Filistinlilerin yeni hükümet konusundaki anlaşmazlıkları, Netanyahu'nun Biden'ın planını ertelemesine yardımcı oluyor

Herkes teknokrat bir hükümeti desteklerken, devlet başkanı ve yetkileri konusunda anlaşmazlıklar sürüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz temmuz ayında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'yi bir araya getirmişti. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz temmuz ayında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'yi bir araya getirmişti. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Filistinlilerin yeni hükümet konusundaki anlaşmazlıkları, Netanyahu'nun Biden'ın planını ertelemesine yardımcı oluyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz temmuz ayında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'yi bir araya getirmişti. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz temmuz ayında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'yi bir araya getirmişti. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Genel olarak Filistinlilerin ve özel olarak da Gazze halkının, iç anlaşmazlıkların sona ermesine ve İsrail'in Gazze'deki savaşını sona erdirmek için dünya ülkeleriyle müzakerelerin yönetilmesi konusunda Filistin içi bir anlayışa ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Filistinli gruplar arasında yaşanan iç çatışmalar hakkında pek çok bilgi sızdırılıyor. Reform ve yeniliklerin gerçekleştirilmesi, Filistin seçimlerine hazırlanan, Gazze Şeridi'nin yeniden inşasının kurallarını belirleyen ve Filistin devletinin kurulmasını da içeren bölgesel barışın tesisi planını hazırlayan teknokrat bir hükümetin kurulması üzerine inşa edilen umutlar, bu iç komplikasyonların şiddetlenmesiyle kayboluyor.

dsfvde
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas. (DPA)

Nitelikli teknokratlardan oluşan yeni bir hükümetin kurulmasının önünü açmak için Başbakan Muhammed Iştiyye liderliğindeki Filistin hükümetinin birkaç gün içinde istifa etme olasılığına ilişkin haberlerin yayılmasından sonra, söz konusu hükümetin faaliyetlerinin kapsamı, çalışmalarının Gazze Şeridi'ni yeniden inşa etmek ve işlerini yönetmekle sınırlı mı kalacağı, yoksa Batı Şeria ve Gazze Şeridi için kapsamlı bir hükümet mi olacağı konusundaki anlaşmazlıklar hakkında başka haberler de yayıldı. Ayrıca Devlet Başkanlığı’nı kimin üstleneceği konusunda da anlaşmazlıklar bulunuyor. Filistin Yatırım Fonu Başkanı Muhammed Mustafa, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın adayı olarak anılıyor. Eski Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın yeğeni Nasır el-Kudva ise Hamas ve eski El Fetih lideri Muhammed Dahlan hareketi tarafından onaylanan bir aday.

Çözümleri geciktirme fırsatı

İsrail kaynakları, Filistin'deki bu anlaşmazlıkların, İsrail-Filistin çatışmasına radikal çözümlerden kaçınan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun çıkarlarına hizmet ettiğini doğruladı. Filistinlilerin anlaşmazlıklarla meşgul olması, İsrail’in çözümleri erteleme ve çatışmayı yönetmeye devam edebilmesini sağlayacak küçük, geçici çözümler arama fırsatı sunuyor. Ayrıca savaşın fitilini canlı tutuyor. Zira Netanyahu bunu hükümetinin ömrünü uzatmanın bir yolu olarak görüyor.

rftbgrf
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye. (DPA)

İsrail güvenlik servisleri, ordu ve istihbarat liderleri, söz konusu anlaşmazlıkların uzamasının İsrail'in Gazze Şeridi'nde çıkmaza girmesine yol açacağından korkuyor. Bu da Netanyahu'dan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ile savaşma fikrinden vazgeçmesini istemelerine neden oluyor. İsrail güvenlik servisleri, UNRWA’nın hizmet ve yardımlarla ilgili sivil işleri yönetmek için en iyi ve en etkili adres olduğunu vurguluyor.

Filistin hükümetinin yokluğunda İsrail ordusu, İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesinden önce olduğu gibi bölgedeki sivil işleri yönetmek zorunda kalacak. Ordunun sadece idari açıdan değil, askeri ve hukuki açıdan da ağır bir yük olarak gördüğü bu durum, İsrail'i bir kez daha Gazze Şeridi'ndeki açlık, hastalıkların yayılması, çevresel bozulma ve ekonomik kriz de dahil olmak üzere yaşanan sıkıntıların sorumlusu kılıyor.

Yenilenen Filistin Yönetimi

Birkaç ay önce, Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'ndeki işlerin yönetimini devralmasına izin vermeyen İsrail hükümetini yatıştırmaya çalışırken, bu dosyayı açanın ABD olması dikkat çekiyor. ABD, bununla ne kastedildiğini belirtmeden ‘yenilenen Filistin Yönetimi’ fikrini önerdi ve bu yenilemenin olası bir formülü hakkında Abbas ile görüşmeye başladı.

dfeved
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu. (EPA)

Iştiyye hükümetinin çalışmalarında bir dizi değişiklik ve yeniliği onaylaması ve ABD’lilerden olumlu takdir almasına rağmen İsrail bununla da yetinmeyerek, eğitim müfredatında, siyasi ve dini söyleminde değişiklik yapan, aşırıcılığa, teröre, İsrail ve Yahudilere yönelik kışkırtmaya son verecek yeni ideolojik kavramları aşılayarak Filistinlileri eğiten bir hükümet istediğini söyledi.

