İsrail ve Hamas taleplerine bağlı kalırken, İran'ın tehditlerinin ardından savaşın yayılmasından korkuluyor

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (EPA)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (EPA)
TT

İsrail ve Hamas taleplerine bağlı kalırken, İran'ın tehditlerinin ardından savaşın yayılmasından korkuluyor

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (EPA)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (EPA)

İran'ın Şam'daki konsolosluk binasının hedef alınmasına misilleme tehdidinde bulunmasıyla altı aydır devam eden savaşın bölgeye yayılması korkusu arttı. Diğer yandan İsrail ile Hamas'ın Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes önerisi için taleplerine bağlı kaldıkları görülüyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre görgü tanıkları, arabulucuların savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin serbest bırakılmasını da içeren son ateşkes önerilerine iki taraftan da yanıt beklediği perşembe günü (bugün) İsrail bombardımanının özellikle güneyde olmak üzere Gazze Şeridi'ni hedef aldığını söyledi.

İsrail ordusu, ordu tarafından toplanan istihbarata dayanarak ‘teröristleri ortadan kaldırmak için gece boyunca Gazze'nin merkezinde hassas bir operasyon’ gerçekleştirdiğini duyurdu. Operasyona deniz ve hava kuvvetlerinin de katıldığı kaydedildi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), dün (Çarşamba) Gazze'nin kuzeyine girmek için bekleyen araçlarından birinin gerçek mermiyle vurulduğunu bildirdi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, dün İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısında üç oğlunun öldürülmesinin 2007'den bu yana Gazze'yi kontrol eden Hamas’ın müzakere tutumunu değiştirmeyeceğini söyledi.

Heniyye, “Bu zamanlama, yürütülmekte olan müzakerelerin zirve yaptığı bir döneme denk geliyor. Çok açık bir şekilde söyledik ki düşman, öldürme, yıkım, katliamlar ve yok etme savaşıyla almadığı şeyi müzakere masasında asla almayacaktır” dedi.

Heniyye sözlerini şöyle sürdürdü: “Taleplerimiz açık ve net. Uzlaşma söz konusu değil ve eğer düşman müzakerelerin zirvesinde, hareketin yanıtı gelmeden oğullarımı hedef almanın Hamas'ı tutumunu değiştirmeye iteceğini düşünüyorsa hayal görüyor. Tutumlarımız her halükarda sabittir; asla değişmez ve değiştirilemez.”

Hamas dün yaptığı açıklamada İsmail Heniyye'nin üç oğlu ve dört torununun Ramazan Bayramı'nın ilk günü akrabalarını ziyaret etmek üzere gittikleri Gazze'deki eş-Şati Mülteci Kampı’na düzenlenen saldırıda öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail, Heniyye'nin oğullarının öldürüldüğünü doğruladı. Ordudan yapılan açıklamada, Genel Güvenlik Servisi (Şin-Bet) ile birlikte ‘Gazze Şeridi'nin merkezinde Hamas'ın askeri kanadının üç üyesinin (Heniyye’nin oğulları) ortadan kaldırıldığı’ belirtildi.

Ateşkes görüşmeleri devam ederken, Gazze'deki savaşın bölgeye yayılabileceğine dair uluslararası korkular artıyor.

ABD Başkanı Joe Biden, dün, İran'ın Şam'daki konsolosluğuna yapılan saldırıya karşılık verme tehditleri karşısında İsrail'e verdiği ‘sarsılmaz’ desteği yineledi.

İran Dini Lideri Ali Hamaney de dün yaptığı açıklamada, ‘İsrail'in 1 Nisan'da Suriye'de gerçekleştirdiği saldırının ardından cezalandırılacağını’ söyledi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre saldırı Şam'daki İran konsolosluğunu yerle bir etti ve 16 kişinin ölümüne neden oldu. İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) saldırıda ölen ve aralarında iki üst düzey subayın da bulunduğu yedi mensubu için yas tuttu.

Biden, “İsrail'in güvenliğini korumak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi ve Hamas'ı ateşkes önerisine yanıt vermeye çağırdı.

Bu gerilim karşısında Rusya bugün (perşembe) vatandaşlarına Ortadoğu'ya, özellikle de İsrail, Lübnan ve Filistin topraklarına seyahat etmekten kaçınmalarını şiddetle tavsiye ettiğini açıkladı.

Savaş 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'in güneyine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasıyla patlak verdi. AFP'nin İsrail'in resmi makamlarından aktardığına göre çoğu sivil bin 170 kişi hayatını kaybetti.

Ayrıca, saldırı sırasında yaklaşık 250 kişi kaçırıldı. Bunlardan 129'u halen Gazze'de esir tutuluyor ve İsrail'in resmi tahminlerine göre 34'ünün öldüğüne inanılıyor.

Hamas'ı ‘ortadan kaldırma’ sözü veren İsrail, Gazze Şeridi'ne yoğun ve yıkıcı bir askeri harekât başlatarak Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığı'nın son bilançosuna göre çoğu kadın ve çocuk 33 bin 482 kişiyi öldürdü.

Bir Hamas kaynağına göre ateşkes teklifi başlangıçta 42 İsrailli esirin serbest bırakılması karşılığında İsrail tarafından gözaltına alınan 800 ila 900 Filistinlinin serbest bırakılmasını, günlük 400 ila 500 tır gıda yardımının bölgeye girişini ve Gazze'nin kuzeyinde yerlerinden edilen insanların memleketlerine geri dönmesini öngörüyordu.

Hamas ise kalıcı bir ateşkes, İsrail'in Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinden güçlerini çekmesi, yerinden edilmiş insanların geri dönmesi ve Birleşmiş Milletler’in (BM) 2,4 milyon insanın açlıktan öldüğünü söylediği bir dönemde yardım akışının arttırılmasını talep ediyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas yenilgiye uğratılana ve tüm esirler serbest bırakılana kadar savaşın devam edeceği konusundaki ısrarını sürdürüyor. Ayrıca Gazze Şeridi'nin güneyinde Mısır sınırında bulunan ve Hamas'ın son büyük kalesi olarak gördüğü Refah kentine kara saldırısı düzenleme planına da sadık kalıyor.

Bu plana başta ABD olmak üzere pek çok ülke karşı çıkıyor. Ayrıca BM'ye göre çoğunluğu Gazze Şeridi'nin kuzeyinden göç eden 1,5 milyon insanın sığınağı haline gelen bu kentte ağır sivil kayıplar yaşanabileceği uyarısında bulunuluyor.

İsrail 7 Nisan'da, aylarca süren çatışmaların ardından başta Han Yunus şehri olmak üzere Gazze Şeridi'nin güneyindeki güçlerini geri çektiğini duyurdu. Orduya göre şu anda Gazze Şeridi'nin merkezinde sadece bir tugay konuşlanmış durumda.

Savaşın başından bu yana Gazze Şeridi'ne abluka uygulayan İsrail, kıtlık tehdidi altındaki bölgeye daha fazla insani yardım girmesine izin vermesi için uluslararası baskıyla karşı karşıya.

Söz konusu baskılar karşısında İsrail Gazze Şeridi'ne giren insani yardım tırlarının sayısını arttırdı.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Geçen ay günlük ortalama 213 tır, ondan önce ise 170 tır Gazze Şeridi’ne giriş yapıyordu” dedi. Gallant, hedeflerinin Mısır, Aşdod Limanı ve Gazze'ye açılan yeni bir kara kapısı üzerinden günde ortalama 500 yardım tırına ulaşmak olduğunu ifade etti.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.