İran'ın Sudan'da deniz üssü kurma talebine ilişkin haberler anlaşmazlıkları artırdı

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, geçtiğimiz ay Tahran'da Sudan Dışişleri Bakanı Ali es-Sadık ile bir araya geldi. (İran Cumhurbaşkanlığı)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, geçtiğimiz ay Tahran'da Sudan Dışişleri Bakanı Ali es-Sadık ile bir araya geldi. (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT

İran'ın Sudan'da deniz üssü kurma talebine ilişkin haberler anlaşmazlıkları artırdı

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, geçtiğimiz ay Tahran'da Sudan Dışişleri Bakanı Ali es-Sadık ile bir araya geldi. (İran Cumhurbaşkanlığı)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, geçtiğimiz ay Tahran'da Sudan Dışişleri Bakanı Ali es-Sadık ile bir araya geldi. (İran Cumhurbaşkanlığı)

Medyada yer alan ‘İran'ın Sudan ordusundan Kızıldeniz kıyısında bir askeri üs kurmak için izin istediği’ yönündeki haberler Sudanlı çevrelerde tartışmalara yol açtı.

Wall Street Journal, dün (pazar) Ahmed Muhammed Hasan adlı bir istihbarat yetkilisi ve ordu komutanı danışmanına dayandırdığı haberinde ‘Sudan'ın, daha fazla destek ve silahlanma karşılığında İran'ın askeri üs kurma teklifini reddettiğini’ yazdı. Ancak Sudan’daki yerel medya Sudan Ordu Sözcü’sünün böyle bir teklifin varlığını yalanladı. Sudan yaklaşık bir yıldır Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli bir savaş yaşıyor.

Geçtiğimiz Ocak ayında, Sudan ordusunun HDK’ye karşı savaşında konumunu güçlendirmek için İran'dan insansız hava araçları (İHA) aldığı ortaya çıktı. Bu durum, Sudan ordusu tarafından da inkâr edilmeyen raporlar aracılığıyla doğrulandı. Bunun ardından Sudan Dışişleri Bakanı Ali es-Sadık İranlı yetkililerle istişarelerde bulunmak üzere Tahran'ı ziyaret etti. Bu ziyaret iki ülkenin ilişkilerini onarma sürecini hızlandırma çabaları çerçevesinde gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre Sudanlı istihbarat yetkilisi, “İran, isyancılara karşı savaşında kullanması için Sudan ordusuna İHA’lar verdi. İran, üs kurma izni verilmesi halinde helikopter taşıyan bir savaş gemisi vermeyi da teklif etti” ifadelerini kullandı. Ancak Sudan merkezli yerel haber siteleri Sudan ordusunun böyle bir teklifin varlığını reddettiğini aktardı.

Sudan ordusunun askeri istihbarat servisiyle yakından bağlantılı kaynaklar da böyle bir teklifin varlığını reddetti. Bunu, Burhan’ın bir hamlesi olarak değerlendiren kaynaklar, Burhan’ın ülkesinde devam eden çatışma konusunda tarafsız bir pozisyon aldığına ve barışçıl bir çözüm çağrısında bulunduğuna inandığı bölgesel ve uluslararası pozisyondan duyulan memnuniyetsizliği ifade ettiğini açıkladı.

Ancak kaynaklar daha sonra Şarku’l Avsat’a şu açıklamayı yaptı: “İran, bu teklifi Sudan Dışişleri Bakanı'nın geçtiğimiz Şubat ayında Tahran'a yaptığı ziyaret sırasında gündeme getirmiş olabilir. Ancak mevcut Sudan yönetimi bunun bölgede düşmanlıklara yol açacağının farkında.”

Kaynaklar, Sudan Dışişleri Bakanı'nın Tahran’a yaptığı ziyareti başlı başına Sudan ordusunun bir hamlesi olarak gördü. Bu ziyaretle, HDK’yi destekleyen bölge ülkelerine uyarı mesajları göndermek isteyen Sudan ordusunun, Kızıldeniz'deki gerginlikler göz önüne alındığında kartları karıştırabilecek bir manevra alanı var.

Kaynaklar, Sudan ordusu liderlerinin İran'ın kendilerine karşılıksız sınırsız destek sağlayamayacağının farkında olduklarını dile getirdi. Kaynaklar ayrıca, Sudan ordusunun, bu dönemde İran'la ilişkileri yeniden tesis ederek, kendilerine askerî açıdan destek vermeye hazır bir ülke olmadığı düşüncesi ışığında bölgede bir denge durumu yaratmak istediklerini belirtti.

Ocak ayı sonlarında üç İHA düşürdüğünü duyuran HDK, Sudan ordusunun kullandığı bu İHA’ların İran yapımı Muhacir 6 modeli olduğunu bildirdi.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.