CENTCOM Komutanı Kurilla, Ortadoğu'daki ABD ve koalisyon güçlerinin üslerini ziyaret etti

SDG unsurları Suriye turu sırasında General Kurilla'ya harita kullanarak açıklama yaptığı arşiv görüntüleri
SDG unsurları Suriye turu sırasında General Kurilla'ya harita kullanarak açıklama yaptığı arşiv görüntüleri
TT

CENTCOM Komutanı Kurilla, Ortadoğu'daki ABD ve koalisyon güçlerinin üslerini ziyaret etti

SDG unsurları Suriye turu sırasında General Kurilla'ya harita kullanarak açıklama yaptığı arşiv görüntüleri
SDG unsurları Suriye turu sırasında General Kurilla'ya harita kullanarak açıklama yaptığı arşiv görüntüleri

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Michael Erik Kurilla, Ürdün, Mısır, İsrail ve Suriye'nin kuzeyindeki ABD ile koalisyon güçlerinin bulunduğu üsleri ziyaret etti.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığının (CENTCOM) X sosyal medya platformundan yapılan açıklamada, Kurilla'nın, Orta Doğu'daki güvenlik ve insani durum hakkında bilgi edinmek, ABD güçleri ve güvenlik ortaklarıyla görüşmek için bölgeye ziyarette bulunduğu bildirildi.

Açıklamada, Kurilla'nın Ürdün, Mısır, İsrail ve Suriye'nin kuzeyinde CENTCOM ve koalisyon güçlerine ait üs ziyaretlerini kapsayan programının ilk ayağında Mısır'daki Refah Sınır Kapısı'nı ve el-Ariş kentini ziyaret ettiği kaydedildi.

Refah Sınır Kapısı ziyareti kapsamında Kurilla'nın birçok uluslararası organizasyon ve sivil toplum kuruluşu, Mısırı ordusu ve ABD büyükelçiliği yetkilileriyle bir araya geldiği belirtilen açıklamada, görüşmelerde Mısır'dan Gazze'ye gönderilecek insani yardımların detaylarının da ele alındığı ifade edildi.

Açıklamada, Kurilla'nın, ziyaretlerin Ürdün ayağında Genelkurmay Başkanı Yusuf el-Huneyti ile bir araya geldiği, İsrail'de de Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile görüştüğü belirtildi.

CENTCOM'un açıklamasına göre Kurilla, Suriye'nin kuzeyindeki ABD üslerine de gitti.

Suriye'de "SDG" adını kullanan terör örgütü PKK/YPG'li yöneticilerle görüşen Kurilla, DEAŞ mensupları ve ailelerinin tutulduğu Hol Kampı'na da uğradı.

Terör örgütü PKK/YPG, Hol beldesinde Nisan 2017'de kurduğu kampta Deyrizor'daki terör örgütü DEAŞ mensupları ve aileleriyle çatışmalardan kaçan sivilleri tutuyor.

Kampta örgütün alıkoyduğu siviller, insanlık dışı şartlarda barındırılıyor.

Hol Kampı'nda onlarca ülkeden birkaç bin yabancı terörist savaşçının yanı sıra çok sayıda Suriyeli ve Iraklı terörist bulunuyor.



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.