Washington Ras İsa limanı yakınında Husi hedeflerini vurdu ve 3 İHA’yı düşürdü

Çin ve Avrupa'nın hatta girmesiyle Yemen sularının militarizasyonunu artıyor.

Husilerin Kızıldeniz’deki operasyonları geçen kasım ayında Galaxy Leader gemisinin kaçırılmasıyla başladı (AFP)
Husilerin Kızıldeniz’deki operasyonları geçen kasım ayında Galaxy Leader gemisinin kaçırılmasıyla başladı (AFP)
TT

Washington Ras İsa limanı yakınında Husi hedeflerini vurdu ve 3 İHA’yı düşürdü

Husilerin Kızıldeniz’deki operasyonları geçen kasım ayında Galaxy Leader gemisinin kaçırılmasıyla başladı (AFP)
Husilerin Kızıldeniz’deki operasyonları geçen kasım ayında Galaxy Leader gemisinin kaçırılmasıyla başladı (AFP)

Husilerin Gazze’deki Filistinlilere destek amacıyla İsrail gemilerinin seyrini engelleme bahanesiyle operasyonları dört aydır devam ediyor. Bu çerçevede Batının yeni saldırıları dün (Cuma), Yemen’in Hudeyde şehrinin kuzeyinde Ras İsa limanı yakınındaki Husi milislere ait bölgeleri hedef aldı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ise dün milislerin gemilere yönelik saldırılarını önlediğini duyurdu. CENTCOM, güçlerini Kızıldeniz’de faaliyet gösteren çok sayıda ticari geminin yakınında 3 Husi saldırı İHA’sını düşürdüğünü, hiçbir gemide ise hasar meydana gelmediğini bildirdi.

İran yanlısı milislerin binlerce destekçisi dün Sana’da ve kontrolü altındaki diğer bölgelerde, Husi lider Abdulmelik el-Husi’nin çağrısı üzerine gösteri yapmak için bir araya geldi. Abdulmelik el-Husi yaptığı açıklamada, 48 geminin bombalandığını iddia ederken, denizaltı silahı olarak tanımladığı silahla deniz kuvvetlerinin gerilimi daha da tırmandıracağı tehdidinde bulundu.

Husiler gerginliği artırmaya devam eder ve ABD öncülüğündeki savunma saldırıları sürerken Yemen karasuları, uluslararası militarizasyonda yeni bir aşamaya girdi. Öyle ki Çin, askeri bir filo göndereceğini duyurdu. Daha önce de Avrupa Birliği (AB), deniz trafiğinin korunmasına katkıda bulunmak amacıyla ‘Koruyucu Operasyon’ adını verdiği bir operasyon başlatma konusunda uzlaşı sağlandığını bildirdi.

Husi medya organları, Sana saatiyle dün öğleden sonra, milislerin Hudeyde şehrinin kuzeyinde, Kızıldeniz’deki Ras İsa limanı yakınındaki es-Salif bölgesinde bulunan mevziilerine 3 Amerikan- İngiliz saldırısı gerçekleştirildiğini duyurdu. Haberlerde konuyla ilgili ayrıntıya yer verilmedi. Aynı şekilde Washington da bu saldırıları hemen üstlenmedi.

CENTCOM’un X İngilizce hesabı üzerinden yaptığı açıklamaya göre geçen perşembe günü İran yanlısı milisler, biri Aden Körfezi’nde bir gemiye isabet eden 3 saldırının sorumluluğunu üstlendi.

Husiler, deniz kuvvetlerinin gerilimi daha da artıracağına söz verdi. Ayrıca Batı saldırılarının, askeri yeteneklerini sınırlamakta başarısız olduğunu iddia etti (Reuters)
Husiler, deniz kuvvetlerinin gerilimi daha da artıracağına söz verdi. Ayrıca Batı saldırılarının, askeri yeteneklerini sınırlamakta başarısız olduğunu iddia etti (Reuters)

Açıklamada, 22 Şubat sabahı Sana saati 04.30 ile 05.30 arasında Amerikan uçakları ve koalisyon savaş gemisinin Kızıldeniz’de İran destekli Husilere ait 6 kamikaze İHA’yı düşürdüğü belirtildi. İHA’ların ABD savaş gemilerini ve koalisyon güçlerini hedef aldığı ve yakın bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.

