Netanyahu'nun savaş sonrası planına yanıt olarak Blinken: Gazze'nin her türlü yeni işgalini reddediyoruz

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Arjantin Dışişleri Bakanı Diana Mondino ile Arjantin'in başkenti Buenos Aires’teki Casa Rosada Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ortak basın toplantısına katıldı. (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Arjantin Dışişleri Bakanı Diana Mondino ile Arjantin'in başkenti Buenos Aires’teki Casa Rosada Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ortak basın toplantısına katıldı. (Reuters)
TT

Netanyahu'nun savaş sonrası planına yanıt olarak Blinken: Gazze'nin her türlü yeni işgalini reddediyoruz

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Arjantin Dışişleri Bakanı Diana Mondino ile Arjantin'in başkenti Buenos Aires’teki Casa Rosada Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ortak basın toplantısına katıldı. (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Arjantin Dışişleri Bakanı Diana Mondino ile Arjantin'in başkenti Buenos Aires’teki Casa Rosada Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ortak basın toplantısına katıldı. (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dün (Cuma) yaptığı açıklamada ABD'nin savaşın bitiminden sonra Gazze Şeridi'nde herhangi bir ‘yeni işgali’ reddettiğini yineledi. Blinken’ın açıklamaları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki güvenlik kontrolünün devamına dikkat çeken, Hamas'a karşı savaş sonrası bir plan duyurmasına yanıt olarak geldi.

Blinken, Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te düzenlediği basın toplantısında sorulan bir soruya yanıt olarak şu cevabı verdi:

“Planı görmedim, bu yüzden yanıt vermekten kaçınıyorum. Ancak Gazze'de yeni bir İsrail işgali olmamalı ve Gazze toprakları daraltılmamalı. Gazze Şeridi'nin geleceği için bu iki husus, ‘iki temel ilkeyi’ oluşturuyor.”

Blinken ayrıca Gazze'nin “teröre platform olmaması gerektiğini” vurguladı.

Bölgedeki birçok ülkenin Gazze'de savaş sonrası döneme ilişkin bir plan üzerinde birlikte çalıştığına dikkati çeken Blinken, geçtiğimiz günlerde Brezilya'daki G20 Zirvesi ve Münih Güvenlik Konferansı oturum aralarında Arap yetkililerle konuyu görüştü.

Perşembe günü işgal altındaki Batı Şeria'daki bir Yahudi yerleşiminin yakınında meydana gelen ve üç Filistinlinin kalabalık bir otoyolda arabalara ateş açarak bir İsrailliyi öldürdüğü ve sekizini yaraladığı saldırıyla ilgili bir soruya yanıt olarak Blinken, Washington'un İsrail'in ‘güvenlik, meşru müdafaa ve terörle mücadele’ hakkına verdiği desteği yineledi.

Blinken ayrıca Cumhuriyetçi ve Demokrat ABD yönetimlerinin, yeni yerleşimlerin kalıcı barışa ulaşma konusunda ters etki yaptığı ve uluslararası hukuka aykırı olduğu yönündeki uzun süredir devam eden tutumunu da yineledi.

Blinken, “Yönetimimiz yerleşimlerin genişletilmesine kararlılıkla karşı çıkmaya devam ediyor. Bizim görüşümüze göre bu, İsrail'in güvenliğini güçlendirmez, yalnızca zayıflatır” ifadelerini kullandı.

İsrail medyası, Netanyahu'nun Savaş Kabinesi’ne Gazze için savaş sonrası bir plan sunduğunu, İsrail'in, yenilenen operasyonları önlemek ve gelecekteki tehditleri engellemek amacıyla tüm Gazze Şeridi’nde zaman sınırlaması olmaksızın hareket özgürlüğünü sürdüreceğini vurguladığını aktardı.

Netanyahu'nun planı, Gazze Şeridi'nde İsrail yerleşimlerine komşu alanda bir güvenlik bölgesi kurma niyetini ortaya koyuyordu. Söz konusu bölge ihtiyaç duyulduğu sürece yerinde kalacak ve İsrail, Gazze Şeridi'ndeki örgütlerin yeniden silahlanmasını önlemek için Gazze ile Mısır arasındaki sınırı kapatmayı sürdürecek.

Uzun vadede plan, ‘Filistinlilerle kalıcı bir çözüme ilişkin uluslararası emirleri’ reddediyor ve böyle bir anlaşmaya yalnızca iki taraf arasında önkoşulsuz doğrudan müzakerelerle ulaşılabileceğini vurguluyor.



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.