Libya’da 50 dinarlık “sahte” banknotlarla ilgili tartışmalar ve piyasalarda giderek artan kafa karışıklığı

Libya Merkez Bankası, söz konusu banknotları piyasadan toplama kararı alırken İstikrar Hükümeti, banknotlara sahip çıktı

Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir (Libya Merkez Bankası)
Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir (Libya Merkez Bankası)
TT

Libya’da 50 dinarlık “sahte” banknotlarla ilgili tartışmalar ve piyasalarda giderek artan kafa karışıklığı

Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir (Libya Merkez Bankası)
Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir (Libya Merkez Bankası)

Libya’da ülkenin doğusundaki ve batısındaki taraflar arasındaki siyasi anlaşmazlık, özellikle başkent Trablus'ta Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir ve Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) paralel İstikrar Hükümeti’nin Başbakanı Usame Hammad arasında şu an piyasada dolaşımda olduğu iddia edilen sahte 50 dinarlık banknotlarla ilgili yaşanan tartışmanın ardından vatandaşların kafa karışıklığını ve içinde bulundukları krizleri daha da artırdı.

Tartışma, Kebir'in geçtiğimiz pazar günü, yaklaşık bir yıldır piyasalarda istifa ettirilen Libya'nın doğusundaki eski Vali Yardımcısı Habri’nin imzasını taşıyan ‘sahte 50 dinarlık banknotların’ tedavülde olduğunu bir kez daha söylemesiyle başladı. Kebir, Merkez Bankası’nın kendisine bu banknotların örneklerini ulaştırdığını da ekledi.

dcv
Libya’da güvenlik birimlerinin önceki yıllarda ele geçirdiği 50 dinarlık sahte bir banknot örneği

Merkez Bankası'nın banknotu piyasalardan toplamayı düşündüğünü açıklamasının hemen ardından ekonomik ve siyasi çevrelerde tartışma alevlendi. Ancak Merkez Bankası Başkanı, hiç vakit kaybetmeden yaptığı açıklamada, ‘hazırlanmakta olan bir plana göre banknotları piyasadan toplama sürecinin duyurulacağını’ söyledi.

Merkez Bankası, piyasada ‘sahte’ olarak nitelendirdiği üç banknotun tedavülde olduğunu, ilkinin Trablus (batı) ve Bingazi (doğu) kentlerinde iki ayrı yapı olarak faaliyet gösteren bankanın Trablus’taki, ikincisinin Bingazi’deki merkezleri tarafından piyasaya sürüldüğünü, üçüncüsünün ise ‘nereden geldiğinin bilinmediğini’ açıkladı.

Ülkede tartışmaların ve siyasi bölünmenin artmasıyla birlikte İstikrar Hükümeti Başbakanı Usame Hammad da tartışmaya dahil oldu. Kebir'in ‘sahte’ dediği 50 dinarlık banknotları tedavülden kaldırma kararına karşı çıkan Hammad, “Herkese, ülkenin tüm banknotlarının bireyler, bankacılık kurumları ve kamu kurumları arasında normal olarak ticarete açık olduğunun garantisini veriyoruz” dedi. Hammad, bazı mağazaların ve dükkanların alışveriş sırasında vatandaşlardan 50 dinarlık banknotlar almayı reddetmesinin kanunen suç olduğunu ve bunun ulusal ekonomiyi etkilediğini vurguladı.

dvfv
Libya İstikrar Hükümeti Başbakanı Usame Hammad (İstikrar Hükümeti)

Libya Yatırım Fonları Müdürü Munzir eş-Şehumi, “Libya Merkez Bankası, kaynağı bilinmeyen 50 dinarlık sahte banknotlar olduğunu iddia ediyor, ancak bazı çevreler bun banknotların resmi kurumlardan biri tarafından çıkarıldığı söylüyor” şeklinde konuştu. Şarku’l Avsat’a konuşan Şehumi, “Merkez Bankası, en yüksek değere sahip para birimini çekerek bankalardaki likiditeyi artırmaya ve böylece temel ihtiyaçları karşılamak için bir dolar bozdurmak zorunda kalmadan idari masrafları karşılamaya çalışıyor.

Şehumi, İstikrar Hükümeti’nin söz konusu banknotları savunmasıyla ilgili değerlendirmesinde ise banknotların sahte olduğu iddiasının ne kadar gerçekli olduğunu dikkate almadan İstikrar Hükümeti’nin söz konusu banknotları, değerinden dolayı savunduğunu söyledi.

