Gazze’de İsrail tankları yerinden edilenleri paletleri altında ezerken, İsrail Ordu Sözcüsü Hagari açıkladı: Araştırıyoruz

Ailelerin tanıklıklarına ve Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi (Euro-Med Monitor) tarafından belgelenen korkunç gerçeklere göre İsrail tankları çoğunlukla Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yerinden edilenleri eziyor

Euro-Med Monitor, İsrail tanklarının yaklaşık bin Filistinliyi ezdiğini tahmin ediyor (AFP)
Euro-Med Monitor, İsrail tanklarının yaklaşık bin Filistinliyi ezdiğini tahmin ediyor (AFP)
TT

Gazze’de İsrail tankları yerinden edilenleri paletleri altında ezerken, İsrail Ordu Sözcüsü Hagari açıkladı: Araştırıyoruz

Euro-Med Monitor, İsrail tanklarının yaklaşık bin Filistinliyi ezdiğini tahmin ediyor (AFP)
Euro-Med Monitor, İsrail tanklarının yaklaşık bin Filistinliyi ezdiğini tahmin ediyor (AFP)

Muhammed, karısının erkek kardeşinin İsrail tanklarının paletleri altında ezildiğine tanık olurken, İsrail Ordu Sözcüsü Hagari, “Askerlerimiz en yüksek ahlaka sahiptir” açıklamasında bulundu.

Ahmed, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun Mahallesi'ne saldıran İsrail ordusunun askeri araçlarına karşı evinde saklanıyordu. Merkava model tankın hızla genç bir adama doğru ilerlediğini ve genç adamın üzerinden birkaç kez geçtiğini gördü. Gördüğü manzara karşısında şoka giren Ahmed, birkaç saniye olduğu yerde donup kaldı. Daha sonra başka bir odaya gitti ve İsrail askerlerinin o gence yaptıklarının aynısını kendisine de yapacağı korkusuyla bir yatağın altına saklandı. Bu belki de bilinçaltının baskısıyla gösterdiği tepkiydi.

Tank paletleriyle üzerinden geçmeden önce

The Independent Arabia'ya konuşan Ahmed, İsrail tanklarının paletleri altında ezilerek öldürülen gencin önce İsrail askerleri tarafından ez-Zeytun Mahallesi’nin ortasında açtığı bir çukurda alıkonulduğunu söyledi. İsrail askerlerinin yakaladıkları kişileri bu çukurlarda tutuklarını ve sorguladıklarını belirten Ahmed, “Genç adamın kelepçeli halde çukurdan çıkarıldığını ve ağır silahlarla donatılmış iki askerin onunla birlikte yürüdüğünü gördüm. Sonra genç adam cadde ortasında asfaltta tek başına bırakıldı ve askerler uzaklaştı. Uzaktan bir tank, hızla genç adama doğru yaklaşmaya başladı ve canlı canlı üzerinden geçti” şeklinde konuştu.

Olaya tanık olan Ahmed, İsrail askerlerinin öldürme kastıyla tankla gencin üzerinden geçtiklerini ve gencin cesedinin cadde kenarındaki kumda değil, asfaltta olduğunu söyledi. Bu tanıklık, İsrail askerlerinin genci kasıtlı olarak ezdiklerini doğruluyor.

Öte yandan Ahmed, ilki odasından cep telefonuyla uzaktan çektiği fotoğrafla, ikincisi, İsrail askerlerinin ez-Zeytun Mahallesi’nden çekilmesinden sonra caddeye inip cesedi ve cesedin üzerindeki tank paletlerinin izlerini fotoğraflayarak olmak üzere olayı iki kez belgeledi.

Aynı bölgede iki ceset daha bulundu

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan ez-Zeytun Mahallesi’nden çekilmesinin ardından tanık olduğu korkunç olay nedeniyle geceleri sık sık kabuslar olarak görmesi üzerine, Ahmed bölgeyi terk ederek güneye kaçtı.