Netanyahu'nun Biden'ın planını ertelemesi

Görünüşe göre Filistin'in iç anlaşmazlıkları, Netanyahu'nun ABD Başkanı Joe Biden'ın planını ertelemesine ve uygulamaktan kaçınmasına yardımcı oldu. Söz konusu plan, Arap önerilerine ve İsrail ile Arap ülkeleri arasında, 1967 sınırlarında küçük değişikliklerle bir Filistin devletinin kurulmasına karar verilmesi koşuluyla kapsamlı bir bölgesel barıştan bahseden Arap Barış Girişimi'ne dayanıyor.

Tel Aviv ve Washington'daki gözlemciler, Netanyahu'nun bu görev için uygun olmadığı konusunda oy birliğiyle hemfikirdi. Zira Netanyahu, 2009'dan bu yana iktidarda olduğu süre boyunca Filistin devletinin kurulmasını engelleyen İsrail Başbakanı olmakla övünüyor. Bu nedenle Washington, Birleşmiş Milletler'in (BM) tam üyesi olacak bir Filistin devletini tek taraflı olarak tanımakla tehdit etti. Netanyahu ise Knesset'te (İsrail Parlamentosu) bu tanımayı 99'a karşı 9 oyla reddeden bir karar aldı. Dolayısıyla ABD yönetimi, bir yandan Netanyahu'nun ayağının altındaki halıyı çekerken, diğer yandan da Filistinli gruplara baskı yapmak için teknokratik bir hükümet kurma çabalarını sürdürüyor.



Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.


Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
TT

Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, hareketin İsrail ile varılan ateşkes anlaşması kapsamında silah cephaneliğinin "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Yetkili, böylece ABD arabuluculuğundaki anlaşmanın en karmaşık konularından birini çözmek için olası bir formül önerdiğini söyledi.

Hareketin siyasi büro (karar alma organı) üyesi Basem Naim'in açıklamaları, tarafların anlaşmanın ikinci ve daha karmaşık aşamasına geçmeye hazırlandığı bir zamanda geldi.

Naim, hareket liderlerinin çoğunun bulunduğu Katar'ın Doha kentinde Associated Press'e (AP) verdiği demeçte, "Daha fazla gerilimi veya daha fazla çatışma veya patlamayı önlemek için kapsamlı bir yaklaşım benimsemeye açığız" ifadelerini kullandı.

Naim, Hamas'ın "direnme hakkını" koruduğunu, ancak hareketin Filistin devleti kurma sürecinin bir parçası olarak silah bırakmaya hazır olduğunu ifade etti. Naim, bunun nasıl uygulanacağı konusunda ayrıntı vermese de müzakerelere olanak sağlamak için beş ila on yıllık uzun vadeli bir ateşkes önerdi.

Naim, "bu sürenin ciddi ve kapsamlı bir şekilde kullanılması gerektiğini" vurgulayarak, Hamas'ın silahlarıyla ilgili mevcut seçeneklere "çok açık" olduğunu belirtti. Naim, "Filistin'in ateşkes veya müzakere süresince silahların hiçbir şekilde kullanılmayacağına dair garanti vermesiyle, silahların dondurulması, depolanması veya imha edilmesi hakkında konuşabiliriz" ifadesini kullandı.

Ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekim ayında sunduğu ve "garantör devletler" olarak hareket eden uluslararası tarafların da katılımıyla hazırlanan 20 maddelik bir plana dayanıyor. Naim, "planın çok fazla açıklığa kavuşturulması gerektiğini" belirtti.

Uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılması şu anda en acil endişeler arasında.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre en önemli konulardan biri, bu gücün Hamas'ı silahsızlandırmaktan sorumlu olup olmayacağı.

Naim, bunun Hamas için kabul edilemez olduğunu ve hareketin, söz konusu gücün anlaşmanın uygulanmasını izlemesini beklediğini vurguladı. Naim, "Ateşkes anlaşmasını izlemek, ihlalleri bildirmek ve olası bir gerilimi önlemek için sınıra yakın bir BM gücünün bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi. "Ancak, bu güçlere Filistin topraklarında silahsızlanma veya bu tür eylemlerde bulunma yetkisi verilmesini kabul etmiyoruz" diye ekledi.

Naim, ilerlemenin bir işareti olarak, Hamas ve rakibi Filistin Yönetimi'nin, Gazze'deki günlük işleri yönetecek yeni teknokrat komiteyi kurma konusunda ilerleme kaydettiğini açıkladı.

Yönetim ve Hamas'ın, Batı Şeria'da ikamet eden ancak aslen Gazzeli olan Filistin hükümetinden bir bakanın komiteye başkanlık etmesi konusunda anlaştıklarını söyledi.


Netanyahu, ikinci aşamanın Hamas iktidarının sona ermesine bağlı olduğunu ileri sürüyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
TT

Netanyahu, ikinci aşamanın Hamas iktidarının sona ermesine bağlı olduğunu ileri sürüyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin yakın olduğunu öngörmesine rağmen, bunu Hamas'ın iktidarının sona ermesine bağladı.

Netanyahu, dün İsrail'de Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile düzenlediği basın toplantısında, "Kimse Trump'ın rehineleri serbest bırakması için Hamas'a baskı yapmasını beklemiyordu ama başardık. Şimdi ikinci aşama, Hamas'ı ve Gazze'yi silahsızlandırmak" ifadelerini kullandı.

Merz'in İsrail ziyareti, Netanyahu'nun Gazze Savaşı'nın ardından yaşadığı göreceli Avrupa izolasyonuna son verdi. Merz, Tel Aviv'in yanında durmanın "Almanya politikasının ayrılmaz ve temel bir parçası olduğunu ve öyle kalacağını" belirtti, ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'de işlendiği iddia edilen savaş suçları nedeniyle çıkardığı tutuklama emrine atıfta bulunarak, Netanyahu'ya Berlin'i ziyaret daveti göndermeyi reddetti.