Cezayir Camisi Ramazan ayına kadar tam olarak faaliyete geçecek

Teknik nedenlerden dolayı 4 yıldır kısmi olarak kapılarını açıyordu

Cezayir Camiisi (Cami’nin Facebook’taki resmi sayfası)
Cezayir Camiisi (Cami’nin Facebook’taki resmi sayfası)
TT

Cezayir Camisi Ramazan ayına kadar tam olarak faaliyete geçecek

Cezayir Camiisi (Cami’nin Facebook’taki resmi sayfası)
Cezayir Camiisi (Cami’nin Facebook’taki resmi sayfası)

Başkentin doğu tarafında Cezayir Camisi’nin çevresindeki mahalle sakinleri, cami yönetiminin, açılıştan yaklaşık 4 yıl sonra bu Ramazan ayının başlamasından itibaren teravih namazı için caminin kapılarını açma kararı almasını sevinçle karşıladı.

Cami yönetiminin başkanı Şeyh el-Me’mun el-Kasimi’nin açıklamalarına göre, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, hükümetin ‘mutedil dini anlayışın sembolü’ olarak görmek istediği büyük mabedin tüm tesislerindeki çalışmaların başlatılmasını denetledi. Cami yakınındaki Dahliyye mahallesinden İmad Süleymani, Şarku’l Avsat’a, hükümetin ‘nihayet bu yıl Ramazan ayından itibaren Cuma ve Teravih namazlarının camide kılınması yönündeki talebi kabul ettiğini, bu dini ve ilmi yapının İslam dünyasındaki önemi göz önünde bulundurulduğunda günlük ibadetlerle sınırlandırılmasının makul olmadığını’ söyledi. İbadet alanının 28 Ekim 2020’de Cumhurbaşkanı Tebbun tarafından açılmasından bu yana, başkentte çok sayıda vatandaş, ‘Cuma namazı ve teravih namazlarının cami faaliyetlerine dahil edilmemesini’ protesto etmek için Diyanet İşleri Bakanlığı’na defalarca mektup gönderdi. Hükümet, Cezayir Camisi’nin son dönemde kapatılmasının nedeninin ‘tesislerin inşaatının tamamlanmamış olması ve idaresindeki çalışan ve işçi sayısındaki eksiklikten kaynaklandığını’ belirtti. Tebbun pazar günü Cezayir Din İşleri Bakanı Yusuf Bilmehdi, İskan Bakanı Tarık Belaribi ve Şeyh el-Mamun el-Kasimi ile minarenin 23’üncü katında bulunan İslam Medeniyeti Müzesi’ni ziyaret etti. Bakan rütbesindeki caminin müdürü basına, “Cezayir Camii, Cezayir’in dini otoritesinin müstahkem bir kalesidir” dedi. Dini kurumun tüm kanatlarının ve tesislerinin açılmasının ‘Cezayir için bir gurur ve İslam ulusu için bir kazanç’ olduğunu vurguladı. Cezayir Camisi yönetim ofisi müdürü ve din işleri araştırmacısı Bouzid Bumedyen, Şarku’l Avsat’a cami hakkında ‘Sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda bilimsel ve bilişsel bir kurum. Cami yönetiminin müdürü, caminin bilim ve din elitlerinin yüksek düzeyde mezun olacağı bir üniversite haline gelmesi için burada bir doktora bölümü kurmayı planlıyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Seçkin, elit bir eğitim sağlayacağını ve bunun da ötesinde uluslararası bir manevi ve bilimsel yapı olacağını” belirtti.

rgbtn
Cezayir Camiisi’ndeki ibadet yeri (Cami’nin Facebook’taki resmi sayfası)

