Gazze'de ateşkes müzakereleri belirsizliğini korurken, açlıktan kaynaklı ölümler artıyor

İsrailli esirlerin aileleri eşi benzeri görülmemiş gösteriler düzenledi.

Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Refah kentinde İsrail bombardımanında yıkılan bir binanın yanında yürüyen kadınlar ve çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Refah kentinde İsrail bombardımanında yıkılan bir binanın yanında yürüyen kadınlar ve çocuklar (AFP)
TT

Gazze'de ateşkes müzakereleri belirsizliğini korurken, açlıktan kaynaklı ölümler artıyor

Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Refah kentinde İsrail bombardımanında yıkılan bir binanın yanında yürüyen kadınlar ve çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Refah kentinde İsrail bombardımanında yıkılan bir binanın yanında yürüyen kadınlar ve çocuklar (AFP)

Kahire'nin ev sahipliğinde yürütülen Gazze ateşkes görüşmelerinin kaderi, bir ilerleme sağlanması umutları ile Hamas'ın katılım konusundaki kararsız tutumu arasında gidip geliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in ‘görüşmelerde esneklik gösterdiğini’ iddia etti ve Hamas’ı ‘tutumunu sertleştirmekle’ suçladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre bir Hamas yetkilisi dün akşam (pazar) yaptığı açıklamada, grubun İsrail'le savaşta ateşkes sağlanması amacıyla Doha ya da Kahire'de yapılacak yeni görüşmelere heyet gönderip göndermeme konusunda henüz karar vermediğini söyledi.

Sahada ise, yaklaşık altı aydır İsrail savaşı altında olan Gazze Şeridi'nde kıtlık riski daha da kötüleşti. Filistinli sağlık kaynakları dün (pazar) Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi’nde dört vatandaşın açlık nedeniyle öldüğünü ve yetersiz beslenme nedeniyle ölenlerin sayısının 34'e yükseldiğini duyurdu.

İsrail ordusu dün (pazar) yaptığı açıklamada, hava kuvvetlerinin son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine 80 saldırı düzenlediğini duyurdu. Diğer taraftan Aksa Şehitleri Hastanesi’ndeki gazetecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin çadırlarına yönelik İsrail bombardımanında çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı bildirildi.

Bu arada Hamas'ın elinde bulunan İsrailli esirlerin aileleri Tel Aviv ve diğer şehirlerde geniş alanlarda binlerce kişinin katıldığı benzeri görülmemiş gösteriler düzenleyerek taleplerini esir takası konusunda bir anlaşma yapılması yönünde yoğunlaştırdı.



Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
TT

Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)

ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, Irak Savaşı sırasında ABD güçlerine karşı en cesur ve karmaşık saldırılardan birinin planlanmasına yardımcı olan Lübnanlı üst düzey Hizbullah komutanının, Suriye'de bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

ABD güçleri Ali Musa Dakduk'u 2007 yılında ABD güvenlik ekibi kılığına giren ajanların beş Amerikan askerini öldürdüğü bir operasyonun ardından gözaltına almıştı. NBC'ye göre daha sonra Iraklı yetkililer tarafından serbest bırakıldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre ABD'li savunma yetkilisi, İsrail hava saldırısının ayrıntılarının, ne zaman gerçekleştiğinin, Suriye'nin neresinde yapıldığının ve özellikle Dakduk'u hedef alıp almadığının bilinmediğini ifade etti.

Dakduk'un planlanmasına yardım ettiği karmaşık saldırı, 20 Ocak 2007'de Kerbela'daki ABD-Irak ortak askeri yerleşkesinde gerçekleşti.

ABD askeri güvenlik ekibi kılığına girmiş, Amerikan silahları taşıyan ve bazıları İngilizce konuşan bir grup adam, ABD ve Irak askerlerinin bulunduğu bir binanın yakınına gelene kadar çeşitli kontrol noktalarından geçtiler.

Tesis, Irak'ta ‘Ortak Güvenlik İstasyonları’ olarak bilinen ve ABD askerlerinin Iraklı polis ve askerlerle birlikte yaşadığı, çalıştığı bir grup tesisin bir parçasıydı. Silahlı saldırganlar geldiğinde tesiste yirmiden fazla ABD askeri bulunuyordu.

Silahlı unsurlar binayı kuşattı, güvenliği aşmak için el bombaları ve patlayıcılar kullandı. El bombasının patlaması sonucu bir ABD askeri öldü. Militanlar içeri girdikten sonra iki ABD askerini binanın içinde, diğer ikisini de dışarıda esir aldı ve kendilerini bekleyen dört çeker araçlarla hızla kaçtı.

ABD saldırı helikopterlerinin konvoyu takip etmesi üzerine militanlar araçlarını terk ederek yaya olarak kaçmaya başladılar ve bu sırada dört ABD askerini vurdular.

Saldırının ardından ABD'li yetkililer, operasyonu gerçekleştirmek için gereken koordinasyon, eğitim ve istihbarat seviyesine dayanarak militanların İran'dan doğrudan destek aldığından şüphelendi.

Dakduk Mart 2007'de ABD güçleri tarafından yakalandı. NBC'nin bildirdiğine göre, Kerbela saldırısının planlanmasında Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü'nün yer aldığı kanıtlandı. Sorgulama sırasında Dakduk, operasyonun Kudüs Gücü'nün doğrudan desteği ve eğitimi sonucunda gerçekleştiğini itiraf etti.

ABD ordusu Dakduk'u Irak'ta birkaç yıl gözaltında tuttuktan sonra, Aralık 2011'de Iraklı yetkililere teslim etti.

ABD'li yetkili şunları söyledi: “Iraklı yetkililer Dakduk'u yargılayacaklarını söylediler ama ABD'li yetkilileri çok kızdıracak şekilde birkaç ay içinde serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra tekrar Hizbullah ile çalışmaya başladı.”