‘Trüf savaşı’ Suriye'nin doğusunda çok sayıda ölüm ve yaralanmaya yol açıyor

Terörist gruplar ve örgütler trüf mantarının maddi getirisi için savaşırken, çöl sakinleri silahlı çatışmaların kurbanı oluyor.

Trüf mantarının maddi getirisi DEAŞ ile Suriye'deki diğer terörist gruplar arasında silahlı çatışmaya neden oluyor. (AFP)
Trüf mantarının maddi getirisi DEAŞ ile Suriye'deki diğer terörist gruplar arasında silahlı çatışmaya neden oluyor. (AFP)
TT

‘Trüf savaşı’ Suriye'nin doğusunda çok sayıda ölüm ve yaralanmaya yol açıyor

Trüf mantarının maddi getirisi DEAŞ ile Suriye'deki diğer terörist gruplar arasında silahlı çatışmaya neden oluyor. (AFP)
Trüf mantarının maddi getirisi DEAŞ ile Suriye'deki diğer terörist gruplar arasında silahlı çatışmaya neden oluyor. (AFP)

Suriye'nin doğusundaki Deyrizor çölü hâlâ barut kokuyor. Ülkedeki savaş tüm hızıyla devam ederken, toprağın altında saklı trüf mantarlarının olgunlaşmasıyla, mantar toplayıcıları da yeni ama en kanlı sezona başladı.

Ölüler, yaralılar ve kayıplar

Şarku’l Avsat’ın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden (SOHR) aktardığı habere göre aralarında Suriye'deki düzenli orduya bağlı kuvvetler olan Ulusal Savunma Kuvvetleri'nden dört kişinin de bulunduğu 18 kişi öldürüldü. SOHR raporunda 16 yaralının olduğunu bildirirken, 50'den fazla kişinin de trüf mantarı toplarken kaybolduğuna dikkat çekti.

Deyrizor'un güney kırsalında ağır silahlar ve makineli tüfekler kullanılarak katliama neden olan ve kimliği belirsiz kişilerce gerçekleştirilen saldırının, DEAŞ hücreleri tarafından gerçekleştirildiği tahmin ediliyor. Söz konusu saldırıdan sonra Ulusal Savunma Kuvvetleri ile çıkan çatışmalarda 12 araç yakıldı.

Sahadaki bir kaynağa göre edinilen bilgiler, İranlı milisler de dahil olmak üzere müttefik askeri güçlerden, çoğunluğu radikal örgütün üyesi olan militanları kovalamak için destek geldiğini gösteriyor. İlk bilgilere göre el-Buazam aşiretinden sivillerin çoğu öldürüldü, birçok vatandaşla da iletişim kesildi.

Trüf mantarı toplayıcıları

Bu arada Ayyaş kasabasından dört kişi Deyrizor'daki el-Esed hastanesine ulaşırken, ani saldırının ilk kurban sayısına ilişkin çelişkili haberler geldi. Bu saldırıda çoğunluğu Kabacib köyünden olmak üzere çölde trüf mantarı toplayanları taşıyan araçlar hedef alındı. Deyrizor'da faaliyet gösteren Ulusal Savunma Kuvvetleri bölgede sıkışıp kalan vatandaşları olay yerinden tahliye etmek ve teröristleri takip etmek üzere harekete geçti.

Öte yandan Deyrizor'daki Ulusal Savunma Kuvvetleri’ne bağlı bir medya kaynağı, Deyrizor'un batı kırsalındaki çölde trüf mantarı toplarken Ebu Hayya eksenine yapılan son DEAŞ saldırısında iki kişinin daha öldürüldüğünü bildirdi. Kaynak, bölge sakinleri ve her mevsim bu alanda çalışan kişiler tarafından kullanılan araçlardan 15'inin yandığına dikkat çekti.

Son iki ayın en şiddetli saldırısı

Bu bağlamda insan hakları aktivisti Ahmed eş-Şeyh, sezonu şubat ayından nisan ortasına kadar olan trüf mantarı toplayan işçilere yönelik saldırıların arttığını anlattı. Eş-Şeyh bu saldırının en şiddetli saldırı olduğunu, çölün bazı kesimlerinde neredeyse her gün trüf mantarı toplayıcılarına karşı saldırılar düzenlendiğini ya da örgüt üyeleri tarafından yerleştirilen mayınlarla meydana gelen patlamaların her gün can ve uzuv kaybına yol açtığını söyledi.

