Hamaney ‘ceza’ tehdidinde bulunurken İsrail ‘geleneksel’ bir yanıt bekliyor

Zahidi, Şam'a döndükten bir gün sonra konsolosluğun bombalanması sırasında hayatını kaybederken uluslararası ‘itidal’ çağrıları sürüyor.

Şam'daki İran konsolosluğunu hedef alan saldırının gerçekleştiği yer (Reuters)
Şam'daki İran konsolosluğunu hedef alan saldırının gerçekleştiği yer (Reuters)
TT

Hamaney ‘ceza’ tehdidinde bulunurken İsrail ‘geleneksel’ bir yanıt bekliyor

Şam'daki İran konsolosluğunu hedef alan saldırının gerçekleştiği yer (Reuters)
Şam'daki İran konsolosluğunu hedef alan saldırının gerçekleştiği yer (Reuters)

İran Dini Lideri Ali Hamaney dün (salı), Şam'daki İran konsolosluğunun bombalanması ve Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) yurtdışı kolu Kudüs Gücü'nün üst düzey komutanlarının öldürüldüğü saldırıya cevaben, İsrail'e ‘pişmanlık’ getirecek bir ‘ceza’ sözü vererek iki ezeli düşman arasındaki gölge savaşın yeni bir aşamasına işaret etti.

Hamaney, Suriye ve Lübnan'daki Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi ve yoldaşlarının öldürülmesiyle ilgili olarak yaptığı resmî açıklamada, “Kötü niyetli Siyonist varlık cezasını cesur adamlarımızın elinden alacak. Siyonistler bu suçtan ve benzerlerinden pişman olacaklar” dedi.

Saldırının Zahidi'nin Şam'a dönmesinden saatler sonra gerçekleştiği anlaşılıyor. DMO'ya yakın bir kişi Zahidi'nin pazar günü İran'ın kuzeydoğusundaki Meşhed kentinde olduğunu söyledi. Zahidi'nin oğlu IRNA'ya yaptığı açıklamada babasının altı aylık bir aradan sonra geçtiğimiz günlerde kendilerini ziyaret ettiğini ve bu ziyaretin Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye ile İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale'nin Tahran ziyaretleriyle aynı zamana denk geldiğini doğruladı.

Resmi açıklamaya göre İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi saldırıya karşılık vermek üzere ‘gerekli kararları’ aldı.

Tahran, ABD çıkarlarının hamisi olan İsviçre Büyükelçisi’ni çağırdı. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, “Siyonist rejimin ortağı olarak Washington'a önemli bir mesaj gönderdiğini” söyledi.

New York Times, dört İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde saldırıyı İsrail'in gerçekleştirdiğini yazdı.

İsrailli uzmanların çoğunluğu İran'ın cevabının ‘geleneksel’ olacağını, en kötü ihtimalle acı veren İsrail hedeflerinin niteliksel olarak bombalanacağını, en iyi ihtimalle de yeni bir siber saldırı olacağını öngörüyor. Bu uzmanlara göre İsrail'in askeri ve siyasi liderleri Lübnan'la -ve belki de daha fazlasıyla- genişletilmiş bir savaş olasılığına hazırlanma kararı aldı.

Arap ve Müslüman ülkelerin yanı sıra Çin ve Rusya da İran konsolosluğuna yapılan saldırıyı kınadı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres saldırıyı kınadı ve ilgili tüm taraflara azami itidal göstermeleri, zaten istikrarsız olan bölgede çatışmanın daha da tırmanmasından ve genişlemesinden kaçınmaları çağrısında bulundu.



Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

Times of Israel'in haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi'nde yaptığı toplantıda, Suriye'de Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünen silahlı grupların bulunduğunu söyledi.

Katz, İsrail'in Şam ile bir güvenlik anlaşmasına veya normalleşmeye ulaşma yolunda olmadığını ve ülke içindeki Suriye güçlerinin veya çeşitli milislerin İsrail yerleşimlerine saldırmaya çalışabileceği veya Suriye Dürzi toplumunu yeniden tehdit edebileceği senaryolara hazırlandığını sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre Husilerin Golan Tepeleri'ne kara harekâtı düzenlemeyi düşündükleri belirtildi.

İsrail güçleri ise Beşşar Esed rejiminin Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana Güney Suriye'de dokuz noktaya konuşlandı. Bunların çoğu, iki ülke sınırında Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölge içinde yer alıyor. Bu noktalardan ikisi Hermon Dağı'nın Suriye tarafında bulunuyor.

İsrail, İsrail yerleşimlerini korumak ve Lübnan Hizbullahı veya diğer İran destekli milisler de dahil olmak üzere düşman güçlerin eline geçmesi durumunda tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak için Suriye topraklarının 15 kilometreye kadar uzanan bölgelerinde faaliyet gösterdiğini açıkladı.

Golan Tepeleri, Suriye'nin güneybatı köşesinde, Şam'ın 60 kilometre batısında yer almakta ve yaklaşık bin 860 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

İsrail, Haziran 1967'deki "Haziran Gerilemesi" olarak bilinen savaş sırasında Golan Tepeleri'nin yaklaşık bin 250 kilometrekarelik bir alanını işgal etti ve ardından 1981'de fiilen ilhak etti; ancak bu hamle Birleşmiş Milletler tarafından tanınmadı ve burası işgal edilmiş Suriye toprağı olarak görülmeye devam edildi.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.