Gazze’nin kuzeyindekiler açlıktan yemek zorunda kaldıkları hayvan yeminin bitmesinden korkuyor

Gazze’deki Deyr el-Balah’taki çocuklar yemek bekliyor (EPA)
Gazze’deki Deyr el-Balah’taki çocuklar yemek bekliyor (EPA)
TT

Gazze’nin kuzeyindekiler açlıktan yemek zorunda kaldıkları hayvan yeminin bitmesinden korkuyor

Gazze’deki Deyr el-Balah’taki çocuklar yemek bekliyor (EPA)
Gazze’deki Deyr el-Balah’taki çocuklar yemek bekliyor (EPA)

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki savaşı 142. gününe girerken, insani kriz hızla ve tehlikeli bir şekilde derinleşiyor.

Dünya Gıda Programı (WFP), çocukların yüzde 90’ının yetersiz beslenmeden muzdarip olduğu yönündeki uyarıların ardından, Gazze nüfusunun dörtte birinden fazlasının gıda kaynaklarının tükendiğini vurguladı.

Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde durum daha trajik hale gelse de, gıda sıkıntısı, temiz su ve tıbbi hizmet kıtlığı nedeniyle kuşatma altındaki Gazze’nin kuzeyinde sakinlerin çektiği acılar iki kat artıyor.

Burada hiçbir yardım alamayan 800 bine yakın vatandaş kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalırken, birçoğu hayatta kalabilmek için un elde etmek amacıyla hayvan yemi öğütme yoluna başvuruyor. Ancak bu tahılların stokları hızla azalıyor.

ntytt6um
Gazze’deki Deyr el-Balah’taki çocuklar yemek bekliyor (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre, Gazze Şeridi’ndeki Filistin Kızılayı Sözcüsü Raed en-Nims, açlık ve gıdaya erişim eksikliği nedeniyle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarda ölümlerin yaşandığını bildirdi.

Nims, AWP’ye verdiği demeçte şunları söyledi;

İsrail ordusu gıda, sağlık ve hatta yardım malzemelerinin Gazze ve kuzeyine ulaşmasını engelliyor. Suya, yiyeceğe ve tedaviye erişimde sorun yaşanıyor ve dolayısıyla uygulanan açlık politikası sonucunda özellikle çocuklar ve bağışıklığı zayıf olanlar arasında ölüm riski artıyor. Bir dönem ortalama tır girişi 80’di ve biz bu trajik duruma ve hasarın boyutuna göre sayının artırılmasını talep ettik. Ancak aksine azaldı ve son dönemde yardım tırı sayısında düşüşe tanık olduk.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki insani durumu daha da zorlaştıran şey, İsrail ordusunun yaptığı denetimlerin yanı sıra Gazze’ye giren yardım miktarı ve türlerinin de kontrol edilmesi.

Nims, bazı günler 30’dan az yardım tırının girdiğini, bazı günlerde ise hiç girmediğini söyledi.

Daha kötüye gidiyor

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Sözcüsü Kazım Ebu Halaf ise, Gazze Şeridi’ndeki durumun her düzeyde ‘kötüden çok daha kötüye’ gittiğine dikkat çekti.

Ebu Halaf, AWP’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi;

Hastaneler olması gerektiği gibi çalışmıyor ve UNRWA’ya bağlı 22 tıp ve sağlık merkezinden yalnızca 6 veya 7’si çalışıyor. Gazze ve kuzeyinde durum trajik ve oradan güncel bir bilgi gelmiyor. Bu bölgelere erişim büyük bir zorluk haline geldi ve tüm veriler bu bölgelerde kıtlığın görülmeye başladığını gösteriyor. Gelen yardım yeterli değil ve Ocak ile Şubat ayları arasında kuzeye 61 yardım girişiminde bulunuldu ve biz sadece 12 kez, yetersiz miktarda yardım getirmeyi başardık.

dsfeb tgnr
Gazze’deki Deyr el-Balah’taki çocuklar yemek bekliyor (EPA)

Dünya Gıda Programı, Gazze’de güvenli ortam sağlanana kadar kentin kuzeyine yönelik gıda yardım sevkiyatını askıya aldığını duyurdu.

