Barzani’nin seçimleri boykot etmesinden sonra ‘siyasi çıkmaz’ uyarıları geldihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4921621-barzani%E2%80%99nin-se%C3%A7imleri-boykot-etmesinden-sonra-%E2%80%98siyasi-%C3%A7%C4%B1kmaz%E2%80%99-uyar%C4%B1lar%C4%B1-geldi
Barzani’nin seçimleri boykot etmesinden sonra ‘siyasi çıkmaz’ uyarıları geldi
Geçtiğimiz Haziran ayında IKBY’nin başkenti Erbil’de düzenlenen askeri törende görülen IKBY bayrakları (AFP)
Irak’ta Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) Haziran’da yapılacak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) milletvekili seçimlerine katılmama kararının ardından ülkede ‘siyasi çıkmaz’ yaşanacağına ilişkin uyarılar yapıldı.
KDP Başkanı Mesut Barzani’nin Basın Danışmanı Kifah Mahmud, 10 Haziran’da IKBY’de yerel seçimlerin yapılma olasılığını dışladı.
Şarku’l Avsat’a özel açıklama yapan Mahmud, “Seçimler KDP’nin yokluğunda yapılırsa, kabul edilebilir ve tatmin edici sonuçlar elde edilemez” dedi.
Mahmud, oy sayım süreçleriyle ilgili şüphelerin bulunduğunu ve Bağdat Komisyonu tarafından değiştirilen seçim yasasına bölge yetkilerinin sıcak bakmaması nedeniyle seçimin başarısızlıkla sonuçlanacağını da öne sürdü.
KDP'nin rakibi Bafel Talabani liderliğindeki IKBY’nin ikinci büyük partisi Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ise, ilan edilen tarihte seçim yapılmamasının bölgenin statüsü ve meşruiyetine zarar vereceğini belirtti.
ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği, KDP’nin seçimi boykot duyurusundan duyduğu kaygıyı dile getirdi.
Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu (UNAMI) de, seçimi boykot kararının olumsuz sonuçlara yol açacak bir ‘çıkmaza’ yol açacağından endişe edildiğini belirterek, ‘başka bir uzun süreli çıkmaza’ karşı uyardı.
Öte yandan, Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr, Pazartesi akşamı Iraklı Şiilerin en büyük dini otoritesi kabul edilen Ali Sistani’ye yaptığı ‘gizemli’ ziyaretin ardından bazı soruları gündeme getirdi.
Sadr’a ziyaretinde eşlik eden Mahmud El Cayaşi, basın açıklamasında söz konusu ziyaretin taziye amacıyla gerçekleştirilmediğini, bunun özel bir toplantı olduğunu söyledi.
Cayaşi’nin açıklamaları, ‘özel toplantının’ niteliği ve bunun ülkedeki kamu işleriyle ilgili olup olmadığı konusunda soruları gündeme getirdi.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir bin kişi ile Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5171304-i%CC%87srailin-a%C5%9F%C4%B1r%C4%B1-sa%C4%9Fc%C4%B1-ulusal-g%C3%BCvenlik-bakan%C4%B1-ben-gvir-bin-ki%C5%9Fi-ile-mescid-i-aksaya
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir bin kişi ile Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
Kudüs'teki İslami Vakıflar Dairesi, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah (Pazar) Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini bildirdi.
Vakıflar Dairesi'ne göre: bu sabah Ben-Gvir, İsrail Likud partisinden bir Knesset üyesi olan Amit Halevi birlikte bin 251 yerleşimci ile bir provokatif bir yürüyüşe öncülük etti.
İsrail basınında yer alan video görüntülere göre, Ben Gvir, baskını Filistin topraklarını gasbeden bir grup İsrailliyle birlikte gerçekleştirdi.
Baskında Yahudilik inancına göre Tapınak'ın yıkılış dönümünü (Tişa BeAv) anma gerekçesiyle Mescid-i Aksa'nın avlusunda Talmud ayinleri gerçekleştirildi..
