Gazze ateşkesi müzakereleri ‘bilinmeyen bir kadere’ ilerliyor

İran'ın İsrail'e yönelik saldırıları ve Hamas'ın taleplerine sadık kalacağını açıklamasının ortasında ateşkes süreci karmaşık gözüküyor.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerlerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamptaki çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerlerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamptaki çocuklar (AFP)
TT

Gazze ateşkesi müzakereleri ‘bilinmeyen bir kadere’ ilerliyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerlerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamptaki çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerlerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir kamptaki çocuklar (AFP)

Gazze Şeridi'nde bir ‘ateşkes’ sağlanmasını amaçlayan müzakerelerin akıbeti, İran'ın İsrail'e yönelik saldırıları nedeniyle bölgesel gerilimin arttığı bir ortamda Hamas'ın arabuluculara verdiği ve İsrail'in ABD'nin önerisini ‘reddetme’ olarak değerlendirdiği taleplerine bağlı kaldığını teyit eden yanıtının ardından ‘bilinmez’ hale geldi. Uzmanlar görüşmelerin ‘çıkmaza girdiğini’ doğrularken, ‘arabuluculuk çabalarının her halükârda devam edeceğini, ancak farklılıkların giderilmesi için daha az umut olduğunu’ söylediler.

Hamas Cumartesi akşamı yaptığı bir açıklamayla, Mısır ve Katarlı arabuluculara, Gazze Şeridi'nde İsrail ile önerilen ateşkese yanıtını verdiğini duyurdu. Hareket, ‘kalıcı ateşkes, ordunun tüm Gazze Şeridi'nden çekilmesi, yerlerinden edilenlerin bölgelerine ve ikamet ettikleri yerlere geri dönmesi, yardım girişinin arttırılması ve yeniden inşanın başlatılması gibi taleplerine bağlı kalacağını’ vurguladı.

csdfvbr
Tel Aviv’de Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen protesto gösterisinden (Reuters)

Müzakereleri yürüten İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad ile İsrail Başbakanlık Ofisi’nin dün (pazar) yaptığı ortak açıklamada “Hamas ateşkesi reddetti. Teklifin reddedilmesi, Yahya Sinvar'ın insani bir anlaşma ya da 7 Ekim'den bu yana Gazze'de tutulan esirlerin iadesini istemediğini gösteriyor” ifadelerine yer verildi.

Ocak ayı sonunda başlayan altı turluk müzakerelerin ardından Mısır, Katar ve ABD'deki arabulucular, her iki tarafın da taleplerine bağlı kalması ve taviz vermeyi reddetmesi nedeniyle Hamas ile İsrail arasında bir anlaşmaya varamadı.

Mevcut müzakereler, Ocak ayı sonunda Paris'te düzenlenen, Mısır, ABD ve İsrail istihbarat şeflerinin yanı sıra Katar Başbakanı’nın da katıldığı ve sonuçları o dönemde ‘yapıcı’ olarak nitelendirilen bir toplantıda kararlaştırılan ‘üç aşamalı bir anlaşma çerçevesine’ dayanıyor.

Paris'ten Kahire'ye, Doha'ya ve tekrar Paris'e taşınan müzakereler hem doğrudan hem de dolaylı olarak Ramazan ve ardından bayram süresince bir ateşkese varmayı umuyordu. Ancak şu ana kadar bir anlaşmaya varılamadı.

Müzakerelerin son turu geçtiğimiz hafta Kahire'de gerçekleşti. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns, ABD'nin ateşkes önerisini Hamas'a sundu. Basında yer alan haberlere göre öneri, İsrail tarafından alıkonulan 800 ila 900 Filistinlinin serbest bırakılması, günde 400 ila 500 tır gıda yardımının girişi ve Gazze'nin kuzeyinde yerlerinden edilen insanların memleketlerine dönmesi karşılığında 40 İsrailli esirin serbest bırakılacağı altı haftalık bir ateşkes öngörüyordu.