Geçtiğimiz Salı günü yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi’nin kuzeyine yönelik sevkiyatı durdurma kararı kolay alınmadı. Bunun oradaki durumun daha kötüleşeceği ve daha fazla insanın açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya kalacağı anlamına geldiğini de biliyoruz” denildi.

Gazze sakinlerinden Muhammad Ghoul ise şu ifadelerle yaşadıkları sıkıntıyı anlattı;

Yorulduk ve bunların hepsi bedenimizde açıkça görülüyor. Tahılımız bitti, unumuz ve pirincimiz bitti, hayvan yemi bile kalmadı. Maruz kaldığımız bunca ‘öldürme yöntemi’ karşısında ne yapacağız? Öldürme, açlık, yıkım, kuşatma ve soğuk. Bu, Gazze’nin kuzeyinde yaşadıklarımızın sadece küçük bir kısmı.

rtb
Gazze Şeridi’nde kıtlığın büyüyeceğine dair endişeler artıyor (EPA)

Bir diğer Gazze sakini Ebu Ala ise, “Yiyecek bir şey kalmadı. Biz açlığa dayanabiliriz de, bir veya iki gününü tek öğün yemekle geçiren çocuklarımıza ne diyeceğiz? Onları bombardımanda kaybetmezsek açlık yüzünden kaybedeceğiz. Dünya harekete geçmek için neyi bekliyor?” dedi.

Gazze’nin kuzeyinden bir diğer vatandaş İman Ubayd ise şunları söyledi;

Bu hayat artık kolay değil. Artık unumuz ya da yiyeceğimiz yok. Çocuklarımızı beslemek için hayvan yemi öğütmeye başladık. Pirincin fiyatı savaş öncesinin beş katına çıktı ve artık satın alamıyoruz. Buğday unu eksik. Mısır ve arpa ununun bile fiyatı arttı. Artık hayvanların yemediğini yiyoruz.

Vatandaş Alaa el-Kudra da, dünyaya Gazze Şeridi’ndeki ablukayı hızlı bir şekilde kırma ve açlık nedeniyle çok sayıda ölümün önlenmesi için yardım sağlama çağrısında bulundu.

Kudra, “Yiyecek bir şey bulamıyoruz. Her şey tükendi. İki, üç günde bir öğün yiyebiliyoruz. Bir felaketin eşiğindeyiz ve dünya bunu izlemekle yetiniyor” diye ekledi.

fgr n
Filistinliler yardım tırıyla gelen unları taşıyor (Reuters)

Gazzeli çocuk Ahmed Abu Udeh ise, en büyük dileğinin dünyadaki diğer çocuklar gibi yemek yemek olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti;

Böbrek hastasıyım. Gıdaya ve tedaviye ihtiyacım var. Ancak bunlardan biri yok. Açlıktan ölmek istemiyorum. Günler geçiyor ve ben sadece tek öğün yiyorum. Yorgunum ve sadece yemek yemek istiyorum.

Gazze’deki hükümetin medya ofisi, kuzey bölgesi başta olmak üzere Gazze Şeridi’nde kıtlığın kötüleştiği uyarısında bulunarak, yüz binlerce çocuk ve kadının ölümüne yol açabilecek bir felaket konusunda uyarıda bulundu.

Ofisin açıklamasında, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nde savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana kıtlığa yol açan bir açlık ve susuzluk politikası uygulamaya başladığı belirtildi.

Buna ek olarak, hala Gazze’nin kuzeyinde bulunan yaklaşık 800 bin vatandaşın yaşadığı trajik durum ve zor koşullar göz önüne alındığında, günde 600 yardım tırının kuzeye, 700 yardım tırının da Gazze’ye girmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Gazze’deki sorun sadece yiyecekle sınırlı değil, içme suyu da eksik.

Beyt Lahya’dan Ebu Mahmud, “Çoğumuz kirli su içtiğimiz gibi, güvenli içme suyuna ulaşmak şans işi. Su bulmak için kazmak zorundayız” dedi.

Ebu Mahmud, “15 günde bir su alıyoruz, yiyecek ve su kıtlığından dolayı çocuklarımız hastalıklarla boğuşuyor. Bombardımanda ölmeyenler açlıktan ölecek” diye ekledi.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.