Aynı zamanda yaşananların, pazarlarda trüf mantarının kilogram fiyatının 300 ila 500 Suriye lirası arasına yükselmesinin bir sonucu olması da muhtemel. Bu rakam 30 dolara denk geliyor ki bu da, ‘gök gürültüsünün kızı’ meyvesini yeraltında gömülü çöl altınına eşdeğer gören çöl sınırındaki köylerde yaşayan insanlar için riske atılmaya değer bir miktar.

Eş-Şeyh, çölde DEAŞ, Fatimiyyun ve Ulusal Savunma Kuvvetleri de dahil olmak üzere çeşitli güçlerin birbirine karıştığına dikkat çekti. Trüf mantarından geçimini sağlamaya çalışan aileler bu çatışmanın mağduru olmaya devam ederken, 10 gün içinde mayın patlamaları sonucu ayrı ayrı olaylarda 30'dan fazla sivil hayatını kaybetti. Ayrıca Rakka vilayetinin batı kırsalındaki Rusafa çölünde çöl halkının ‘el-Faka’ dediği mantarların toplanması sırasında meydana gelen mayın patlaması sonucu aralarında aynı kabileden kadınların da bulunduğu 13 vatandaş yaşamını yitirdi. El-Faka, trüf mantarının toprakta kabarcıklar halinde ortaya çıkması nedeniyle insanların ona verdiği bir tanım.

Eş-Şeyh, “Ulusal Savunma Kuvvetleri personeli bu sezon çölde trüf mantarı topluyor. Bu durumun DEAŞ’ı, Ulusal Savunma Kuvvetleri personelinin mantar toplama ve bu işlemi yaparken silahlarını bir kenara atmasından yararlanarak onları takip etmeye ve tasfiye etmeye yönelttiği de kesin” dedi.

Patlayıcı tuzak

Bu yıl, en büyük tasfiye operasyonlarının maddi getirisi olan ürünler toplamakla meşgul olanlara karşı gerçekleştirilmesi nedeniyle trüf mantarları patlayıcı bir tuzak olarak değerlendiriliyor. Bu da düzenli ordudaki liderlerin dikkatli olunması, ıssız topraklara gidilmemesi ve trüf mantarı toplanmasının engellenmesi yönünde sözlü talimatlar vermesine yol açtı.



Rusya, yeniden yapılanmanın başlamasıyla birlikte Suriye arenasına geri dönüyor

Şeybani, Moskova'da Lavrov ile görüşmesinde güçlü bir diplomatik beden dili sergiledi (AFP)
Şeybani, Moskova'da Lavrov ile görüşmesinde güçlü bir diplomatik beden dili sergiledi (AFP)
TT

Rusya, yeniden yapılanmanın başlamasıyla birlikte Suriye arenasına geri dönüyor

Şeybani, Moskova'da Lavrov ile görüşmesinde güçlü bir diplomatik beden dili sergiledi (AFP)
Şeybani, Moskova'da Lavrov ile görüşmesinde güçlü bir diplomatik beden dili sergiledi (AFP)

Mustafa Rüstem

Sonunda ilk kez, birbiri ile savaşan eller tokalaştı. Rusya'nın siyasi karar alma süreçlerinin mutfağı olan Moskova Dışişleri Bakanlığı'nın lüks salonundaki beyaz masanın etrafında, on yıldır birbirine hasım olan gözler buluştu. Bu, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani’nin, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mahir eş-Şara'nın da aralarında bulunduğu üst düzey bir heyetin eşlik ettiği ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldiği bu türden ilk ziyaretiydi.

Bu ziyaret, on yıllardır ittifak dilinin baskın olduğu iki ülke arasındaki diplomatik kartların yeniden karılması açısından son derece önemli görünüyor. İttifak, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin akabinde Moskova'ya kaçmasının ardından değişti. Ancak Kremlin’in kapıları, Esed iktidarını devirme hareketinin başlamasıyla birlikte katıldığı Suriyeli muhalif güçlerin saflarındaki siyasi ve askeri mücadelesinin başlangıcından bu yana, “Ebu Ayşe” lakaplı Bakan Şeybani'ye açıldı.