Camide çeşitli İslami dini ilimlerdeki el yazmalarının yanı sıra Cezayirli alimler tarafından yazılan Kur’an-ı Kerim nüshaları da bulunuyor. 30 hektarlık bir alanın 400 bin metrekaresi 12 binaya ayrılıyor. 20 bin metrekarelik bir alana sahip olan ibadethane 120 binden fazla kişiyi ağırlayabilecek kapasitede bulunuyor. Salon, kendine özgü mermer desteklerle süslendi ve Şeyh el-Kasimi’ye göre ‘otantik Cezayir dekorasyonunu yansıtan’ sanatsal dokunuşlara göre mermer ve çok renkli alçıdan yapılmış bir mihrap içeriyor. Kasimi Cezayir Camisi’nin ibadethanesi ve çeşitli binalarının dekorasyonunun 6 kilometrelik hat sanatıyla yapıldığını belirtti. Caminin dekanlığı, sosyal medya hesaplarında caminin ‘Afrika’nın en büyük, dünyanın ise en büyük üçüncü camisi’ olduğunu söyledi. Aynı zamanda çok işlevli bir minare olarak kabul edilen mimari karakteri, modernlik ve sadeliği birleştiren, ‘265 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliği ile dünyanın en büyük minaresini’ içeriyor. Minare, 15’i Cezayir’in tarihini anlatan müzeye ayrılmış 43 kattan oluşuyor. 10 katta mağazaların yanı sıra dini araştırmalar için bir merkez bulunuyor. Minarenin tepesinde başkentin ve körfezin panoramik manzarasını sunan bir teleskop yer alıyor. Camide ayrıca bir kültür merkezi ve bir milyon kitabın olduğu bir kütüphane de dahil olmak üzere başka alanlar da bulunuyor. Helikopterlerin inmesi için bir alan ve iki katlı inşa edilmiş, 4 bin arabayı barındırabilecek bir garajda yer alıyor.



Hamas, savaşçılarının Refah'ta İsrail askerleriyle "şiddetli çatışmalara" girdiğini bildirdi

İsrail'in Gazze sınırı yakınında çekilen bir fotoğraf, Filistin Şeridi'nde dumanların yükseldiğini gösteriyor (AFP)
İsrail'in Gazze sınırı yakınında çekilen bir fotoğraf, Filistin Şeridi'nde dumanların yükseldiğini gösteriyor (AFP)
TT

Hamas, savaşçılarının Refah'ta İsrail askerleriyle "şiddetli çatışmalara" girdiğini bildirdi

İsrail'in Gazze sınırı yakınında çekilen bir fotoğraf, Filistin Şeridi'nde dumanların yükseldiğini gösteriyor (AFP)
İsrail'in Gazze sınırı yakınında çekilen bir fotoğraf, Filistin Şeridi'nde dumanların yükseldiğini gösteriyor (AFP)

Reuters'ın haberine göre Hamas, dün savaşçılarının Gazze Şeridi'nin güneyinde, Refah yakınlarında İsrail askerleriyle "şiddetli çatışmalara" girdiğini açıkladı.

Telegram mesajlaşma uygulamasından yapılan açıklamada, Hamas'ın, İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik hava ve kara harekâtının başlamasından 19 aydan fazla bir süre sonra, İsrail ordusunun kontrolünü genişlettiği bölgelerde etkinliğini sürdürdüğü belirtiliyor.

Hamas, daha sonra yaptığı açıklamada, savaşçılarının Refah'ın doğusundaki El-Tennur mahallesindeki bir evin içinde 12 askerden oluşan bir İsrail askerine iki anti-personel ve tanksavar füzesiyle pusu kurduğunu, çok sayıda askerin öldüğünü ve yaralandığını bildirdi.

İsrail ordusu bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyinde çıkan çatışmalarda iki askerinin öldürüldüğünü doğruladı.

Açıklamada, iki subay ve iki askerin ağır yaralandığı belirtildi.

Hamas, son aylarda Refah civarındaki çatışmalarla ilgili nadiren açıklama yaptı; Çatışmaların büyük bölümünün yakınlardaki Han Yunus kentinin doğu kesiminde ve Gazze Şeridi'nin kuzey kesimlerinde yaşandığı bildiriliyor.

İsrail, bu ayın başlarında Filistin topraklarına yönelik saldırılarını genişleteceğini duyurdu.

İsrail, ABD destekli ve altı hafta süren çatışmalara ara veren kırılgan ateşkesin çökmesinin ardından mart ayında saldırılarını yeniden başlattı.