Ahmed'in analattığına göre bir grup arkadaşıyla birlikte olay mahallinde araştırma yaptıklarında İsrail tankları tarafından ezilmiş iki ceset daha buldular. Bir cesedin aile üyelerinden birine ait olduğunu söyleyen Ahmed, ikinci cesedin kimliğini ise tankların ezmesi sonucu yüz hatlarının tamamen bozulmasından dolayı belirleyemediklerini söyledi.

Ahmed'in İsrail askerlerinin tank paletleriyle Gazzelilerin canlı canlı üzerlerinden geçtiğine dair tanıklığı ilk kez karşılaşılan bir olay değil. Gazze Şeridi'ndeki savaş sırasında bu tür olaylara dair birçok tanıklık aktarılırken halen tekrarlanmaya devam ediyor.

Ahmed'in tanık olduğu Gazzeli gencin tank paletleri altında ezilmesi olayına ait görüntüler İsrail askerleri tarafından sosyal medya platformu Telegram'da kutlama ve tebriklerle yayınlandı.

Kemal Advan Hastanesi avlusunda yaşanan bir başka olay

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan habere göre Gazzeli Hilal el-Magusi'nin tanık olduğu Kemal Adwan Hastanesi avlusunda yaşanan bir başka olayda, İsrail tank ve buldozerleri hiçbir uyarıda bulunmadan, hastaneye sığınan yerinden edilenlerin kurduğu onlarca çadırın bulunduğu hastane avlusuna baskın düzenledi.

İsrail tanklarının ve buldozerlerinin gece geç saatlerde hastane avlusuna girdiğini söylen Hilal, “İsrail tankları ve buldozerleri yerinden edilenlerin kaldığı çadırların üzerinden geçti. Çadırlarda kalan yerinden edilmiş insanların bir kısmı ezilerek can verirken, bazıları yaralandı, bazıları da uzuvlarını kaybetti. Hastaneye yapılan baskın sırasında üzerime gelen buldozerin altında kalmaktan mucizevi bir şekilde kurtuldum. Hızla hastane binalarına doğru kaçtım. O gün aynı araç çocuğumu paletleri altına aldı” ifadelerini kullandı.

İsrail askerleri Gazzelileri paletli araçlarla ilk kez Kemal Advan Hastanesi'nde ezmeye başladılar. Geçtiğimiz 16 Aralık'ta meydana gelen olayda, doktorlar, İsrail askerlerinin gerçekleştirdiği korkunç olayı belgeledi. Herkesi şoke eden videolarda, yaşlıların ve engellilerin İsrail askerleri tarafından kullanılan tankların ve buldozerlerinin altında kaldıkları görüldü.

Tanklar ansızın ortaya çıkıp eziyor

İsrail ordusu, geçtiğimiz günlerde Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun şehrinin merkezinde çadırda yaşayan Muhammed Ebu Udeh'in ailesine ani bir baskın düzenledi. Bir İsrail tankı, ailenin küçük sığınağına saldırdı. Ancak baba Muhammed Ebu Udeh tankın palet sesini duydu ve tankın altında ezilmeden ailesiyle birlikte çadırdan kaçmayı başardı.

Baba Muhammed Ebu Udeh, olayı şöyle anlattı:

“Tank paletlerinin sesini duydum ve çadırdan hemen kaçtık. Eşimin kardeşi Rasim oyalandığı için tank paletlerinin altında kaldı. Onu, kafası hariç tüm vücudu ezilmiş halde gördüm.”

Küçük tanık

İsrail tanklarının ve buldozerlerinin altında kalmaktan son anda kurtulanların anlattığı en zor kaçış hikayelerinden birini Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrinde Gannem ailesi yaşadı. Ailenin uyuduğu sırada gerçekleşen olayda, ailenin babası, annesi ve bir kız çocuğu öldü, üç çocuk kurtuldu.

