Gazze’deki ateşkesin önündeki engeller neler?

İsrail'in Kfar Saba kasabasında, Gazze Şeridi'nde Hamas tarafından tutulan tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunan bir poster (AFP)
İsrail'in Kfar Saba kasabasında, Gazze Şeridi'nde Hamas tarafından tutulan tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunan bir poster (AFP)
TT

Gazze’deki ateşkesin önündeki engeller neler?

İsrail'in Kfar Saba kasabasında, Gazze Şeridi'nde Hamas tarafından tutulan tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunan bir poster (AFP)
İsrail'in Kfar Saba kasabasında, Gazze Şeridi'nde Hamas tarafından tutulan tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunan bir poster (AFP)

Hamas hareketindeki kaynaklar Şarku'l Avsat'a, harekete sunulan son önerinin mevcut haliyle kabul edilemez olduğunu ve bazı hükümlerinde değişiklik yapılması gerektiğini söyledi.

Kaynaklar, bazı konularda ilerleme kaydedildiğini ancak diğer konulardaki boşlukların hala mevcut olduğunu ve çözülmesi gerektiğini doğruladı.

Aynı kaynaklara göre mahkum ve esirlerin değişimi de halledilebilir. Ancak İsrail ordusunun geri çekilmesi ve ilk aşamada yerinden edilenlerin herhangi bir kısıtlama, koşul, denetim ve güvenlik incelemesi olmadan kuzeye geri dönmesi anlaşmaya varılmasını engelleyen bir konu.

Kaynaklar, ABD'yi anlaşmanın genel hatlarını ve anlaşmanın yakında sonuçlanacağına ilişkin bilgileri sızdırarak Hamas'a baskı yapmaya çalışmakla suçladı.

Hamas kaynakları, İsrail ordusunun Gazze'nin merkezinden tamamen çekilmemesi, yerinden edilenlerin Gazze Şeridi'nin kuzeyine döneceği yolu açmaması, tüm engelleri kaldırmaması ve yerinden edilenlerin koşulsuz geri dönüşüne izin vermemesi durumunda yakın zamanda bir anlaşmaya varılacağı iddialarını yalanladı.

dstyj
Gazze Şeridi'ndeki rehinelerin fotoğrafları Pazartesi günü Kudüs'teki bir duvara asıldı (AP)

Kaynaklar, diğer Filistinli gruplarla yapılan mutabakatların ardından Hamas'ın kendisine sunulan anlaşma formülüne vereceği yanıtın bu doğrultuda olacağını söyledi.

Hamas, bir takas anlaşması ve 40 gün sürecek bir ateşkes için arabulucular (ABD’liler, Mısırlılar ve Katarlılar) tarafından hazırlanan yeni bir teklif taslağı almıştı.

Yeni Paris Anlaşması, çatışmaların altı hafta durdurulması ve bunun karşılığında İsrail'in, 400 Filistinli mahkumu serbest bırakması karşılığında kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve hastalar Hamas'ın 40 tutuklusunu serbest bırakmasını içeriyor. Ayrıca, anlaşma çerçevesinde Gazze'deki hastane ve fırınların yeniden inşa edilmesi ve Gazze Şeridi'ne günde 500 yardım kamyonun gireceği kaydedilerek, bu ateşkes teklifi kapsamında askerlik çağındaki erkekler haricinde yerinden edilmiş sivillerin kademeli olarak Gazze'nin kuzeyine geri dönmesine de izin verilecek.

sdvergt
Ürdün askeri uçağının Mısır ve BAE koordinasyonunda Gazze Şeridi açıklarına yardım indirme sürecinin bir parçası (Reuters)

Anlaşma metnine göre İsrail ordusu şehirlerin derinliklerinden çekilecek ancak Gazze'de kalacak, kontrol noktaları oluşturacak ve üzerinde mutabakata varılan belirli saatlerde havadaki keşif uçuşlarını durduracak.

