İsrail hava saldırıları Heniyye'nin ailesini hedef aldı, ateşkes girişimi zora girdi

Refah’ın işgali Washington ile Tel Aviv arasındaki uçurumu derinleştirirken, Biden Netanyahu'nun yaklaşımının ‘yanlış’ olduğunu ifade etti.

Heniyye’nin üç oğlunun içinde bulunduğu ve dün (çarşamba) Gazze'nin batısında bir hava saldırısına hedef alınan araçtan geriye kalanlar (AFP)
Heniyye’nin üç oğlunun içinde bulunduğu ve dün (çarşamba) Gazze'nin batısında bir hava saldırısına hedef alınan araçtan geriye kalanlar (AFP)
TT

İsrail hava saldırıları Heniyye'nin ailesini hedef aldı, ateşkes girişimi zora girdi

Heniyye’nin üç oğlunun içinde bulunduğu ve dün (çarşamba) Gazze'nin batısında bir hava saldırısına hedef alınan araçtan geriye kalanlar (AFP)
Heniyye’nin üç oğlunun içinde bulunduğu ve dün (çarşamba) Gazze'nin batısında bir hava saldırısına hedef alınan araçtan geriye kalanlar (AFP)

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin üç oğlunun öldürülmesinin hareketin ateşkes müzakerelerindeki taleplerini etkilemeyeceği yönündeki açıklamasına rağmen, dün (çarşamba) ailesini hedef alan saldırının ardından Hamas ile İsrail arasında Gazze'de yürütülen ‘geçici ateşkes’ müzakerelerinin zora gireceği yönündeki endişeler arttı.

Filistin El-Aksa televizyonu dün (çarşamba) Heniyye'nin üç oğlu ve üç torununun, Gazze'nin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nda İsrail'in bir aracı hedef alan bombalı saldırısında öldüğünü bildirdi. İsrail ordusu, "İsmail Heniyye'nin oğulları olan Hamas'ın askeri kanadının üç üyesinin ortadan kaldırılmasının" arkasında kendisinin ve Genel Güvenlik Servisi'nin (Şin-Bet) olduğunu duyurdu. Heniyye saldırının ardından şunları söyledi: "Taleplerimiz açık ve net. Uzlaşma söz konusu değil ve eğer düşman müzakerelerin zirvesinde, hareketin yanıtı gelmeden oğullarımı hedef almanın Hamas'ı tutumunu değiştirmeye iteceğini düşünüyorsa hayal görüyor." İsmail'in en büyük oğlu Abdusselam Heniyye ise, "Bizi kardeşlerim Hazım, Emir, Muhammed ve oğullarının şehadetleriyle onurlandıran Allah'a şükürler olsun” dedi.

Bu arada ABD Başkanı Joe Biden, Refah'a kara saldırısı düzenleme tehdidinde bulunan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'deki politikalarına yönelik eleştirilerini arttırdı. Bir televizyon röportajında "Netanyahu'nun yaklaşımı yanlış" diyen Biden’ın bu ifadesi, Washington ile Tel Aviv arasında Gazze Şeridi'ndeki savaşın gidişatına ilişkin derin görüş ayrılığının bir göstergesi oldu.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.