İran herhangi bir İsrail saldırısını püskürtmeye ‘hazır’https://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4970956-i%CC%87ran-herhangi-bir-i%CC%87srail-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1n%C4%B1-p%C3%BCsk%C3%BCrtmeye-%E2%80%98haz%C4%B1r%E2%80%99
İran herhangi bir İsrail saldırısını püskürtmeye ‘hazır’
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Ordu Günü münasebetiyle Tahran'ın kuzeydoğusundaki Lavizan Üssü’nde bir konuşma yaptı. (İran Cumhurbaşkanlığı)
İran, silahlı kuvvetlerinin İsrail'den gelebilecek herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu, hava kuvvetlerinin de beklemede olduğunu açıkladı. İran'ın geçtiğimiz Cumartesi günü gerçekleştirdiği saldırıya karşılık olarak bölge İsrail'in karşı saldırısına hazırlanırken İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, İsrail'den gelecek en küçük saldırının ‘büyük ve acımasız’ bir karşılıkla sonuçlanacağı uyarısında bulundu.
Reisi bugün (Çarşamba) İran ordusunun yıllık askerî geçit töreninde yaptığı açıklamada, İsrail'in ülkesine yönelik en küçük hamlesine bile ‘güçlü ve kararlı’ bir karşılık verileceğini söyledi.
Reisi, başkent Tahran'ın kuzeydoğusundaki Lavizan Üssü’nde Ordu Günü münasebetiyle düzenlenen yıllık askerî geçit töreni sırasında İran'ın saldırısını savundu. Bu yıl askeri geçit törenleri için Tahran'ın güneyindeki otoyolun yanı sıra başkentin merkezindeki Azadi Meydanı da kullanıldı.
‘Askeri seçenek’
AFP'nin İran devlet medyasına dayandırdığı haberine göre Reisi, ordu komutanlarına yaptığı konuşmada İran saldırısının ‘silahlı kuvvetlerin teyakkuzda olduğunu gösterdiğini’ belirterek, “Siyonist varlık İran topraklarına en ufak bir saldırıda bulunursa, bu ciddi ve sert bir şekilde ele alınacak” dedi.
İsrail ve müttefikleri, hafta sonu boyunca Tahran tarafından ateşlenen roket ve insansız hava araçlarının (İHA) çoğunu düşürdü. Ancak İsrail, caydırıcılığını korumak için karşılık vermesi gerektiğini düşünüyor. İran ise konuyu şimdilik kapattığını, ancak İsrail'in yeni bir saldırı düzenlemesi halinde karşılık vereceğini söylüyor
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Hava Kuvvetleri Komutanı Emir Ali Hacızade ile konuşuyor (İran Cumhurbaşkanlığı)
Reisi, İsrail'e yönelik saldırının ‘sınırlı ve cezalandırıcı bir önlem’ olduğunu söyledi. İsrail'in herhangi bir askeri karşı tepkisine karşı uyarıda bulunan Reisi, “Eğer daha şiddetli operasyonlar yaparsak İsrail'in elinde hiçbir şey kalmayacak. Ancak gerçekleşen eylemin sınırlı olması gerekiyordu” ifadelerini kullandı.
Reisi İsrail'e meydan okuyarak şöyle dedi: “Aksa Tufanı Operasyonu’ndan sonra Sadık Vaat Operasyonu İsrail'in hegemonyasını yok etti. Siyonist varlığın bir örümcek ağından daha zayıf olduğunu kanıtladı ve yenilmez bir ordu efsanesini kırdı.”
İran ordusu ve onun paralel aygıtı olan Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) övgüde bulunan Reisi şu ifadeleri kullandı: “Onlar, Dini Lider Ali Hamaney’in emriyle İsrail'i cezalandırdılar. Bu operasyon hesaplı ve isabetliydi. Tüm dünyaya ve donanımlı güçlere, ABD'ye ve Siyonist varlığın koruyucularına, İran'ın ve silahlı kuvvetlerinin hazır olduğu ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı’nın emirlerini beklediği yönünde bir mesaj verdi.”
Bölge ülkelerine ‘güven verici’ bir mesaj gönderen Reisi, “Askeri güçlerimiz güven sahası yaratıyor, barışı tesis ediyor, bölgeyi güçlü kılıyor. Bölgede yabancı güçlere ihtiyaç yok” dedi.
