İsrailli iki yeni örgüt Lübnan’a savaş açmayı talep etti

Lübnan sınırı yakınındaki Celile'de bir İsrail devriyesi (AFP)
Lübnan sınırı yakınındaki Celile'de bir İsrail devriyesi (AFP)
TT

İsrailli iki yeni örgüt Lübnan’a savaş açmayı talep etti

Lübnan sınırı yakınındaki Celile'de bir İsrail devriyesi (AFP)
Lübnan sınırı yakınındaki Celile'de bir İsrail devriyesi (AFP)

İsrail'in kuzeyindeki Yedek Asker Çadırı ve Lobi 1701 adlarındaki iki grup dün sabahın erken saatlerinde, Yukarı Celile bölgesinin giriş noktalarına pankartlar astılar. Pankartlarda İsraillilerin bu bölgeye girmesinin yasak olduğu ve bölgenin Güney Lübnan gibi Hizbullah'ın nüfuzunun bir parçası haline geldiği vurgulandı. Söz konusu gruplar bu eylem ile kuzeydeki kasabaları tehdit eden topçu ve füze bombardımanına karşı hükümeti harekete geçirmeyi amaçladıklarını ifade ettiler. Lübnan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1701 sayılı kararını uygulayana kadar, savaşın Lübnan topraklarına taşınması çağrısında bulunan iki grup ayrıca Litani Nehri'nden güneye kadar olan bölgenin askerden arındırılmasını talep ettiler.

Devasa pankartlarda İbranice, Arapça ve İngilizce olmak üzere üç dilde alaycı bir metinle şu ifadelere yer verildi:

 "Bu yol, İsrail Devleti toprakları içindeki güney Lübnan'ın güvenlik şeridine gidiyor. Kuzeydeki şehirlerde güvenlik sağlanana kadar İsrail vatandaşlarının girişi yasaktır."

Yukarı Celile'nin girişindeki tabelalardan biri
Yukarı Celile'nin girişindeki tabelalardan biri

Söz konusu protesto eyleminin arkasında Gazze savaşı sırasında kurulan Yedek Asker Çadırı ve Lobi 1701 adlarındaki iki yeni örgüt var. Her ne kadar parti ya da siyasi hareket olarak sınıflandırılmayı reddetseler de her ikisinin de faaliyetleri Gazze'deki savaşı durdurmayı reddeden sağcı akıma hizmet ediyor. Kuzeydeki sınırlı savaşın genişletilmesi ve hem Lübnan Hizbullah'ına hem de Hamas'a karşı zafer kazanılması çağrısında bulunuyorlar.

İki örgüt de hükümetin zafer açıklamalarının ardından ortaya çıktı. Bazıları hükümete destekle Lübnan'a yönelik saldırıların amacının ‘BMGK’nın 1701 sayılı kararı uyarınca Güney Lübnan'ı Litani'nin kuzeyine kadar Hizbullah güçlerinden temizlemek’ olduğunu ifade etti. Gruplar İsrail’in Lübnan'la savaş istemediğini ancak Lübnan'ı Orta Çağ'a döndürecek, Beyrut'u ikinci bir Gazze'ye çevirecek bir savaşa hazır olduğunu vurguladı.

Fotoğraf Altı: İsrail 13 Şubat'ta, Güney Lübnan'ın Şihin köyüne bombalı saldırı düzenledi. (AFP)
İsrail 13 Şubat'ta, Güney Lübnan'ın Şihin köyüne bombalı saldırı düzenledi. (AFP)

Ancak iki örgütün destekçileri, uluslararası hesapların devreye girmesi ve ABD, Fransa ve diğer ülkelerin savaşın yayılmasını önlemek için baskı yapmaya başlaması nedeniyle sahadaki pratik tedbirlerin farklı olduğunu düşünüyor. Bazı İsrailli Generallerden şu şekilde uyarılar duyulmaya başlandı:

“Lübnan'a yönelik resmi tehditler gerçek güce dayanmıyor ve İsrail ordusu henüz böyle bir savaşa hazır değil, iç cephe yeterli değil, Hizbullah Hamas'ın on katı güce sahip ve tünelleri daha büyük, Hamas'ın Gazze'deki tünellerinden daha tehlikeli.”

Sağ kesim bu tarz açıklamaları bir geri çekilme olarak değerlendirip protesto eylemi başlattı.

