ABD'nin Katar'ı Hamas ikileminde bıraktığı ortaya çıktı

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a göre "Gazze'de ateşkes yakın"

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'yle 7 Ocak'ta Gazze'de yardım ve ateşkes konularını görüşmek için Doha'da bir araya gelmişti (AA)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'yle 7 Ocak'ta Gazze'de yardım ve ateşkes konularını görüşmek için Doha'da bir araya gelmişti (AA)
TT

ABD'nin Katar'ı Hamas ikileminde bıraktığı ortaya çıktı

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'yle 7 Ocak'ta Gazze'de yardım ve ateşkes konularını görüşmek için Doha'da bir araya gelmişti (AA)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'yle 7 Ocak'ta Gazze'de yardım ve ateşkes konularını görüşmek için Doha'da bir araya gelmişti (AA)

Gazze savaşında rehine görüşmeleri sekteye uğrayınca ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın, Katar'dan Hamas liderlerini Doha'dan kovmakla tehdit etmesini istediği bildirildi. 

Kimliklerinin paylaşılmasını istemeyen iki ABD'li yetkili, ülkenin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'e Blinken'ın bu talebi Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'yle 5 Mart'ta yaptığı görüşmede ilettiğini söyledi.

Yetkililer, Washington'da gerçekleşen görüşmede Blinken'ın, Hamas'ın savaşı durduracak bir rehine takası ve ateşkes anlaşmasıyla masaya gelmesi talebini yinelediğini belirtti. Kaynaklar, bunun gerçekleşmemesi halinde Katar'ın başkenti Doha'da yaşayan Hamas yetkililerinin ülkeden atılmasını istediğini ifade etti. 

Haberde, Katar'ın mesajı Doha'daki siyasi bürosunu 2012'de açan Hamas liderlerine iletip iletmediğinin bilinmediği aktarıldı. 

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonundan bir hafta sonra Blinken ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Doha'da görüşmüştü.

Yetkililer, bu toplantıda Katar Emiri'nin ABD'nin istemesi halinde Hamas liderlerini ülkeden atabileceklerini söylediğini savundu. Kaynaklar, Al Sani'nin "Hamas rehinelerden bazılarını bırakmayı planlıyor" mesajı vermesini iyi bir fırsat gibi gören Blinken'ın bunun üzerine müzakereleri sürdürme kararı aldığını belirtti.

Bunun ardından başlatılan süreçte 24 Kasım'da ateşkes anlaşmasına varılmıştı. Bir hafta süren anlaşma kapsamında 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakılmıştı.

Blinken, yeni bir ateşkes anlaşması için çıktığı Ortadoğu turunda dün Mısır'ı ziyaret etmişti. Kahire'deki toplantıda Katar, Suudi Arabistan, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) bakanlar, Gazze'de iki devletli çözüme dair taleplerini Blinken'a iletmişti. 

Blinken ayrıca İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah bölgesine kara harekatı düzenlemesine karşı çıktıklarını yinelemişti. 

Mısır'dan önce BAE'ye giden Blinken, buradaki açıklamasında "Gazze'de ateşkes anlaşmasının yakın olduğunu" savunmuştu. Bakan, rehinelerin serbest bırakılmasıyla ateşkes sağlanmasını öngören karar taslağının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne sunulduğunu da söylemişti. Taslakta, sivillerin korunması için acilen ve kalıcı bir ateşkes isteniyor.

Independent Türkçe, CNN, AA, New York Times



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.