Ülkesine karşı ‘askeri seçeneğin’ artık ABD yetkililerinin sözlüğünde yer almamasından duyduğu rahatlamayı dile getiren Reisi, bunu, ‘silahlı kuvvetlerin gücüne’ bağladı.
İran ordusunun askeri geçit töreni sırasında bir Muhacir-6 İHA’sı (İran Cumhurbaşkanlığı)
İran Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Abdurrahim Musevi geçit töreni sırasında yaptığı açıklamada ‘düşmanların askeri seçenekle övünmekten vazgeçtiğini’ söyledi. Musevi, kuvvetlerinin ‘olası kötülüklerle yüzleşmeye hazır olduğunu’ ifade ederek ‘Düşmanlar harekete geçerse daha ölümcül teçhizatla karşılık verileceği” uyarısında bulundu.
Şarku’l Avsat’ın İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’ndan (ISNA) aktardığına göre Musevi, “Ülkenin çıkarlarını hedef alan her türlü saldırı, pişmanlık getirecek kesin bir yanıtla karşılanacaktır. Ülkenin karşı karşıya olduğu düşmanlar göz önüne alındığında, düşmanlarımızın silahlı kuvvetlerimizin ilerleyişini nasıl izlediğini herkes bildiğinden, kuvvetlerimiz genellikle görevleri en iyi şekilde yerine getirmek için sürekli tetikte olur” ifadelerini kullandı.
Hava ve deniz hazırlığı
Aynı etkinlikte konuşan İran Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Emir Vahidi, aralarında Rus yapımı Sukhoi 24'lerin de bulunduğu savaş uçaklarının herhangi bir İsrail saldırısına karşı ‘hazırda’ olduğu konusunda uyardı. Vahidi, “Hava korumamız ve bombardıman uçaklarımız da dahil olmak üzere her alanda tam hazırlıklıyız ve her türlü operasyona hazırız” dedi.
İran içindeki DMO üslerine ya da nükleer araştırma tesislerine doğrudan saldırı, İsrail'in karşılık vermesi için seçeneklerden biri. İran dışındaki hedeflerin bombalanması da mümkün.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Tahran'ın kuzeydoğusunda gerçekleşen askeri geçit töreni sırasında İran Ordusu Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Şehram İrani'nin mini denizaltı hakkındaki açıklamalarını dinliyor. (İran Cumhurbaşkanlığı)
DMO’ya bağlı Tesnim haber ajansı, İran Ordusu Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Şehram İrani'nin İran donanmasının İran ticari gemilerine Kızıldeniz'e kadar eşlik ettiğini söylediğini aktardı. İrani, “Ordu filoları ticari gemilerimize eşlik etme görevini yerine getiriyor. Aden Körfezi'nden Süveyş Kanalı'na kadar gemilere eşlik ediyoruz. Diğer ülkelerin gemilerini de korumaya hazırız” dedi.
Kızıldeniz'de Yemen'deki İran destekli Husilerin saldırıları nedeniyle İsrail'e yönelik gemi trafiğinde büyük bir kesinti yaşandı. DMO 13 Nisan'da, Tahran'ın İsrail ile bağlantılı olduğunu söylediği Portekiz bandıralı bir konteyner gemisine el koydu.
Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5141376-h%C3%BCk%C3%BCmet-suriyenin-kuzeyinde-k%C3%BCrt-kontrol%C3%BCndeki-b%C3%B6lgelerde-s%C4%B1nav-d%C3%BCzenlemeyi
Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
Suriye Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir eğitim kaynağı, Bakanlığın, ana gücü Kürtler olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen kuzeydoğu Suriye bölgelerinde genel ve temel ortaöğretim sınavlarının düzenlenmesi için bir anlaşma duyurmak üzere olduğunu açıkladı. Bu anlaşma, bölgede yaşayan öğrencilere ve sakinlere final sınavlarına kendi bölgelerinde girme imkânı tanıyacak.
Bu kaynaklara göre, Kamışlı, Haseke, Rakka ve Deyrizor kırsalında dört sınav merkezinin açılacağı duyurulacak. Merkezlerin denetimini, Millî Eğitim Bakanlığı ile Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusunda Kürt nüfusun yaşadığı bölgeleri yöneten "Özerk Yönetim"in Eğitim Kurumu yetkilileri birlikte yürütecek. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da tarafsız gözlemci olarak katılacak.
