İsrail Gazze'nin dünya ile bağlantısını kopardı

İsrail, Gazze Şeridi’nin Mısır’a açılan Refah Sınır Kapısı’nın kontrolünü ele geçirerek Hamas’ın üzerindeki baskıyı artırdı

Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafındaki İsrail ordusu araçları (İsrail ordusu- Reuters)
Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafındaki İsrail ordusu araçları (İsrail ordusu- Reuters)
TT

İsrail Gazze'nin dünya ile bağlantısını kopardı

Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafındaki İsrail ordusu araçları (İsrail ordusu- Reuters)
Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafındaki İsrail ordusu araçları (İsrail ordusu- Reuters)

İsrail dün(Salı), Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Refah şehrine kara saldırısı düzenlememesi yönünde yapılan tüm uluslararası uyarıları görmezden geldi. Tel Aviv'in, Hamas tarafından kabul edilen ateşkes önerisinin taleplerini karşılamadığını açıklamasından sadece birkaç saat sonra Refah Sınır Kapısı’nın ele geçirilmesi, Refah'taki baskının kısmen de olsa Hamas'ı ateşkes müzakerelerinde ve esir takası anlaşmasında daha fazla taviz vermeye zorlamayı amaçladığını gösteriyor.

İsrail ordusu, Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafındaki avlusunda ilerleyen tanklarının görüntülerini paylaştı. İsrailli askerler tarafından yayınlanan görüntülerde, tankların ‘Gazze'yi Seviyorum’ yazısını ezip parçaladığı ve Filistin bayraklarının yerine İsrail bayraklarının çekildiği görüldü. İsrail Refah Sınır Kapısı’nın kontrolünü 2005 yılından bu yana ilk kez ele geçirdi.

Erez (Beyt Hanun) Sınır Kapısı, İsrail'in kontrolü altında olan ve insanların İsrail'e ya da Batı Şeria'ya geçişi için kullanılan tek geçiş noktası olduğundan, Refah Sınır Kapısı Gazzelilerin dünyaya açılan ‘tek kapısı’ olarak biliniyor.

İzzettin el-Kassam Tugayları'nın Refah'ta dört birliği bulunuyor ve bu birliklere yedi aydır devam eden savaş boyunca neredeyse hiç dokunulmadı. İsrail, Refah’a karadan girmeden ve bu birlikleri ortadan kaldırmadan savaşın sona ermeyeceğini, çünkü ‘zafer’ elde edilemeyeceğini söylüyor.

Öte yandan Filistin Enformasyon Bakanı ve Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, ABD yönetimini derhal müdahale etmeye çağırdı. Ebu Rudeyne, İsrail'in her şeyi uçuruma sürüklediği uyarısında bulunurken, Hamas, İsrail’in Refah'a kara saldırısının ateşkes ve esir takası anlaşmasına yönelik arabuluculuk çabalarını sekteye uğratma niyetini gözler önüne serdiğini söyledi.

Diğer taraftan Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Mısır Silahlı Kuvvetleri'nin Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında doğu ve batı noktalarına asker ve askeri araç konuşlandırdığını belirttiler. Kahire, Hamas ve İsrail arasında yeni bir ateşkes için müzakerelere ev sahipliği yaparken, Mısır Silahlı Kuvvetleri tam teyakkuz halinde.

Tel Aviv'de ise Başbakan Binyamin Netanyahu ile birlikte aşırı sağcı liderlerin savaşa devam etme, Refah'ı boşaltma ve Hamas'ı ortadan kaldırmak için askeri baskıyla müzakerelerde güçlü bir konum elde etmenin yanında Hizbullah'la savaşmak için harekete geçtikleri görüldü. Ancak analistler, stratejik hedefi olmayan bir savaşın sürdürülmesinin sonuçları konusunda uyardılar.



SDG’den Şarku’l Avsat’a özel açıklama: Suriye'de şiddetin tırmanmasıyla silahlarımızı teslim etmeyi reddediyoruz

SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)
SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

SDG’den Şarku’l Avsat’a özel açıklama: Suriye'de şiddetin tırmanmasıyla silahlarımızı teslim etmeyi reddediyoruz

SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)
SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Sözcüsü Ebcer Davud, SDG'nin Suriye ordusuna katılması için bir takvim belirlendiği yönündeki haberleri yalanladı. Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Davud, Suriye'nin güneyinde şiddet olaylarının artması ve DEAŞ'ın son zamanlarda kendilerine yönelik tehditlerinin tırmanması nedeniyle ‘silahlarını teslim etmeyi reddettiklerini’ söyledi.

uı
SDG Sözcüsü Ebcer Davud (Şarku’l Avsat)

SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı bünyesine dahil edilmesi için 30 günlük bir süre belirlendiğine dair haberleri değerlendiren Ebcer Davud, Suriye'deki gerginliklerin devam etmesi, şiddetin tırmanması ve DEAŞ örgütünün tehditleri nedeniyle SDG güçlerinin silahlarını teslim etmesinin imkansız olduğunu belirtti.