CENTCOM, Husilerin daha sonra yaptığı açıklamada, sabah 8.30 ile 9.45 arasında Aden Körfezi’ne iki gemisavar balistik füze fırlatarak MV Islander gemisini vurduğunu belirtti. Söz konusu gemi, İngiltere’ye ait ve Palau bayrağını taşıyan bir kargo gemisi. Saldırının, 2 kişinin yaralanmasına ve hafif hasara yol açtığı dile getirilirken, geminin yolculuğuna devam ettiği aktarıldı.

Öte yandan Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, İsrail’in güneyindeki Eylat’ın çok sayıda balistik füze ve İHA ile bombalandığını öne sürerek, niteliksel olarak tanımladığı 3 askeri operasyonun kabul edildiğini duyurdu. Seri, Aden Körfezi’nde bir İngiliz gemisinin ve Kızıldeniz’de bir Amerikan destroyerinin bombalandığına da dikkati çekti.

Husi tehdidi tırmanırken Yemen hükümeti, Batı saldırılarının Husilerin Kızıldeniz’deki gemilere saldırı yeteneklerini etkilemeyeceğini ileri sürdü. Hükümete göre alternatif çözüm, devlet kurumlarını yeniden tesis etmek, Hudeyde ve limanlarını özgürleştirmek, Tahran’a sadık milisleri barışa zorlamak ve ulusal mutabakata karşı darbeyi sona erdirmek için güçlerini desteklemek.

Militarizasyon ve ekonomik kayıplar

Husilerin Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki saldırıları, uluslararası taşımacılıkta aksaklıklara ve büyük şirketlerin stratejik koridoru kullanma konusundaki isteksizliğine neden oluyor. Öte yandan AB, deniz trafiğini korumak için Kızıldeniz’e gemi göndermek üzere ABD ve İngiltere’ye katılırken, Çin ise bölgeye 46. filoyu gönderdiğini duyurdu.

Çin’in resmi haber ajansı Xinhua’nın haberine göre filo, Aden Körfezi’nde ve Somali açıklarındaki sularda bulunan 45. Deniz Filosu’na eşlik etme görevini üstlenmek üzere, Çin’in güneyindeki Guangdong Eyaleti’nde bulunan kıyı kenti Zhanjiang’daki askeri limandan yola çıktı.

Husilere doğru İran silah sevkiyatı yapan bir yelkenli, ABD Donanması tarafından durduruldu (AP)
Husilere doğru İran silah sevkiyatı yapan bir yelkenli, ABD Donanması tarafından durduruldu (AP)

46. filo, güdümlü füze destroyeri Jiaozuo, füze firkateyni Xuchang ve kapsamlı ikmal gemisi Honghu’dan oluşuyor. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgiye göre filoda iki helikopterin yanı sıra düzinelerce özel kuvvet mensubu da dahil olmak üzere 700’den fazla subay ve asker bulunuyor.

Öte yandan Batı medyası, dün Husi saldırılarının, daha uzun bir alternatif rotanın kullanılması nedeniyle nakliye maliyetinde ve çatışmalardan kaynaklanan riskleri karşılamak için alınan ücretlerde önemli bir artışın yanı sıra deniz taşımacılığı sigorta sözleşmelerinin fiyatlarında da keskin bir artışa neden olduğunu bildirdi.

Uluslararası Para Fonu’na göre Kızıldeniz’den konteynerlerin deniz yoluyla taşınması bir yıl içinde yaklaşık yüzde 30 azaldı. AB verilerine göre çatışmadan önce küresel ticaretin yüzde 12 ila 15’i bölgeden geçiyordu.