Mısırlı bir kaynağın el-Kahire el-İhbariyye televizyon kanalına verdiği bilgiye göre Kahire'deki müzakerelerde ‘kayda değer bir ilerleme kaydedilmesine rağmen’ teklif kabul edilmedi ve müzakereler başlangıç noktasına geri döndü.

gth5y6j
Silahını Gazze Şeridi'ndeki bir noktaya doğrultmuş bir İsrail askeri (Reuters)

Mısır-Katar arabuluculuk çabaları şimdiye kadar çatışmaları Kasım ayında bir haftalığına durdurmayı başardı. Bu süre zarfında Hamas 100'den fazla esiri serbest bırakırken İsrail de bunun yaklaşık üç katı kadar Filistinli tutukluyu serbest bıraktı.

Kudüs Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Eymen er-Rakab, ‘ateşkes müzakerelerinin çıkmaza girdiğini’ söyledi. Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte “Bu durum arabulucuların Hamas ile İsrail arasındaki farklılıkları giderme çabalarını sürdürmelerini engellemeyecek. Arabulucular beyaz bayrak çekmediler. İsrail'in savaşı uzatma çabalarına ve taviz vermeyi reddetmesine rağmen çalışmaya devam edecekler” ifadelerini kullandı.

‘Müzakere yolunun zor ve olumsuz’ olduğuna inanan er-Rakab, ABD'nin son teklifini yerinden edilmiş kişilerin kuzey Gazze Şeridi'ne geri dönüşü ve takas anlaşmasının birinci ve ikinci aşamalarının bir parçası olarak serbest bırakılan Filistinli mahkumların sayısıyla ilgili taleplere yanıt vermemesinin yanı sıra, İsrail'in Gazze'den çekilmesini sağlamadığı için ‘Filistinliler için sinir bozucu ve kabul edilemez’ olarak nitelendirdi. Zira bu, yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü üzerindeki varlığını ve kontrolünü sürdürmesi anlamına geliyor.

sfreg
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Cumartesi günü meydana gelen yıkım (DPA)

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail ilişkileri uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Müzakereler bilinmeyen bir yola girdi ve biz bundan daha kötü bir şeye de açığız” dedi.

Ukkaşe, “Müzakereler devam edecek. Çünkü savaşı durdurma umuduyla çeşitli düzeylerde işleyen diplomasinin hali budur” diyerek müzakerelerin durumunu ‘nereye gittiğini bilmediği halde bisikletin düşmemesi için pedal çevirmeye devam eden bisikletçi teorisine’ benzetti. Ukkaşe, “Müzakereler, mevcut durumu çözmeye yönelik gerçek bir umut vadetmeden devam edecek” dedi.

Hamas’ın, ateşkes önerisine verdiği yanıtı arabuluculara duyurmasıyla İran’ın, Şam'daki konsolosluğunun hedef alınmasına karşılık olarak İsrail'e İHA ve füze saldırıları düzenlemesinin aynı zamana denk gelmesi dikkat çekiyor. İran'ın saldırıları kayıplara yol açmamış olsa da gözlemciler, İran'ın gerilim yaratmasının ateşkes müzakerelerini etkileme ihtimalini dile getirdi.

Mossad, dün yaptığı açıklamada “İran'la yaşanan gerilimi istismar etmeye devam eden Sinvar, bölgede kapsamlı bir gerilim yaratma peşinde” dedi. Mossad, İsrail'in “Hamas'a karşı savaşında tüm hedeflerine ulaşmak için var gücüyle çalışmaya devam edeceğini, Gazze'deki esirleri geri almak için elinden geleni ardına koymayacağını” kaydetti.

Gözlemciler, İran saldırısının müzakerelerin gidişatı üzerinde bir etkisi olduğunu düşünmüyor. Ukkaşe, “Tahran'ın saldırıları dikkatleri Gazze meselesinden uzaklaştırdı. Dünya, şimdi bölgedeki gerilimi kontrol altına almaya yöneldi” dedi.

