Cemaat-i İslami: Hamas ile saha koordinasyonu var, ancak siyasi bağlantı yok

İsrail'e karşı mücadeleye katılım konusunda iç bölünmeden bahsediliyor.

Perşembe akşamı Batı Bekaa'daki Midun bölgesinde hedef alınan ve Cemaat-i İslami liderleri Musab ve Bilal Halef'in öldüğü araç (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Perşembe akşamı Batı Bekaa'daki Midun bölgesinde hedef alınan ve Cemaat-i İslami liderleri Musab ve Bilal Halef'in öldüğü araç (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
TT

Cemaat-i İslami: Hamas ile saha koordinasyonu var, ancak siyasi bağlantı yok

Perşembe akşamı Batı Bekaa'daki Midun bölgesinde hedef alınan ve Cemaat-i İslami liderleri Musab ve Bilal Halef'in öldüğü araç (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Perşembe akşamı Batı Bekaa'daki Midun bölgesinde hedef alınan ve Cemaat-i İslami liderleri Musab ve Bilal Halef'in öldüğü araç (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)

Cemaat-i İslami'nin Lübnan'daki askeri kanadı Fecr Kuvvetleri’nin önde gelen komutanlarından birinin İsrail tarafından öldürülmesi, örgütün Güney Lübnan cephesindeki rolü ve etkinliğine yeni bir ışık tuttu. İsrail ordusu Musab Halef'in Batı Bekaa’daki Midun bölgesinde bir silahlı insansız hava aracı (SİHA) saldırısında öldürülmesini ‘Hamas'ın Lübnan'daki koluyla iş birliği içinde İsrail'e karşı çok sayıda saldırı gerçekleştirmiş olmasına’ bağladı.

İsrail'e ait bir SİHA, Bekaa'nın batısındaki Midun bölgesinde bir aracı hedef alarak Musab Halef ve Bilal Halef'i öldürdü. İsrail ordusundan yapılan açıklamada “Cemaat-i İslami son dönemde Lübnan topraklarından İsrail'e karşı Har Dov bölgesinde (Şebaa Çiftlikleri) ve İsrail'in kuzeyindeki diğer bölgelerde çok sayıda saldırı planladı ve teşvik etti” denilerek Musab Halef'in ‘İsrail'e karşı saldırılar gerçekleştirmek için Hamas'ın Lübnan'daki koluyla iş birliği yaptığı’ vurgulandı.

İsrail bu açıklamayla Cemaat-i İslami'nin askeri faaliyetlerini Hamas'la ve Lübnan'daki rolüyle ilişkilendirmeye çalışırken, örgüt bu suçlamaları reddetmekte gecikmedi ve ‘askeri çalışmalarının Hamas'tan ve diğer gruplardan bağımsız olduğunu’ vurguladı. Cemaat-i İslami'nin Siyasi Büro Başkanı Ali Ebu Yasin Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Biz ve Hamas aynı okulun çocuklarıyız. Tüm özgür insanları ilgilendiren Filistin davası için savaşıyoruz. Hamas başka, Cemaat-i İslami başka bir yapı. Şehit Musab Halef ve Bilal Halef, Cemaat-i İslami için çalışmaktaydı, başka bir grup için değil. Saha çalışmaları sırasında Hamas ve güneydeki diğer direniş gruplarıyla koordinasyon var, özellikle de düşmanla tek bir çatışma hattında olduğumuz için koordinasyon yapmamak mantıksız. Ancak bu bizim Hamas ya da diğerleri için çalıştığımız anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.

Örgüt, Hamas ile aynı amaç için savaştığını kabul etse de bu, Hamas’ın Lübnan topraklarından askeri rol oynamasını onayladığı ya da desteklediği anlamına gelmiyor. Ebu Yasin, “Filistinlilerin Lübnan'dan askeri katılımı tartışma ve müzakereye tabidir. Toprak Lübnan toprağıdır, cephe Lübnan cephesidir. Hepimiz düşmanı Gazze'den uzak tutacak şekilde yormaya çalışıyorsak bile Lübnan'ın durumu da göz önünde bulundurulmalıdır. Savaş bittikten sonra masaya oturmalı ve Hamas'ın Lübnan'dan askerî harekât yapmasının mümkün olup olmadığını bilinçli bir şekilde tartışmalıyız” şeklinde konuştu.