Libya Hukuk Cemiyeti’ne (The Law Society of Libya) göre Merkez Bankası Başkanı’nın söz konusu banknotları toplama kararının arkasında üç neden yatıyor. Bunların başında Merkez Bankası’nın, ülkede devam eden yüksek oranlardaki sahtecilik vakalarından duyduğu korku, sahte banknotların tedavül alanının geniş olması ve vatandaşların bu banknotları diğerlerinden ayırt edememesi gelirken ikinci neden, 50 dinarlık banknotların, halkın tarafından bazı günlük işlemlerde kullanılamayıp yasa dışı faaliyetlerde kullanılan istifleme para birimi olarak kabul edilmesi. Üçüncü sebepse Merkez Bankası’nın söz konusu banknotlarla ilgili durumun ekonomiye ciddi zararlar vereceğine ve yerel para biriminin değerini olumsuz etkileyeceğine inanması. Bu yüzden kara para aklama ve terörün finansmanı suçlarıyla mücadeleye ilişkin denetimler ve prosedürler çerçevesinde alınacak birtakım önlemlere ve daha sonra açıklanacak bir mekanizmaya göre banknotları toplama kararını değerlendiriyor.

Şehumi ise sözlerine şöyle devam etti:

Söz konusu banknotların tedavülden çekilmesi, özellikle bankacılık sistemi dışındaki para arzını azaltacaktır. Ne yazık ki bu da dolara olan talebin artmasına neden olabilir. Bu kategorinin piyasa değerinden daha düşük bir fiyatla sunulması dinarın değeri üzerinde ek bir baskı oluşturacaktır.

Libya’da dolar resmi olarak 4,83 Libya dinarından işlem görüyor.

Libya, 2014 yılındaki siyasi bölünmenin ardından doğu ve batı olarak ayrılan tarafların baskıları nedeniyle bir süredir aynı cinsten iki para biriminin tedavülde olduğunu biliyordu. Habri'nin imzasını taşıyan 50 dinarlık ‘sahte’ banknotların tedavülde olduğuna dair tartışma 2022 yılından bu yana devam ediyor. Eski rejimin düşmesinin ardından bankalar aynı değerdeki banknotları piyasadan çekmeye ve üzerinde merhum Cumhurbaşkanı Muammer Kaddafi'nin resminin olduğu banknotların için basılmasını durdurmaya çalıştılar. Ancak Usame Hammad’ın Temsilciler Meclisi’nin (TM) güvenoyunu alan İstikrar Hükümeti’nden yapılan açıklamada, Merkez Bankası'nın elli dinarlık banknotları tedavülden kaldırma kararının vatandaşlar arasında ‘kafa karışıklığına ve karmaşaya’ neden olunmasını eleştirdi.

Döviz ihraç etme ve bazı banknotları tedavülden kaldırma kararının ilgili mevzuat çerçevesinde alındığı, Bankacılık Kanunu'nun Merkez Bankası Başkanı ve Yardımcısının yetkisinde olduğu ve banknotların onların onayıyla çıkarılması gerektiği vurgulanan açıklamada, ancak bundan önce ‘bir uyarı ve banknotlar tamamen tedavülden kaldırılana kadar altı aydan kısa olmamak kaydıyla belli bir süre tanınması gerektiği, fakat böyle bir sürenin verilmediği’ belirtildi.

Döviz kuru ve likiditedeki herhangi bir dalgalanmanın vatandaşların omuzlarında yük oluşturduğu vurgulanan açıklamada, bazı kişilerin söz konusu banknotları almaktan kaçınması üzerine piyasalarda kafa karışıklığı yarattığı ve bu durum üzerinde Bingazi'deki Kriminal Soruşturma Dairesi'nin de tartışmalara dahil olduğu ifade edildi. Tüm vatandaşları ve esnafı 50 dinarlık banknotları almaktan kaçınmaya karşı uyaran İstikrar Hükümeti, böyle davrananlar hakkında yasal işlem başlatılacağı tehdidinde bulundu.



Suudi Veliaht Prensi: Filistin devleti olmadan İsrail ile ilişki kurulamaz

Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
TT

Suudi Veliaht Prensi: Filistin devleti olmadan İsrail ile ilişki kurulamaz

Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz bugüngünü yaptığı açıklamada, Filistin davasının ülkesinin dikkatinin ön saflarında yer aldığını yineleyerek, Riyad'ın İsrail işgal otoritesinin Filistin halkına karşı işlediği suçları reddettiğini ve güçlü bir şekilde kınadığını vurguladı.

Suudi Arabistan'ın başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik yorulmak bilmeyen çalışmalarını durdurmayacağını ve bu olmadan İsrail'le diplomatik ilişkiler kurmayacağını vurguladı. Filistin devletini uluslararası meşruiyete uygun olarak tanıyan ülkelere teşekkür etti ve diğer ülkeleri de benzer adımlar atmaya çağırdı.

Bu konuşma, İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz adına Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yıl çalışmalarını açtığı ve yıllık kraliyet konuşmasını yaptığı sırada gerçekleşti. Konsey Başkanı ve üyeleri, önünde yemin ettikten sonra kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirme imkânı buldu.