Yeni bir beyaz sayfa

Siyaset dünyasının en meşhur sözü olan “bugünün düşmanı yarının dostu olabilir” doğrudur. Mutlak anlamda ne düşmanlık ne de dostluk vardır. Ancak görüşmelerdeki beden dili söyleyeceğini söyledi ve Rus diplomasisinin, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'yı 15 Ekim'de Moskova'da yapılması planlanan Rus-Arap zirvesine davet ederek de olsa, Suriye topraklarına ve Akdeniz'e erişimini koruma konusundaki “aceleci” tavrını özetledi.

 Rusya, Esed'in devrilmesinden bu yana Moskova'ya yaptığı ilk ziyarette Şeybani'yi ağırladı (AFP)Rusya, Esed'in devrilmesinden bu yana Moskova'ya yaptığı ilk ziyarette Şeybani'yi ağırladı (AFP)

Suriyeliler, Lavrov ve Şeybani arasındaki görüşmede genel bir diplomatik denklik tablosuna ulaşmadan önce, Esed Suriyesi döneminde alışılan itaatkarlıktan uzak olduklarını açıklayan bir beden dili benimsemeye çalıştılar. Suriye Dışişleri Bakanı, ülkesinin Moskova'nın Esed rejimiyle ekonomik, güvenlik ve askeri alanlarda imzaladığı tüm önceki anlaşmaları kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirmeye çalıştığını gizlemedi. Bu yeniden değerlendirme, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğini şekillendirmeyi amaçlıyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise ülkesinin, Suriye halkının tercihlerine saygı duyduğunu ve Moskova'nın Şam'daki yeni yönetimle iş birliği yapma isteğini dile getirdi. Hatta yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu.

Şantaj mı yoksa oyunun kuralları mı?

GSM Merkezi Direktörü Dr. Asıf Melhem, The Independent Arabia'ya verdiği röportajda, “sözlü destek” sınırları içinde kalan Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması ve benzeri konularla ilgili özel görüşmelere rağmen, mevcut Suriye hükümetinin ABD ve Batılı ülkelere her zaman kesin olarak güvenmenin imkânsız olduğunu anladığını söyledi.

Melhem, iki yönetim arasındaki gergin tutumlarda gözle görülür bir değişim olduğunu ve Şam'ın Esed rejimine verdiği destek sebebiyle Moskova'ya şantaj yapmaya çalışırken, Rusların bir miktar esneklik gösterdiğini belirtiyor. Melhem, “Yeni hükümet, ‘sizin yardımınız olmasaydı Esed çoktan devrilmişti’ demek istedi ve bu nedenle Rus yönetiminden tazminat ödemesini ve Esed'i teslim etmesini talep etmeye başladı” diye devam etti.

Ciddi Suriyeli yetkililer, Suriye'deki askeri üslerin Rusya için acil bir ihtiyaç ve Moskova tarihinde bir dönüm noktası olduğuna inanıyor. Ama durum böyle değil. Rusya'nın ihtiyacı olduğu doğru, ancak beklendiği kadar acil ve kaçınılmaz değil.

Rus GSM Merkezi’nin Direktörü, siyasette her pozisyonun bir bedeli olduğuna inanıyor. Rusya, Suriye'deki üslerini elinde tutmakla ilgileniyor ve bunları korumanın yanı sıra, Esed iktidarından önce bile Suriye ile iyi olan ilişkilerini sürdürmek istiyor.

Haberler, Rus bombardımanı nedeniyle sivillerin zarar gördüğü olaylarda artış olduğunu ortaya koyuyor (AFP)Haberler, Rus bombardımanı nedeniyle sivillerin zarar gördüğü olaylarda artış olduğunu ortaya koyuyor (AFP)

Direktör şu açıklamada da bulundu: “Her halükarda, üsler Moskova için bir ölüm kalım meselesi değil. Örneğin Suriye kıyılarını ele alırsak, Ruslar açısından Akdeniz'e erişimin tek yolu Karadeniz, Cebelitarık Boğazı veya Süveyş Kanalı’dır. Bu koridorlar ise belirli anlaşmalara tabi. Bu nedenle, özellikle Rusya, herhangi bir bölgede yaşanabilecek beklenmedik gelişme korkusuyla askeri varlığını çeşitlendirmeye başladı. Sudan, Libya ve Eritre'de askeri üsler kurma girişiminde bulundu. Zira üslerinin bulunduğu ülkelerde bazı siyasi değişiklikler yaşanabileceğinin ve bu durumda üslerini korumanın zorlaşabileceğinin farkında.”

