Netanyahu, Hamas'ın son ateşkes teklifindeki taleplerini "akıl dışı" olarak nitelendirdihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4912361-netanyahu-hamas%C4%B1n-son-ate%C5%9Fkes-teklifindeki-taleplerini-ak%C4%B1l-d%C4%B1%C5%9F%C4%B1-olarak
Netanyahu, Hamas'ın son ateşkes teklifindeki taleplerini "akıl dışı" olarak nitelendirdi
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'ın, Gazze'ye saldırıların son bulması ve karşılıklı esir takasına ilişkin son teklifindeki taleplerini "akıl dışı" olarak nitelendirerek tepki gösterdi.
Netanyahu, Hamas'ın son ateşkes teklifindeki taleplerini "akıl dışı" olarak nitelendirdi
AA
İsrail'in Kanal 12 televizyonunda yer alan habere göre, Katar, İsrail'e esir takası anlaşmasına ilişkin Hamas'ın yanıtını iletti.
İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, Netanyahu'nun, arabuluculara sunduğu yeni ateşkes ve esir takası anlaşması teklifinde Hamas'ın "akıl dışı tekliflerinde ısrarcı olduğunu" ifade ettiği belirtildi.
Açıklamada, Netanyahu'nun, savaş kabinesine anlaşmaya ilişkin bir güncelleme sunacağı ve bunun cuma günü değerlendirmeye alınacağı kaydedildi.
Hamas, dün "Hareket, uzlaşma için gerekli gördüğü ilke ve temellere dayanan kapsamlı bir teklifi arabulucu kardeşlere (Mısır-Katar) sundu." açıklamasında bulunmuştu.
Filistinliler ile İsrail arasındaki dolaylı müzakereler
Tel Aviv yönetimi ile Hamas arasında, esir takası mutabakatı kapsamında Mısır'ın başkenti Kahire'de 13 Şubat'ta toplantı yapılmıştı.
Daha sonra bu müzakereler Fransa'nın başkenti Paris'te devam etmişti. Paris müzakereleri, Mossad Başkanı David Barnea başkanlığındaki İsrail heyeti, CIA Direktörü William (Bill) Burns, Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Mısır İstihbarat Şefi Abbas Kemal ve Hamas heyetinin katılımıyla 24 Şubat'ta sonlanmıştı.
İsrail savaş kabinesi, müzakerelere devam edilmesi için Katar'ın başkenti Doha'ya "düşük seviyeli bir heyet gönderilmesini" kararlaştırmıştı.
Buna karşın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki saldırılardan kaçan yaklaşık 1,5 milyon kişinin sığındığı güneydeki Refah kentine saldırı ve buradaki sivillerin tahliye planlarını onaylamak için hafta başı kabineyi toplayacağını belirtmişti.
Mısır basını, 3 Mart'ta Kahire'de Mısır, Katar, Hamas ve ABD'nin katılımıyla müzakerelerin başladığını duyurmuştu.
Libyalı siyasetçiler ve parlamenterler, ABD’nin Gazzelileri Libya'ya yerleştirme planıyla ilgili tartışmaları ‘kırmızı çizgi’ olarak görüyor (Reuters)
Libyalı siyasetçiler ve parlamenterler, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Gazze Şeridi'ndeki yaklaşık bir milyon Filistinliyi kalıcı olarak Libya'ya yerleştirme planını reddederken, Libya'nın batısını kontrol eden Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ve doğusunu kontrol eden İstikrar Hükümeti, bu planla ilgili medyada yer alan sızıntılar hakkında yorum yapmaktan kaçındı.
UBH geçici Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe (UBH)
Şarku’l Avsat, her iki hükümete de e-posta yoluyla ulaşmaya çalıştı, ancak yanıt alamadı. Libya Temsilciler Meclisi (TM) Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Talal el-Mihub, Filistinlilerin Libya'ya göç ettirilmesi konusunu ‘kırmızı çizgi’ olarak nitelendirdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Mihub, Libya'daki siyasi istikrarsızlığa rağmen Filistin davasının Libya'nın bir numaralı meselesi olmaya devam ettiğini, bu yüzden Filistin'in tasfiyesini ve Gazze halkının yerinden edilmesini reddettiklerini söyledi.
Paralel İstikrar Hükümeti Başbakanı Usame Hammad (İstikrar Hükümeti)
Trablus hükümetine karşı gösterilerin hız kazandığı bir dönemde Libya merkezli sosyal medya sayfaları, NBC televizyon kanalının içeriden iki kişi ve ABD'li eski bir yetkiliden aktardığı, Trump yönetiminin planının ciddi bir şekilde değerlendirildiği, hatta ABD'nin bu planı Libya yönetimiyle çoktan görüştüğü yönündeki haberlere geniş yer verdi. Aynı ABD’li yetkiliye göre bir milyon Filistinlinin Libya'ya yerleştirilmesi karşılığında ABD yönetimi Washington'ın 10 yılı aşkın bir süre önce dondurduğu milyarlarca dolarlık fonu serbest bırakacak.
Libya'nın Trump yönetiminin planına ilişkin sızıntıları reddeden tutumu TM ile sınırlı kalmadı. Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Siyasi Komitesi Başkanı Abdulaziz Haribe, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Libyalıların ‘Filistinlilerin yerlerinden edilmesini ve bu konudaki her türlü konuşmayı reddettiğini’ söyledi.
Bu konudaki sızıntıların Trump yönetiminin Beyaz Saray'a gelmesinden bu yana ilk olmaması dikkati çekiyor. Geçtiğimiz mart ayında da Amerikan basınında yer alan bir haberde Libya'nın bazı Filistinli mültecileri kabul etmeye hazır olduğu iddiasından bahsediliyordu. UBH o dönemde bunu yalanlamış ve Libya'nın ‘Filistin davasını ve Filistin halkının kendi topraklarında özgür ve onurlu bir şekilde yaşama hakkını destekleyen kararlı tutumunu’ vurgulamıştı.
Siyasi partiler de Gazzelilerin Libya'ya yerleştirilmesine karşı çıktı. Libya Özgürlük Halk Cephesi Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Hasan Mahluf, ‘Beyaz Saray'ın Filistinlileri Libyalılara yerleştirme seçeneğini dayatma girişimini’ reddetti. Şarku’l Avsat’a konuşan Mahluf, Libya'nın siyasi bölünmeler, askeri ve güvenlik gerilimlerinden mustarip olduğunu söyledi. Ayrıca Libya'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) VII. bölümü kapsamında yer aldığını belirten Mahluf, bunun da ‘ülke içinde yerinden edilmiş kişileri veya mültecileri kabul etmeye uygun olmaması için yeterli bir neden olduğunu’ ifade etti.
TM oturumlarından biri (TM resmi sayfası)
El-Bilad Partisinin Genel Sekreteri Şaveş Enver, Washington'ın açıklamalarının endişe verici olduğunu söyledi. Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden Libya'ya göç ettirilmesinin ‘Libya halkı tarafından asla kabul edilmeyeceğini’ vurgulayan Enver, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada Libya halkının ‘Filistin davasını öncelikli davaları olarak gördüklerini’ de sözlerine ekledi.
Washington Yakın Doğu Politika ve Araştırma Enstitüsü'nde (WINEP) kıdemli araştırma görevlisi olan Ben Fishman'a göre ‘bir milyon Filistinlinin yerinden edilmesinden’ bahsedilmesi abartıdan ibaret.
Fishman, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede medyadaki bu tür sızıntıların Libya'nın konuyla ilgili tutumunu dikkate almadığına inandığını belirtirken ayrıca Trablus'taki gösteriler ve çatışmalarla aynı zamana denk gelmelerinin de ‘sadece bir tesadüf’ olduğunu düşündüğünü söyledi.
Libya'da biri ülkenin batısında, başkent Trablus merkezli Abdulhamid ed-Dibeybe başkanlığındaki UBH, diğeri ülkenin doğusunun tamamı ve güneyinin bazı bölgelerini yöneten Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) ve TM tarafından desteklenen Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti olmak üzere iki hükümet iktidar mücadelesi veriyor.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة