İsrail, Gazze'de hastane avlusunda tehcir edilenler ile AA çadırının bulunduğu bölgeyi vurdu

Deyr el-Belah’taki Aksa Şehitleri Hastanesi hastanesi avlusuna düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre 2 kişi hayatını kaybetti, 3'ü gazeteci 15 kişi yaralandı

Fotoğraf: Abed Khaled/AA
Fotoğraf: Abed Khaled/AA
TT

İsrail, Gazze'de hastane avlusunda tehcir edilenler ile AA çadırının bulunduğu bölgeyi vurdu

Fotoğraf: Abed Khaled/AA
Fotoğraf: Abed Khaled/AA

İsrail ordusunun, Deyr el-Belah’taki Aksa Şehitleri Hastanesi'nde yerinden edilmiş kişilerin ve Anadolu Ajansı'nın çadırının da bulunduğu bölgeye düzenlediği saldırıda ölen ve yaralananlar olduğu bildirildi.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, çağrılara rağmen İsrail'in Gazze'deki sağlık sistemine yönelik saldırıları devam ediyor.

İsrail ordusu, Vusta kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi avlusunda gazetecilere ve tehcir edilen Filistinlilere ait çadırları vurdu.

Hastane içerisinde hareketin ve nüfusun yoğun olduğu zamanda düzenlenen saldırıda ölenler ve yaralananlar olduğu belirtildi.

Açıklamada, "İsrail'in zorla yerinden edilmiş kişiler ile vatandaşlara tıbbi ve sağlık hizmetleri sağlayan bir hastanenin duvarları dahilinde gerçekleştirdiği bu yeni katliamı kınıyoruz." ifadesine yer verildi.

Gazze hükümeti, sağlık alanındaki tüm uluslararası, bölgesel ve yerel kuruluşlara bu korkunç suçu kınama çağrısında bulundu.

Hükümet ayrıca işgale askeri ve siyasi destek sağlamaları; sivillere, çocuklara, kadınlara ve yerinden edilenlere yönelik soykırım savaşının sürdürülmesine yeşil ışık yakmaları nedeniyle bu katliamın sorumluğunun ABD yönetimi, İsrail ve uluslararası topluma ait olduğunu belirtti.

Gazze hükümeti, uluslararası örgütlere ve özgür dünyanın tüm ülkelerine, "bu saldırgan savaşı durdurmak ve hastaneleri İsrail'in işlediği suçlarından korunması konusunda baskı yapılması" çağrısında bulundu.

Öte yandan görgü tanıklarından ve sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail'in, Aksa Şehitleri Hastanesi avlusunda yerlerinden edilmiş kişilerin kaldığı çadırlara yönelik saldırıda 2 kişi öldü, 3'ü gazeteci 15 kişi yaralandı.

Hedef alınan çadırın karşısında yer alan ve Anadolu Ajansı çalışanlarına ait çadır da saldırıdan etkilendi, çadırda hasar meydana geldi ve içerisindeki basın ekipmanları tahrip oldu.

- İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 280’i çocuk, 9 bin 340'ı kadın olmak üzere 32 bin 782 Filistinli öldürüldü, 75 bin 298 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 253’ü karadan işgal sürecinde olmak üzere 598 askerinin öldüğünü duyurdu.



Dibeybe: Libya'da silahlı grupların ortadan kaldırılması devam eden bir proje

Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda ellerinde bayraklarla toplanan Libyalı göstericiler, Ulusal Birlik Hükümeti'nin istifasını talep eden sloganlar attı 16 Mayıs 2025 (AFP)
Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda ellerinde bayraklarla toplanan Libyalı göstericiler, Ulusal Birlik Hükümeti'nin istifasını talep eden sloganlar attı 16 Mayıs 2025 (AFP)
TT

Dibeybe: Libya'da silahlı grupların ortadan kaldırılması devam eden bir proje

Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda ellerinde bayraklarla toplanan Libyalı göstericiler, Ulusal Birlik Hükümeti'nin istifasını talep eden sloganlar attı 16 Mayıs 2025 (AFP)
Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda ellerinde bayraklarla toplanan Libyalı göstericiler, Ulusal Birlik Hükümeti'nin istifasını talep eden sloganlar attı 16 Mayıs 2025 (AFP)

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Milis gruplardan ve yolsuzluktan arındırılmış Libya” projesinin sürdüğünü söyledi. Bu açıklama, başkent Trablus'ta son birkaç gündür yaşanan kanlı çatışmaların ardından sağlanan ve devam eden ateşkes ile birlikte geldi.

Dibeybe televizyonda yayınlanan konuşmasında: “Yolsuzluğa veya şantaja devam eden hiç kimseyi es geçmeyeceğiz. Amacımız milislerden ve yolsuzluktan arınmış bir Libya” diye ekledi.

Dibeybe, ülkenin batısındaki uluslararası toplum tarafından tanınan hükümetin başkanı olup Trablus'ta bulunuyor.

Dibeybe’nin salı günü silahlı grupların dağıtılması emrini vermesinin ardından, Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, Trablus'ta iki silahlı grup arasında son yılların en şiddetli çatışmaları yaşandı ve çatışmalarda en az sekiz sivil hayatını kaybetti.

Hükümet çarşamba günü ateşkes deklare etti.

