Sudan’da Ulusal Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki savaşın birinci yıldönümü yaklaşırken, Sudanlıların çoğu, 11 Nisan 2019’da halk devrimi sonucu devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in nerede olduğunu hala bilmiyor.
Beşir devrimin ardından, rejiminin bazı üyeleriyle birlikte Kobar’daki merkezi hapishaneye gönderildi ve daha sonra tıbbi kararla Omdurman şehrinde Sağlık Birliği bünyesindeki askeri hastaneye nakledildi.
Beşir’in yardımcıları, Ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki savaşın başlamasından iki hafta sonra hapishaneden kaçtı. Beşir’in de firar ettiği öne sürüldü.
O tarihten bu yana, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından Darfur bölgesinde savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı suçlarla itham edilen Beşir ve hapishaneden kaçan rejim mensuplarının nerede olduğunu kimse bilmiyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden bir heyet, geçtiğimiz günlerde Sudan’ı ziyaret ederek, Adalet Bakanı Howaida Avad el-Karim ile görüştü.
Ancak heyet görüşmeden eli boş ayrıldı, Beşir ve firari arkadaşlarının nerede olduğuna dair kesin bilgi alamadı.
Beşir’in nerede olduğuna ilişkin çelişkili haberler ışığında, Şarku’l Avsat, Sudan İslami Hareketi’nin karar alma merkezlerine yakın bir kaynakla konuştu.
İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, Beşir’in askeri hastaneden Sudan’ın kuzeyindeki güvenli bir yere kaçırıldığını söyledi.
Söz konusu kaynak, Savunma Bakanı Abdurrahim Muhammed Hüseyin’i de içeren kaçırma operasyonunun, Sudan İslami Hareketi’ne bağlı radikal güçlerden oluşan elit bir grup olan ‘Dababin’ tarafından gerçekleştirildiğini belirtti.
Görevi operasyonun sınırlı güvenliğini sağlamakla sınırlı olan ordunun kayda değer bir katılımı olmadığını da söyledi.
Kaynak, Beşir ve Hüseyin’in doğrudan ülkenin kuzeyindeki Berber şehrine nakledildiğini ve İslamcı liderlerin, kentte Beşir başkanlığında büyük bir gizli toplantı düzenlediğini öne sürdü.
Kaynak ayrıca, kaçırma operasyonuna, ordu güçlerinin aylardır kuşatma altında olan askeri hastane bölgesine ulaşmasından sonra karar verilmediğini, yaklaşık bir aydan fazla bir süre önce planlandığına dikkat çekti.
Şarku’l Avsat, özellikle Hartum’la telefon hizmetinin hala kesik olması nedeniyle ordu sözcüsünden herhangi bir onay veya yalanlama alamadı.