Hamas'ın teknolojik yetenekleri İsrail'i şoke etti

Rapor: Hamas iki bin 100 üye topladı ve ‘askeri istihbarat’ kurdu.

Hamas'ın teknolojik yetenekleri İsrail'i şoke etti
TT

Hamas'ın teknolojik yetenekleri İsrail'i şoke etti

Hamas'ın teknolojik yetenekleri İsrail'i şoke etti

İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki siyasi sağın, 7 Ekim'deki başarısızlıklarda hükümet ve cumhurbaşkanının değil, ordu ve istihbaratın parmağı olduğunu kanıtlamak için bir mücadele yürütüyor. Bu mücadelenin bir parçası olarak Israel Hayom gazetesi, istihbaratın, Hamas ve onun askeri ve siber güvenlik alanında çalışan unsurlarının sahip olduğu yüksek teknolojik yetenekler karşısında yaşadığı şoku ortaya çıkardı.

Sağcı Amerikalı milyarder Sheldon Adelson tarafından özellikle Netanyahu'nun sözcülüğünü yapmak üzere kurulan gazete, Hamas'ın Han Yunus'taki ‘askeri karargâhı’ olarak tanımladığı yere ve Gazze Şeridi'ndeki diğer kasabalara girmeyi başaran İsrail ordu güçlerinin ‘Hamas tarafından yeraltında kullanılan sunucular ve bilgisayarlar’ bulduğunu belirtti.

Gazetede şu ifadeler yer aldı: “Hamas üyelerinin istihbarat alanındaki gerçek yeteneklerinin boyutunu ortaya çıkaran şey, İsrail istihbarat yetkililerini suskun ve şaşkına çevirdi.”

Israel Hayom'un askeri muhabiri Itay Ilnai, özeti dün (perşembe) yayınlanan ve yarınki (cumartesi) ekte tamamı yayınlanacak olan ayrıntılı raporunda “Sorun, İsrail ordusu ve istihbaratının son yıllarda bu kabiliyetler hakkında pek çok bilgiye sahip olmasına rağmen, yönetimin bunları göz ardı ederek ve kibirle hareket etmesinde yatıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Rapora göre Hamas, İsrail askeri dilinde ‘askeri istihbarat departmanı’ anlamına gelen ‘Modats’ olarak bilinen bir birim kurdu. Söz konusu birim, eğitim ve uzmanlığı İran ve Hizbullah’tan aldıklarını gösteren yöntem ve teknolojiyle çalışan yaklaşık iki bin 100 üyeyi içeriyor. Bu birim ve faaliyetleri, geçtiğimiz ekim ayında savaşın ilk günlerinde suikasta kurban giden Eymen Nofal'ın sorumluluğundaydı.

Raporda, “İsrail istihbaratı, Hamas'ın bilgi toplama kabiliyetini doğru bir şekilde izlediğini düşünüyordu. Ancak 7 Ekim saldırısının ardından İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılar Hamas'ın bu konudaki kabiliyetlerinin beklentileri aştığını ortaya koydu” denildi.

Raporda şu ifadelere yer verildi: “Örneğin Hamas, İsrail'in birçok gözetleme kamerasına sızmayı başardı ve ordu bu konudaki başarısızlığını itiraf etti. Zira sorunlar kendisine bildirildiğinde olması gerektiği kadar hızlı bir şekilde müdahale edilmedi. Şarku’l Avsat’ın Hayom’dan aktardığı habere göre bir başka örnek de Hamas'ın insansız hava araçlarına (İHA) yerleştirdiği, düğün kameraları gibi basit görünen ancak eğik açılardan fotoğraf çekebilen, alışılmadık gelişmiş kameralar. Bunları Gazze semalarında uçurdular ama Gazze'yi çevreleyen kasabalarda ve İsrail ordusunun kamplarında fotoğraf çekiyorlardı.”

Rapora göre Hamas'ın ‘gerçek yeteneklerinin’ ortaya çıktığı bir diğer alan da ‘siber savaş’. Rapor şöyle devam ediyor: “Son yıllarda İsrail ordusu, Hamas'ın Güney Tugayı'nda görev yapan İsrailli askerlerin cep telefonlarını hackleme girişimlerini fark etti. Bu girişim, hareketin önemli istihbarat bilgilerine erişmesini sağladı. Bu bilgi, İsrail ordusunun bilgisayar sunucularının kontrol edilmesi ve içindeki bilgilerin analiz edilmesi sonrasında doğrulandı.”

Bar-Ilan Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Bölümü'nde araştırmacı olan Dr. Netneil Filmer gazetede yer alan açıklamasında şu değerlendirmede bulundu: “İsrailli askeri ve istihbarat liderlerinin Hamas'ın kabiliyetleri hakkında sahip oldukları bilgileri ele almaları çok ciddi bir hataydı. Bu bilgilerin ihmal edilmesi ve hafife alınması, Hamas'ın yüksek kaliteli istihbarat aygıtına sahip olduğu, ancak tehdit İsrail'in güvenlik sistemleri tarafından yeterince dikkate alınmadı.”



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.