Filistinli golcü İsrail saldırısında öldürüldü

"İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nın kararına uymuyor"

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 31 bini aştı (Facebook)
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 31 bini aştı (Facebook)
TT

Filistinli golcü İsrail saldırısında öldürüldü

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 31 bini aştı (Facebook)
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 31 bini aştı (Facebook)

Filistin Milli Takımı'nda da forma giyen futbolcu Muhammed Bereket'in Han Yunus'taki evi dün İsrail güçleri tarafından bombalandı.

Saldırıda Bereket'in hayatını kaybettiği bildirildi.

"Han Yunus'un efsanesi" lakabıyla da bilinen 39 yaşındaki Bereket, çoğunlukla El Ahli Gazze forması giymiş ve Gazze'de bir takımın formasıyla 100 gole ulaşan ilk futbolcu olmuştu.

Kariyeri boyunca 114 gole imza atan Bereket, Batı Şeria ve Ürdün'deki kulüplerde de forma giymişti.

Maghazi forması giyen Filistinli savunma oyuncusu Halid Ebu Habal, Bereket'in ölümünü "Filistin futbolu için büyük bir kayıp" diye niteledi.

Habal, "Hızlı, zeki ve golcüydü. Saha dışında kibar ve dost canlısıydı. Herkesin sevdiği bir arkadaştı" ifadelerini kullandı.

Filistin Futbol Federasyonu'nun verilerine göre, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da gerçekleştirdiği saldırılarda hayatını kaybeden sporcuların sayısı 157'ye yükseldi.

Bu isimler arasında 23'ü çocuk yaşta, 90 futbolcunun bulunduğu belirtildi.

Ekimden bu yana en az 22 spor tesisi İsrail tarafından yok edilirken, birçok sporcu da tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İsrailli insan hakları grupları mahkeme kararına uyulmadığını öne sürdü

İsrail'de önde gelen 12 insan hakları örgütü dün açık mektup yayımlayarak, ülkenin Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) tarafından verilen Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasına ilişkin karara uymadığını öne sürdü.

Lahey'deki mahkeme, Güney Afrika'nın başvurusu üzerine görülen davanın ocak sonundaki ön duruşmasında İsrail'e bir dizi sorumluluk yüklemişti.

Bu yükümlülüklerin arasında Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için önlemler alınması da vardı.

Ancak insan hakları örgütlerine göre İsrail yönetimi bu konuyla ilgili herhangi bir adım atmadı.

Mektupta, "ICJ kararı, Gazze'deki insani felaketi sonlandırmak için yasal bir yükümlülük sunuyor. Sadece sivillerin acılarını dindirmek için değil tüm insanlığın yararı için karara uyulmalıdır" dendi.

İnsan hakları gruplarının ortak mektubunda, ICJ'nin kararını takip eden ayda Gazze'ye gönderilen insani yardımların yüzde 50 oranında azaldığına dikkat çekildi.

Uluslararası Adalet Divanı'nın kararı o dönem İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından kınanmıştı. İsrail lideri kararın, "nesiller boyu silinmeyecek bir utanç" olduğunu öne sürmüştü.

Independent Türkçe, Palestine Chronicle, Guardian



Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
TT

Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)

Libya'nın başkenti Trablus'ta Gençlik Bakanlığı binasına ‘silahlı saldırı’ düzenlendiği yönündeki iddialara ilişkin Trablus’taki güvenlik yetkilileri ve siyasetçiler sessizliğini koruyor.

Libya Ulusal İnsan Hakları Kurumu, geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) sessizliği karşısında Trablus'taki Gençlik Bakanlığı binasına pazartesi günü yasadışı bir silahlı grup tarafından düzenlenen silahlı saldırı hakkında güvenilir ilk bilgileri büyük endişeyle takip ettiğini ve izlediğini açıkladı.

Olayı ‘kınanacak bir suç eylemi’ olarak nitelendiren ve bakanlık çalışanlarının güvenliği, emniyeti ve hayatlarının tehlikeye atıldığını vurgulayan Ulusal İnsan Hakları Kurumu, “Bu saldırılar, tehditler ve yasadışı eylemler, genel olarak kamu ve özel kurumları etkiliyor ve Libya Ceza Kanunu'nun 177’nci maddesine göre cezalandırılan suçlar teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.

Ulusal İnsan Hakları Kurumu, başsavcılıktan ‘silahlı saldırı, sindirme ve silahlı terör eylemleri gerçekleştiren yasadışı silahlı gruplar hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını ve bu olaydan sorumlu olanların adalete teslim edilmesini’ istedi.

Geçtiğimiz mayıs ayının ortalarında, Libya Ulusal Meclisi tarafından görevlendirilen hükümet, ‘Trablus'taki Libya Merkez Bankası binasına yapılan silahlı saldırıyı’ kınadı.

Hükümet o sırada doğrudan UBH’ye bağlı bir silahlı grubun banka merkezine baskın düzenlediğini açıkladı. Baskında nakit kasaları ve elektronik sistemler dahil olmak üzere çeşitli önemli mekanizmalar hedef alınırken kamu fonlarını ve taşınır malları çalma girişiminde bulunuldu.

Öte yandan UBH geçici hükümetinin İçişleri Bakanlığı, Kriminal Soruşturma Teşkilatı Teknik İşler Müdürlüğü'ne bağlı güvenlik denetim ve patlayıcı imha ekibinin 115 mm ve 100 mm kalibrelik iki adet patlamamış mermi ele geçirdiğini açıkladı. Bakanlık açıklamasında, mermilerin, eski 7 Nisan kampının arkasındaki Sirac bölgesindeki bir arazide bulunduğunu kaydetti.

Bakanlık, denetim ekibinin Ayn Zara-Kabailiye bölgesindeki Ömer bin Hattab Camii yakınlarında bulunan ‘şüpheli nesne’ ihbarını da değerlendirdiğini ve bunun bir RPG tipi roket olduğu tespit edilerek güvenli bir şekilde nakledilip imha edildiğini belirtti.