Likidite eksikliği Libyalıları Ramazan öncesinde öfkelendiriyor

Maaşların gecikmesi ve doların fiyatının yükselmesi sebebiyle büyük sıkıntı yaşıyorlar

Genellikle pazarlarda bir kalabalığa şahit olunan ramazan ayı öncesinde Bingazi halkı yüksek gıda fiyatlarından şikâyetçi (AFP)
Genellikle pazarlarda bir kalabalığa şahit olunan ramazan ayı öncesinde Bingazi halkı yüksek gıda fiyatlarından şikâyetçi (AFP)
TT

Likidite eksikliği Libyalıları Ramazan öncesinde öfkelendiriyor

Genellikle pazarlarda bir kalabalığa şahit olunan ramazan ayı öncesinde Bingazi halkı yüksek gıda fiyatlarından şikâyetçi (AFP)
Genellikle pazarlarda bir kalabalığa şahit olunan ramazan ayı öncesinde Bingazi halkı yüksek gıda fiyatlarından şikâyetçi (AFP)

Libya’nın tamamı değilse de Bingazi şehriyle doğu şehirleri, bankalarda likidite eksikliğiyle yüzleşiyor. Bu durum maaşlarının gecikmesi ve dinarın dolar karışışında değer kaybetmesi nedeniyle sıkıntı çeken Libyalıları endişelendiriyor.

Genelde alışverişe talebin arttığı ve pazarların kalabalıklaştığı Ramazan öncesinde Bingazi halkı, gıda fiyatlarının yükselmesinden şikâyetçi. Sağlık sektöründe çalışan ve beş çocuk babası olan Muhammed el-Bergasi, Reuters haber ajansına verdiği demeçte, “Maalesef ki halen rahat değiliz. Zira bir krizden çıkar çıkmaz yeni bir krize giriyoruz. Bankadan para çekmeye çalışıyorum, ancak yapamıyorum. İki elim boş çıktım” dedi.

ferbr
Libya Merkez Bankası Başkanı, eski müttefiki Abdülhamid Dibeybe’ye açıkça meydan okuyarak birleşik bir ulusal bütçe çağrısında bulundu (el-Vahde)

Bergasi, “Evin ihtiyaçlarını karşılamak için bankacılık hizmetlerini etkinleştirdim. Geçici de olsa sorunumu çözdüm, evet. Ama bankacılık hizmetlerinin vatandaşları sömürdüğünü hissediyorum” dedi.

Kamu sektörü çalışanları, Ocak ve Şubat ayı maaşlarını daha iki gün önce alabildiler.

Bingazi’de gıda malzemelerinin ticaretini yapan Salah el-Amami ise şöyle diyor:

“Nakit akışı konusunda ilk günlere geri döndük gibi duruyor. Biz tüccar sınıfı, nakit akışındaki eksiklikten ve doların yükselmesinden ötürü büyük sıkıntı yaşıyoruz. Son iki haftadır müşteri talebinde bir kıtlık söz konusu.”

Doların fiyatı, resmî piyasada 4,8 dinar iken paralel piyasada 7,39 dinar.

Bingazi’deki Libya Merkez Bankası’ndan bir yetkili, adının açıklanmaması koşuluyla Reuters’e şu açıklamayı yaptı:

“Likidite eksikliğinin sebebi, son dönemde kredilerin kapatılması. Ancak krediler açılacağı için Ramazan ayı öncesinde krizde bir rahatlama bekliyoruz.”

Reuters’e konuşan Libyalı ekonomi uzmanı Atiyye eş-Şerif’e göre ise şu anki likidite sıkıntısı aralıklı ve dalgalı önlemler ile Libya Merkez Bankası’nın rastgele aldığı kararlar yüzünden yaşanıyor. Bu durum; banka ile vatandaş ve tüccar arasında bir güven kopukluğuna sebep oldu. Libyalı vatandaş, az az para çekiyor, tüccar da parasını bankalara yatırmıyor. Bu da enflasyona neden oluyor. Libya Merkez Bankası’nı tek bir kişi yönetiyor; onu hesaba çekecek veya ondan sonra başvurulacak biri yok.

rftgrt
Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir (Şarku’l Avsat)

Libya dinarı değer kaybederken, Salı günü Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir, eski müttefiki Başbakan Abdülhamid Dibeybe’ye açıkça meydan okuyarak birleşik bir ulusal bütçe çağrısı yaptı. Kebir, Dibeybe’ye hitaben bir mesaj yayınlayarak, devletin mali sürdürülebilirliğini korumak adına, onun deyimiyle ‘kaynağı belirsiz’ paralel harcamaya son verilmesi çağrısında bulundu.

Devletin mali kaynaklarına erişim konusundaki anlaşmazlıklar, çoğunlukla hizipler arasındaki rekabetin odağı oldu. Libya, 2011 yılında NATO’nun desteğini alan ayaklanmadan bu yana bu rekabetin sıkıntısını çekiyor. Gözlemcilere göre Kebir’in, birleşik bir bütçe kararı alınması yönündeki talebi, Libya’daki siyasi bölünmelerin bir işareti.

Belirtmek gerekir ki Dibeybe liderliğindeki geçici Ulusal Birlik Hükümeti, Trablus’ta ve batıda faaliyet gösterirken, doğuda parlamentonun desteğiyle paralel bir yönetim hüküm sürüyor. Libya Merkez Bankası, iç savaş nedeniyle yaklaşık on yıl boyunca iki şubeye ayrıldıktan sonra geçtiğimiz Ağustos ayında tekrar birleşik egemen bir kurum haline geldi.