Bu anlaşma, temel eğitim ve genel lise sınavlarına kayıtlı 25 binden fazla öğrenciyi kapsıyor. Bu öğrenciler, Haseke vilayetinden ve sadece bu vilayetin şehirlerinden geliyor. Ayrıca, Rakka vilayetinde ve Deyrizor vilayetinin kuzey ve doğu kırsalında, devlet okullarına devam eden binlerce öğrenci var. Geçen yılın sonunda Esed rejimin düşmesinden önce güvenlik bölgelerinde resmi müfredatla eğitim gördüler.
Öğrencilerin aileleri, sınavların düzenlenmesi için Şam ve Kamışlı arasında yürütülen görüşmelerin sonucunu sabırsızlıkla bekliyorlar, çünkü sınavların başlangıç tarihi önümüzdeki ayın başında.
Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları, Şam vilayetlerinde ve Suriye içinde çocuklarını kayıt ettirenlerin, sınavlar başlamadan önce, kayıtlarını bulundukları bölgelerdeki yeni merkezlere aktarabileceklerini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı, bölgedeki yaşam ve ekonomik koşulların kötüleşmesi, alandaki dalgalanmalar ve genel gelişmeler nedeniyle bugüne kadar kayıt yaptıramayanlar için kayıt süresini uzatacak ve kapıları yeniden açık tutacak.
Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)
Özerk Yönetim Eğitim Otoritesi Başkanı Halef el-Matar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Şam yönetiminin kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlenmesi konusunda Şam'dan resmi bir yanıt beklediklerini söyledi. Yetkililerin, "UNICEF ve Şam'daki hükümetin Eğitim Bakanlığı ile iletişim kurarak öğrencilerin haklarını güvence altına almak için yoğun çaba sarf ettiğini" vurguladı.
Bu eğitim yetkilisi, Şam Eğitim Bakanlığı'nın, yönetimin ilkokuldan ortaokula ve üniversiteye kadar olan eğitim kademelerini müfredata bağlamasının ardından, "Özerk Yönetim"in eğitim müfredatlarını ve mevcut okullarını tanımasını talep etti.
"Özerk Yönetim" yetkilileri, Şam hükümetinin, Kürtçe ve Süryanice öğrenmek isteyen öğrencilere, seçme özgürlüğünü velilere ve öğrencilere bırakarak, Kürtçe ve Süryanice dersleri tahsis etmesini ve "Özerk Yönetim" üniversitelerinin, yani Kamışlı'daki "Rojava", Rakka'daki "El-Şark" ve Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab ("Kobani") kentindeki üç üniversiteyi, devrik rejimden sonra İdlib ve Halep kentlerindeki diğer özel üniversitelerle aynı doğrultuda resmen tanımasını ve resmileştirilmesini talep ediyor.
Bu eğitim girişimleri, Genel İstihbarat Müdürü Hüseyin es-Seleme'nin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi ile Deyrizor kırsalındaki el-Ömer petrol sahasında, geçen mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile imzalanan anlaşmanın uygulanması amacıyla bu ayın 5'inde dördüncü müzakere oturumunu gerçekleştirmesinin ardından geldi. Anlaşma, SDG güçlerinin, ona bağlı sivil kurumların ve yerel yönetim meclislerinin Suriye devlet yapısına entegre edilmesini öngörüyor.
Suriye Eğitim Bakanı Muhammed Turko, geçen ay "Özerk Yönetim" yetkilileriyle eğitim konusuna ilişkin ön mutabakatlara varıldığını açıklamıştı.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Suriye'deki savaş ve çatışmaların eğitim üzerindeki etkisine ilişkin bir raporunda uyarıda bulunduğunu belirtmekte fayda var. Raporda, çatışmalar ve savaşların eğitim altyapısını tahrip etmesi sonucu binlerce çocuğun eğitiminde ciddi aksamalarla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Raporda ayrıca, iktidardaki otoritelerin Suriye'deki öğrencilerin eğitim geleceğini kurtarmak için acil ve hızlı önlemler almaması halinde, örgütün “nesiller boyu sürecek bir felaket” olarak nitelendirdiği durumun ortaya çıkabileceği belirtildi.