Prens Muhammed bin Salman şunları söyledi: “Şura Konseyi'nin yeni bir oturumunun eşiğindeyken, gözetim işlevlerinin yanı sıra onaylanan strateji ve planların uygulanmasını sürekli olarak takip etmesinin ve devlet kurumlarının performansının iyileştirilmesindeki rolünün ve düzenlemelerin geliştirilmesi ve modernize edilmesindeki etkin rolünün önemini vurguluyoruz.” “Krallığın 2030 Vizyonu'nun lansmanından bu yana, vatandaş bizim odak noktamız olmuştur, çünkü onun temel direği ve hedefidir ve çeşitli yollardan oluşan kapsamlı şemsiyesi aracılığıyla elde edilen her başarı, vatanın yükselmesi, vatandaşa fayda ve gelecek nesiller için dalgalanma ve değişikliklerden bağışıklıktır.”

Prens Muhammed bin Salman şunları söyledi: “Şura Konseyi'nin yeni bir oturumunun eşiğinde olduğumuz şu günlerde, Konsey'in devlet kurumlarının performansının arttırılmasındaki rolünün, düzenlemelerin geliştirilmesi ve modernize edilmesindeki etkin rolünün yanı sıra, gözetim işlevinin ve onaylanan strateji ve planların uygulanmasını sürekli olarak takip etmesinin önemini vurguluyoruz.
"Başlangıçtan bu yana Krallığın 2030 Vizyonu, temel direği ve hedefi olduğu için vatandaşı düşünüyor. Çeşitli yollardan oluşan kapsamlı bir şemsiye altında elde edilen her başarı, millet için bir moral, vatandaş için bir fayda, gelecek nesiller için ise dalgalanma ve değişimlerde bağışıklık kazandırıyor.

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

“Bugün sizlerle bir araya geldik. Ulusal ve uluslararası düzeyde birçok hedefe ulaşmaktan gurur duyduğumuz bu yolculuğun bazı bölümlerini istikrarlı adımlarla ve sürekli çalışarak kat ettik. Krallık uluslararası göstergelerde ve sıralamalarda ilerledi” diyen Veliaht Prens, ‘dikkatli bir inceleme ve önceliklendirmeye dayalı kapsamlı ve entegre bir yaklaşımla, hedeflerimize ulaşmak için yolculuğa iyimserlik ve güvenle devam ettiğimizi’ vurguladı.

Veliaht Prens, Suudi Arabistan'ın “bu büyük yolculuk sırasında, geçen yıl reel GSYH'ye yüzde 50 ile en yüksek katkısını kaydeden Krallığın petrol dışı faaliyetleri, büyümenin sürdürülebilirliği ve kapsayıcılığının arttırılması ve ekonomik çeşitlendirmede yüksek kaliteye ulaşılması da dahil olmak üzere birçok temel başarı elde ettiğini” belirtti. Veliaht Prens, Kamu Yatırım Fonunun yatırım için itici bir güç olma hedeflerine ulaşmadaki rolünü sürdüreceğine işaret etti.

Suudi Veliaht Prensi, Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılına ait çalışmaların açılışını yaptı (SPA)
Suudi Veliaht Prensi, Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılına ait çalışmaların açılışını yaptı (SPA)

“Erkek ve kadın vatandaşlar arasında işsizlik 2017 yılında yüzde 8,12 iken 2024'ün ilk çeyreğinde yüzde 6,7 ile tarihi düşük seviyeye ulaştı. Vatandaşlar için ev sahipliği oranı 2016'da yüzde 47 iken yüzde 63'ün üzerine çıktı” dedi ve ekledi: “Turizm alanında hedeflenen tarihin üzerinde bir başarı elde edildi. 2019 yılında başlatılan Ulusal Turizm Stratejisi, 2030 yılında 100 milyon turist hedefi koymuştu. Bu hedef aşıldı ve 2023 yılında 109 milyon turiste ulaşıldı.”

Prens Muhammed bin Salman, Suudi Arabistan'ın en rekabetçi ülkeler arasında on altıncı sırayı elde ettiğini, doğal kaynakların keşfedilmesiyle Krallığın dünyanın en büyük doğal kaynak depolarından biri haline geldiğini, yenilenebilir enerji alanında ileri bir konuma ulaştığını ve bu alanda bölgesel ve uluslararası alanda en aktif oyunculardan biri haline geldiğini ifade etti.

“Bugün Krallık, başarılarının ve vizyonunun bir sonucu olarak, başta Uluslararası Para Fonu'nun bölgesel merkezinin açılması olmak üzere, küresel merkezler ve büyük şirketler için ilk varış noktalarından biri haline getiren küresel güvene sahiptir. Expo 2030'a ev sahipliği yapmak üzere seçilmesine katkıda bulunan spor, yatırım ve kültür alanlarında çok sayıda uluslararası faaliyet için merkezler ve kültürel iletişim için bir geçittir ve şu anda 2034'teki Dünya Kupası için hazırlanmaktadır.”