İsrail öneriyi kabul ederken Hamas henüz yanıt vermedi.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, Gazze'deki ateşkes anlaşmasına ilişkin açıklanabilecek bir gelişme olmadığını doğruladı ancak anlaşmaya varılması ihtimaline ilişkin iyimser olduğunu söyledi.

İsrail basınında çıkan haberler, Hamas'ın son öneriyi reddettiğini ortaya koyarken, üst düzey İsrailli yetkililer arasında anlaşmaya varılma olasılığı konusunda artan kötümserliğe de atıfta bulunuldu.

Kanal 12 ve 13, haberlerinde üst düzey yetkililerin, İsrail, ABD, Mısır ve Katarlı arabulucular tarafından Cuma günü Paris'te varılan çerçevenin ‘Hamas'ın taleplerine uymadığı’ konusunda İsrail'e bilgi verdiğini aktardı. Haberde, yurt dışındaki Hamas liderlerinin teklifin ‘kırmızı çizgileri’ aştığını ve kabul etmeyeceklerini belirttiği kaydedildi.

Arabulucular, İsrail'in Gazze Şeridi'nin en güneyindeki yaklaşık bir buçuk milyon Filistinliyle dolu olan Refah vilayetine saldırmasını önleyecek tek şey olan Ramazan ayından önce bir anlaşmaya varmak için zamana karşı yarışıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, rehine anlaşmasının Refah'a yönelik saldırıyı geciktireceğini doğruladı ancak saldırının eninde sonunda ‘gerçekleşeceği’ sözünü verdi.



Kontrol ve patlama arasında güvenlik güçlerini konuşlandırma projesi Suveyda'nın istikrarını tehdit ediyor

Yeni Suriye makamları, Cebel el-Arap halkından silahlarını teslim etmelerini ve devlete bağlı birleşik askeri güçlerin konuşlandırılmasını kabul etmelerini talep ediyor (AFP)
Yeni Suriye makamları, Cebel el-Arap halkından silahlarını teslim etmelerini ve devlete bağlı birleşik askeri güçlerin konuşlandırılmasını kabul etmelerini talep ediyor (AFP)
TT

Kontrol ve patlama arasında güvenlik güçlerini konuşlandırma projesi Suveyda'nın istikrarını tehdit ediyor

Yeni Suriye makamları, Cebel el-Arap halkından silahlarını teslim etmelerini ve devlete bağlı birleşik askeri güçlerin konuşlandırılmasını kabul etmelerini talep ediyor (AFP)
Yeni Suriye makamları, Cebel el-Arap halkından silahlarını teslim etmelerini ve devlete bağlı birleşik askeri güçlerin konuşlandırılmasını kabul etmelerini talep ediyor (AFP)

Mustafa Rüstem

Şam'dan Suveyda'ya uzanan yolda (120 kilometre), silahlı bir grup yolu taşlarla kapatıp sebze yüklü bir araca pusu kurdu. Sürücüyü rehin aldı, parasını gasp etti ve ardından gözleri bağlı olarak bilinmeyen bir yere götürdü. Serbest kalana kadar sürücünün gözleri bağlı kaldı. Daha sonra yoldan geçen biri onu bulup kurtararak hemen hastaneye kaldırdı.

Sebze taşıyan aracın sürücüsü Fadlallah Devara'nın karıştığı olay, bölge halkı arasında mezhep temelli bir çatışmaya yol açtı. Kendisine yakın gruplar baskı yapıp aracı geri almak için tekrar yolu kapatarak, rastgele yaklaşık sekiz sivili alıkoydular.

 Devam eden çatışmalar

Son gelişmeler, İç Güvenlik Güçleri ve Suriye Ordu birliklerinin son güvenlik gelişmeleri ve beraberindeki gerginliklere karşılık Suveyda'daki birkaç köye girdiğine işaret ediyor. Alınan bilgilere göre, bu güçler çatışmaları durdurmaya ve sivillerin hayatlarını korumaya çalışıyor. Aynı zamanda, hastaneler ve sağlık merkezleri, devam eden çatışmalar nedeniyle artan sayıda kurbanla dolup taşıyor.