AFP’nin Londra Menkul Kıymetler Borsası Grubu raporundan aktardığına göre Asya’dan Kuzeybatı Avrupa’ya yapılacak bir yolculuğun maliyeti, büyük bir konteyner gemisi için yüzde 35, Aframax petrol tankeri (yani taşıma kapasitesi 80 ila 120 bin ton arasında olanlar) için yüzde 110’a kadar arttı.

Husi milisler, perşembe günü bir bildiri yayınlayarak, “Tamamen veya kısmen İsrailli kişi veya kuruluşlara ait olan gemilerin ve İsrail bayrağını taşıyan gemilerin; Kızıldeniz, Aden Körfezi ve Umman Denizi’nden geçmesi yasaktır” ifadelerini kullandı.

Husiler, Gazze savaşından yararlanarak meşru hükümet tarafından kontrol edilen bölgelerde on binlerce kişiyi askere aldı (Reuters)
Husiler, Gazze savaşından yararlanarak meşru hükümet tarafından kontrol edilen bölgelerde on binlerce kişiyi askere aldı (Reuters)

Reuters’ın belirttiğine göre Husi İnsani Operasyonlar Koordinasyon Merkezi’nden (gemilerin hareketini kontrol etmeyi amaçlayan yeni bir merkez) nakliye sigorta şirketlerine gönderilen mesajlarda, Amerikan veya İngiliz şahıs veya kuruluşlarına ait olan veya ABD ya da İngiltere bayrağı altında seyreden gemilerin de yasağa tabi olduğu açıklandı.

Husiler, deniz saldırılarının Gazze’deki Filistinlilere destek amaçlı olduğunu ve insani yardım gelmediği sürece durmayacağını iddia ediyor. Yemen hükümeti ise milislerin İran’ın gündemini benimsediğini ve BM öncülüğündeki barış koşullarından kaçmak için denizde gerilimi artırmaya çalıştığını savunuyor.

Husi lideri Abdulmelik el-Husi, geçen perşembe günü yaptığı açıklamada, Husilerin denizdeki operasyonlarına denizaltı silahlarının dahil edilmesinin, ‘düşman için endişe verici’ olduğunu söyleyerek, 48 geminin hedef alındığını ve İsrail’e 183 füze ve İHA fırlatıldığını iddia etti.

El Husi, Gazze olaylarının başlangıcından bu yana 237 binden fazla personeli orduda istihdam ettiğini ifade ederek, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nden geçen gemiler hakkında bilgi edinme konusunda Washington ve Londra’ya üstünlük sağladığını iddia etti. Aynı şekilde hava saldırılarının başlamasından bu yana milislerin 278 hava saldırısına maruz kaldığını da kabul etti.

Abdulmelik el-Husi’ye göre İran destekli milisler, 19 Kasım’dan bu yana gemilere karşı 48 saldırı düzenledi. Saldırılar, en az 11 geminin hasar almasına yol açarken, 1 geminin de batacağı söylentilerine neden oldu. Galaxy Leader adlı gemi ve mürettebatı ise geçen kasım ayından bu yana Husiler tarafından alıkoyuluyor.

Washington, Husilerin gerginliği tırmandırmasına, Kızıldeniz’de seyrüseferi korumak için geçen aralık ayında Refah Muhafızı adını verdiği uluslararası bir koalisyon kurarak yanıt verdi. 12 Ocak’tan itibaren ise yaklaşık 23 kez kara saldırısı gerçekleştirdi.

Saldırılar, Husi füzeleri, İHA’ları ve bubi tuzaklı teknelerle mücadeleye yönelik onlarca operasyonun yanı sıra, Londra’nın 3 dalgaya katıldığı onlarca hava saldırısını da içeriyordu.

Husiler, şu ana kadar 31 Aralık’ta Kızıldeniz’de ABD Donanması’nın bir gemiye korsanlık girişimlerine yanıt olarak Husi teknelerini imha etmesi sonrasında 10 unsurunun ölmesinden sonra, Batı’nın saldırılarında 22 unsurunun daha öldürüldüğünü itiraf etti. 



Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.


Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
TT

Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)

İsrail ordusunun bugün Güney Lübnan'daki Zavtar el-Şarkiye'de düzenlediği saldırıda bir gencin öldürülmesiyle yeni bir gerilim yaşandı. UNIFIL ise sınırda devam eden gerginliğin ortasında Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmesi çağrısını yineledi.