Bu gelişme, pazartesi günü silahlı gruplardan birinin üst düzey komutanlarından Ginava lakaplı Abdulgani el-Kikli'nin öldürülmesinin ve komuta ettiği İstikrarı Destekleme Birimi’nin Dibeybe'nin müttefiki olan gruplar tarafından ani bir yenilgiye uğratılmasının ardından yaşandı.

İstikrarı Destekleme Birimi, 2021 yılında BM destekli bir süreç ile Dibeybe'nin başkanlığını yaptığı Ulusal Birlik Hükümeti ile birlikte iktidara gelen Başkanlık Konseyi'ne bağlıydı. İstikrarı Destekleme Birimi'nin karargâhı, nüfusu yoğun olan Ebu Selim bölgesinde bulunuyordu.

İçişleri Bakanlığı, Ebu Selim bölgesindeki el-Hadra Hastanesi’nin morgunda dokuz çürümüş ceset bulunduğunu bildirdi. Ulusal Güvenlik Servisi'nin bu cesetlerin varlığını yetkililere bildirmediğini de ekledi.

Başbakanlık Basın Ofisi, Dibeybe'nin Başbakanlık binasını koruyan güvenlik güçlerini selamladığı bir video yayınladı. Ofisten yapılan açıklamada, Dibeybe'nin daha sonra Trablus'taki durum ve “Ebu Selim'deki başarılı güvenlik operasyonu” olarak adlandırdığı gelişmeyi görüşmek üzere ileri gelenlerden oluşan heyetleri kabul ettiği belirtildi.

Ofisten yapılan açıklamada, “Başbakan, bu operasyonun devletin polis ve ordu kurumları dışındaki silahlı oluşumları ortadan kaldırma yönündeki kararlı vizyonu kapsamında olduğunu teyit etti” denildi.

Öte yandan yüzlerce kişi, Dibeybe'nin istifasını talep etmek için cumartesi günü (üst üste ikinci gün) sokaklara döküldü. Göstericiler bu hafta üç gün boyunca şiddet olaylarına sahne olan şehir merkezindeki Şehitler Meydanı'nda toplandı.

Cuma günü ise binlerce gösterici Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda toplandı ve ardından yakındaki hükümet binasına doğru yürüdü.

Başkentte cuma günü yeniden gerginliğin yükseldiği bir an yaşandı ve göstericilerin hükümet binasına saldırmaya çalışması sonucu bir güvenlik görevlisi öldürüldü. Hükümet, güvenlik güçlerinin “bir grup göstericinin hükümet binasını hedef alan saldırı girişimini” engellediğini söyledi. Binanın hedef alınmasını “devlet kurumlarına doğrudan saldırı” olarak değerlendirdi.

Muammer Kaddafi rejiminin 2011'de devrilmesinden bu yana Libya, çatışma ve bölünmelerle boğuşuyor ve ülke iki rakip hükümet tarafından yönetiliyor. Birincisi, BM tarafından tanınan ve Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Trablus'taki (batı) hükümet, ikincisi ise Temsilciler Meclisi ve Mareşal Halife Hafter tarafından desteklenen ve Usame Hammad başkanlığındaki Bingazi'deki (doğu) hükümet.

Başkentte hayatın normale döndüğünün bir işareti olarak, çok sayıda Libyalı cumartesi günü işlerine döndü, öğrenciler sınavlara girdi, akaryakıt istasyonları, mağazalar ve marketler yeniden açıldı.

Ancak siyasi durum istikrarsızlığını sürdürdü; yerel basında altı bakan ve bakan yardımcısının hükümetten istifa ettiği, bunlardan ikisinin görevlerini bıraktıklarını vurguladıkları yönünde haberler yer aldı.

Başbakanın istifasını isteyen göstericilere, Batı Trablus'taki altı belediye meclisi de destek verdi.

Temsilciler Meclisi’ne göre, Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri “yeni hükümeti kurmak üzere ulusal bir isim seçmek için” doğu merkezli Temsilciler Meclisi ile “istişarelerin” başladığını duyurdu.

Ancak Başbakan’ın, cumartesi günü Trablus'un ileri gelenleri ile bir araya gelerek, hükümetinin kendisine bağlı güvenlik güçlerini konuşlandırarak “şiddeti hızla çözmeye çalıştığını” söylediği açıklandı.

Hükümet, şiddet olaylarının patlak vermesinden sonra cumartesi günü Dibeybe’nin ilk görüntülerini yayınladı.

Şiddet olaylarından bu yana yayınlanan ilk videosunda Dibeybe, göstericilere “kaosa ve silahlı grupların yönetimine geri dönmemek” için “devletin bu yöndeki çabalarını destekleme” çağrısı yaptı.

Ayrıca memleketi Misrata'nın ileri gelenlerinden oluşan bir heyeti de kabul etti. Açıklamaya göre heyet, “silahlı grupların gücüne son vermeyi ve devlet otoritesini güçlendirmeyi” amaçlayan vizyonuna “güçlü ve sarsılmaz desteğini” ifade etti.

Öte yandan Dışişleri Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, Trablus hükümetini destekleyen Türkiye, çatışma ve “güvensizlik” nedeniyle cuma günü 82 vatandaşını tahliye etti.

Her ne kadar Trablus, Hafter güçlerinin 2019'da başlattığı ve Haziran 2020'de kalıcı ateşkesle sona eren büyük çaplı askeri saldırıdan bu yana nispeten sakin kalsa da, başkentte zaman zaman rakip silahlı gruplar arasında nüfuz alanları ve hayati öneme sahip noktaların kontrolüne ilişkin çatışmalar yaşanıyor.