Yedek Asker Çadırı hareketi, Gazze'deki savaşı sürdürmek için çalışıyor ve esir değişim anlaşmasını bozma pahasına bile olsa savaşı durdurmayı reddediyor. Hareket, savaşı Lübnan'a ve Batı Şeria'ya yaymak için de aynı tutumu takınıyor.

Yedek Asker Çadırı hareketi internet sitesinde yaptığı açıklamada kendisini şöyle tanıtıyor:

"Bizler yedek kuvvetleriz, kadın ve erkek savaşçılarız. Bu savaşta (Gazze'ye karşı) kanımızla bedel ödedik. Silah arkadaşlarımızı kaybettik, aylarca savaştık. Ailelerimizi evlerinde endişeli halde bıraktık. Ancak hizmetten döndüğümüzde İsrail'in zafere ulaşma iradesine karşı başka bir savaş cephesinin varlığını keşfettik. Gerçek bir zafer elde edene kadar vazgeçmeyeceğiz.”

Fotoğraf Altı: Gazze’deki iki İsrail askeri. (İsrail Ordusu - AFP)
Gazze’deki iki İsrail askeri. (İsrail Ordusu - AFP)

Metnin devamında şu ifadelere yer verildi:

“Zorluklara rağmen zafere kadar mücadeleye devam etmeye hazırız. Zaferle neyi kastediyoruz? Ne bizim ne çocuklarımızın ne de torunlarımızın Gazze Şeridi'ndeki 7 Ekim gibi bir katliamın tehdidi altında yaşamaya hazır olmadığımızı anlaması için düşmana yeterli bir bedel ödetmek. Peki, bu nasıl olacak? İlk olarak, toprakla bedel ödeteceğiz. Gazze Şeridi'nden toprak alıp İsrail'e katacağız. Her terörist şunu bilmelidir ki, İsrail'e yönelik bir operasyona kalkışırsa geri dönecek bir yer bulamayacak. Hamaslıları öldürmeli ve (savaşa katılmayan) masum Filistinlileri göç etmeye teşvik etmeliyiz.”
 

Hareketin liderleri, fikirlerinin kabul edilmesinin zor olduğunu itiraf ederek şu açıklamayı yapıyor:

“Bu yüzden kavramlarımızı temelden değiştirene kadar İsrail bilincine karşı bir savaş başlatmaya karar verdik.”

Hareketin destekçileri Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde, Batı Kudüs'teki devlet dairelerinin önünde ve Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı genel merkezinin önünde protesto çadırları kuruyor. Bu ayın dördünde yürüyüş, sekizinde şenlik düzenlediler. Perşembe günü sabah saatlerinde gerçekleşen etkinlik, ‘hükümeti destekleme ve zafer elde edilene kadar konumunu sağlamlaştırması ve ordunun elini kolunu bağlama girişimlerini engellemesi yönünde teşvik etme çabalarının’ bir parçası olarak geldi.

Fotoğraf Altı: Gazze Şeridi sınırının güney kısmında, Han Yunus yakınlarındaki Merkava tankı üzerindeki İsrail devriyesi. (AP)
Gazze Şeridi sınırının güney kısmında, Han Yunus yakınlarındaki Merkava tankı üzerindeki İsrail devriyesi. (AP)

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre yedek ordudaki binbaşı Ömer Fitzinyash duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:

“Düşmanın topu önünde yem haline gelen ve askeri faaliyetlerinin kısıtlanmasından şikayetçi olan asker ve subayların ateş emirlerini değiştirme girişimleri var. Onların çığlıklarını duyuyoruz ve saha kuvvetlerinin hareket özgürlüğünün, zafere ulaşmanın temel koşulu olduğuna inanıyoruz.”

Lübnan sınırında bulunan (120 kilometre) kasabalardaki binlerce sakini bünyesinde barındıran 1701 Lobisi hareketi ise söz konusu BM kararının gerçek anlamda uygulanması adına kurulduğunu savunuyor. Hareketin perşembe günü sabahın erken saatlerinde gerçekleştirdiği faaliyetin amacı insanlara, Gazze kuşatmasında olduğu gibi, Hizbullah güçlerinin istilası ve işgali korkusuyla 7 Ekim'den sonra evlerinden tahliye edilen yaklaşık 100 bin İsrail vatandaşının (kuzeyde yaşayan) olduğunu hatırlatmak. Bu kişiler halen yerlerinden edilmiş durumda. Kasabaları her gün Hizbullah füzeleri tarafından bombalanıyor. Birçok ev artık yerleşime uygunsuz hâle geldi. Söz konusu İsrailli vatandaşlar kararlılıklarını destekleyecek bir hükümet planına, büyük bütçelere ve ‘hayatlarını tehdit etmeyi bırakması için’ Hizbullah'a karşı cesur kararların alınmasına ihtiyaçları olduğunu savunuyor.



