Paris’te başlayan yeni müzakere süreci ateşkesi sağlayacak mı?

Hamas ve İslami Cihad'dan iki kaynak: Esir anlaşması ve ateşkesle ilgili Paris sürecinin ayrıntılarını alamadık

Kasım 2023'teki esir değişimi sırasında iki El Kassam savaşçısı iki mahkumla birlikte (Fransız Haber Ajansı- AFP)
Kasım 2023'teki esir değişimi sırasında iki El Kassam savaşçısı iki mahkumla birlikte (Fransız Haber Ajansı- AFP)
TT

Paris’te başlayan yeni müzakere süreci ateşkesi sağlayacak mı?

Kasım 2023'teki esir değişimi sırasında iki El Kassam savaşçısı iki mahkumla birlikte (Fransız Haber Ajansı- AFP)
Kasım 2023'teki esir değişimi sırasında iki El Kassam savaşçısı iki mahkumla birlikte (Fransız Haber Ajansı- AFP)

Hamas’tan önde gelen bir kaynak yaptığı açıklamada, arabulucuların, takas anlaşması ve ateşkes konusunda anlaşmaya varmak için yeni "Paris süreci" olarak bilinen müzakerelerin ayrıntılarını harekete aktarmadıklarını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı'na (AWP) göre kaynak, açıklamasında şunları söyledi: “Hamas müzakerelerde henüz bir şey elde etmedi ve müzakerelere dair sızıntıların çoğu medya aracılığıyla önce Gazze halkının örgüte baskı yapmasını sonra da bizzat Hamas’ın kendisine baskı yapmayı” amaçlıyor.

Ancak Beyrut’taki üst düzey bir Hamas lideri AWP'ye yaptığı açıklamada ilk aşamadaki müzakerelerin tamamlanması karşılığında, ateşkesin süresine ilişkin ayrıntılarda Hamas’ın esneklik gösterdiğini doğruladı.

Kaynak, Hamas heyetinin Kahire'de yetkili makamlarla birçok ayrıntıyı görüştüğünü ve Paris sürecinin son zamanlarda Kahire'de tartışılanların sınırları ve çerçevesi dahilinde işlemesini beklediklerini belirtti.

Kaynak, ateşkesin ilk aşamasının tüm sivil İsrailli rehinelerin serbest bırakılması olması konusunda Hamas’ın anlaşmaya vardığını kaydetti. Söz konusu kaynak rehine sayısının 40'ı geçmediğine ve yalnızca Hamas’ın elinde olmadıklarına, her İsrailli rehineye karşılık 15 ağır ceza almış ya da kronik hastalığı olan Filistinli mahkumun serbest bırakılacağına ve serbest bırakılan her İsrailli rehine için bir gün ateşkes ilan edileceğine işaret etti. Ayrıca anlaşmanın uygulanmasına başlamadan önce bir haftalık ateşkesin sağlanması için karşılıklı olarak isim ve detaylar üzerinde mutabakatın sağlanmasının beklendiğini ifade etti.

Kaynak, hareketin Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerine çadırlar ve prefabrik evler de dahil olmak üzere kitlesel insani yardım sağlanması konusundaki ısrarını belirtti. Bunun yanında Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyine doğru yerinden edilenlerin evlerine dönüşlerine ilişkin ayrıntılar üzerinde anlaşmaya varılması konusundan da bahsetti.

İslami Cihad Hareketi’nden bir kaynak da Arap Dünyası Haber Ajansı’na (AWP) yaptığı açıklamada, İslami Cihad’ın herhangi bir yeni teklif aldığını yalanlayarak İslami Cihad, Hamas ve diğer direniş örgütleri arasında, son zamanlarda Kahire'de önerilenlerle ilgili tartışmanın devam ettiğini belirtti.

Söz konusu kaynak, İslami Cihad ve Hamas hareketlerini tüm saha detaylarında bir araya getiren birlik duruşuna vurgu yaparak, İslami Cihad Hareketi’nin onayı olmadan hiçbir anlaşmanın hayata geçirilemeyeceğine inandığını ifade etti.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.