa geçilmedi. Ateşkes anlaşması, Şeyh Hikmet el-Hicri ile temasa geçilmesi ve onayının alınmasının ardından ilan edildi.”

Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinden Şeyh Hikmet el-Hicri, 20 Şubat'ta Suveyda'da cemaatinin üyeleriyle bir araya geldi. (Reuters)Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinden Şeyh Hikmet el-Hicri, 20 Şubat'ta Suveyda'da cemaatinin üyeleriyle bir araya geldi. (Reuters)

Şeyh Yusuf Carbu sözlerine şöyle devam etti: “Anlaşmanın şartları hakkında hiçbir şey bilmiyorduk. Bu konuda bize hiçbir şey ulaşmadı. Şu anda bir ateşkes var, ancak küçük ihlaller de var.”

Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmaya varmak için yapılan müzakerelere kendisinin dahil edilmemesini şu ifadelerle yorumladı: “Biz ateşkes ve kan dökülmemesini hedefliyorduk, gerisi sonra gelecek. Önemli olan içinde bulunduğumuz trajediden kurtulmak.”

Şeyh Yusuf Carbu, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhinden biri olan Şeyh Hamud el-Hanavi ile temas kuruldu mu?” sorusuna şu cevabı verdi: “Bugün kendisiyle temas kurmadım ve anlaşmadan haberdar edilip edilmediğini bilmiyorum. Şeyh Hikmet el-Hicri ile anlaşmaya varıldı. Çünkü o, daha önce yapılan tüm anlaşmaları reddetmişti. Son anlaşmayı kabul etti ve girişim başlatıldı. İnşallah iyi şeyler olacak.”