Ekim 2011'de Moskova, Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olarak, eski Suriye devlet başkanı Beşşar Esed'in istifasını isteyen Batı destekli kararlara karşı veto yetkisini kullanmaya başladı. Bu veto, 8 Aralık 2024'e kadar süren Suriye savaşı boyunca tekraren devam etti. Eylül 2015’te de askeri müdahalede bulundu. O dönemde Rus güçleri, DEAŞ ve terör örgütü olarak tanımladığı el-Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi de dahil olmak üzere muhalif grupları hedef aldıklarını kabul ettiler.

Bununla birlikte haberler, özellikle Kuzey Suriye'de Rus bombardımanları sebebiyle sivillerin zarar gördüğü olaylarda artış olduğunu ortaya koydu. Bu durum, milyonlarca insanın Türkiye yakınlarındaki veya sınırındaki kamplara göç etmesine yol açtı. Bu arada, Ekim 2016'da Moskova, BM İnsan Hakları Konseyi'ndeki koltuğunu kaybetti.

Rusya-Suriye ilişkileri, Suriye'nin bağımsızlığını tanıyan ilk rejim olan eski Sovyetler Birliği dönemine kadar uzanıyor. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre iki ülke arasında kurulan diplomatik ilişkiler ve stratejik ittifak, Hafız Esed'in Suriye'de iktidara gelmesiyle (1970'ten 2000'e) zirveye ulaştı.

Ekonomik ilişkiler

Tüm bunların bir uzantısı olarak Moskova, Şam ile ilişkilerini korumaya çalışıyor. Son görüşme de yeni bir koordinasyon aşamasının başlangıcı sayıldı. Rusya yalnızca siyasi ve askeri düzeylerde değil, ayrıca Suriye'nin yeniden inşası ve istikrarının sağlanması konusunda da kapsamlı yardım sunma isteğini dile getirdi.

Gözlemciler, bu görüşmenin kanlı bir dönemin ardından açık oynamaya ve yeni bir sayfa açmaya yönelik daha geniş bir çabanın parçası olduğuna inanıyor. Bu adımlar, sivillerin ölümüne ve geniş bir bölgede köy ve kasabalarda hâlâ görülebilen yıkıma yol açan bombardımanlar sebebiyle Rusya'nın kendileriyle karanlık bir geçmişe sahip olduğunu düşünen Suriyelilerin kızgınlığına rağmen atılıyor. Rusya'nın yeniden inşaya katılması yakıp yıktıklarını telafi etmenin, diğer yandan da yatırım ve çok sayıda anlaşmanın değerlendirilmesi yoluyla sıcak sulara dönüşün bir yolu olabilir.

 Dr. Asıf Melhem ise, Suriye ile Rusya arasında fosfat, petrol, doğalgaz ve Tartus Limanı alanındaki yatırımlar için imzalanan sözleşmelerin rejimin devrilmesinden çok önce iptal edildiğini vurguluyor. Bu sözleşmeler kapsamında Suriyeli şirketler ile ortak olan Rus şirketlerinin, hisselerini ortaklarına devrettiklerinin, dolayısıyla ziyaretin, bu anlaşma ve sözleşmelerin yeniden değerlendirilmesi bağlamında yapıldığının altını çiziyor.

Buna ilave olarak Rusya, Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi ve uluslararası alanda önemli bir varlığa sahip. Dünyanın en büyük ikinci gücü. Melhem bunun önemli olduğuna inanıyor, zira bu sebeple Rusya’nın görüşleri dikkate alınıyor. Dolayısıyla Rusya ile ilişkiler sürdürülmeli, bu durum şüphesiz Suriye'ye fayda sağlayacaktır.

Öte yandan Şam, Rusya'nın Suriye'ye ihtiyacı olduğunu iddia ederek durumu abartmaya çalışıyor. Melhem’e göre bu doğru değil, çünkü Suriye'nin toplam yüzölçümü Moskova ve kırsalının yüzölçümünü aşmıyor ve Rusya, eğer zorunda kalırsa ve bölgede kalmasının bedelinin elde edeceği faydadan daha büyük olduğunu görürse, sonunda bu üslerden vazgeçebilir.

*Bu analiz Şarku'l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir.