Fransız doktor Pitti, görev yaptığı Gazze'yi "açık hava toplama kampı"na benzetti

Fotoğraf: Dawoud Abo Alkas/AA
Fotoğraf: Dawoud Abo Alkas/AA
TT

Fransız doktor Pitti, görev yaptığı Gazze'yi "açık hava toplama kampı"na benzetti

Fotoğraf: Dawoud Abo Alkas/AA
Fotoğraf: Dawoud Abo Alkas/AA

Gazze Şeridi'ndeki Avrupa Hastanesi'nde yaklaşık 2 hafta görev yaptıktan sonra 6 Şubat'ta ülkesinde dönen Fransız doktor Raphael Pitti, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze için "açık hava toplama kampı" benzetmesi yaparak, "Halk zorla yerinden ediliyor, evi, gıdası yok. Hapishanede. Tedavi edilmek için bir şeyleri yok." dedi.

Gazze'deki Avrupa Hastanesi'nde görev almak üzere 7 kişilik Fransız sağlık personeli ekibi, 22 Ocak-6 Şubat tarihlerinde bölgeye gitti.

Fransa'ya 6 Şubat'ta dönen ekipten Fransız anestezi doktoru ve acil tıp profesörü Pitti, AA muhabirine, Gazze ve Refah kentinde tanık olduğu olayları anlattı.

Pitti, şu ana kadar Suriye'ye 35, Ukrayna'ya 11 kez gittiğini belirterek, savaş ortamında sağlık personeline eğitim verdiğini söyledi.

Afet bölgelerinde de çalıştığını kaydeden Pitti, 6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Gaziantep ve Suriye'ye de gittiğini belirtti.

Pitti, Gazze'ye gitme kararı aldıklarını ancak İsrail'in gazetecilere yaptığı gibi uluslararası sivil toplum kuruluşlarının (STK) da bölgeye girmesini engellediğini ifade ederek, "Bu nedenle bir topluluk kurduk çünkü STK'lerin halka yardım etme görevlerini engellemek, uluslararası insancıl hukuka aykırı." dedi.

Fransız sağlık ekibinin, 4 ay bekledikten sonra bölgeye girme yetkisi olan ABD'li bir STK sayesinde Gazze'ye ulaştığını anlatan Pitti, bölgede 10 sağlık merkezi kurmak için nasıl organize olunması gerektiğini belirlemeye çalıştıklarından bahsetti.

Pitti, Gazze'de Sağlık Bakanlığı yetkilileri, bölgede çalışan dernekler ve Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ile görüştüğünü belirtirken UNRWA'nın bölgede kilit role sahip olduğunu vurguladı.

Fransız doktor, Refah kentinde de Refah Belediye Başkanı Ahmed es-Sufi ile görüştüğünü söyledi.

- "(Hastanenin) İçinde uyuyorlar, ekmek yapıyorlar ve çocukları var"

Pitti, Avrupa Hastanesi'nde buraya sığınan aşırı kalabalık nedeniyle "felaket" bir durum yaşandığını kaydederek "(Hastanenin) İçinde uyuyorlar, ekmek yapıyorlar ve çocukları var." dedi.

400 yatak kapasiteli hastanenin 900 yatakla hizmet verdiğini aktaran Pitti, hastanede 3 bin, çevresinde ise 25 bin kişinin yaşadığını ifade ederek, insanların hastanenin etrafında derme çatma eşyalarla yaptıkları barınaklarda kaldıklarını anlattı.

Fransız doktor, hastanenin etrafında yaşayan insanların temel sağlık ihtiyaçları olduğuna işaret ederek, acil servis personelinin işinin başından aşkın olduğunu ve gelen yoğun hasta sayısına yetişmek için her tarafa koştuğunu aktardı.

Raphael Pitti, "Aynı zamanda hasta getiren ambulansların, bombardımanların, keskin nişancıların, dronların sesleri vardı. Her yer dolu olduğu için ağır hastalar yerde tedavi ediliyordu." diye konuştu.

Ağır bir hasta geldiğinde herkesin ilgilendiğini anlatan Pitti, ancak kimin tıp öğrencisi veya ne uzmanı olduğunu bilmediklerini dile getirdi.

Pitti, hastaları ciddiyet durumuna göre sınıflandırıp sadece acil durumundakileri hastaneye almanın mümkün olmadığını vurgulayarak "Doktorlar tükenmiş durumunda, kaptanı olmayan bir gemi gibi çalışıyorlar." dedi.