Bu arada, önceki gece nispeten sakin geçen saatlerin ardından, aşiretler ve bölge sakinleri arasındaki çatışmalar dün yeniden alevlendi. Bu durum, Suriye hükümeti ile Suveyda'daki dini merciler ve toplumun ileri gelenleri arasında varılan anlaşmadan bu yana ilk kez yaşanan, benzeri görülmemiş bir yüksek gerilimin ortasında mezhepsel gerginlikleri körükledi. Birkaç ay önce Şam kırsalındaki Ceramana ve Sahnaya ilçelerinde patlak veren mezhepsel çatışma sahnelerini yeniden canlandırdı.

Onurlu Adamlar Hareketi’nin Resmi Sözcüsü Basim Ebu Fahr, bir müzakere komitesinin kurulduğunu ve diyaloğun çok yakında gerçekleşebileceğini bildirdi. “Çatışmalar önemli ölçüde tırmanıyor, orta ve ağır silahların kullanıldığı şiddetli çatışmalar sonucunda her iki tarafta da esirler ve kayıplar var” diye ekledi.

"Olayların bu noktaya varmasına veya bu derece tırmanmasına izin vermek istemiyoruz, ancak hükümet buna yol açan hatalar yaptı. Çatışmaların tırmanmasından 15 gün önce halkın da yardımıyla Suveyda'da Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın çalışmalarını aktif hale getirmeyi kabul ettik. Ancak hükümetin bazı unsurları bölgeye sokmakta ısrar etmesi üzerine işler durma noktasına geldi” dedi.

Taraflara kendilerine hakim olma çağrıları

Ebu Fahr, güvenlik güçlerinin bölgeye girişi gelişmesi ile birlikte çatışmaların ikinci günü hakkındaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün, koordinasyon yapmadan bölgeye girdiler. İki taraf arasında aşırı güç kullanımına gerek yoktu. Belki de çözüm geri çekilmektir, çünkü ordu masum sivillerin öldürülmesi, evlerin yakılması ve sınır köylerinden insanların topluca yerinden edilmesi de dahil olmak üzere büyük ihlaller gerçekleştirdi. Çözüm, ordunun geri çekilmesinde, müzakerelerde ve anlaşmalara uygun olarak devlet kurumlarının aktifleştirilmesinde yatıyor.”

Bu arada, Savunma Bakanlığı son güvenlik gelişmeleri hakkında bir açıklama yaparak, çatışmaları hızla bitirmek için askeri birliklerin konuşlandırıldığını vurguladı. Askerlerinin yasalara uygun olarak sivilleri koruma taahhüdünü yerine getirdiklerinin altını çizdi. Ayrıca tüm tarafları Savunma Bakanlığı ve İç Güvenlik Güçleri ile iş birliği yapmaya ve kendilerine hakim olmaya çağırdı.

Hükümete bağlı güvenlik güçleri ve askeri güçler, gözlemcilerin güvenlik boşluğu yaşayan bölgede kurumsal boşluk olarak tanımladıkları duruma son vermeye çalışıyor. Yerel halkın hükümet güçlerinin şehrin her yerine girip konuşlanmasına izin vermemesi sonucunda silahlı gruplar bölgedeki varlıklarını güçlendirdiler. Kaos, gruplardan birinin Suveyda Valisi Mustafa el-Bakur'u görevden almasına yol açacak kadar yayıldı.