Ulusal Haber Ajansı'nın (NNA) haberine göre, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Zavtar bölgesinde bir aracı hedef alan hava saldırısında bugün bir Lübnanlı genç hayatını kaybetti.

Ajans haberinde, "Genç Kamil Reda Karabaş, İsrail insansız hava aracının (İHA) Ayn el-Semahiye yolunda seyir halindeki aracına iki güdümlü füzeyle saldırması sonucu şehit oldu. Ambulans ekipleri olay yerine geldi" ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu ayrıca Bint Cubeyl sektörüne bağlı Frun kasabasında bir Hizbullah mensubunu hedef alan hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Ordu sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından baskına ilişkin bir video yayınlayarak, hedefin "İsrail'e karşı terörist planlar yürüttüğünü" ve faaliyetlerinin "Lübnan ile varılan mutabakatların ihlali anlamına geldiğini" belirtti.

Adraee, ordunun Güney Lübnan'dan gelebilecek "her türlü tehdidi ortadan kaldırmaya" devam edeceğini ifade etti.

Lübnan Halk Sağlığı Acil Durum Operasyon Merkezi, dün yaptığı açıklamada, Frun kasabasında bir aracı hedef alan İsrail hava saldırısında bir vatandaşın hayatını kaybettiğini duyurdu.

UNIFIL: Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmelidir

Bu arada, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) Başkanı Diodato Abagnara, 1701 sayılı Kararın uygulanmasında ilerleme sağlanması için "Lübnan'ın egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı" gösterilmesinin gerekliliğini vurguladı.

"X" platformunda açıklama yapan Abagnara, Lübnan ordusunu destekleme taahhüdünü teyit ederek, orduyu güneyde "istikrarı sağlamada kilit ortak" olarak nitelendirdi. Ayrıca, Lübnan ordusunun bölgede yeniden konuşlandırılmasını, devlet otoritesinin genişletilmesinde hayati bir adım olarak değerlendirdi.

İsrail, Gazze'deki savaş sonrasında Hizbullah ile yaşanan çatışmanın ardından bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına rağmen güney ve doğuda saldırılarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes anlaşmasının amacının "partinin askeri kapasitesini yeniden inşa etmesini engellemek" olduğu belirtiliyor.


Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
TT

Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)

11 Kasım 2025'te yapılan Irak parlamento seçimlerinden bir hafta sonra, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki 12 Şii parti lideri, başbakan adayı gösterme yetkisine sahip "en büyük blok" olduklarını belirten bildiriyi imzaladı. Görevden ayrılan Başbakan Muhammed es-Sudani'nin, ikinci bir dönem için göreve devam etme niyeti konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından imza töreninde hazır bulunması dikkat çekiciydi.

Şarku'l Avsat'ın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, "koordinasyon çerçevesindeki üç önemli Şii lider, güçlü yetkilere ve tam desteğe sahip bir icra direktörü gibi birini bulma konusunda anlaştı, ancak bu pozisyonda siyasi bir lider istemiyorlar."

Kaynaklar, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki kilit liderlerin, bir sonraki aşamada pozisyonu yönetecek siyasi denklemi değerlendirmek üzere pozisyon için aday listelerinin incelenmesini geçici olarak durdurduğunu bildirdi ve "Es-Sudani'nin kısa listeye girdiğini, ancak farklı bir durumda olduğunu" vurguladı.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki, Sudani'nin göreve dönmesine şiddetle karşı çıkıyor, ancak koalisyon içindeki sınırlı sayıda parti, "mevki için yeni kriterler kabul edilirse" itiraz etmeyecek. Şii bir lider, "koalisyon içindeki liderlerin son zamanlarda masada oturan ve önemli kararlar hakkında lider olarak oy kullanma hakkına sahip olan kişilerin sayısının artmasından duydukları hoşnutsuzluğu ve kızgınlığı dile getirdiklerini" belirtti.