Kurtulan kardeşlerden Umniye isimli küçük yaştaki kız çocuğu olayı şöyle anlattı:

“Asbestten yapılmış küçük bir evde yaşıyorduk. Biz uyurken bir tank gelip evi yıktı ve babamın, annemin ve kız kardeşimin üzerinden geçti. Gözüme bir şarapnel parçası isabet etti. Görme yetimi neredeyse tamamen kaybetmiş durumdayım.”

Tankın onları ezerek öldürmeye geldiğini söyleyen Umniye, “Tankın bir yandan evimizi yok ederken, diğer yandan üç kez annemin ve kız kardeşimin üzerinden geçip onları öldürdüğünü gördüm. Hala olayın etkisindeyim. Kardeşlerimin ellerini tuttum ve kendimizi mucizevi bir şekilde dışarı attık” ifadelerini kullandı.

İsrail: Araştırıyoruz

İsrail tanklarının Gazzelileri ezdiği olayların peşine düşen Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med Monitor) Sözcüsü Muhammad Şehade, “Gazzelilerin İsrail tankları tarafından ezildiğine ilişkin görgü tanıklarının korkunç ifadelerini duyduk. İsrail tanklarının yaklaşık bin Filistinliyi ezdiğini tahmin ediyoruz. Bu olayların çoğu Gazze Şeridi'nin kuzeyinde, özellikle de yerinden edilenlerin güvenli geçiş rotası olarak kullandığı er-Raşid Sahil Yolu üzerinde meydana geldi” diye konuştu.

Şehade, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tank paletleri altında ezerek işlenen cinayetler, İsrail ordusunun Gazze halkının insanlığını ve onurunu hiçe sayarak kullandığı vahşi yöntemlerden sadece biri. İsrail askerleri tüm bu ihlalleri, Filistinlileri insan olarak görmemeleri nedeniyle gerçekleştiriyor.”

Buna karşın her zaman ‘silahlarının temiz olduğunu’ söyleyen İsrail’e gelince, İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, söz konusu olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, “Bunu araştırıp ilgileneceğiz. Ancak bunun sonucunda sadece askerlerimizin en yüksek ahlaka sahip olduğu ve yasadışı hiçbir ihlal yapmadığı teyit edilebilir. Savaşın şiddetine rağmen biz her zaman savaş hukukuna uyuyoruz” dedi.



İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki “uzun vadeli” yapılanması

İsrail ordusu tarafından 8 Eylül'de dağıtılan ve Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerlerini gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ordusu tarafından 8 Eylül'de dağıtılan ve Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerlerini gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki “uzun vadeli” yapılanması

İsrail ordusu tarafından 8 Eylül'de dağıtılan ve Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerlerini gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ordusu tarafından 8 Eylül'de dağıtılan ve Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerlerini gösteren bir fotoğraf (AFP)

Salim er-Reyyis

Gazze Şeridi'nin kuzeyinden önce orta kesimlerine ardından batıda kıyı bölgelerine göç eden 60 yaşındaki Abdulazim Ferec, çadırının kapısında oturmuş güneş enerjisiyle çalışan bir radyodan haberleri dinliyordu. Son günlerde siyasi haber bültenlerinin İsrail Başbakanı Binamin Netanyahu'nun açıklamalarına ve İsrail ordusunun Gazze’deki savaşla ilgili kararlarına daha fazla yer ayırdığını belirten Ferec, ayrıca ABD, Mısır ve Katar ile elinde İsrailli rehinelerin olduğu Hamas ve binlerce mahkumu hapishanelerinde tutan İsrail arasında bir esir takası anlaşması için görüşmelere devam edildiğinin aktarıldığını söyledi.