Ukkaşe, “Müzakereler, Tahran'ın Hamas da dahil olmak üzere bölgedeki temsilcilerine anlaşmayı tamamlamaları için baskı yapmasını sağlayarak İran'ın yarattığı gerilimden fayda sağlayabilir” dedi. Hamas’ın Gazze dışında bu tür baskıları kabul edebileceğine dikkat çeken Ukkaşe, “Ancak içeride durum farklı. Liderler zafer peşinde ve bölgedeki varlıklarını sürdürmek istiyorlar. Bu da onları neredeyse intihar eylemi gerçekleştirmeye itebilir” ifadelerini kullandı.

dfvrtb
Mısır geçtiğimiz Ocak ayında Gazze'deki durumla ilgili sanal bir konferansa katıldı (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Diğer yandan Mısır, İran'ın İsrail'e karşı İHA fırlattığını duyurması ve son dönemde iki ülke arasındaki tehlikeli gerilim göstergeleri konusunda derin endişe duyduğunu ifade etti. Mısır, kendi Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı resmî açıklamada ‘durumu kontrol altına almak, gerilimi durdurmak, bölgeyi istikrarsızlığın tehlikeli bir dönemecine sürüklenmekten alıkoymak, halklarının çıkarlarını tehdit eden riskten kurtarmak için ilgili tüm taraflarla sürekli temas halinde olduğunu’ yineledi.

Tahran saldırısını yorumlayan Katar da tüm tarafları gerilimi artırmaktan vazgeçmeye, gerginliği yatıştırmaya ve azami itidal göstermeye çağırdı.

Şu ana kadar arabuluculardan müzakerelerin akıbetine ilişkin herhangi bir açıklama gelmedi. Umutlar, halen uzun zamandır beklenen ateşkesin sağlanması ihtimaline bağlanmış durumda.



Suudi Veliaht Prensi: Filistin devleti olmadan İsrail ile ilişki kurulamaz

Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
TT

Suudi Veliaht Prensi: Filistin devleti olmadan İsrail ile ilişki kurulamaz

Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz bugüngünü yaptığı açıklamada, Filistin davasının ülkesinin dikkatinin ön saflarında yer aldığını yineleyerek, Riyad'ın İsrail işgal otoritesinin Filistin halkına karşı işlediği suçları reddettiğini ve güçlü bir şekilde kınadığını vurguladı.

Suudi Arabistan'ın başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik yorulmak bilmeyen çalışmalarını durdurmayacağını ve bu olmadan İsrail'le diplomatik ilişkiler kurmayacağını vurguladı. Filistin devletini uluslararası meşruiyete uygun olarak tanıyan ülkelere teşekkür etti ve diğer ülkeleri de benzer adımlar atmaya çağırdı.

Bu konuşma, İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz adına Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yıl çalışmalarını açtığı ve yıllık kraliyet konuşmasını yaptığı sırada gerçekleşti. Konsey Başkanı ve üyeleri, önünde yemin ettikten sonra kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirme imkânı buldu.

Prens Muhammed bin Salman şunları söyledi: “Şura Konseyi'nin yeni bir oturumunun eşiğindeyken, gözetim işlevlerinin yanı sıra onaylanan strateji ve planların uygulanmasını sürekli olarak takip etmesinin ve devlet kurumlarının performansının iyileştirilmesindeki rolünün ve düzenlemelerin geliştirilmesi ve modernize edilmesindeki etkin rolünün önemini vurguluyoruz.” “Krallığın 2030 Vizyonu'nun lansmanından bu yana, vatandaş bizim odak noktamız olmuştur, çünkü onun temel direği ve hedefidir ve çeşitli yollardan oluşan kapsamlı şemsiyesi aracılığıyla elde edilen her başarı, vatanın yükselmesi, vatandaşa fayda ve gelecek nesiller için dalgalanma ve değişikliklerden bağışıklıktır.”

Prens Muhammed bin Salman şunları söyledi: “Şura Konseyi'nin yeni bir oturumunun eşiğinde olduğumuz şu günlerde, Konsey'in devlet kurumlarının performansının arttırılmasındaki rolünün, düzenlemelerin geliştirilmesi ve modernize edilmesindeki etkin rolünün yanı sıra, gözetim işlevinin ve onaylanan strateji ve planların uygulanmasını sürekli olarak takip etmesinin önemini vurguluyoruz.
"Başlangıçtan bu yana Krallığın 2030 Vizyonu, temel direği ve hedefi olduğu için vatandaşı düşünüyor. Çeşitli yollardan oluşan kapsamlı bir şemsiye altında elde edilen her başarı, millet için bir moral, vatandaş için bir fayda, gelecek nesiller için ise dalgalanma ve değişimlerde bağışıklık kazandırıyor.