Cemaat-i İslami ve Hamas'ın Müslüman Kardeşler doktrininin bir parçası olduğu doğru. Ancak bu, askeri uzman Tuğgeneral Vehbi Katişa'nın da ifade ettiği gibi, ikisinden birinin diğerinin içinde eriyeceği anlamına gelmiyor. Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Katişa, “Cemaat-i İslami'nin ilk askeri müdahalesi Gazze Şeridi'ndeki savaşın uzun sürmeyeceği ve bu sembolik rol sayesinde siyasi bir kazanım elde edeceği inancına dayanıyordu” ifadesini kullandı. Hamas ile Musab Halef arasında iletişim, koordinasyon ve bunların hareketin saha çalışmalarındaki görevini kolaylaştırma olasılığını göz ardı etmeyen Katişa, “Ancak bu, Cemaat-i İslami’nin Hamas içinde eriyebileceği anlamına gelmiyor” dedi. Katişa ayrıca, “Grubun liderliği içinde güney cephesine askeri olarak katılmanın fizibilitesi konusunda bir görüş ayrılığından” söz etti.

‘Lübnan'ı İsrail için yoğun bir cepheye dönüştürmenin Filistin davasına hiçbir şey kazandırmadığını’ vurgulayan Katişa, “Lübnan'dan atılan her roketin (aralarında sivillerin de bulunduğu yüzlerce Lübnanlı’nın ölmesinin ve köylerin yok edilmesinin kanıtladığı gibi) İsrail'in yıkıcı yanıtını çektiğini” belirterek, ‘Filistinli çocukların taş intifadasının İsrail'e silahlı eylemden daha fazla zarar verdiğini, zira bu sayede Yitzhak Rabin'in merhum Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat ile Oslo Anlaşması’nı imzaladığını’ hatırlattı. Katişa, “Düşmanla onun üstün olduğu araçla savaşmak mümkün değildir” diyerek sözlerini noktaladı.



Gazze: İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği çeşitli saldırılarda 34 kişi öldü

Filistinliler, İsrail'in saldırısı sonrasında Gazze şehrinde bir konut binasında meydana gelen hasarı inceliyor (DPA)
Filistinliler, İsrail'in saldırısı sonrasında Gazze şehrinde bir konut binasında meydana gelen hasarı inceliyor (DPA)
TT

Gazze: İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği çeşitli saldırılarda 34 kişi öldü

Filistinliler, İsrail'in saldırısı sonrasında Gazze şehrinde bir konut binasında meydana gelen hasarı inceliyor (DPA)
Filistinliler, İsrail'in saldırısı sonrasında Gazze şehrinde bir konut binasında meydana gelen hasarı inceliyor (DPA)

Sağlık görevlilerinin verdiği bilgilere göre, İsrail'in Gazze'nin çeşitli yerlerine düzenlediği hava saldırılarında en az 34 kişi hayatını kaybetti. Filistinliler, ateşkesin yaklaşmasıyla birlikte Gazze'de giderek artan bir insani krizle karşı karşıya.

İsrail saldırıları dün akşam saatlerinde başladı ve bu sabah saatlerine kadar devam etti. Saldırılarda, Gazze'deki Filistin Stadyumu'nda barınan 12 kişi ve apartmanlarda yaşayan 8 kişi öldü. Cesetlerin nakledildiği Şifa Hastanesi'nde görevli sağlık çalışanları bu bilgileri doğruladı.

Hastaneye göre, Gazze'nin güneyinde de bir hava saldırısı sonucu 6 kişi öldü.

İsrail'in saldırıları, ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki hafta içinde ateşkes anlaşması sağlanabileceğini açıklamasına rağmen gerçekleşti.

ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv-AFP)ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv-AFP)

Dün Beyaz Saray'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan, “Gazze dosyası üzerinde çalışıyoruz ve krizi çözmek için var gücümüzle çabalıyoruz” dedi.

Öte yandan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, sol eğilimli İsrail gazetesi Haaretz tarafından yayınlanan ve İsrail askerlerinin Gazze'deki yardım merkezlerine yaklaşan Filistinlilere ateş açma emri aldığını iddia eden haberi kesin bir dille yalanladı.

Haberde yer alan bilgileri “ordunun imajını karalamak amacıyla uydurulmuş yalanlar” olarak nitelendirdiler.

Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre, yaklaşık bir ay önce Gazze'de yardım dağıtımına başlayan yeni kurulan “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nın faaliyetleri sırasında, yiyecek arayan 500'den fazla Filistinli öldürüldü, yüzlerce kişi de yaralandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Sağlık Bakanlığı verilerinden aktardığına göre savaşın başlangıcından bu yana İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 56 bin 300 Filistinli öldü, 132 bin 600 kişi de yaralandı, bunların yaklaşık yüzde 72'si kadın ve çocuk. Bakanlık verilerine göre 11 bin kişi kayıp ve bölgede gıda ve ilaç kıtlığı nedeniyle insani bir felaket yaşanıyor.