Libya dosyası BM yerine Arap himayesine mi taşındı?

Gözlemciler Arap Birliği’ne, bölgedeki rolünü yeniden tesis etmek için bu hareketten faydalanmasını tavsiye ediyor.

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Kahire'deki üçlü toplantının sonuçlarını görüştü. (UNSMIL Facebook sayfası)
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Kahire'deki üçlü toplantının sonuçlarını görüştü. (UNSMIL Facebook sayfası)
TT

Libya dosyası BM yerine Arap himayesine mi taşındı?

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Kahire'deki üçlü toplantının sonuçlarını görüştü. (UNSMIL Facebook sayfası)
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Kahire'deki üçlü toplantının sonuçlarını görüştü. (UNSMIL Facebook sayfası)

Gözlemciler, Libya dosyasının Arap kubbesine devredilmesinin, Bathiliy'nin Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) başına atanmasından bu yana siyasi bir çıkmaza giren dosyayı yeniden canlandırabileceğine inanıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi'nin kendisini Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih ve Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Muhammed Takala ile bir araya getiren Kahire toplantısının sonuçları hakkında bilgilendirdiğini açıkladı. Bathiliy, X platformunda yaptığı paylaşımda, pazartesi günü başkent Trablus'ta Menfi ile yaptığı görüşmede, toplantı bildirisini dikkate alarak toplantıdan çıkan sonuçları takip etmeye karar verdiklerini ifade etti.

Arap Birliği pazar günü Kahire'deki üçlü toplantının sonuçlarını açıkladı. Bu sonuçlar arasında Libya'da seçimlerin yapılmasını sağlayacak ve vatandaşlara gerekli hizmetleri sunacak birleşik bir hükümetin kurulmasına yönelik anlaşmanın yanı sıra ‘Libya'nın egemenliği ve toprak bütünlüğü ile içişlerine herhangi bir yabancı müdahalenin reddedilmesi’ konusunda varılan mutabakat da yer alıyordu.

Kahire'deki üçlü toplantıda 6+6 Ortak Komitesi tarafından yapılan çalışmaların uzlaşı ve kabul tabanını genişletmek için uygun değişiklikleri değerlendirmek ve yürürlükteki mevzuata uygun olarak ihtilaflı noktalara ilişkin çözüm bekleyen sorunları çözmek üzere belirli bir süre içerisinde siyasi anlaşmalar referans alınarak bir teknik komite kurulması kararlaştırıldı. Bu anlaşmanın tamamlanıp yürürlüğe girmesi için acilen ikinci turun yapılmasına karar verildi.

Açık bir başarı

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt Kahire'deki üçlü toplantının sonuçlarını ‘olumlu’ olarak nitelendirdi. Menfi, Salih ve Takala ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Ebu Gayt, toplantı sonuçlarının ‘açık bir başarı’ olduğunu ifade etti ve “sürecin toplantıda ortaya konan yedi maddede elde edilenlerin üzerine inşa edileceğini” söyledi.

Söz konusu gelişmeler, UNSMIL’in bu ayın başlarında ABD’li Stephanie Khoury'yi Bathiliy'nin yardımcısı olarak atadığını duyurmasının hemen ardından geldi. Bu durum, Libya istişarelerinin BM himayesinden Arap himayesine devredilmesinin sonuçları hakkında soru işaretleri yarattı. Bazıları bunun Stephanie Khoury tarafından yönetilecek olası gelecek yolları değiştirme girişimi olduğunu doğrularken, diğerleri bunun (Libya dosyasının Arap himayesine devredilmesinin) özellikle BM'nin Libya ikilemini sona erdirecek bir çözüme ulaşmada devam eden başarısızlığı ışığında iyi bir adım olduğunu söyledi.

Yeni bir sayfaya geçiş

Libya dosyasının Arap himayesine devredilmesi sorusuna cevaben BM eski danışmanı İbrahim Karada, Libya istişarelerinin BM himayesinden Arap himayesine taşındığını reddederek, ‘Arap Birliği'nin himayesindeki Kahire üçlü toplantısının Libya manevraları ve kavgalarında yeni bir sayfaya geçiş olduğunu’ vurguladı.

Karada, “Vuku bulan şey, Libya ve diğer bölgesel tarafların, Arap istişarelerinden daha zorunlu olan uluslararası ve BM istişarelerini aksatmalarına yönelik bir fırsattı” dedi.