Ferec, haberleri, 7 Ekim 2023 tarihinde savaşın başlamasından bu yana İsrail ordusu tarafından yerinden edilen kendi ailesi de dahil binlerce Gazzeli ailenin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine ve yerleşim bölgelerine dönmelerine izin verilmesine ilişkin herhangi bir bilgi ya da karar duymak için takip ettiğini belirterek “Yaz kış sokaklarda çadırlarda yaşamaktan, böceklerden ve mahremiyetin olmayışından bıktık. Evlerimize geri dönmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile güneyi arasındaki yolu keserek Gazze şehrinin güney bölgesinde Gazze Şeridi'nin en doğusundan en batısına ‘Netzarim’ adında 4 kilometrelik bir koridor açmıştı. Savaşın başlamasından bu yana 11 aydır Katar ve Mısır’da devam eden müzakerelerde Gazzelilerin evlerine geri dönüşü ve İsrail askerlerinin Netzarim Koridoru’ndan geri çekilmesi konuları görüşüldüyse de şimdiye kadar herhangi bir sonuca varılamadı.

Al-Majalla'ya konuşan Ferec, şunları söyledi:

“Tüm dünya rahat bir şekilde yaşarken biz dağılmış durumdayız, hayatımız boyunca zorla yerinden edilmeye maruz kalıyoruz. Müzakereler ve müzakereciler bile sanki dehşet içinde, hasta, hayal kırıklığına uğramış, öldürülmüş, ölmüş ve yerlerinden edilmiş insanlar varmış gibi değil de boş zamanlarında bir araya geliyorlarmış gibi davranıyorlar. Netanyahu da savaşı sürdürüyor. Şimdiyse Gazze Şeridi'nin 1967 savaşında olduğu gibi yeniden işgal edilmesinden korkuyorum.”

İsrail'in Gazze Şeridi'nde yürüttüğü savaşın başlanmasından bu yana 330 günden fazla zaman geçti. İsrail Başbakanı Netanyahu yaptığı açıklamalarda, savaşın ve devam etmesindeki ana hedefin Hamas Hareketi’nin askeri kanadı Kassam Tugayları üyelerinin doğu sınırına saldırarak İsrail’in Gazze Şeridi'ne komşu yerleşim birimlerine ulaştığı, onlarca yerleşimciyi ve askeri esir alarak Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine götürdüğü 7 Ekim olayının tekrarlanmasının önlenmesi gerekçesiyle Hamas’ı ve onun askeri kabiliyetlerini ortadan kaldırmak ve Hamas’ın Gazze'de yeniden iktidara gelmesini engellemek olduğunun altını çizerken Gazze Şeridi'ni yeniden işgal etme niyetinde olmadıklarını ısrarla vurguladı.

İsrail ordusunun aldığı son kararlar, Netanyahu’nun açıklamaları ve İsrail ordusunun 19 yıl önce çekildikten sonra geçtiğimiz mayıs ayında kontrolünü yeniden ele geçirdiği Gazze Şeridi’nin Mısır'la olan güney sınırındaki Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’ndan çekilme niyetinin olmaması, İsrail’in daha uzun yıllar boyunca buranın kontrolünü elinde tutmaya ve burada kalmaya devam edeceğine işaret ediyor. İsrail, 15 Ağustos 2005 tarihinde dönemin eski Başbakan Ariel Şaron liderliğindeki Tel Aviv hükümetinin tek taraflı olarak aldığı Gazze Şeridi'nden çekilme kararıyla Gazze’deki 21 yerleşim biriminin yanı sıra Batı Şeria'daki 4 yerleşim birimini boşaltmış, İsrailli yerleşimcileri başka yerlere taşımış ve askeri üsleri lağvetmişti. Ancak İsrail, Gazze Şeridi'ne asker konuşlandırmadan kara, deniz ve hava kontrolünü sürdürdü.

Eylül ayı başlarında düzenlediği bir basın toplantısında Philadelphia Koridoru’ndan çekilmek gibi bir niyetinin olmadığını vurgulayan ve 2005 yılındaki çekilmeyi stratejik bir hata olarak nitelendiren Netanyahu, “Biz ayrıldığımızda, İran'ın himayesi altında silah, silah üretiminde kullanılan malzeme ve tünel kazma ekipmanlarının akışının önünde hiçbir engel kalmamıştı. Hiçbir engel olmadığı için Gazze, İsrail için büyük bir tehdit haline geldi” dedi.

Basın toplantısında İsrail'in Philadelphia Koridoru’nu kontrol etmesinin Hamas'ın askeri kabiliyetlerini ortadan kaldırmak ve İsrailli rehineleri kurtarmak gibi savaş hedeflerine ulaşması için gerektiğini belirten Netanyahu, Hamas'ın silah ve militan kaçakçılığını engellemek için Philadelphia Koridoru’nun kontrolünü ele geçirdiklerini söyledi. Gazze Şeridi'nin yönetimini devralmak istemedikleri açıklamasını yineleyen İsrail Başbakanı, “Hamas'ın askeri kabiliyetlerini yok etmeye çok yakınız. Tünellerini yok ediyoruz. Gazze Şeridi'ni yönetmek istemiyorum, ama Hamas'ın yeniden Gazze Şeridi'nde iktidara gelmesini engellemeye çalışıyorum” şeklinde konuştu.

Al Majalla’ya konuşan Filistinli İsrail işleri uzmanı İsmet Mansur, İsrail’in savaşla ilgili açıkladığı hedeflerin ve Gazze'de yürüttüğü savaşın bahanesi olarak kullanıldığı Hamas yönetiminin zayıflatılması ve tehdit edilmesinin ötesinde İsrail'in hem siyasi hem de askeri hamlelerinin ve attığı son adımların çok daha geniş kapsamlı hedefleri olduğunu söyledi.

İsrail, Gazze Şeridi'nden öylece çekilip güvenlik meselesini Filistinli ya da uluslararası herhangi bir tarafın inisiyatifine bırakmaz.

Netzarim Koridoru’nun oluşturulmasının ve periyodik ve sürekli olarak genişletilip geliştirilmeye çalışılmasının sadece geçici bir ayrım koridoru olmadığını, aksine uzun vadeli bir kolonyal yapı olduğuna işaret ettiğini vurgulayan Mansur, “Gazze Şeridi'nin doğu ve kuzey sınırları boyunca uzanan tampon bölgenin ve İsrail'in iddia ettiği üzere kaçakçılığı önlemek ve Hamas’ı zayıflatmak için uygulanan güvenlik planının önemli bir parçası olan Philadelphia Koridoru’nda kalmaktaki ısrarı, Gazze’de yıllarca kalmak istediğini ve varlığının geçici olmadığını gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

vdfbgnr
İsrail’in Gazze şehrinin merkezindeki Rimal Mahallesi’nde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bir okula düzenlediği saldırının ardından binayı inceleyen Filistinli kadınlar, 20 Ağustos (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi üzerinde işgalci kontrolünü dayatacağını düşünen Mansur, “En azından İsrail ordusu, Gazze Şeridi üzerinde uzun bir süre güvenlik kontrolüne sahip olacak” dedi. İsrail'in, güvenlik dosyasını ister Filistinli isterse uluslararası olsun hiçbir tarafın inisiyatifine bırakmayacağı için Gazze Şeridi'nden çekilmeyeceğini vurgulayan Mansur, “Bence İsrail, Filistin meselesini yeniden tasarladı. Gazze'ye yönelik ana proje bu” diye konuştu.

“İnsani yardım çalışmaları koorinatörü”

Netanyahu'nun Philadelphia Koridoru’ndan çekilme niyetinde olmadığına dair son açıklamalarından önce İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth geçtiğimiz ağustos ayı sonlarında yayınladığı bir haberde İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki ‘insani yardım çalışmaları koordinatörü’ olarak adlandırılan ve görevi Gazze Şeridi'ndeki insani çalışmaları yönetmek ve sivil meseleleri koordine etmek olan yeni bir pozisyon oluşturma kararını aktarmıştı. Siyaset uzmanları, bu pozisyonun oluşturulmasını, Gazze Şeridi'ndeki işgali uzun süre istikrara kavuşturmayı amaçlayabilecek bir hamle olarak değerlendirdi.

