Sudan'da çatışmanın tarafları ‘savaş suçu’ ithamlarıyla karşı karşıya

Sudan, dünyadaki en büyük ülke içi yerinden edilmeye tanık oluyor.

Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (solda) ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), 2019. (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (solda) ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), 2019. (AFP)
TT

Sudan'da çatışmanın tarafları ‘savaş suçu’ ithamlarıyla karşı karşıya

Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (solda) ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), 2019. (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (solda) ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), 2019. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği dün (Cuma), Sudan'daki savaşın her iki tarafının da hastaneler, pazarlar ve hatta yerinden edilmiş insanların yaşadığı kamplar gibi sivil bölgelere ayrım gözetmeyen saldırılar da dahil olmak üzere ‘savaş suçu’ anlamına gelebilecek ihlaller gerçekleştirdiğini bildirdi.

Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 10 aydır süren çatışmayı sona erdirme çabaları şu ana kadar başarısız oldu. 12 binden fazla insan öldürüldü ve altı milyondan fazla kişi ya yerinden edildi ya da mülteci olarak evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bu da Sudan'ı dünyadaki en fazla yerinden edilmiş insanın var olduğu ülke yapıyor.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, rapora ek olarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Bu ihlallerin bir kısmı savaş suçu teşkil ediyor. Dolayısıyla silahlar susturulmalı ve siviller derhal korunmalıdır.

BM raporu, bir olayda, Darfur eyaletinin Zalingei kentindeki kamplarının HDK tarafından 14-17 Eylül tarihleri ​​arasında bombalanması sonucu onlarca yerinden edilmiş kişinin öldürüldüğünü belirtti. Diğer yandan 22 Ağustos'ta ordunun köprü altına sığınan sivillere attığı top atışlarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 26 sivil hayatını kaybetti.

BM raporu, Nisan'dan Aralık ayına kadar olan dönemi kapsıyor ve 300'den fazla mağdur ve tanıkla yapılan görüşmelere dayanıyor.



“Hizbullah çağrı cihazları” patlayıcı madde içeriyordu

Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
TT

“Hizbullah çağrı cihazları” patlayıcı madde içeriyordu

Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)

Lübnanlı yetkililerin dün (Salı) Hizbullah'a ait çağrı cihazlarının patlamasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmadan elde edilen ilk verilerin, cihazların önceden programlandığını ve patlayıcı içerdiğini ortaya koyduğu belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre adının açıklanmaması kaydıyla konuşan kaynak, “Veriler, patlama yönteminin cihazların önceden programlandığını ve cihazın bataryası boyunca yerleştirilmiş patlayıcılar içerdiğini gösteriyor” dedi. Kaynak, soruşturmanın “henüz başlangıç aşamasında” olduğunu belirtti.

Lübnan'da dün meydana gelen ve Hizbullah'ın İsrail'i “tamamen sorumlu” tuttuğu eş zamanlı çağrı cihazı patlamalarında 12 kişi ölmüş, yaklaşık üç bin kişi yaralanmıştı.