Karada sözlerini şöyle sürdürdü: “Kahire'deki üçlü toplantı, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı, TM Başkanı ve DYK Başkanı'nı, çeşitli taraflara daha iyi saha ve müzakere pozisyonları sağlamak için zaman kazanmanın bir parçası olarak bir araya getirdi.”

Karada, yerel tarafları ekonomik ve sosyal yaşam baskıları ve Libya'yı çevreleyen bölgedeki jeopolitik çalkantıların bir sonucu olarak halkın hoşnutsuzluğunu beraberinde getirmesi beklenen ani siyasi gelişmelerin faktörlerini ihmal etmemeleri konusunda uyardı. Karada, “Buna Libya'yı çevreleyen bölgedeki jeopolitik çalkantıların yanı sıra Libya'daki çatışmanın taraflarının, statülerini tehdit eden gelişmeleri beraberinde getirebilecek olan BM'nin gelecekteki sonuçlarının başarısından duydukları korku da eşlik etmektedir. Bu durum, özellikle Cezayir-Fas çatışmasının yayılma ihtimalinin tehdit ettiği Libya ve güney komşularında silahların yayılması meselesinin körükleyeceği toplumsal huzursuzluk korkusunun artmasıyla birlikte, başka gelişmeleri de beraberinde getirebilir” ifadelerini kullandı.

Bir umut ışığı

Karada'nın aksine Bingazi Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Mahmud el-Kadiki, Libya dosyasının Arap kubbesine devredilmesinin, Bathiliy'nin UNSMIL’in başına atanmasından bu yana siyasi bir çıkmaza giren dosyayı yeniden canlandırabileceğine inanıyor. El-Kadiki, Arap Birliği'ne ‘Libya'daki ağırlığını yeniden kazanmak için kendi koridorlarındaki bu hareketten yararlanma’ çağrısında bulundu.

Arap Birliği 12 Mart 2011'de sivilleri hava saldırılarından korumak için Libya üzerinde uçuşa yasak bölge talep ederek 17 Şubat Devrimi’nin desteklenmesine katkıda bulunmuştu. Ancak bu kararın daha sonraki aşamalardaki olumsuz yansımaları oldu.

El-Kadiki, “Libya dosyasını Arapların gözetimine bırakmak, Arap Birliği'nin, Libya halkının aleyhine Libya'nın içişlerine dış müdahale konusunda caydırıcı kararlar alarak Libya dosyasının çözümündeki rolünü geri kazanması için önemli bir fırsattır” dedi.

El-Kadiki, “Arap Birliği'nin siyasi anlaşmazlıkların liderlerini tek bir masada bir araya getirme becerisi ve onları 6+6 Ortak Komitesi’nin çıktılarını kabul etmeye ikna etme çabası, çözülmemiş meseleleri çözmenin yanı sıra, Libya'nın bağlantı halkası olduğu Arap Birliği'ni yeniden hayata döndürmek için tek başına yeterli unsurlardır” ifadesini kullandı.

El-Kadiki, Arap Birliği'nin Libya'da seçimlerin yapılmasını engelleyenlere baskı yapma çabalarını destekleme çağrısında bulunarak, “Arap Birliği koridorlarına giden Libya dosyasının, özellikle mevcut Türkiye-Mısır yakınlaşması doğrultusunda, siyasi çatışmayı durdurmak için bir umut ışığı yaydığını ve böylece Arap Birliği'nin kuruluş amaçlarına dönmesi için bir fırsat sağladığını” söyledi.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



İsrail Deyr el-Belah'ı bombalıyor... ABD İHA'ları ateşkesi izliyor

Ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den gelen kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri Deyr el-Belah'ta bir toplu mezara gömüldü (AP)
Ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den gelen kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri Deyr el-Belah'ta bir toplu mezara gömüldü (AP)
TT

İsrail Deyr el-Belah'ı bombalıyor... ABD İHA'ları ateşkesi izliyor

Ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den gelen kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri Deyr el-Belah'ta bir toplu mezara gömüldü (AP)
Ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den gelen kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri Deyr el-Belah'ta bir toplu mezara gömüldü (AP)

Filistin medyasına göre, dün Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ın doğusundaki Kastal Kuleleri yakınlarında İsrail bombardımanı iki Filistinliyi öldürdü.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre resmi İsrail verileri baz alınan bir sayımda Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırıda bin 221 kişi hayatını kaybetti.

Hamas yönetimindeki Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği iki yıllık askeri operasyonlarda 68 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti.

