Kabile gerilimi Sudan'ın doğusuna ulaştı

Askerler, ülkenin batısında sivilleri katlediyor.

Sudan Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, 28 Ağustos'ta Port Sudan deniz üssündeki askerler arasında (AFP)
Sudan Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, 28 Ağustos'ta Port Sudan deniz üssündeki askerler arasında (AFP)
TT

Kabile gerilimi Sudan'ın doğusuna ulaştı

Sudan Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, 28 Ağustos'ta Port Sudan deniz üssündeki askerler arasında (AFP)
Sudan Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, 28 Ağustos'ta Port Sudan deniz üssündeki askerler arasında (AFP)

Sudan Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı'ndan eski bir üst düzey yetkilinin yerli unsurların kimliğini sorguladığı açıklamaları ülkenin doğusunda gerginlik ve aşiret gerilimine yol açtı. Bu durum, siyasi ve sivil güçlerin, söz konusu açıklamaları ‘ırkçı ve nefret söylemini körükleyici’ olarak nitelendirerek eski rejimin destekçilerini ülkede devam eden savaşla bağlantılı olarak doğu bölgesindeki durumu karmaşık hale getirmekle suçlamasına sebep oldu.

Kassala Eyaleti Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı eski direktörü emekli Tümgeneral Bedreddin Abdulhakem'in Sudan'ın doğusundaki belirli bir kabilenin üyelerini komşu bir ülkeden gelen mülteciler olarak tanımlaması ve Sudan vatandaşlıklarının derhal iptal edilmesi çağrısında bulunması, doğudaki üç eyalet olan Kızıldeniz, Kassala ve el-Gadarif'te büyük bir nüfus ağırlığına sahip olan bu grupları kızdırdı.

Bu açıklamalar üzerine söz konusu kabilelerin gençleri hem Port Sudan'da hem de Kassala'da halka açık toplantılar düzenleyerek güvenlik yetkilisinin Sudan'a aidiyetlerini sorgulayan açıklamalarından dolayı yasal olarak sorumlu tutulmasını talep etti.

Sudanlılar, sosyal medya platformlarında, el-Ubeyd şehri yakınlarında ordu üniforması giyen bir grup insanın, sivil kıyafetli bir dizi erkeğin katledilmesini alkışladıkları ve kurbanların Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) komutanları olduğunu iddia ederek bağırdıkları bir videoyu paylaştı.

Daha önce yaşanan benzer bir olayın ardından Sudan Ordu Komutanlığı olayla ilgili soruşturma başlattığını duyurmuş, ancak sonuçlar henüz açıklanmamıştı. Siyasi liderler ve insan hakları grupları olayı ‘terör suçu’ olarak kınarken, Ulusal Ümmet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Salah Menna da suçun el-Ubeyd'de işlendiğini doğruladı.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.