Ürdün: Dünya, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını durdurmaktan aciz kaldı

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi (Reuters)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi (Reuters)
TT

Ürdün: Dünya, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını durdurmaktan aciz kaldı

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi (Reuters)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi (Reuters)

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişinin kısıtlanmasının ve kutsal mekanlara yönelik ihlallerin "ateşle oynama" olduğunu belirterek, dünyanın, İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarını durdurmaktan aciz kaldığını söyledi.

Safedi, başkent Amman'da Vatikan Devletlerle ve Uluslararası Örgütlerle İlişkiler Sekreteri (Dışişleri Bakanı) Monsenyör Paul Richard Gallagher ile bir basın toplantısı düzenledi.

Ürdün Dışişleri Bakanı, "Ramazan rahmet, esenlik ve huzur ayıdır ancak maalesef İsrail saldırılarının barbarlığına maruz kalmaya devam eden Gazze'deki 2,3 milyon insanın yaşadığı gerçek bu değil." dedi.

İsrail'in 5 aydır Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdürdüğünü vurgulayan Safedi, "Filistinliler, değiştirmemiz gereken acı bir gerçeklik nedeniyle sıkıntı çekiyor. Ne yazık ki bu çatışma 5 aydır sürüyor ve dünya, uluslararası hukuku ve uluslararası insancıl hukuku uygulamaktan, insanlık onurunu kurtarmak için ayağa kalkmaktan aciz kaldı." diye konuştu.

Safedi, işgal altındaki Batı Şeria'da da durumun "oldukça zor" olduğunu belirterek, "İsrail'in, ibadet hakkının kısıtlanması (Mescid-Aksa'ya girenlerin engellenmesi) dahil olmak üzere Müslüman ve Hıristiyanların kutsallarını ihlal eden tek taraflı uygulamaları sahadaki gerçeği değiştiriyor ve barışa, hatta iki devletli çözüme bile katkı sağlamıyor." şeklinde konuştu.

"İsrail ibadet özgürlüğüne saygı göstermeli"

İsrail'e tek taraflı uygulamalarına son verme çağrısı yapan Safedi, şunları kaydetti:

"İsrail ibadet özgürlüğüne saygı göstermeli ve ibadet edenlerin ramazan ayı boyunca dini vazifelerini yerine getirmelerine izin vermelidir.

Kutsallara yönelik ihlal ateşle oynamaktır. Tüm dünya ülkelerini, İsrail'in kutsal topraklardaki hukuki ve tarihi statüye saygı duymasını sağlamak için mümkün olan her şeyi yapmaya çağırıyoruz."

İnsanların açlıktan ölmesi kabul edilemez

Barış vurgusu yapan Safedi, "Bölgede barış istiyoruz. Filistinlilere, 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail ile barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayacakları kendi devletlerini kurma yönündeki meşru hakkını vermek istiyoruz." yorumunu yaptı.

Safedi ayrıca "İsrail'in saldırıları çok ileri gitti ve durdurulmalı. Uluslararası toplumun bu zamanda, bu dönemde insanların açlıktan ölmesini kabul etmesinin hiçbir yolu yok." ifadesini kullandı.

Vatikan ateşkes istiyor

Öte yandan, Vatikan Dışişleri Bakanı Gallagher, "(Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus) Papa bu saldırıların sona ermesi gerektiğine inanıyor. Vatikan ateşkes, insani yardımın ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve bu korkunç çatışmanın çözülmesi için çaba göstermenin yollarını arıyor ve bunu istiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Papa'nın Gazze'deki Katolik Kilisesi ile sık sık temas kurduğunu aktaran Gallagher, "Papa, Gazze'deki durum hakkında bilgi sahibi, Gazze'deki çatışma ile ilgili taraflarla irtibat kurarak kutsal mekanların uluslararası hukuka uygun şekilde korunması yönünde çağrıda bulunduk ve bu çağrımız da bir ölçüde karşılık buldu." dedi.

İsrail hükümeti 5 Mart'ta yaptığı yazılı açıklamada, iktidar ortağı aşırı sağcıların talebinin aksine ramazan ayında Mescid-i Aksa'da Filistinlilerin ibadet etmesine kısıtlama getirmeyeceğini ileri sürmüştü.

İsrail devlet televizyonu KAN'ın dünkü haberinde, Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ramazan ayı boyunca fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleme kararını verme sorumluluğunu kendi üzerine aldığı belirtilmişti.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 13 bin 500’ü çocuk, 9 bini kadın olmak üzere 31 bin 112 Filistinli öldürüldü, 72 bin 760 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.



Suriye: Katar, maaşların ödenmesi için aylık 29 milyon dolar yardımda bulunacak

Suriye Maliye Bakanı, Georgieva ve Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga ile görüştü (Arşiv - LinkedIn)
Suriye Maliye Bakanı, Georgieva ve Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga ile görüştü (Arşiv - LinkedIn)
TT

Suriye: Katar, maaşların ödenmesi için aylık 29 milyon dolar yardımda bulunacak

Suriye Maliye Bakanı, Georgieva ve Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga ile görüştü (Arşiv - LinkedIn)
Suriye Maliye Bakanı, Georgieva ve Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga ile görüştü (Arşiv - LinkedIn)

Üç kaynak, ABD'nin Suriye'nin kamu sektörüne finansman sağlamak için Katar'ın girişimine yeşil ışık yaktığını bildirdi. Bu adım, Suriye'nin yeni hükümetine, çatışmaların parçaladığı ülkeyi yeniden inşa etme çabalarında mali bir can simidi olacak.

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın en güçlü uluslararası destekçilerinden biri olan Katar, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in iktidarda olduğu dönemde Suriye'ye yaptırımlar uygulayan Washington'un onayı olmadan herhangi bir adım atmakta tereddüt ediyordu.

Suriye Maliye Bakanı Muhammed Yaser Barniye dün yaptığı açıklamada, Katar'ın Suriye'ye kamu sektöründe çalışanların maaşlarını ödemek için üç ay süreyle uzatılabilir 29 milyon dolarlık hibe vereceğini doğruladı. Bakan, hibenin ABD yaptırımlarından muaf tutulduğunu ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından yönetileceğini ifade etti.

14 yıllık yaptırımlar, çatışmalar ve Esed döneminde on yıllardır süren kayırmacılık, devletin iflasına ve memur maaşlarının düşmesine yol açtı. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre iki kaynak, Katar'ın ABD'den yeşil ışık aldığını ve ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi'nin yakında girişimin yaptırımlardan muaf tutulduğunu teyit eden bir mektup göndereceğini söyledi. Bu adım, Avrupa ülkeleri yaptırımlarını daha hızlı bir şekilde hafifletirken, Washington'un tutumunu yumuşattığını gösteriyor. Suriyeli bir mali kaynak, finansmanın şartlı olduğunu ve içişleri ve savunma bakanlıkları hariç olmak üzere kamu sektöründeki sivil memurlarla sınırlı olacağını belirtti.

Mali kaynak, finansmanın önümüzdeki aydan itibaren akmaya başlamasının beklendiğini ve bunun uzun zamandır beklenen %400'lük artışın birkaç ay içinde bir milyondan fazla kamu çalışanına kademeli olarak dağıtılmasına olanak tanıyacağını ifade etti.