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

“Bugün sizlerle bir araya geldik. Ulusal ve uluslararası düzeyde birçok hedefe ulaşmaktan gurur duyduğumuz bu yolculuğun bazı bölümlerini istikrarlı adımlarla ve sürekli çalışarak kat ettik. Krallık uluslararası göstergelerde ve sıralamalarda ilerledi” diyen Veliaht Prens, ‘dikkatli bir inceleme ve önceliklendirmeye dayalı kapsamlı ve entegre bir yaklaşımla, hedeflerimize ulaşmak için yolculuğa iyimserlik ve güvenle devam ettiğimizi’ vurguladı.

Veliaht Prens, Suudi Arabistan'ın “bu büyük yolculuk sırasında, geçen yıl reel GSYH'ye yüzde 50 ile en yüksek katkısını kaydeden Krallığın petrol dışı faaliyetleri, büyümenin sürdürülebilirliği ve kapsayıcılığının arttırılması ve ekonomik çeşitlendirmede yüksek kaliteye ulaşılması da dahil olmak üzere birçok temel başarı elde ettiğini” belirtti. Veliaht Prens, Kamu Yatırım Fonunun yatırım için itici bir güç olma hedeflerine ulaşmadaki rolünü sürdüreceğine işaret etti.

Suudi Veliaht Prensi, Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılına ait çalışmaların açılışını yaptı (SPA)
Suudi Veliaht Prensi, Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılına ait çalışmaların açılışını yaptı (SPA)

“Erkek ve kadın vatandaşlar arasında işsizlik 2017 yılında yüzde 8,12 iken 2024'ün ilk çeyreğinde yüzde 6,7 ile tarihi düşük seviyeye ulaştı. Vatandaşlar için ev sahipliği oranı 2016'da yüzde 47 iken yüzde 63'ün üzerine çıktı” dedi ve ekledi: “Turizm alanında hedeflenen tarihin üzerinde bir başarı elde edildi. 2019 yılında başlatılan Ulusal Turizm Stratejisi, 2030 yılında 100 milyon turist hedefi koymuştu. Bu hedef aşıldı ve 2023 yılında 109 milyon turiste ulaşıldı.”

Prens Muhammed bin Salman, Suudi Arabistan'ın en rekabetçi ülkeler arasında on altıncı sırayı elde ettiğini, doğal kaynakların keşfedilmesiyle Krallığın dünyanın en büyük doğal kaynak depolarından biri haline geldiğini, yenilenebilir enerji alanında ileri bir konuma ulaştığını ve bu alanda bölgesel ve uluslararası alanda en aktif oyunculardan biri haline geldiğini ifade etti.

“Bugün Krallık, başarılarının ve vizyonunun bir sonucu olarak, başta Uluslararası Para Fonu'nun bölgesel merkezinin açılması olmak üzere, küresel merkezler ve büyük şirketler için ilk varış noktalarından biri haline getiren küresel güvene sahiptir. Expo 2030'a ev sahipliği yapmak üzere seçilmesine katkıda bulunan spor, yatırım ve kültür alanlarında çok sayıda uluslararası faaliyet için merkezler ve kültürel iletişim için bir geçittir ve şu anda 2034'teki Dünya Kupası için hazırlanmaktadır.”

Veliaht Prens, erkek ve kadın vatandaşların inovasyon ve bilim alanlarındaki başarılarından gurur duyduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Eğitimin nitelikli olmasına, bilgi ve inovasyonun teşvik edilmesine azami özen gösteriyor, bilimsel mükemmellikten ve yüksek becerilerden yararlanan ve yüksek kalitede eğitim almak için her türlü fırsata sahip nesiller inşa etmek için çalışıyoruz.”