Filistinliler, Gazze Şehri'ndeki el-Şifa Hastanesi arazisinden savaşta öldürülen yakınlarının cesetlerini çıkarıyor (EPA)Filistinliler, Gazze Şehri'ndeki el-Şifa Hastanesi arazisinden savaşta öldürülen yakınlarının cesetlerini çıkarıyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Uydu Analiz Programı'na (UNOSAT) göre savaş, 8 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla Filistin Şeridi'nde çeşitli tiplerde yaklaşık 193 bin binayı yıktı veya hasara uğrattı. Bu, Hamas'ın İsrail'e saldırısının ardından savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden önce olan binaların yüzde 78'ine denk geliyor.

Bu gelişme, New York Times (NYT) gazetesinin, ABD ordusunun İsrail ile Hamas arasındaki ateşkesi izlemek için Gazze Şeridi üzerinde insansız hava araçları (İHA) kullandığını bildirmesinin ardından geldi.

Gazete, izleme misyonunun, yönetimin İsrail'den bağımsız olarak Gazze Şeridi'nde neler olup bittiğini bilmek istediğini gösterdiğini belirtti.

NYT, İsrailli ve Amerikalı askeri yetkililerin, keşif İHA'larının güney İsrail'de yeni kurulan ABD-İsrail Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nin misyonuna yardımcı olduğunu ve İHA'ların İsrail'in onayıyla Gazze'deki gelişmeleri izlediğini söylediklerini belirtti.

Bu konu sorulduğunda ne ABD Savunma Bakanlığı ne de İsrail ordusu gazetenin haberine yanıt verdi.

Ancak gayriresmi olarak, İsrail hükümet yetkililerinin İHA kullanımını alışılmadık bir durum olarak nitelendirdiği bildirildi. Ayrıca, geçen hafta ABD hükümet kaynakları, İsrail'in kırılgan ateşkesi sürdürmek için tüm anlaşmalara gerçekten uyup uymayacağı konusunda şüphelerini dile getirdiler.


İsrail'den tıbbi tahliyeye engel: “15 bin hastanın hayatı tehlikede”

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

İsrail'den tıbbi tahliyeye engel: “15 bin hastanın hayatı tehlikede”

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre Gazze'de yaklaşık 15 bin kişi tıbbi tahliye bekliyor ancak İsrail, Mısır sınırındaki Refah kapısını açmıyor.

Ela Ebu Said, oğlu Amar'ın çadırda İsrail ordusuna ait bir drone tarafından vurulduğunu ve felç olduğunu söylüyor. Oğlunun acilen ameliyata ihtiyacı olduğunu belirten anne, Gazze'deki hastanelerin böyle bir operasyonu yapamadığını, Amar'ın başka yere götürülmesi gerektiğini belirtiyor.

Ahmed el-Cedid de kardeşi Şahid'in tümörünün alınması için ameliyata girmesi gerektiğini ifade ediyor. Ancak İsrail çıkış izni vermediği için 10 yaşındaki kardeşinin durumunun her geçen gün kötüleştiğini anlatıyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın 10 Ekim'de devreye giren ateşkes ve rehine takası anlaşmasının ardından DSÖ, çarşamba günü ilk tıbbi tahliye konvoyunu göndermişti.

BBC'nin aktardığına göre İsrail'in Kerem Şalom kontrol noktasından geçen konvoydaki 41 hasta ve 145 refakatçi Ürdün'deki hastanelere sevk edilmişti.

Ancak DSÖ bunun yeterli olmadığını, tedavi bekleyen Filistinlilerin, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kapısından tahliye edilmesi gerektiğini bildiriyor.

Öte yandan Tel Aviv yönetimi, Hamas ateşkes ve rehine takası kapsamındaki tüm taahhütlerini yerine getirmeden kapıdan geçişlere izin verilmeyeceğini açıkladı.

İsrail ordusu, Mayıs 2024'te ele geçirdiği Refah sınır kapısını o tarihten beri kapalı tutuyor.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, perşembe günkü açıklamasında Gazze'deki hastaların yabancı ülkelerin yanı sıra Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de tedavi görmesine izin verilmesi çağrısı yapmıştı.

Doğu Kudüs'taki Augusta Victoria Hastanesi'nin başhekimi Fadi Atraş, "Doğu Kudüs rotası yeniden açılırsa yüzlerce hasta kısa sürede kolay ve verimli şekilde tedavi edilebilir" diyor. Başhekim, günde 50 hastaya kemoterapi ve radyasyon tedavisi uygulayabileceklerini söylüyor. Diğer hastanelerde acil ameliyatların yapılabileceğini de belirtiyor.

İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi'nin (COGAT) BBC'ye gönderdiği açıklamada, rotanın kapalı tutulmasının "siyasi bir karar olduğu” belirtildi. Birleşik Krallık'ın kamu kuruluşu, İsrail Başbakanlık Ofisi'nin yorum taleplerini reddettiğini aktarıyor.

Gazze'deki Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, bu yılın başından ağustosa kadar, bekleme listesinde aralarında yaklaşık 140 çocuğun da bulunduğu en az 740 kişi tıbbi tahliye yapılmadığı için hayatını kaybetti.

Haberde, 8 yaşındaki Saadi Ebu Taha'nın kanser tedavisi göremediği için geçen hafta yaşamını yitirdiği de yazılıyor.

Independent Türkçe, BBC, Reuters


Gazze'de binlerce çocuk aşı ve tedavi bekliyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail hava saldırısında yaralanan Filistinli çocuklar tedavi görüyor. (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail hava saldırısında yaralanan Filistinli çocuklar tedavi görüyor. (Reuters)
TT

Gazze'de binlerce çocuk aşı ve tedavi bekliyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail hava saldırısında yaralanan Filistinli çocuklar tedavi görüyor. (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail hava saldırısında yaralanan Filistinli çocuklar tedavi görüyor. (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki çocuklar hayatta kalmak için mücadele ediyor. Bazıları yıkılmış bölgeden dışarıya tedavi için tahliye edilmeyi beklerken, diğerleri ihtiyaç duydukları aşıları almayı umuyor.

Nasır Hastanesi'nin farklı koğuşlarında 10 yaşında iki çocuk yatıyor. Biri İsrail kurşunuyla vurulmuş ve boyun felci geçirmiş, diğeri ise beyin tümörü hastası.

Şimdi, kırılgan ateşkes yürürlüğe girdikten sonra, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) acil tıbbi tahliyeye ihtiyaç duyduğunu söylediği yaklaşık 15 bin hasta arasında yer alıyorlar.

Ala Ebu Said, oğlu Ammar'ın saçlarını nazikçe okşuyor. Ailesi, Gazze'nin güneyindeki çadırlarındayken, İsrail askerleri tarafından ateşlenen başıboş bir kurşunla vurulduğunu söylüyor. Kurşun iki omurunun arasına saplanmış ve Ammar'ı felç bırakmış.

BBC'ye konuşan Ebu Said, “Acil ameliyat olması gerekiyor, ancak bu karmaşık bir durum. Doktorlar bize bunun ölümüne veya beyin kanamasına neden olabileceğini söylediler. İyi donanımlı bir hastanede ameliyat olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Şu anda Gazze bu durumdan çok uzak. İki yıllık savaşın ardından, Gazze Şeridi'ndeki hastaneler kritik durumda.

Küçük kardeşi Ahmed el-Cad'ın yanında oturan Şahd, iki yıllık savaş ve yerinden edilme süreci boyunca kardeşinin kendisine sürekli destek olduğunu söylüyor. “O sadece 10 yaşında ve durumumuz kötüleştiğinde, bize biraz para getirebilmek için dışarı çıkıp su satardı” diyor. Ahmed’in hastalığının ilk belirtileri birkaç ay önce ortaya çıktı.

Şahd süreci şöyle anlatıyor: “Ahmed'in ağzının bir tarafı sarkmaya başladı. Bir keresinde bana ‘Başım ağrıyor Şahd’ dedi ve biz de ona ağrı kesici verdik. Ancak sonra sağ eli hareket etmez oldu.”

Eski üniversite öğrencisi, kardeşinin tümörünün alınması için yurtdışına gitmesini istiyor. Şahd, “Onu kaybetmek istemiyoruz. Zaten babamızı, evimizi ve hayallerimizi kaybettik. Ateşkes başladığında, Ahmed'in seyahat edip tedavi görebilme ihtimalini umut ettik” dedi.

BM ve Avrupa'nın çağrıları

WHO, 10 Ekim'de başlayan kırılgan ateşkesin ardından Gazze Şeridi'nden ayrılan ilk tıbbi konvoyu koordine etti. Konvoy, 41 hasta ve 145 refakatçiyi İsrail'in Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan yurt dışındaki hastanelere taşıdı. Ambulanslar ve otobüsler grubu Ürdün'e götürdü. Bazıları tedavi görmek için orada kaldı.