ABD ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun (DMUK) DEAŞ'a karşı savaşta desteklediği SDG’nin, ilk günden itibaren yeni devlet kurumlarına katılmaya hazır olduğunu açıkladığını hatırlatan Davud, “Güçlerimizin özel statüsünü tanıyan yasal bir anayasa anlaşmasıyla Suriye ordusuna katılabiliriz, ancak kontrol ettikleri bölgelerdeki askeri güçler Suriye ordusu bünyesinde birleştirilmeli” ifadelerini kullandı.

xsdfrgty
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir araya geldiler (AFP)

Mazlum Abdi'nin ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile yaptığı son görüşmenin ‘olumlu’ geçtiğini belirten Davud, önümüzdeki dönemde Suriye hükümeti ile görüşmelerin devam etmesi ve tartışmalı konular ile çözülmemiş meselelerin ele alınması için yeni görüşmelerin yapılacağını kaydetti.

Bu görüşmenin Barrack’ın bir ay içinde Abdi ile yaptığı ikinci üst düzey görüşme olduğuna dikkati çeken SDG Sözcüsü, ilk görüşmenin 9 Temmuz’da Suriye'nin başkenti Şam'daki Tişrin Sarayı'nda, Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanları ile Genel İstihbarat Başkanı gibi yetkililerin yanı sıra Fransa'nın Suriye Özel Temsilcisi Jean-François Guillaume ve DMUK komutanlarının katılımıyla gerçekleştirildiğini ifade etti.

SDG’nin Beşşar Esed rejiminin düşmesinden bu yana Suriye hükümeti ile en üst düzeyde koordinasyon içinde olduğunu ve geçtiğimiz aylarda hiçbir askeri güçle çatışmaya girmediğini açıklayan Davud, “Hiçbir tarafla savaşmıyoruz. Hiçbir askeri güce karşı değiliz, ancak bulunduğumuz her yerde halkımızı savunacağız” dedi.

vfghyuj
SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)

Rakka ve Haseke’den yerel kaynaklar, SDG’nin bu hafta, kontrolü altındaki Rakka, Haseke ve Kamışlı şehirlerinde ağır silahlar ve teçhizatla askeri geçit töreni düzenlediğini, devriyelerini yoğunlaştırdığını ve yeni kontrol noktaları kurduğunu bildirdi. Kaynaklara göre SDG ayrıca Arap aşiretlerinden güçlerin Suveyda bedevileri lehine dikkat çekici bir şekilde müdahil olmasıyla, bölgede askeri çatışmaların genişleme olasılığı konusunda bekleyiş ve endişenin hakim olduğu bir dönemde bu şehirlerin girişlerinde ve kırsal kesimlerinde bulunan ana ve yan yollarda varlığını güçlendirdi.

SDG, (Suriye’nin kuzeydoğusundaki) Haseke ilinin tamamını Rakka şehir merkezini ve (kuzeydeki) Tabka şehrini Deyrizor’un kuzey ve doğu kırsalını ve ayrıca Halep'in doğu kırsalında bulunan Aynu’l-Arab (Kobani) şehrini kontrol ediyor. Bunun yanında geçtiğimiz yılın sonlarında Beşşar Esed rejiminin düşmesinin ardından kontrol ettiği bölgeyi genişleterek, Halep'in doğu kırsalında bulunan Deyr Hafir ve Meskane beldeleri ile Rakka kırsalında bulunan Mansura beldesi ve Fırat Nehri'nin güney yakasında bulunan çiftlikler ve köyleri kontrolü altına aldı. Bu alanın toplam büyüklüğü Suriye topraklarının yaklaşık üçte birini oluşturuyor.

cdfgthyu
SDG güçlerinin pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinde düzenlediği askeri geçit töreninden bir kare (Şarku’l Avsat)

SDG lideri Mazlum Abdi, bu ayın ortalarında bir Alman gazetesine verdiği röportajda, 10 Mart'ta Cumhurbaşkanı Şara ile imzaladığı anlaşma uygulanırsa, SDG’nin silah bırakmasına gerek olmayacağını söyledi. Anlaşmanın tüm maddelerine bağlı olduklarını vurgulayan Abdi, “Anlaşmanın maddelerinin uygulanmasıyla SDG'nin Suriye ordusunun bir parçası haline geleceğini ve bu nedenle şu anda veya gelecekte silahlarının toplanmasına gerek kalmayacağını düşünüyoruz. Çünkü o zaman Suriye'nin kuzeydoğusunu koruma sorumluluğu Suriye ordusuna ait olacak” dedi.