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

“Modernleşme ve çeşitlenme yolunda ilerledikçe; Dedelerimizin, babalarımızın yolunun bir uzantısı olan, tüm dünyaya damgasını vuran imajımız olan kimliğimizi ve değerlerimizi korumaya büyük önem veriyoruz.”

Ayrıca ülkesinin uluslararası toplumdaki tüm etkin ülkelerle iş birliği yapmaya istekli olduğunu ve insanlığı koruyan ve medeniyet değerlerini muhafaza eden şeyin, ülkeler ve halklar arasında verimli iş birliği, ülkelerin bağımsızlığına ve değerlerine saygı, iyi komşuluk ilkesi, içişlerine karışmama ve çatışmaların çözümünde güce başvurmaktan kaçınma temelinde, daha iyi bir geleceğin ortak arayışı olduğuna inandığını vurguladı.

  Suudi Veliaht Prensi, Başkan ve Şura Konseyi üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafında (SPA)Suudi Veliaht Prensi, Başkan ve Şura Konseyi üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafında (SPA)

Prens Muhammed bin Salman, Suudi Arabistan'ın Yemen, Sudan, Libya ve diğer ülkelerdeki krizlere siyasi çözümler bulmak için çaba sarf ederek ve Rusya-Ukrayna krizi gibi uluslararası krizlerde çözümleri destekleyerek, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği güçlendirmeye çalıştığını belirtti.

Şura Meclisi Başkanı Dr. Abdullah el-Şeyh ise İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Salman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens'in sürekli ilgisini ve büyük desteğini takdir ederek, inşa ve kalkınma sürecindeki rolüne inandığını belirtti. Abdullah el-Şeyh “Ülkemizin bu kutlu dönemde tanık olduğu muazzam ve seçkin kalkınma çalışmaları, Allah'ın lütfu ve ardından devletin (Vizyon 2030) kapsamında benimsediği akıllıca politika olmaksızın başarılamazdı” dedi.

Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılının açılışı (SPA)
Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılının açılışı (SPA)

Al- Şeyh konuşması sırasında şunları söyledi: “Veliaht Prens tarafından yönetilen vizyon, bugünü yaratmak, geleceği inşa etmek ve bilge liderliği ve sadık halkı ile uzun ve geniş tarihini yaşatmak için çalışarak ülkeyi uluslar arasında hak ettiği yere getirmek için boyutları ve hedefleri bakımından benzersiz, hırsları ve teklifleri bakımından çeşitli bir kalkınma yolu çizdi. Bu da bir dizi başarı ve kazanıma yol açtı.”

“Bunlar arasında dev ve seçkin nitelikli projelerin oluşturulması, bir dizi göstergede sıçrama yapılması ve çeşitli alanlarda uluslararası ödüller alınması yer alıyor.”

Riyad'daki Şura Konseyi genel merkezinde bulunan dinleyicilerden bir kısmı (SPA)Riyad'daki Şura Konseyi genel merkezinde bulunan dinleyicilerden bir kısmı (SPA)

Krallığın çeşitli uluslararası toplantılara, zirvelere, konferanslara, forumlara ve turnuvalara ev sahipliği yapmasının, statüsünü ve liderliğini teyit ettiğini ve Suudi liderliğinin iki Kutsal Camiye en üst düzeyde özen gösterme, teknolojiden yararlanma, onları ziyaret edenler için hizmetler geliştirme gibi konulara olan ilgisini gösterdiğini belirtti.

Al-Şeyh, Konsey'in geçtiğimiz yıl aldığı kararları da özetledi: 58'i kanun ve yönetmelik taslakları, 240'ı uluslararası antlaşma ve anlaşmalar, 194'ü de devlet kurumlarının raporlarıyla ilgili olmak üzere çeşitli konularda 493 karar alındığını belirtti.

 Şura Konseyi üyeleri dokuzuncu oturumun birinci yılı çalışmalarının açılışında  (SPA)Şura Konseyi üyeleri dokuzuncu oturumun birinci yılı çalışmalarının açılışında  (SPA)