Hastanenin içindeki durumu "kaosa" benzeten Pitti, şöyle devam etti:

Kaos ortamında her şeyiniz eksik. İlaçlarınız eksik, malzeme eksik, her şey eksik. Bu nedenle ölmemesi gereken çok sayıda insan ölüyor. Özellikle kafa travması geçirenlerin tamamı sistematik olarak ölüme terk ediliyordu çünkü yoğun bakımında onlara bakma imkanı bulunmuyordu.

Böyle bir durumun içinde çok sayıda insanın öldüğünü, gerekli tıbbi malzeme bulunmadığı için insanların kol ve bacak gibi uzuvlarının ampute edildiğini kaydeden Pitti, "Bu gerçekten feci, korkunç bir durum. Tabii ki hastane de güvende değildi. Bir ara çok yakında yaklaşık 100 veya 200 metre ötemizde bombardımanlar oldu. Patlama o kadar şiddetliydi ki bulunduğumuz yerin asma tavanının bir kısmı uçtu." ifadelerini kullandı.

Pitti, İsrail güçlerinin, Nasır Hastanesi'ne saldırarak abluka altına aldığını ve ardından hastaların hastaneye giriş ve çıkışlarına engel olduğunu anlattı.

İsrail istihbarat servislerinin sorgulaması için buradaki sağlık personelinin İsrail güçleri tarafından kaçırıldığını söyleyen Pitti, İsrail güçleri tarafından kaçırılan ve Negev'de 32 gün boyunca alıkonulan bir hemşirenin, gözleri bağlı şekilde kaldığı ve üzerinde sigara söndürüldüğünü kendisine anlattığını aktardı.

Gazze Şeridi'nde hayatın normal seyretmediğini vurgulayan Pitti, "Halk zorla yerinden ediliyor, evi, gıdası yok. Hapishanede. Tedavi edilmek için bir şeyleri yok. Ben bunu, bir gettoya, açık hava toplama kampına benzettim." görüşünü dile getirdi.

1,4 milyon Filistinlinin 240 bin nüfuslu Refah kentine itildiğine de işaret eden Pitti, bölge halkının sürekli bombalandığının, şiddete uğradığının altını çizerek "Daha önce böyle bir şey görmedim." ifadelerini kullandı.

- "İsrail, uluslararası insancıl hukukun hiçbir kuralına uymuyor"

Gazze'de çok sayıda insanlığa karşı suç işlendiğinin aşikar olduğunu dile getiren Pitti, şunları kaydetti:

Yapılan her şey, halkın zorla yerinden edilmesi, insanlığa karşı bir suç. Savaş bölgesinde halkın korunmaması ve halka ayrım gözetmeksizin ateş edilmesi, insanların gıdaya, tedaviye erişiminin engellenmesi, hastane ve sağlık kurumlarına saldırmak, kilise ve camilere saldırmak bir savaş suçu ve insanlığa karşı suç. Listesini istiyorsanız, (İsraillilerin) yaptıkları her şey savaş suçu ve insanlığa karşı suç. Uluslararası insancıl hukuka hiçbir şekilde saygı duyulmuyor. İsrail, uluslararası insancıl hukukun hiçbir kuralına uymuyor.

Raphael Pitti, Gazze Şeridi'nin kuzeyine insani yardım ulaşmadığını ve açlıktan ölen insanların olduğunu belirterek güneyde ise insanların yetersiz beslendiğine dikkati çekti.

Fransız doktor, "(İsrail) Şimdi Refah'a saldırma kararı alırlarsa, o zaman soykırım isteği, soykırım niyeti, bu halkı yok etme niyeti olduğunu düşünebiliriz." yorumunu yaptı.

Bölge halkının Gazze'de kalmakla doğru yaptığını söyleyen Pitti, "Bugün dünyada ikiyüzlülük o kadar ileri gidiyor ki Amerikalılar, İsraillilere bombalar dağıtıyor, onlar da onları Filistinlilerin üzerinde patlatıyor. Ve (Gazze'de) gıda dağıtan Amerikan uçakları var." değerlendirmesinde bulundu.

Doktor Pitti, İsrail'i bölgede ateşkes sağlamaya zorlamak gerektiğini belirterek Gazze'nin, Mısır sınırının ötesinde 15 ile 20 kilometre arası insani yardım kamyonlarının art arda dizili olduğunu ancak İsrail'in günlük 100 kamyonun geçişine izin verdiğini dile getirdi.

Bir kişinin çocuklarının karnını doyuramadığında, onları tedavi ettiremediğinde, her gün yıkayamadığında insanlık onurunun elinden alındığını söyleyen Pitti, "Bu halk aç. Benim için bir insanı öldürmekten de beteri var, o da bir insanın onurunu elinden almak. İnsanların onurunu elinden aldığınızda, onları öldürmekten beter ediyorsunuz. Maalesef, tam da bu yaşanıyor." şeklinde konuştu.



Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
TT

Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

ABD, ocak ayında varılan anlaşmanın mart ayında çökmesinden bu yana Gazze Şeridi'nde bir ateşkesin gerekliliğinden bahsediyor. 13 Haziran'da başlayan İran-İsrail çatışmasının 12 gün sonra sona ermesiyle birlikte Gazze krizinin sona erdirilmesi gerektiğine dair uluslararası talepler arttı, ancak henüz bir anlaşma sağlanamadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Gazze anlaşmasının önündeki engelleri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaşa ve kişisel çıkarlarına bağlı kişiliğine ve Hamas'ın savaşı durdurmak için sözlü değil yazılı garantilerde ısrar etmesine bağlarken, savaşın her iki tarafının da ABD baskısı altında kısmi bir anlaşmayı göz ardı etmediğini belirtiyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Avrupa Birliği'nin (AB) Ortadoğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Christophe Bigot dün Kahire'de yaptıkları toplantıda, ‘Mısır'ın Katar ve ABD ile iş birliği içinde Gazze'de ateşkes sağlanması, esir takası ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması yönündeki çabalarını’ gözden geçirdi. İkili, ‘İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırganlığının durdurulması gerektiğini’ vurguladı.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın, savaşın her iki tarafına da Gazze'de bir ateşkes imzalamaları için defalarca çağrıda bulunduğu bir döneme denk geliyor. Şarku’l Avsat'ın Times of İsrael’den aktardığına göre Trump son olarak cumartesi gecesi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, “Gazze'de bir anlaşma yapın. Esirleri geri alın!” diyerek İsrail Başbakanı’na bir anlaşmaya varması için baskı yapmaya çalıştı.

cdvfgh
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail saldırıları sırasında öldürülen yakınları için ağlayan Filistinli kadınlar (AFP)

İsrail ile İran arasındaki çatışmaların sona ermesinin ardından peş peşe açıklamalar yapan Trump, cuma günü İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanması çabalarına katılan bazı kişilerle yaptığı görüşmeler sonrası Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes sağlanabileceğine dair iyimserliğini ifade etti. Reuters'ın haberine göre iki taraf arasında bir hafta içinde anlaşmaya varılabileceğini belirten Trump, Gazze'de ilerleme kaydedildiğini ifade etti.

Trump'ın Gazze'de ateşkes için bastırması, Axios'un cuma günü İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in bugün İran ve Gazze Şeridi ile ilgili görüşmeler yapmak üzere Beyaz Saray'a geleceğini duyurmasıyla birlikte geldi. Axios, Dermer'in Netanyahu'nun bu yaz Washington'a yapacağı ziyareti de görüşeceğini bildirdi.

Bu gelişmeler, İsrail medyasında Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un olası ziyaretine ilişkin çelişkilerin yaşandığı ve İsrail Yayın Kurumu'nun Witkoff'un bölgeye gelişi konusunda bir karar vermeden önce arabulucuların Hamas'a yönelik baskılarının sonuçlarını beklediğini söylediği bir dönemde yaşandı.

İsrail'de yayın yapan iNews24, Witkoff'un Mısır'a ‘kararlı bir ziyaret’ gerçekleştireceğini bildirdi. Söz konusu ziyaret, müzakerelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğine dair olumlu işaretlerin yanı sıra İsrail tarafından yapılan açıklamaların tonunda somut bir değişimin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı akademisyen Dr. Tarık Fehmi'ye göre ateşkesin önündeki en büyük engellerden biri Hamas'ın gelecekteki ateşkesler için yazılı garanti almakta ısrar etmesi, Washington'un ise sözlü garantilerden bahsetmesi olduğunu düşünüyor. Fehmi, Witkoff'un Mısır ve İsrail'e yapacağı ziyaretin, arabulucuların Trump'ın desteğiyle bir anlaşmaya varmak için izledikleri yolda bir ilerleme kaydedilmesi halinde gerçekleşeceğini ve bu ziyaretin, ABD Başkanı'nın anlaşmaya varma arzusuna pek sıcak bakmayan Netanyahu üzerindeki baskıyı artıracağını düşünüyor.

fgth
Gazze Şeridi'ndeki İsrail bombardımanı sırasında hayatını kaybeden bir kurbanın cenazesini taşıyan Filistinliler (AFP)

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun'a göre ‘şu anda herhangi bir anlaşmanın tamamlanmasının önündeki en büyük engel, yargıdan ve siyasi hesap vermekten kaçan Binyamin Netanyahu’. El-Medhun, İsrail'in 7 Ekim 2023'teki başarısızlığıyla ilgili herhangi bir soruşturma komitesi kurmayı reddeden ve peşindeki yolsuzluk dosyalarında yargı önüne çıkmayı kabul etmeyen kişinin Netanyahu olduğuna dikkat çekti. Öte yandan Trump'ın birkaç gün önce İsrail'in içişlerine müdahalesi geldi; Netanyahu'ya yargılanmasının durdurulması ve iktidarda kalmasının sağlanması da dahil olmak üzere açık sözler ve vaatlerde bulundu.

El-Medhun, garantiler ve bunların anlaşmayı engellediği yönündeki söylemler konusunda şu ifadeleri kullandı: “İster sözlü ister yazılı olsun, bu konu önümüzdeki müzakereler sırasında ve üzerinde mutabık kalınacak detaylı mekanizmalar aracılığıyla ele alınacak. Ancak Hamas için şu andaki öncelik soykırımı durdurmak, saldırganlığı sona erdirmek, işgali geri çekmek, kuşatmayı kırmak, yardım getirmek, aç bırakma politikasını durdurmak ve Gazze Şeridi'ndeki felaket durumundan kurtulmaktır.”

Hamas dün yaptığı açıklamada, Arap medyasında yer alan, esir takası anlaşmasını ve Gazze Şeridi'nde ateşkesi kabul etmek için koşullar belirlediği yönündeki haberleri yalanlayarak, bunun ‘temelsiz’ olduğunu vurguladı. Hamas, herhangi bir anlaşma için koşullarının açık olduğunu ve bunların ‘işgalin söylemine hizmet eden anonim kaynaklar’ aracılığıyla değil, kamuoyu önünde ortaya konduğunu belirtti.

fgtrhyu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail müzakerelerdeki gelişmelerle ilgili resmi bir açıklama yapmazken, Gazze Şeridi'nde bir anlaşma yapılması çağrıları Washington'dan Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa ve Türkiye’ye kadar yayılıyor. Cuma günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ateşkes çağrısında bulunurken, bir gün önce de AB liderleri Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes yapılması çağrısında bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinden yapılan açıklamada, Erdoğan'ın geçtiğimiz çarşamba günü NATO zirvesinde liderlere İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kalıcı olması gerektiğini söylediği ve Gazze Şeridi'ndeki insani krizin hafifletilmesi için ateşkes çağrısında bulunduğu belirtildi.

Fehmi, ‘Hamas'ın birçok fikirle ve arabulucuların yoğun çabalarıyla karşı karşıya olduğunu, uzun vadeli değil kısmi bir anlaşma yapmak zorunda olduğunu ve bunu baskı altında kabul edebileceğini, İsrail'in tutumunun ise Trump ve ekibinin baskısıyla belirleneceğini’ vurguladı.

Diğer yandan el-Medhun'a göre Hamas bu aşamada ‘savaşı bitirmek, soykırımı durdurmak, İsrail işgalini Gazze Şeridi'nden çekmek ve ilk aşama olarak insani yardımın girişini sağlamakla’ ilgileniyor gibi görünüyor. El-Medhun, Hamas’ın, ‘saldırganlığın sona erdirilmesi için ciddi baskı yapan bölgesel ve uluslararası ortamın ışığında uzlaşmazlığa yönelmediğini’ ifade etti.

El-Medhun sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Hamas, katliamların ve saldırganlığın sona ermesine yol açacak her türlü fırsatı değerlendirecektir. Savaşı sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nde asgari yaşam unsurlarını yeniden tesis etmekle ilgilenen Hamas, esir dosyasındaki sorumluluğunun bilincinde; adil ve kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını garanti eden her türlü teklifle etkileşime girmeye hazır.”