Afrika Birliği İsrail'i ‘Filistinlileri toplu olarak katletmekle’ suçluyor

Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Balah'taki el-Aksa Hastanesi'nde İsrail bombardımanında öldürülen aile üyelerinden birinin naaşı üzerinde ağlayan bir kadın.  (AFP)
Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Balah'taki el-Aksa Hastanesi'nde İsrail bombardımanında öldürülen aile üyelerinden birinin naaşı üzerinde ağlayan bir kadın. (AFP)
TT

Afrika Birliği İsrail'i ‘Filistinlileri toplu olarak katletmekle’ suçluyor

Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Balah'taki el-Aksa Hastanesi'nde İsrail bombardımanında öldürülen aile üyelerinden birinin naaşı üzerinde ağlayan bir kadın.  (AFP)
Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Balah'taki el-Aksa Hastanesi'nde İsrail bombardımanında öldürülen aile üyelerinden birinin naaşı üzerinde ağlayan bir kadın. (AFP)

Afrika Birliği (AfB) Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed, Gazze Şeridi'nde yardım almak için toplanan halka İsrail askerleri tarafından ateş açılması sonucu 110'dan fazla kişinin öldürülmesinin ardından yaptığı açıklamada, İsrail'i ‘Filistinlileri toplu olarak katletmekle’ suçladı. Muhammed, uluslararası soruşturma yapılması çağrısında bulundu.

AfB tarafından X platformunda yayınlanan açıklamada, “Muhammed, İsrail güçlerinin, hayat kurtaran insani yardım arayan 100'den fazla Filistinlinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan saldırısını şiddetle kınıyor” ifadesi yer aldı.

Açıklamanın devamında şu ifade yer aldı: “Muhammed, faillerin hesap vermesi için uluslararası bir soruşturma yapılması çağrısında bulunuyor ve derhal ve koşulsuz ateşkes çağrısında bulunuyor.”

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı'nın 100'den fazla kişinin öldüğünü bildirdiği olayda, geçtiğimiz perşembe günü Filistinliler gıda tedariki için beklerken, İsrail güçleri onlara ateş açmıştı.

Bu trajedi, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) yetkilisinin ‘eğer hiçbir şey değişmezse Kuzey Gazze'de kıtlığın kapıda olacağı’ uyarısında bulunması sonrasında gerçekleşti.

İsrail ordusundan bir yetkili, kendilerini ‘tehdit altında’ hisseden askerlerin Filistinlilere ‘ateş açtığını’ doğruladı. Yetkili, onlarca sakinin öldüğü ve yaralandığı, bazılarının yardım tırlarının altında kaldığı izdihamdan bahsetti.



WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
TT

WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)

Wall Street Journal'ın (WSJ) Lübnanlı üst düzey askeri yetkililere dayandırdığı haberine göre, Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'nda çalışan onlarca kişi Hizbullah mensubu oldukları şüphesiyle işten çıkarıldı ve havalimanı üzerinden örgüte 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimi engellendi.

WSJ, Lübnanlı yetkililerin Hizbullah'ın ülke üzerindeki hakimiyetini gevşetmeye çalıştığını ve bunun örgütün yıllardır kaçakçılık kanalı ve ülkedeki hakimiyetinin bir sembolü olarak kullandığı havaalanında başladığını bildirdi.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, “Kaçakçılar gözaltına alındı ve şimdi yasal prosedürler uygulanıyor” dedi.

Hizbullah'ı destekleyen İran'dan yapılan birçok uçuş şubat ayından bu yana askıya alındı.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, yetkililerin havalimanına yapay zekâ destekli yeni gözetleme teknolojileri kurduğunu söyledi.

Bu revizyon, Hizbullah'ın etkisini ve gelir kaynaklarını azaltmaya yönelik daha geniş çaplı bir çabanın parçası. Lübnan Başbakanı Selam WSJ’ye yaptığı açıklamada, “Farkı hissedebilirsiniz. Lübnan'ın modern tarihinde ilk kez kaçakçılık konusunda daha iyi durumdayız” ifadelerini kullandı.

Lübnan dış dünya ile bağlantısını Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndan sağlıyor. Hizbullah'ın havalimanı üzerinde süregelen nüfuzu, burayı, İran'ın Hizbullah'a nakit ikmali yapmak için havalimanını kullandığından şikâyet eden İsrail'in saldırılarına açık hale getirdi.

Havalimanını geri alma hamleleri, Lübnan ordusunun Beyrut'un kasım ayında Tel Aviv'le üzerinde anlaştığı ateşkesin temel şartlarından biri olan Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerini ve silah depolarını dağıtma konusunda ilerleme kaydettiği bir dönemde geldi.

ABD'li ve İsrailli askeri yetkililer, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın güneydeki limanlar ve silahlar üzerindeki kontrolünü sınırlandırmak için attığı adımlardan memnuniyet duyduklarını ifade etseler de daha yapılacak çok iş olduğunu söylüyorlar. ABD'li yetkililer Lübnan'ın yeni teknokrat liderliği altında daha fazla devlet kontrolü konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduklarını ifade ettiler.

Ateşkesi denetleyen uluslararası komitenin üyesi olan üst düzey bir ABD'li yetkili şunları söyledi: “Burada umutlanmak için bir neden var. Sadece altı ya da yedi ay oldu ve geçen kasım ayında ulaşılabileceğinden emin olmadığım bir noktaya ulaştık.”

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Lübnan emniyetinin kısa bir süre önce havalimanı üzerinden Hizbullah'a 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimini engellediğini bildirdi. Militan örgütün üyeleri para getirmek için havalimanını kullanmakta zorlandıklarını kabul ettiler. Hizbullah şu anda taahhütlerini finanse etmekte zorlanıyor. Örgüt, aralık ayında Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra İran'dan Suriye'ye uzanan ana silah kaçakçılığı rotalarını kaybetti.

Lübnanlı yetkililerin baskıları başlamadan önce Hizbullah, sahadaki personeli ve parlamentodaki büyük bloğu sayesinde Beyrut Havalimanı’nda önemli bir nüfuza sahipti ve bu sayede reform çabalarını engelleyebiliyordu. Havalimanının güvenliğini sağlamak, devlet kontrolünü sağlamlaştırmaya çalışan hükümetin en önemli önceliklerinden biri. Geçtiğimiz şubat ayında ordu, Lübnanlı yetkililerin bir İran uçağının inişine izin vermemesini protesto etmek için havalimanına giden yolları kapatan Hizbullah destekçileriyle karşı karşıya geldi.