Filistin davasını buldozerlere karşı savunan kadın: Rachel Corrie

ABD'li barış aktivisti Corrie, 21 yıl önce bugün Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasını önlemek isterken İsrail buldozeriyle ezilerek öldürüldü ancak dünyaya izlettiği adalet mücadelesi canlılığını koruyor

AA
AA
TT

Filistin davasını buldozerlere karşı savunan kadın: Rachel Corrie

AA
AA

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana devam ettiği saldırılarda binlerce sivilin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi'nde Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasını önlemeye çalışırken İsrail buldozerince ezilen ABD'li barış aktivisti Rachel Corrie'nin ölümünün üzerinden 21 yıl geçti.

Mücadelesi hafızalara kazınan barış aktivisti Corrie'nin yaşamı ve ölümü, Filistin özgürlük mücadelesinin sembolleri arasına yerleşti.

"Zulüm bizdense ben bizden değilim" diyen ve Filistin topraklarında sivil bir direniş sergileyen Corrie, Filistin için hak ve adalet arayışının sesi oldu. Hayatını Filistinlilerin haklarını savunmaya adayan genç kadın, 2003 yılında Filistinlilerle dayanışma için Gazze'ye gitti.

Corrie, Gazze'de yürüttüğü faaliyetler ve çektiği videolarla İsrail'in hak ihlallerinin gün yüzüne çıkmasına önemli katkılar sundu.

Turuncu ceketiyle buldozerlere direnen kadın

ABD'li aktivist, 16 Mart 2003'te turuncu renkli ceketini giyerek, eline aldığı megafon ile İsrail buldozerlerine yöneldi. Amacı Refah kentinde Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasına ve topraklarının elinden alınmasına engel olmaktı.

Yabancı olduğu için İsrail'in yıkım araçlarını durdurabileceğini düşünen Corrie, buldozerin önüne geçti ancak İsrail güçleri, Filistinlilere merhamet etmediği gibi ona da acımadı.

Corrie'nin ölüm haberini büyük bir şaşkınlıkla karşılayan Filistinliler, "şehit" olarak nitelendirdikleri Corrie için büyük bir cenaze töreni düzenledi.

Her fırsatta "Filistin'de tanık olduğu olaylardan çok etkilendiğini" dile getiren Corrie'nin, öldürülmeden bir süre önce ailesine gönderdiği mektuplardan birinde şu ifadeler yer alıyordu:

"Herhangi bir akademik çalışma, okuma, konferans, bölge hakkında izlediğim belgesel, hikaye veya duyduğum olay, bana buradaki durumu anlatamamıştı. Buradaki durumu kendi gözlerinle görmediysen hayal etmen mümkün değil. Sonra uzun süre yaşadığın tecrübelerin, gerçeği yansıtıp yansıtmadığını düşünürsün."

Filistin özgürlük mücadelesine adını altın harflerle yazdırdı

Corrie, İsrail buldozerleri altında kalarak öldü ancak ismi dünyanın her yerinde "iyilik öncüsü" olarak yaşıyor.

Corrie'nin adına Filistinlilerin Gazze'deki dramına ışık tutan çok sayıda film çekilirken, İrlanda'dan Gazze'ye yardım götüren bir gemiye de onun ismi verilmişti. Ayrıca Filistin'de ve farklı birçok ülkede birçok kişi çocuklarına Corrie'nin adını verdi.

Filistin özgürlük mücadelesine adını altın harflerle yazdıran Corrie'nin öldürülmesi bu mücadeleye destek veren insanları susturamadı. İsrail'in saldırılarına, yıkımları ve hak ihlallerine karşı dünyanın her yerinden yükselen itirazlar artarak devam ediyor.

Öte yandan Corrie'yi katlettiği için herhangi bir bedel ödemeyen İsrail, dünyaya yıllardır izlettiği Filistin topraklarındaki zulmü bugün de tüm şiddetiyle Gazze'de uyguluyor. Doğu Kudüs ve Batı Şeria, yarım yüzyıldan fazladır işgal altında bulunuyor. 2006'dan beri abluka altındaki Gazze Şeridi ise 7 Ekim'den bu yana tarihin nadir gördüğü katliam ve yıkımlardan birine sahne oluyor.

Yıkıma direnen Corrie'nin ölümünden bu yana binlerce Filistinlinin daha evini yıkan İsrail, Gazze'de son altı aydır sürdürdüğü bombardımanda ise 30 bini aşkın sivili katletti, nerdeyse taş üstünde taş bırakmadı.

Rachel Corrie kimdir?

ABD'nin Washington kentinde 1979'da dünyaya gelen Rachel Corrie, Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM) gönüllüsü, bir insan hakları aktivistiydi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde, 16 Mart 2003'te Filistinlilerin evlerinin yıkılmasına karşı çıktığı sırada İsrail ordusuna bağlı zırhlı bir buldozerle ezilerek öldürüldü. Corrie'nin ailesinin olay hakkında açtığı dava, İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından reddedildi.

Adı Filistin'de pek çok okul, hastane ve yeni doğmuş çocuğa verilen Rachel Corrie'nin anısına çok sayıda film yapıldı, tiyatro oyunları oynandı ve kitaplar yazıldı. Corrie'nin Filistin'den ailesine yazdığı mektuplar derlenerek, "Bırakın Tek Başıma Direneyim" başlığıyla kitap olarak yayımlandı.



Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
TT

Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)

İsrail medyası, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın zorlukları nedeniyle sadece bir hafta içinde dört İsrail askerinin intihar ettiğini bildirdi. İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, komutanlarının sorumsuz davranışlarına karşı çıkan birlikteki arkadaşlarının uyanıklığı olmasaydı neredeyse listeye katılacak olan beşinci bir askerin hikayesini açıkladı.

Muhabir Carmela Menashe, askerlerden alıntı yaparak, arkadaşlarının ‘Gazze'ye girmeyi reddettiğini, ancak komutanının onu zorladığını, bunun üzerine askerin silahın namlusunu ağzına dayadığını ve kendini vurmakla tehdit ettiğini, bunun üzerine komutanın onu hafta sonu izninden men ederek cezalandırmaya karar verdiğini’ anlattı.

dfgthy
Meslektaşlarının cenaze töreni için mezarlığa giden yaralı İsrail askerleri, 8 Temmuz 2025 (AP)

İsrailli muhabire göre, ‘asker başlangıçta kabul etti ve Gazze'ye girdi. Ancak sonra geri döndü ve tekrar dışarı çıkmak istedi; komutana orada kalamayacağını açıklamaya çalıştı. Komutan onu hafife aldı ve onu başka cezalarla tehdit etti. Birlikteki arkadaşları son anda devreye girerek intihar etmesini engelledi ve onu psikolojik destek subayıyla görüşmeye zorladı.’

Psikolojik destek subayı, askerin durumunun Gazze Şeridi'ne girmesine izin vermediğine karar vererek onu birlik dışında tedavi görmesi için göndermiş; psikolojik durumunun ciddi olduğu teşhis edilmiş ve askerin ordudan tamamen terhis edilerek tedavi altına alınmasına karar verilmiş.

Muhabir, “Askerin durumu benzersiz değil; savaş binlerce askeri travmatize ediyor. Zamanında gerekli tedaviyi görmeyenler kendilerini ciddi bir depresyon içinde buluyor ve bu da aşırı durumlarda intihara yol açabiliyor” dedi.

4 asker intihar etti

Tel Aviv medyası sadece geçen hafta dört askerin intihar ettiğini ve savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana intihar eden asker sayısının 44'e yükseldiğini duyurdu.

İntihar eden askerlerin çoğunluğunun aktif görevdeki yedek askerler olduğunu belirten Haaretz gazetesi, İsrailli askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde intihar eden askerlerin büyük bir kısmının savaş sırasında psikolojik durumlarını önemli ölçüde etkileyen durumlara maruz kaldıklarını aktardı.

xcvfgbh
Temmuz 2025'te Gazze Şeridi'nde öldürülen meslektaşlarının cenaze töreninde ağlayan İsrailli askerler (AFP)

Gazete, orduda aktif görevde olan İsrailli askerlerin intihar oranlarının önceki yıllara göre artış gösterdiğini doğruladı.

Kaynaklar, intiharların bazen iç raporlarda ‘çatışma dışı ölüm’ veya ‘soruşturma altındaki durumlar’ gibi muğlak etiketler altında kategorize edilmesi nedeniyle gerçek sayının daha yüksek olabileceğini tahmin ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Haaretz'den aktardığına göre İsrail ordusu, 2024 yılının başından bu yana yaklaşık bin 600 askerin travma sonrası stres semptomlarından mustarip olduğunu kabul ediyor ve bu da yaklaşık 250 askeri ruh sağlığı nedenleriyle terhis etmesine neden oldu.

Veriler intihar eden askerlerin çoğunun geçtiğimiz mart ayında yeniden başlayan savaştan bu yana çatışmaların devam ettiği Gazze'deki çatışmalara katıldığını gösteriyor.

cdfgthy
Temmuz ayında Gazze'de öldürülen bir İsrail askerinin cenaze töreninden (EPA)

Cepheden dönen askerlerin psikolojik olarak yalnızlaştığı ve özellikle muharebe tugaylarına yeni katılanlar ile dışlanmış sosyal sınıflara mensup askerlere yeterli psikolojik bakım sağlanmadığı belirtiliyor.

Ordu, sahadan dönen askerlerle ilgili sessiz bir iç krizle karşı karşıya; bu askerler fiziksel yaralanmaların ötesinde derin psikolojik yaralar da taşıyor ve bu da bazılarının son bir kaçış olarak intiharı seçmesine neden oluyor.

Gözlemciler Gazze savaşının sadece Filistinlileri tüketmekle kalmadığını, aynı zamanda İsrail'in iç cephesinde de giderek artan bir çatlağa neden olduğunu, askerlerin karada savaşırken psikolojik kaderlerinin havada asılı kaldığını düşünüyor.