Bu yeni pozisyona Tuğgeneral Elad Goren'in getirileceğini aktaran gazetenin haberine göre insani yardım çalışmaları koordinatörü görevi, Filistinlileri yönetmek ve Filistin Yönetimi’ne bağlı bazı kurumlarla koordinasyon sağlamaktan sorumlu olan Batı Şeria'daki İsrail Sivil İdaresi başkanıyla aynı düzeyde. Gazete, Tuğgeneral Goren'in, yerlerinden edilen bir milyon Filistinlinin Gazze Şeridi'nin kuzeyine geri dönmeleri olasılığının takibinden, yeniden inşa projelerinden, insani yardım kuruluşlarıyla koordinasyondan ve yardımların halka ve yerlerinden edilenlere aktarılmasından sorumlu olacağını bildirdi.

Gazze Şeridi'nde Filistinlilerin işlerini yürütmesi için bir Filistin yönetimi oluşturulabilir, ama İsrail'in güvenlik kontrolü olmadan tek taraflı olarak bir güvenlik kontrolüne sahip olmayacak.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne bir insani yardım koordinatörü ataması kararını, askeri operasyonun artık sadece askeri bir operasyon olmadığı, insani yönleri ve Gazze'deki halk ve toplumla ilişkisi olan uluslararası ve yerel kurumlarla ilişkilerin yönetilmesiyle ilgili yönleri de olduğu değerlendirmesinde bulunan Mansur, “Bu, askeri operasyonun daha fazla boyut kazandığının kanıtı. Bu hamlede hedefin Batı Şeria'da yıllardır olduğu gibi, yaşamın tüm yönleri üzerinde doğrudan kontrol uygulamak olacağına inanıyorum” dedi.

Mansur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Belki Gazze Şeridi'nde Filistinlilerin işlerini yürütmesi için bir Filistin yönetimi oluşturulabilir, ama İsrail'in güvenlik kontrolü olmadan tek taraflı olarak bir güvenlik kontrolüne sahip olmayacak.”

Mansur, bu durumun ABD'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki projelerini, Gazze Şeridi’ne yayılmasını ve kontrolünü ne derece benimseyeceğine bağlı olduğunu ve bunun yakın gelecekte netleşeceğini sözlerine ekledi.

Uluslararası insani yardım kuruluşlarının sahadaki çalışmaları ile İsrail ordusunun çalışmalarını arasında koordinasyonu sağlamak üzere insani yardım koordinatörü olarak atanan Tuğgeneral Goren, örneğin Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde bulunan Deyr el-Belah'ta ilk çocuk felci vakasının görülmesinin ardından eylül ayı başlarından bu yana WHO ve UNICEF ekiplerinin Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde on yaşın altındaki çocukları çocuk felcine karşı aşılama çalışmalarının denetlenmesi ve koordine edilmesi gibi süreçleri yönetecek.

Yediot Aharonot gazetesi, Tuğgeneral Goren'i bu göreve, İsrail hükümetinin halen Gazze’deki savaşın ertesi günü için net bir stratejik vizyon geliştiremediği, ordunun ise İsrail'in Gazze'deki günlük yaşama dair sorumluluğunun önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini ve hatta artacağını, bunun da İsrail’in Gazze’yi yeniden işgal etmesini gerektireceğini anladığı bir dönemde atadığına dikkati çekti. Gazetenin aktardığına göre İsrailli bir güvenlik yetkilisi, insani yardım koordinatörlüğü pozisyonunun sınırlı bir projeyi yönetmek için değil, uzun bir süre için tasarlandığını söyledi. Yetkili, Goren için ‘Gazze’nin baş sorumlusu’ tanımını kullandı. Gazete, Goren’in iki milyon Filistinlinin işlerini yöneteceğini, bunun da İsrail'in planına göre Gazze'nin birkaç yıl boyunca işgal altında tutulmasını simgelediğini ve orduya kıtlık ya da insani kriz gibi insani boyutlardan etkilemeden Gazze'deki savaşı sürdürmesi için uluslararası meşruiyet kazandırmayı amaçladığını vurguladı.

Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.