Kasım "diplomasiyi" destekliyor ancak Hizbullah'ın silahları konusunda ısrarcı

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, "Kudüs yolunda şehit olan âlimler ve yiğitlerin anısına" düzenlenen törende konuşuyor (Ulusal Haber Ajansı)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, "Kudüs yolunda şehit olan âlimler ve yiğitlerin anısına" düzenlenen törende konuşuyor (Ulusal Haber Ajansı)
TT

Kasım "diplomasiyi" destekliyor ancak Hizbullah'ın silahları konusunda ısrarcı

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, "Kudüs yolunda şehit olan âlimler ve yiğitlerin anısına" düzenlenen törende konuşuyor (Ulusal Haber Ajansı)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, "Kudüs yolunda şehit olan âlimler ve yiğitlerin anısına" düzenlenen törende konuşuyor (Ulusal Haber Ajansı)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün yaptığı açıklamada, ateşkes komitesinde sivil bir başkanın yer almasının "önceki resmi açıklamalara ve pozisyonlara aykırı bir prosedür" olduğunu belirterek siyasi söyleminde çıtayı yükseltti. Kasım'a göre söz konusu açıklamalarda, herhangi bir sivilin uygulama mekanizmasına dahil edilebilmesi için İsrail'in düşmanlıklara son vermesi gerektiği belirtiliyordu.

Kasım, Lübnan yetkililerinin "diplomatik seçeneğine" destek verdiğini ifade ederken, Büyükelçi Simon Karam'ın Lübnan heyetine atanmasını "İsrail'in tutumunu, saldırganlığını veya işgalini değiştirmeyecek yersiz bir taviz" olarak değerlendirdi. "Sivil temsilcinin gidip görüşmelerde bulunduğunu, bunun da baskıyı artırdığını ve İsrail'in Amerika ile birlikte Lübnan'ı ateş altında tutmak istediğini" belirtti. Kasım, "En büyük fedakarlığı yapmaya hazırız ve teslim olmayacağız" ifadelerini kullandı.


Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
TT

Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı

Suriye'de devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin yaklaşık 1. yıl dönümünü anma etkinlikleri devam ederken, dün Suriye'nin eski istihbarat şefi ve Esed’in kuzeni tarafından, Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara yönetimine karşı Suriye kıyılarında iki ayaklanma başlatma planları hakkında bilgi sızdırıldı.

Bu bilgi, dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda, Esed güçlerinden kurtuluşunun birinci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen büyük bir miting sırasında geldi. Resmi SANA haber ajansının haberine göre, etkinliğe katılanlar, meydanın ortasına 500 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde bir Suriye bayrağı asarak "toprak ve halkın birliğini sembolik bir şekilde vurguladılar."

Bu kutlamalarla eş zamanlı olarak Reuters, Suriye'nin eski istihbarat yetkilisi Tümgeneral Kemal Hasan ile Esed'in milyarder kuzeni Rami Mahluf'un, yeni hükümete karşı iki ayaklanma başlatma umuduyla on binlerce potansiyel savaşçıya milyonlarca dolar harcadığını belirten bir araştırma yayınladı.

Aileye yakın dört kişi, Aralık 2024'te Rusya'ya kaçan Esed'in Moskova'da sürgünde yaşama fikrine büyük ölçüde alıştığını söyledi.


Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
TT

Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)

Kanada hükümeti, dün yaptığı açıklamada, Suriye'yi terörü destekleyen yabancı devletler listesinden çıkardığını ve Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yardımcı olan muhalif ittifakın lideri olan Heyet Tahrir el-Şam'ı da terör örgütleri listesinden çıkardığını bildirdi.

Hükümet yaptığı açıklamada, "Bu önlemler, Birleşik Krallık ve ABD de dahil olmak üzere müttefiklerimiz tarafından yakın zamanda alınan kararlarla uyumlu olup, Suriye geçiş hükümetinin Suriye'de istikrarı teşvik etme ve vatandaşları için kapsayıcı ve güvenli bir gelecek inşa etme, bölgesel istikrarı teşvik etmek ve terörizmle mücadele etmek için küresel ortaklarla çalışma çabalarını takip etmektedir" ifadelerine yer verdi.