Babil vilayetinin kuzeyindeki Kalsu Üssü’nde dün (Cumartesi) şafak vakti meydana gelen ve bir Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) mensubunun ölümüne, biri Irak ordusu mensubu olmak üzere 8 kişinin de yaralanmasına yol açan patlamalarla ilgili olarak Irak resmi makamlarının tutumlarında belirsizlik ve görüş ayrılıkları hâkim oldu. Bölgede altı ay önce Gazze savaşıyla başlayan ve son birkaç gündür İran ve İsrail arasında karşılıklı saldırılarla tırmanan gerginlik daha da arttı. Kalsu Üssü’nde ordu, polis ve Halk Seferberlik Güçleri birimlerinin karargahları bulunuyor.
Irak hükümetinin medya birimi ‘patlama öncesinde ve sırasında Babil hava sahasında herhangi bir insansız hava aracı (İHA) ya da savaş uçağının varlığını’ yalanlarken, Halk Seferberlik Güçleri ABD ve İsrail'i saldırıya karışmakla suçladı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Halk Seferberlik Güçleri karargahını hedef alan bir bombalama eylemiyle bağlantısı olduğunu reddetti.
Bu arada İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İsrail'in İsfahan'a düzenlediği saldırının önemini küçümseyerek İran'ın çıkarları hedef alınmadığı sürece İran'ın misilleme yapmayacağını açıkladı.
Abdullahiyan ABD merkezli NBC kanalına verdiği röportajda, saldırının ‘İran'da çocukların oynadıkları gibi iki ya da üç İHA’ ile gerçekleştirildiğini ifade etti. Ancak ABD'den sızan uydu görüntüleri, İsrail'in İsfahan'daki İran hava üssüne düzenlediği saldırıda hava savunma sisteminin önemli bir bölümünün vurulduğunu gösteriyor.