WHO, binlerce hasta ve yaralıyla başa çıkmak için tıbbi tahliyelerin hızla artırılması çağrısında bulundu. WHO, daha önce olduğu gibi, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’ndan hastaları tahliye edebilmek istiyor.

Gazze şehrinde yapılan mezar açma çalışmaları sırasında Şifa Hastanesi’nden cesetlerin çıkarılmasını bekleyen Filistinliler (EPA)Gazze şehrinde yapılan mezar açma çalışmaları sırasında Şifa Hastanesi’nden cesetlerin çıkarılmasını bekleyen Filistinliler (EPA)

Ancak İsrail, Hamas, ölen rehinelerin cesetlerini iade ederek Gazze ateşkes anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini ‘yerine getirene’ kadar sınır geçişini kapalı tutacağını açıkladı. İsrail, savaş sırasında Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirdiği Mayıs 2024'ten bu yana Mısır sınırının Gazze tarafını kapalı tutuyor.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus perşembe günü düzenlenen basın toplantısında, ‘en etkili adımın’ İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki hastaların savaş öncesinde olduğu gibi Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria'da tedavi görmelerine izin vermesi olacağını söyledi.

Birleşik Krallık dahil 20'den fazla ülkenin üst düzey yetkilileri ve dışişleri bakanları daha önce bu talepte bulunmuş ve ‘mali katkı ve tıbbi personel veya ekipman sağlanması’ teklifini iletmişti.

Günlük can kaybı

Bu konuda Zeytin Dağı'ndaki Augusta Victoria Hastanesi Müdürü Dr. Fadi el-Atraş şunları söyledi: “Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki hastane ağına giden bu yol yeniden açılırsa, yüzlerce hasta kısa sürede kolay ve etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Günde en az 50 hastaya kemoterapi ve radyoterapi tedavisi uygulayabiliriz, hatta daha fazlasını da. Diğer hastaneler de birçok cerrahi operasyon gerçekleştirebilir.”

El-Atraş, “Onları Doğu Kudüs'e nakletmek en kısa ve en etkili yoldur, çünkü gerekli mekanizmalarımız mevcuttur. Orada Gazze hastalarının tıbbi dosyaları bulunmaktadır. Savaştan önce on yıldan fazla bir süre Doğu Kudüs hastanelerinde tedavi görmüşlerdi” ifadelerini kullandı.

Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'nin arazisinden savaş sırasında öldürülen aile üyelerinin cenazelerini çıkaran Filistinliler (EPA)Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'nin arazisinden savaş sırasında öldürülen aile üyelerinin cenazelerini çıkaran Filistinliler (EPA)

BBC, Gazze sınır geçişlerinden sorumlu olan İsrail Savunma Bakanlığına bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktiviteleri Koordinasyon Birimi’ne (COGAT), tıbbi yardım yolunun neden onaylanmadığını sordu. COGAT, bunun siyasi liderlik tarafından alınan bir karar olduğunu söyledi ve soruları Başbakanlık Ofisi’ne yönlendirdi. Ancak Başbakanlık Ofisi de konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

7 Ekim 2023'ten sonra İsrail, Gazze Şeridi'ndeki hastaların diğer Filistin topraklarına girmesini engellemek için güvenlik nedenlerini gerekçe gösterdi. Ayrıca, ana geçiş noktası olan Erez Sınır Kapısı’nın saldırı sırasında Hamas tarafından hedef alındığını da belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, Ağustos 2025'e kadar geçen dönemde, yaklaşık 140'ı çocuk olmak üzere en az 740 kişinin bekleme listesindeyken hayatını kaybettiğini bildirdi.

Nasır Hastanesi’nde Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Bölümü Başkanı Dr. Ahmed el-Ferra, hayal kırıklığını dile getirdi. El-Ferra, “Bir doktor için en zor duygu, orada bulunmak, bir hastalığı teşhis edebilmek, ancak temel testleri yapamamak ve gerekli tedavileri uygulayamamaktır. Bu durum birçok vakada yaşandı ve ne yazık ki, kaynak yetersizliğimiz nedeniyle her gün can kayıpları yaşanıyor” şeklinde konuştu.

Geçen hafta, kolon kanserinden ölen 8 yaşındaki Saadi Ebu Taha'nın cenazesi hastanenin avlusunda kaldırıldı. Ertesi gün, 3 yaşındaki Zeyn Tafeş ve 8 yaşındaki Luay Duveyk hepatit nedeniyle hayatını kaybetti.