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir geçtiğimiz Mayıs ayında Kudüs'ün Eski Şehrindeki Şam Kapısını ziyaret etmek üzere yürürken (Reuters)
Ben-Gvir, Ortadoğu'daki en hassas bölgenin kurallarına karşı gelerek Tapınak Tepesi'nde dua ettiğini söyledi. Müslüman yetkililerle on yıllardır süren hassas “statüko” düzenlemeleri uyarınca Tapınak Tepesi Ürdünlü bir dini kurum tarafından yönetiliyor ve Yahudiler burayı ziyaret edebiliyor ancak dua edemiyor.
Tapınak Tepesi İdaresi (TMA) adlı küçük bir Yahudi kuruluşu tarafından yayınlanan videolarda Ben-Gvir'in Tapınak Tepesi'nde ibadet eden bir gruba liderlik ettiği görülüyor. İnternette dolaşan diğer videolarda ise dua ederken görülüyor.
Ben-Gvir daha önce bölgeyi ziyaret etmiş ve burada Yahudilerin ibadet etmesine izin verilmesi çağrısında bulunmuş, Başbakan Binyamin Netanyahu da bunun İsrail'in politikası olmadığı yönünde açıklamalar yapmıştı. Ben-Gvir yaptığı açıklamada İsrail'in Gazze savaşında Hamas'a karşı zafer kazanması ve orada silahlı gruplar tarafından tutulan İsrailli rehinelerin geri dönmesi için dua ettiğini söyledi. İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamının kontrolünü ele geçirmesi çağrısını yineledi.
İsrail'in Tapınak Tepesi'ndeki kuralları değiştirdiği yönündeki iddialar Müslüman dünyasında öfke yaratacak ve geçmişte şiddet olayları patlak vermişti. Bugün herhangi bir şiddet olayı yaşanmamıştır.
Bir İsrailli sertlik yanlısı 23 Haziran 2025 tarihinde Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın Batı Duvarı önünde yürürken (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Ben-Gvir'in Tapınak Tepesi'ne yaptığı ziyareti kınayarak bunun “tüm kırmızı çizgileri aştığını” söyledi.
Sözcü Rudeyne yaptığı açıklamada, uluslararası toplumun, özellikle de ABD yönetiminin, yerleşimcilerin suçlarına ve aşırı sağcı hükümetin Mescid-i Aksa'daki provokasyonlarına son vermek, Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak ve insani yardım getirmek için derhal müdahale etmesi gerektiğini söyledi.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı'nın Mescid-i Aksa'ya saldırısını kınayarak kabul edilemez bir provokasyon olarak nitelendirdi.
Filistin Haber ve Bilgi Ajansı'na WAFA göre aşırılık yanlısı sömürgeci Tapınak Tepesi örgütleri, İncil'de ‘Tapınağın yıkılışının yıldönümü’ olarak bilinen güne denk gelen bugün Mescid-i Aksa'ya geniş çaplı bir baskın düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Kudüs Valiliğine göre bu yılki yıldönümü Mescid-i Aksa için en tehlikeli günlerden biri olarak görülüyor çünkü Tapınak Tepesi grupları, hükümetin aşırılık yanlısı gündemlerinin arkasında tam bir uyum içinde olmasından yararlanarak dini ve yasal kırmızı çizgileri aşmak için niteliksel bir girişimle üç Ağustos'u en büyük saldırı günü haline getirmeyi planlıyor.
Kudüs (DPA)
WAFA, Ben-Gvir'in polis memurlarına İsrailli yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'da dans etmelerine ve şarkı söylemelerine izin vermeleri yönünde talimat vermesinden sadece birkaç hafta sonra, özellikle de geçtiğimiz Mayıs ayında camiye düzenlediği baskın sırasında Tapınak Tepesi'nde dua ve secdenin mümkün hale geldiğini ve mevcut statükonun açık ve tehlikeli bir şekilde ihlal edildiğini açıklamasının ardından, yeni gerçeklikleri zorla dayatmanın önünü açan bir adım olarak bu tırmanışa eşi benzeri görülmemiş bir kışkırtma ortamının eşlik ettiğine dikkat çekti.