 



Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
TT

Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)

Hamas, dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesiminde büyük bir aşiretin üyelerini, diğer suçlamaların yanı sıra anarşi ve yardım tırlarının yağmalanması olaylarına karıştıkları iddiasıyla öldürdü. Olay, İsrail'in, Hamas ile El Fetih'e bağlı bazı aktivistler ya da bazı Filistinli aileler arasındaki farklılıkları istismar etmeye ve onları Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak için ordusuyla koordineli çalışan silahlı milisler haline gelmiş gibi göstererek kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanmaya çalıştığı bir dönemde meydana geldi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde 20 aydır sürdürdüğü savaşın başından bu yana, El Fetih aktivistlerinin ya da Gazze Şeridi'ndeki bazı aşiret üyelerinin Hamas'a yönelik düşmanlıklarını istismar ederek, Hamas'a karşı silahlı gruplar oluşturmaya çalıştı. Ekim 2023'ten bu yana savaşta yaşadığı gerilemelere rağmen Gazze Şeridi'ni yönetmeye devam eden Hamas ise bu yaklaşıma, İsrail'le bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir dizi kişiyi infaz ederek karşılık verdi.

Hamas'ın son operasyonunda dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta büyük bir aşirete mensup yaklaşık 12 Filistinli öldürüldü. Söz konusu aşiretin üyeleri, Deyr el-Balah'ın doğusunda İsrail güçlerinin konuşlandığı bölgelerde ya da yakınlarında bulunuyordu.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, öldürülenlerin bir kısmının son zamanlarda yaşanan anarşinin ve yardım tırlarını yağmalama girişimlerinin arkasında olduklarından şüphelenildiğini bildirdi. Bazılarının ise İsrail için casusluk faaliyeti yürüttüklerini iddia eden kaynaklar, bunun da Hamas kaynakları tarafından doğrulandığını söyledi.

İsrail'in Hamas'la mücadele etmek için desteklemeye çalıştığı, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın bazı bölgelerinde, İsrail'in tamamen işgal ettiği ve sakinlerini yerinden ettiği bölgelerde bulunan Yaser Ebu Şebab silahlı grubu gibi pek çok benzer vaka olduğu açık. Filistin Yönetimi, Ebu Şebab'ın kendisiyle olan ilişkisini reddetmiş olsa da Ebu Şebab, Filistin Yönetimi'ne atıfta bulunarak defalarca ‘Filistin meşruiyeti’ altında faaliyet gösterdiğini iddia etti.

Yedioth Ahronoth gazetesinde yayınlanan bir habere göre İsrail ordusu, Gazze ve Han Yunus'ta faaliyet gösteren ve üyeleri El Fetih üyesi ya da Filistin Yönetimi güvenlik servisleri mensubu olan iki silahlı grupla koordinasyon kurmaya başladı. Bu gruplar Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak amacıyla mali destek alıyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)

Haberde Rami Halas adlı bir kişinin liderliğindeki silahlı grubun, Gazze şehrinin Şucaiye mahallesinde faaliyet gösterdiği ve mahalle içindeki Hamas mensuplarına karşı operasyonlar düzenlediği, ikinci grubun ise Yaser Hanidek tarafından yönetildiği ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta faaliyet gösterdiği belirtildi.

Haberde bu iki grubun İsrail'den silah ve insani yardım desteği aldığı, üyelerinin ise Filistin Yönetimi'nden maaş aldığı iddia edildi.

Söz konusu haber üzerine Yaser Hanidek bir video yayınlayarak, İsrail'in iddialarını yalanladı ve kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiğini vurgulayarak halen Han Yunus'ta olduğunu, normal bir şekilde çalıştığını, anarşiyi reddettiğini, direnişin yanında yer aldığını ve direnişin sırtında bir hançer olmayacağını söyledi. Bununla birlikte, iki kardeşinin ölümüne neden olan ailevi anlaşmazlıkların kendisini silahlanmaya ittiğini belirterek, İsrail, El Fetih ya da Filistin Yönetimi'nin herhangi bir kurumuyla hiçbir bağı olmadığını açıkladı.

Öte yandan, tanınmış Halas ailesi vatanseverlik dışı her türlü eylemi reddeden bir açıklama yayınlayarak, Filistinlilerin genel tutumunun dışındaki her türlü davranışı reddettiklerini vurguladı.

Bu ailenin mensuplarınn çoğu El Fetih'e mensup, ancak aralarında Hamas ve İslami Cihad Hareketi üyeleri de var.

Gazze Şeridi’ndeki İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı Ebu Şebab'a teslim olması için 10 gün süre vermiş, ‘vatana ihanet’, ‘casusluk’, ‘silahlı hücre kurmak’ ve ‘silahlı isyan’ ile suçlamış, teslim olmaması halinde gıyabında yargılamakla tehdit etmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir aydan uzun bir süre önce İsrail'in Hamas'a muhalif silahlı grupları desteklediğini itiraf etmişti.

Hamas sık sık kamuoyu önünde İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki kaosun arkasında olmakla suçluyor ve daha önceki açıklamalarına göre ‘vatandaşların güvenliğine müdahale etmeye cesaret eden herkese karşı demir yumrukla saldıracağını’ vurguluyor.

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki büyük kaos ortamında güvenlik durumunun kontrolünü yeniden ele geçirmek için ateşkesten faydalanıyor ki bunu, iki aydan fazla süren bir önceki ateşkes sırasında da yapmıştı. Hareket son zamanlarda silahlı adamlara, tüccarlara, çetelere, hırsızlara ve İsrail'le iş birliği yapanlara karşı daha kapsamlı güvenlik operasyonları düzenlemeye ve bu kişileri infaz etmeye ya da yaralamaya başladı.