Veliaht Prens, erkek ve kadın vatandaşların inovasyon ve bilim alanlarındaki başarılarından gurur duyduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Eğitimin nitelikli olmasına, bilgi ve inovasyonun teşvik edilmesine azami özen gösteriyor, bilimsel mükemmellikten ve yüksek becerilerden yararlanan ve yüksek kalitede eğitim almak için her türlü fırsata sahip nesiller inşa etmek için çalışıyoruz.”

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

“Modernleşme ve çeşitlenme yolunda ilerledikçe; Dedelerimizin, babalarımızın yolunun bir uzantısı olan, tüm dünyaya damgasını vuran imajımız olan kimliğimizi ve değerlerimizi korumaya büyük önem veriyoruz.”

Ayrıca ülkesinin uluslararası toplumdaki tüm etkin ülkelerle iş birliği yapmaya istekli olduğunu ve insanlığı koruyan ve medeniyet değerlerini muhafaza eden şeyin, ülkeler ve halklar arasında verimli iş birliği, ülkelerin bağımsızlığına ve değerlerine saygı, iyi komşuluk ilkesi, içişlerine karışmama ve çatışmaların çözümünde güce başvurmaktan kaçınma temelinde, daha iyi bir geleceğin ortak arayışı olduğuna inandığını vurguladı.

  Suudi Veliaht Prensi, Başkan ve Şura Konseyi üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafında (SPA)Suudi Veliaht Prensi, Başkan ve Şura Konseyi üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafında (SPA)

Prens Muhammed bin Salman, Suudi Arabistan'ın Yemen, Sudan, Libya ve diğer ülkelerdeki krizlere siyasi çözümler bulmak için çaba sarf ederek ve Rusya-Ukrayna krizi gibi uluslararası krizlerde çözümleri destekleyerek, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği güçlendirmeye çalıştığını belirtti.

Şura Meclisi Başkanı Dr. Abdullah el-Şeyh ise İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Salman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens'in sürekli ilgisini ve büyük desteğini takdir ederek, inşa ve kalkınma sürecindeki rolüne inandığını belirtti. Abdullah el-Şeyh “Ülkemizin bu kutlu dönemde tanık olduğu muazzam ve seçkin kalkınma çalışmaları, Allah'ın lütfu ve ardından devletin (Vizyon 2030) kapsamında benimsediği akıllıca politika olmaksızın başarılamazdı” dedi.

Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılının açılışı (SPA)
Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılının açılışı (SPA)

Al- Şeyh konuşması sırasında şunları söyledi: “Veliaht Prens tarafından yönetilen vizyon, bugünü yaratmak, geleceği inşa etmek ve bilge liderliği ve sadık halkı ile uzun ve geniş tarihini yaşatmak için çalışarak ülkeyi uluslar arasında hak ettiği yere getirmek için boyutları ve hedefleri bakımından benzersiz, hırsları ve teklifleri bakımından çeşitli bir kalkınma yolu çizdi. Bu da bir dizi başarı ve kazanıma yol açtı.”

“Bunlar arasında dev ve seçkin nitelikli projelerin oluşturulması, bir dizi göstergede sıçrama yapılması ve çeşitli alanlarda uluslararası ödüller alınması yer alıyor.”

Riyad'daki Şura Konseyi genel merkezinde bulunan dinleyicilerden bir kısmı (SPA)Riyad'daki Şura Konseyi genel merkezinde bulunan dinleyicilerden bir kısmı (SPA)

Krallığın çeşitli uluslararası toplantılara, zirvelere, konferanslara, forumlara ve turnuvalara ev sahipliği yapmasının, statüsünü ve liderliğini teyit ettiğini ve Suudi liderliğinin iki Kutsal Camiye en üst düzeyde özen gösterme, teknolojiden yararlanma, onları ziyaret edenler için hizmetler geliştirme gibi konulara olan ilgisini gösterdiğini belirtti.

Al-Şeyh, Konsey'in geçtiğimiz yıl aldığı kararları da özetledi: 58'i kanun ve yönetmelik taslakları, 240'ı uluslararası antlaşma ve anlaşmalar, 194'ü de devlet kurumlarının raporlarıyla ilgili olmak üzere çeşitli konularda 493 karar alındığını belirtti.

 Şura Konseyi üyeleri dokuzuncu oturumun birinci yılı çalışmalarının açılışında  (SPA)Şura Konseyi üyeleri dokuzuncu oturumun birinci yılı çalışmalarının açılışında  (SPA)