Siyasi yazar Mahir Şerefeddin, dört bir yandan gelen büyük askeri saldırıyı “mezhepsel bir işgal” olarak nitelendirdi. X platformunda yaptığı bir paylaşımda, “Suriye’ye dair düşüncemiz bir daha asla eskisi gibi olmayacak. Saldırganların genel güvenlik araçlarıyla Dürzileri en iğrenç mezhepsel tehditlerle tehdit ettiklerine, cezadan korkmadan yüzleri açık bir şekilde cesetleri çiğneyip tekmelediklerine dair dolaşımda olan görüntüler, 14 yıldır hayalini kurduğumuz bir devlet kurma yanılsamasının bitişidir” ifadelerini kullandı.

Silahsızlandırma

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Baba ise durumun öğleden sonra çözüleceğini ve kaçırılan kişilerin kurtarılmasının an meselesi olduğunu belirtti. El-Baba, yasadışı grupların tamamen silahsızlandırılması gerektiğini vurguladı.

Buna karşılık Dürzi Muvahid Müslümanların Ruhani Başkanlığı tarafından yapılan açıklama ile Suveyda'daki dini merciler ve topluluğun ileri gelenleri, Genel Güvenlik Güçleri de dahil olmak üzere herhangi bir tarafın bölgeye girişini reddetti. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre  Şeyh el-Akl Hamud el-Hanevi, yayınladığı bir açıklama ile olayların ve tepkilerin tırmanmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve “yaşananlar, yalnızca birliğimizin ve güvenliğimizin düşmanlarına hizmet ediyor ve toplumsal direncimizi zayıflatıyor. Aklın sesine başvurmanın gerekliliğini vurguluyor ve Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'ya, aşiretlerin asil ileri gelenlerine ve tüm vicdanlı insanlara özel bir çağrıda bulunuyoruz; fitneleri bastırmak, kötülükleri engellemek, onurumuzu korumak ve insanların mahremiyetini ve mal varlığını korumak için uyanık olalım.”

Suveyda'daki silahlı grupları tehdit eden savaşçılara dair videoların yayılması gibi, silahlı gruplar da esir alınan, araçlarına el konulan ve el-Kaide bayrağı taşıyan ordu personellerinin görüntülerini yayınladı. Son saatlerde, artan bu gerilimin sona ermesi çağrısında bulunan sesler yükseldi. Suriye'deki Dürzi sivilleri korumak için uluslararası topluma yapılan “Acil Çağrı” hashtagi, trend oldu. “Biz, insani vicdanının evlatları, Suriye'de Dürzi toplumuna mensup sivillere karşı işlenen ve hükümete bağlı ve radikal tekfirci gruplar tarafından desteklenen silahlı çetelerin de katıldığı acımasız ve organize saldırılar karşısında sesimizi yükseltiyoruz” denildi.

Suveyda şehri (Güney Suriye), rejimin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden önce bile devlet kontrolü dışındaydı. Barışçıl protestolara sahne oldu. Yıllar önce ordunun emirlerine boyun eğmedi ve güvenlik güçlerini şehirden çıkardı. 2011'de başlayan Suriye olaylarından ve ayaklanmadan, DEAŞ’ın ortaya çıkışına kadar kendisini izole etti. Şehir sakinleri, saldırılarını gerçekleştirmek için patlayıcı yüklü araçlar ve motosikletler kullanan radikal örgüte karşı şiddetli savaşlar verdi.

Cebel el-Arap halkı, Suriye savaşı sırasında radikal hareketlere karşı kendisini savunmak için silahlı gruplar oluşturdu. Bugün, yeni Suriye makamları silahlarını teslim etmelerini ve devlete bağlı birleşik bir askeri gücün konuşlandırılmasını kabul etmelerini talep ediyor. Şeyh el-Akl Hikmet el-Hicri tarafından temsil edilen dini mercii ise bunu reddediyor. Aynı zamanda kurtuluş operasyonundan bu yana Dürzilerin kamusal meselelerden dışlanmasına itiraz ediyor, ayrıca Şam ile Suveyda arasındaki yolun korunmasını ve orada güvenlik ve emniyetin sağlanmasını talep ediyor.

*Bu analiz Şarku'l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir.