Irak nükleer enerji kullanımına geçiyor

Irak Başbakanı Muhammed Şiya Es Sudani ve UAEA heyeti (Rafael Grossi’nin X platformundaki hesabı)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya Es Sudani ve UAEA heyeti (Rafael Grossi’nin X platformundaki hesabı)
TT

Irak nükleer enerji kullanımına geçiyor

Irak Başbakanı Muhammed Şiya Es Sudani ve UAEA heyeti (Rafael Grossi’nin X platformundaki hesabı)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya Es Sudani ve UAEA heyeti (Rafael Grossi’nin X platformundaki hesabı)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, İsrail’in Fransa’nın yardımıyla inşa edilen ülkedeki ilk nükleer reaktörü yok etmesinden yaklaşık 43 yıl sonra, Irak’ın nükleer faaliyetlerini barışçıl amaçlarla uygulama kararlılığını vurguladı.

Irak’ın, ülkenin ana nükleer araştırma sahası olan, Bağdat’ın güneyindeki Tuwaitha bölgesinde üç nükleer reaktörü vardı.

Bunlardan biri, İsrail’in 1981’de düzenlediği hava saldırısında, diğer ikisi ise Irak’ın 1990’da Kuveyt’i işgal etmesinin ardından çıkan 1991 Körfez savaşında ABD savaş uçakları tarafından yok edildi.

Sudani, bugün Bağdat’ı ziyaret eden Uluslararası Nükleer Enerji Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi ile yaptığı görüşmede şunları söyledi;

“Irak, nükleer enerjinin ölümcül silahların geliştirilmesi değil, bir refah kaynağı olması gerektiğine olan inancıyla, ajansa katılmaya, anlaşmalarına uymaya ve barışçıl amaçlarla nükleer reaktörler kurmaya çalışan ilk ülkelerden biriydi.”

Irak Başbakanı, ülkesinin nükleer enerjinin barışçıl kullanımına dönme konusunda istekli olduğunu söyleyerek, geçen yılın sonunda Nükleer Güvenlik Sözleşmesi (CNS), Radyoaktif Atık Yönetiminin Güvenliği ve Harcanmış Yakıt Yönetiminin Güvenliği’ne ilişkin ortak konvansiyona katılma talebinde bulunduğunu belirtti.

Irak’ın atom enerjisi alanında barışçıl faaliyetlerde bulunma arzusunu dile getiren Sudani, barışçıl amaçlı nükleer uygulamaların geliştirilmesine ilişkin girişimlerin onaylanması konusunda UAEA’dan yardım beklediğini belirtti.

Grossi ise, Sudani’yi 21-22 Mart tarihlerinde Brüksel’de düzenlenecek Nükleer Enerji Zirvesi’ne davet etti.

Irak’a işbirliğinden dolayı teşekkür eden Grossi, enerji, toprağın tuzdan arındırılması, hastalık tedavisi ve diğer barışçıl program ve projelerinde Irak’ı destekleme sözü verdi.

Grossi, Irak’tan bir heyetin, önümüzdeki haftalarda kalkınma, altyapı inşaatı ve barışçıl amaçlı nükleer teknolojinin edinilmesi için bir yol haritası oluşturmak amacıyla ajansın genel merkezini ziyaret etmesini umduğunu da sözlerine ekledi.



İran, Husilere desteği kesmeyi planlıyor: Sayılı günleri kaldı

ABD ordusunun geçen ayki bombardımanlarında Yemen'in başkent Sana'da bazı yerlerde yangın çıkmıştı (Reuters)
ABD ordusunun geçen ayki bombardımanlarında Yemen'in başkent Sana'da bazı yerlerde yangın çıkmıştı (Reuters)
TT

İran, Husilere desteği kesmeyi planlıyor: Sayılı günleri kaldı

ABD ordusunun geçen ayki bombardımanlarında Yemen'in başkent Sana'da bazı yerlerde yangın çıkmıştı (Reuters)
ABD ordusunun geçen ayki bombardımanlarında Yemen'in başkent Sana'da bazı yerlerde yangın çıkmıştı (Reuters)

ABD’nin baskılarının ardından İran’ın, Yemen’deki Husilere desteği kesmeyi planladığı aktarılıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Telegraph’a konuşan İranlı bir yetkili, askeri personele Yemen’den çekilme talimatı verildiğini söylüyor. Kaynak, ABD’nin saldırıları sırasında İranlı bir askerin öldürülmesinin gerginliği tırmandıracağından endişelenildiğini belirtiyor. 

Ayrıca Tahran yönetiminin, ABD Başkanı Donald Trump’ın yürüttüğü siyaset nedeniyle başta Husiler olmak üzere bölgedeki çeşitli kuvvetlere desteği büyük ölçüde azaltmayı planladığı ifade ediliyor. Yetkili, İran’ın doğrudan Trump yönetiminden gelebilecek tehditlere odaklandığını söylüyor: 

Her toplantıda Trump’la ilgili tartışma yapılıyor. Desteklediğimiz bölgesel grupların hiçbiri tartışılmıyor.

İranlı yetkili, Ortadoğu’daki son gelişmelere de dikkat çekerek Husilerin “son günlerini yaşadığını” savunuyor: 

Burada, Husilerin hayatta kalamayacağı ve son aylarını hatta günlerini yaşadıkları yönünde bir görüş hakim. Dolayısıyla onları listemizde tutmanın bir anlamı yok. Onlar Hizbullah’ın eski lideri Hasan Nasrallah ve eski Suriye lideri Beşar Esad’a dayanan bir zincirin parçasıydı. Gelecek için bu zincirin sadece bir parçasını tutmak mantıklı değil.

Telegraph’ın haberinde, Tahran yönetiminin Esad rejiminin devrilmesini ya da Hizbullah’ın İsrail karşısında verdiği kayıpları önleyemediği hatırlatılarak, Husilerin oluşan güç boşluğundan faydalanmak istediği yazılıyor. ABD’nin de bunu önlemek ve İran üzerindeki baskıyı artırmak için devreye girdiği belirtiliyor.

CNN’in salı günkü haberinde, ABD’nin İran ve Husilere gözdağı vermek amacıyla B2 gizli bombardıman uçaklarını Hint Okyanusu’na konuşlandırdığı da bildirilmişti. 

Eski ABD Başkanı Joe Biden, 2021’de Husileri terör örgütü listesinden çıkarmıştı. Ancak Trump göreve gelir gelmez milisleri tekrar listeye aldı. 

Trump, geçen ay Husilere yönelik saldırı düzenlenmesi talimatını vermiş, bombardımanlarda en az 61 kişinin öldüğü, 140’tan fazla kişinin de yaralandığı kaydedilmişti. Husiler, Gazze savaşında Hamas’a desteklerini açıklayarak, bölgedeki denizcilik faaliyetlerini sekteye uğratan saldırılar düzenlemişti. 

Trump, 5 Mart’ta İran'ın dini lideri Ali Hamaney'e bir mektup gönderdiğini ve nükleer programla ilgili anlaşma yapmak istediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, "Onlara, 'Umarım müzakere edersiniz çünkü ülkenize ordumuzu sokmamız gerekirse bu korkunç bir şey olur' ifadelerini kullandığım bir mektup yazdım" demişti. 

Hamaney ise Trump’ın müzakere çağrısını ve tehditlerini reddettiklerini duyurmuştu. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da Trump’a sert çıkışarak, "Tehdit ettiğin için seninle müzakere yapmayacağım. Ne halt yersen ye" demişti. 

Independent Türkçe, Telegraph, Times of Israel